Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Düşen ana eğilim karın doyurur mu?

02 Aralık 2024 - 00:54

Asgari ücrette komisyonun toplanacağı tarih belli oldu. İlk toplantı 10 Aralık’ta yapılacak ve sonrasında muhtemelen yine aynı tiyatro eserini izleyeceğiz. Çalışan ile işverenin karşı karşıya bırakıldığı, sonuçlarının da kimseyi tatmin etmediği bir toplantı sonrası, zorlu bir 2025 senesinin kapısını aralayacağız.

Bugün itibariyle açlık sınırı ile asgari ücretin arasındaki farkın 3 bin 560 TL, emekli ücretiyle farkın da 10 bin 12 TL olduğu bir fotoğrafın, bu ücretlerin cebe girdiği Şubat 2025’de ne boyutlara geleceğini varın siz düşünün.

Fakat bundan daha büyük bir problem, insanların tüketimlerini gıda alım noktasına kadar iteleyen, hatta burada da yetersizliğin gün gibi açık olduğu bir gerçeklik içinde, meseleyi sadece rakam olarak gören bir ekonomi yönetimidir.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun kasım ayı toplantı tutanaklarına baktığınızda, halen gıda fiyatlarındaki dirençten bahseden, ama insanların buna ulaşmamasını sorun etmek yerine, bunun enflasyona olan etkisi ile ilgili endişe taşıyan, öte tarafta da ‘her şeyin yolunda olduğu’ söylemini geliştirerek sokakla ilgisini tamamen koparan bir yönetim anlayışı var.

Son tutanaklarda, enflasyonun düşün eğiliminden söz ediliyor ama bunun karın doyurmaya yetip yetmeyeceği ile ilgilenilmiyor. Kredi borçları gırtlağını aşmış bir tüketici, maliyetleri düşen bir üretici, yetersiz dahi olsa büyümede eksi noktalara düşmüş bir sanayici, ektiğinden para kazanamayan bir çiftçi, işsiz kabul edilmeyen insanlar, yükmüş gibi bakılan emekliler, avantadan para veriliyormuş gibi davranılan memurlar, işçiler ve kazansa da kazanmasa da para vermesi isteyen esnaf başta olmak üzere işletmeler ekonomi yönetiminin gündeminde değil.

Sürekli daha fazla nasıl vergi toplayacağını hesaplayan, herkese aba altından sopa gösteren, ama topladığı vergileri nereye harcadığını izah etmek bir yana, tasarruf bütçesi diye anlattığı yılda 2 trilyon TL açık veren bir ekonomi yönetiminin artık bu ülkenin ihtiyaçlarını karşılayamadığı çok açık.

Türkiye ücret ve maaşların belirlenmesinin ardından yükselen sesleri önlemek için, öncesinde ve sonrasında gündem bastırmak adına, saçma sapan başlıklar icat edilerek yönetilemez. Türkiye’nin bir an önce gerçek gündemine dönmesi gerekir.

Ülkenin gerçek gündemi de ekmektir. Ne yazık ekmek ekonomiyi yönetenlerin gündeminde değil. Aç kalsak, ihtiyaçlarımızı karşılayamasak da gündemlerine giremiyoruz. İşsizinden emeklisine, memurundan esnafına, çiftçisinden sanayicisine yaşadıkları yok sayılan insanlardan oluşan, ama hepsinin kazanmadığı paranın vergisini ödemesi istenen bir yaklaşımla sorunlar aşılamaz.

Dünya yeni ekonomileri, yeni teknolojili konuşup, bu başlıklar altında savaş verirken, bizler halen karnımızı doyuramamaktan söz ediyorsak, korkarım sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de umursamıyoruz demektir.

Türkiye’nin bir an önce bu rakam tutkusundan kurtulup, verileri gerçeklere döndürüp, sonra da ekonomiyi yönetmeye karar vermesi gerekiyor. Yoksa bu kısır döngü bitmez.
[email protected]

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum