Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Dış ticaretin ilacı planlı ekonomi

30 Kasım 2023 - 06:45

Türkiye’nin dış ticaret açığı durdurulamaz bir hızla artıyor. O kadar çok ihracata konsantre oluyoruz ki ikisini bir arada değerlendirmek gerektiğini ısrarla göz ardı ediyoruz. Durum böyle olunca da her yaptığımız satış, günün sonunda zararımızı büyütüyor.

Ocak – Ekim 2023 döneminde açık 91 milyar doları aştı. Açık denince de anlaşılmıyor. Bildiğiniz zarardan söz ediyorum. Yani küçük bir esnafın aldığı ile sattığı arasındaki fark kadar basit bir durum bu.

Ne yazık ki bir yandan ihracat yapalım diye çırpınırken, yapısal sorunlara yönelik düzenlemeler laftan öteye gitmeyince zararın boyutu da, finansman ihtiyacı da derinleşiyor. Neden laftan öteye gitmiyor; diyorum.

Belki bazıları haksızlık yaptığımı düşünebilir. Fakat bir ekonomide ticaretinizi şekillendirmeden önce sanayi, tarım ve iş gücü envanterlerini ısrarla belirtilmesine rağmen yapmıyor, buna uygun bir strateji geliştirmiyor, üretelim ve satalım da nasıl olursa olsun mantığıyla ciro peşinde koşuyorsanız, rotanız belli olmadığı için açık vermemek tesadüflere kalır.

Mucize ve alternatifsiz bir ürün satmıyoruz. Bu nedenle envantere, yol haritasına, verimliliğe ve iç tedarik gerçeğine bizim herkesten daha çok ihtiyacımız var. Veri olmadan çıkılan yolun büyük sapmalara neden olduğu gibi, kaynakların doğru kullanılmaması sonucunu da önümüze getirdiğini neden görmek istemiyoruz?

91 milyar dolar zarar demek, en az 75 milyar dolar cari açık anlamına gelir. Yani bu parayı bulmanız şart. Kısa vadeli borcun da 210 milyar dolar olduğunu dikkate alırsanız, sadece bir yıl için bulmanız gereken para 280 milyar doları aşıyorsa, faiziniz enflasyonunuzdan, kurunuz enflasyon oranınızdan aşağıdaysa, Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ da TL mevduat zamanı mesajıyla boşa düşüyor demektir.

Türkiye’nin bir an önce bu envanter kaynaklı verisini hayata geçirmesi, ardından yol haritası belirleyerek, öncelikli sektörlere odaklanması, yani planlı bir ekonomi modeli kurgulaması gerekiyor.

Aksi takdirde bu fotoğraf içinde, meseleyi sadece satış üzerinden algılayan, cirolarla konuşan, karlılığa bakmayan ve günün sonunda zarar edip, bunu da yok sayan bir girişimci mantığıyla bu döngüden çıkabilmemiz olanaksız.

Şayet doğru bir planlama yaparsanız, satıştan pazarlamaya, hammadde için kaynaktan iç üretimde desteklenecek başlıklara, finansmanın doğru kurgulanmasından, katma değer yaratmaya, markalaşma stratejisinden insan kaynağı planlamasına kadar bir çok çıktıyı olumlu neticelerle önünüze alırsınız.

Aksi takdirde bu zarar tablosu sürdükçe, dünyanın en az iki yıl daha sıkıntılı bir süreç yaşayacağını dikkate alırsanız, parasal şiddetinizi de maliyet olarak üzerine koyarsanız, bu işin içinden temennilerle çıkamayacağımızı görürsünüz. Gelin artık şu akıl ve bilim buluşalım.

[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum