Büyüyen ekonomi neden refah yaratmıyor biliyor musunuz? ‘Kurcalamayın’ bakış açısı yüzünden…
Orhan Veli ‘Beni bu havalar mahvetti’ demişti ama bugün milyonlarca insan olarak , gökyüzüne bağırmak gerekiyor: “Bizi bu kafalar mahvetti.”
Geçtiğimiz günlerde Odatv çok güzel bir video yayınladı. Bilişim konusuna yaklaşımda Obama ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın arka arkaya eklenmiş sözlerinden oluşuyordu.
Obama yaptığı konuşmada, okullardaki bilişim sektörünü destekleyen eğitimcilerle, öğrencilerle ve işyerleriyle biraraya gelmekten duyduğu mutluluğu anlatıp şu mesajı veriyor:
“İster şehirde olun, isterse kırsalda, ABD’nin ileri seviyeye gelmesini istiyorsanız sizin gibi genç Amerikalılar’a ihtiyacımız var. Sadece yeni bir oyun satın almayın, bir tane de siz yapın. Sadece yeni çıkan bir uygulamayı indirmeyin. Tasarlanmasına yardımcı olun. Sadece telefonunuzla oynamayın, onu programlayın.”
Kimsenin ‘yapamazsın’ demesine izin vermemeleri gerektiğini belirtip, bilgisayar bilimcisi olmalarını öneriyor Obama… Peki bu ülkenin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ne diyor? “Bu bilişime fazla kafa yorarsan sıyırırsın. Kullanacaksın, nimetlerinden yararlanıp, işini göreceksin. Kafayı taktın mı işin kötü. Hikmetine fazla şey yapmamak lazım.”
Hikmetine ne yapmamak lazım bilmiyorum ama, işte bizi mahveden kafa bu… Bilişimde bile hikmet arayan bir bakan tarafından yönetiliyorsak, aklı, bilimi, çalışmayı, üretmeyi göz ardı ediyorsak, uzaya kadar büyüyebilirsiniz. Adresiniz hep fakirlik olacaktır.
Zaten bu kafayla ‘üretmeyip satın alalım’ denilmedi mi? Bu kafa Devrim arabaları ile başlayan otomotiv yolculuğunda önümüzü kesmedi mi? Vecihi Hürkuş’u yok saymadı mı? (Tayyare ve Motor Türk A.Ş.) TOMTAŞ’ın kapanmasına neden olmadı mı? Elde avuçta ne varsa, satmadı mı? Bu kafa bizi milyarca dolar borçlandırıp, daha önce üretilmişleri satıp, yetinmeden para için tavizler verir noktaya sürüklemedi mi?
Binali Yıldırım’ın sözleri skandaldır ve bu ülke hafızasından mutlaka silinmelidir. Başkasına fasonculuk yapıp, ürettiğini kullanmayı tavsiye eden, yenilik üretmek için ortam hazırlar mı?
Peki böyle bir ekonomide rakamlar ne derse desin, zenginleşme, refah, mutluluk olur mu? Olmaz; olmuyor da zaten… Yakalanan sahte büyümelerle avunup, geride bıraktığınızı söylediğiniz ülkelerin üretimlerini tüketiyorsanız, hızla derinleşen bir bağımlılık ve çaresizlik içinde batıyorsunuz demektir.
Sevgili gençler! Siz kulak asmayın bu ülkenin bakanına… İnanın, düşünün, üretin ve kimsenin de sizi yolunuzdan ayırmasına izin vermeyin. Bu ülkenin kurtuluşunu sizin bakış açınız belirleyecektir; “fazla kafa yormayın, tüketin yeter” diyen zihniyeti reddedin.
FACEBOOK YORUMLAR