Bugün 29 Mayıs; İstanbul’un fethinin yıldönümü... Elbette bizim için dünyanın tarihinin önemli bir bölümünü barındıran, bu güzide şehre Türk Bayrağı’nın dikilmiş olması bakımından övünç kaynağı.
Ama öte taraftan herkesin kabul ettiği bir gerçek de var ki, bir çağın bitip, diğerinin başladığı gündeyiz. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u Fethi ile başlayan dönemin yıldönümünde, ülkemizde bir grup insan, son derece anlamlı bir başlığa da imza attılar.
Bilim Teknoloji Çalışma Grubu, 29 Mayıs’ı Bilim Günü ilan etti. Gerek kullanılan teknoloji, akıl ve bilime atıfta bulunarak, gerekse de Atatürk’ün ‘hayatta en hakiki mürşit, ilimdir, fendir” sözünü temel alarak ilan ettikleri bu günde, ortaya koydukları mesaj çok önemli.
‘Zengin ülke için bilim birinci meselemiz’ diyen bu insanlar, son dönemin en çok dile pelesenk olan kavramına da atıfta bulunarak ‘bekanın çözümü bilimdir, teknolojidir’ mesajını veriyorlar.
Türkiye’nin ihtiyacı olanın, salt tarım ürünleri, düşük teknoloji makineler satmak yerine yüksek teknoloji ve türevi ürünleri imal ederek satmaya konsantre olması gereğine işaret ediyorlar.
Bilim Teknoloji Çalışma Grubu’nun Genel Başkanı Ramazan Bakkal, seslerini duyurmak için çıktıkları bu yolculuğa da herkesin destek vermesini istiyor. Ülkenin ihtiyacının kahvehane değil, imalathane olduğuna işaret eden Bakkal, bu vesile ile 29 Mayıs’ı da Bilim Günü ilan ettiklerini vurguluyor.
Her şey bir yana, böylesine anlamlı bir tarihle bunu bağdaştırmak, bir şeye sahip olmak kadar korumanın da akıl ve bilimden geçtiğine işaret eden tavırla bence Türkiye’nin bir numaralı gündemi olmayı hak ediyor.
Yeni bir endüstri devriminin kapısında olduğumuz, üretim metotlarından üretilene kadar tüm ürünlerin farklılaştığı bu süreçte, bilimi motto kabul ederek, çalışmalarımızı bu doğrultuda şekillendirmemiz gerektiğine ben de inanıyorum.
Çünkü bunun iklimini yaratamazsak, bu bakış açısıyla çalışmalarımızı yeniden gözden geçirmezsek, belki de çağı açıp kapatan bir neslin torunları olarak, kendimizi geride bırakılmaya hazırlanan çağın karanlığına gömmemiz işten bile değil.
İşte bu nedenle Bilim Teknoloji Çalışma Grubu’nu takip etmenizi, onların bu mesajını doğru okumanızı, yaptığınız işin türü ne olursa olsun, temeline bu anlayışı koyarak hareket etmenizi, etmemizi öneriyorum.
Zira son derece büyük bir kırılmanın arifesinde, Türkiye’de bunu anlatmaya soyunan, bilimle bayrak açan insanların sahip çıkılmasının, sadece onların fikirlerinin yaşaması adına değil, Türkiye’nin de gelecekte güçlü, zengin ve mutlu insanlardan oluşan bir özellikle ayakta kalması adına zorunlu olduğunu düşünüyorum.
Bilim Gününüz kutlu olsun.
FACEBOOK YORUMLAR