Bu kadarını IMF bile yapmazdı

Türkiye’de iç piyasanın ve vatandaşın bir numaralı sorunu ne? Enflasyon mu? Şayet bu yanıtı veriyorsanız çok yanılıyorsunuz demektir. Problemlerin başında satın alma gücündeki anormal erime geliyor.

Şimdi hemen bazıları çıkıp diyecek ki: İşte enflasyon var o da satın alma gücünü yıpratıyor. Yani gerçek mesele enflasyon ve onunla mücadele. Bunu söyleyenlerin sokaktan haberi yok demektir.

Çünkü bu koşul ancak, enflasyonun gerçek açıklandığı bir ülkede, ülke ekonomisinin yıpranmasından ve insanların fiyata yetişememesinden kaynaklandığında geçerlidir. Oysa biz burada da tarih (!) yazıyoruz.

Gerçek olmayan bir enflasyonu açıklayıp, insanlara onun üzerinden zam yaparsanız, ama sokakta bunun dört katı bir satın alma gücü yıpranması yaşanıyorsa, orada mesele enflasyon oranınız değil, verilerinizi manipüle ediyor olmanızdır.

Böylesi bir fotoğraf az parayla geçinmeye mahkum ettiğiniz insanlara, yüksek fiyatla mal satılmasına göz yumup, sonra da bütçe açıklarını da zaten geliri olmayan insanlardan talep etmeniz anlamına gelir ki, dünyanın hiç bir yerinde böyle bir matematiğin yürütülmesi mümkün değildir.

Enflasyondaki artışı bile psikolojik olarak nitelendirip, gerçek sorunu görmezden gelen bir zihniyetin, şimdi IMF ile masaya oturup oturmadığı kulislerde tartışılıyor. İnanın bana son yapılan açıklamayı dikkate alırsanız ‘IMF bile bu kadarını yapmaya cesaret edemez’ dersiniz.

Bu yaklaşımı OVP’yi değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten görüyoruz. Mealen diyor ki, artık gerçek olmadığı konusunda herkesin hemfikir olduğu açıklanan enflasyona bile razı olacaksınız. Neden? Çünkü bundan sonra maaş artışları hedeflenen enflasyon üzerinden yapılacak.

Hangi hedefler? Yıllardır bir tanesi bile tutturulamayan hedefler. Peki bu bir fikir mi? Hayır değil. Nereden anlıyoruz? Son kamu çalışanlarına yönelik zamlarla, orta vadeli programdaki enflasyon hedefleri örtüşüyor.

Bu hedeflerin tutturulma ihtimali var mı? Mevcut yapıya bakarsanız, sıfıra yakın bir olasılık. Ama bu faktör göz ardı edilerek insanlara hedef üzerinden maaş artışı yapıldı. Ne hedeflerin, ne açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmadığı bir ortamda da şu an yapılan gider zamlarının, seçimden sonra tsunami gibi üzerimizden geçeceği ise çok açık.

Bu şartlar altında birincisi piyasada çoklu fiyat ortamı yaratırsınız. İkincisi insanların geçinmesini imkansız hale getirirsiniz. Üçüncüsü, iç piyasanın tamamen çökmesine neden olursunuz. Dördüncüsü banka borçlarından başlayarak ödemeleri şüpheli hale getirirsiniz. Beşincisi vergi gelirlerinizde göçük yaşarsınız.

Sonuç mu? Hatayı da vatandaşa kesersiniz, olur biter. Ne diyordu tekerleme? Su nerede, inek içti. İnek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerede? Yandı bitti kül oldu.

[email protected]