Elektrik faturaları malum. Herkesin canını yakmaya başladı. Üstüne gelen geçim sıkıntısı da öte yandan, insanların bu konuyla ilgili ödeme problemi sorunu derinleştikçe derinleşiyor.
Gözüken o ki, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişe kadar, yani elektrik fosil temelli üretim devam ettiği sürece, kayıp kaçakları da dikkate aldığınızda bu fatura kabarmaya devam edecek.
Nitekim Davos’un iki ana gündem maddesinden biri olan enerji krizi, dijitalleşen dünyada elektriksiz bir gelişimin mümkün olmadığını da dikkate aldığınızda, artık bir kullanım aracı olmaktan çok, eskisinden daha etkin bir ekonomik değer olarak önümüzde duruyor.
İşte tüm bu gelişmeleri ve insanların zorlanmasını dikkate alan hükümet bir dizi önlemi beraberinde getiriyor. Öncelikle enerji şirketlerinin karlarına yüzde 25 oranında yeni, geçici vergi uygulanacak.
Maliye Bakanı konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu detayı verdi: “Geçici ve hedefli bir enerji kazancı vergisi getireceğiz. Ancak yeni verginin yanında pakete yeni bir yatırım teşviki de ekledik.”
Elbette mesele sadece vergilendirmeyle sınırlı kalmayacak. Çünkü bu verginin fon olarak kullanılacağı bir alan var. O da faturalarını ödemekte güçlük çeken haklın finanse edilmesi.
Eş zamanlı olarak hanelerin elektrik faturalarına yönelik bir destek paketi de uygulamaya konuluyor. Bu yolla elektrik abonesi hanelerin üçte birinin destekleneceğine dikkat çekiliyor.
Peki tüm bu paketin büyüklüğü ne kadar? 15 milyar sterlin. Yani yaklaşık 18,9 milyar dolar. Biz düz hesap ona 20 milyar dolar diyelim. Nerede? 2021 IMF verilerine göre kişi başı gelirin 46 bin 200 dolar olduğu Birleşik Krallık ya da bildiğimiz adıyla İngiltere’de...
Şimdi bu tabloyu ve tek bir detayı ortaya koyduktan sonra şişirilmiş rakamlarla bile 10 bin doları bulmayan, çalışanlarının yarısı asgari ücretle geçinen, asgari ücretin açlık sınırının 2 bin TL, yoksulluk sınırının 14 bin TL altında olduğu, emeklisinin de açlık sınırının 4 bin TL altında bir rakama yaşamasının istendiği ülkemizin fotoğrafıyla değerlendirin.
IBAN istenmeyen, ortaya çıkan zam ihtiyacı, üretim yapmaya çalışan reel sektöre değil, bu konuya talip olan enerji şirketlerine yüklenen bir fotoğrafla, geçinemediğini dile getirdiğinde vicdansızlıkla suçlanan ülkemizin vatandaşının durumunu gözeterek değerlendirin.
Bazen bir hareket her şeyi anlatır. Hareket aslında devlette esasın vatandaş olduğu gösterir. Aynı zamanda kimin kim için var olduğunu. Bilmem anlatabildim mi?
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR