Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Başımız belada

27 Ağustos 2019 - 11:18

Almanya’nın son aylarda gelen verileri, ne yazık ki Türkiye’de yeterli karşılığı bulmuyor. Doların ne kadar olacağı herkesin gündeminde ama, dolar konusunda giderlerimizin, avro başlığında da gelirimizin yönetilmesi konuşulmuyor.

 

Meseleye buradan bile baksanız, dolar / avro paritesinin 1,11 seviyesine gelmesinin ortaya koyduğu alarm dahi ele alınmıyor. Giderleri ve ödemeleri dolar, gelirleri avro olan reel sektör için bu makasın daralması bir finansman sorununu da ekstradan önümüze getiriyor.

 

Sadece ticaret savaşı üzerinden bile bir söylemin karşılığı olarak dolar / TL bir gecede 6,40 seviyesini gördü. Salt bu dahi, nasıl pamuk ipliğine bağlı yaşadığımızın kanıtı. Hadi bunlar günlük sorunlar. Cebimizdeki para kadar güçlü, o denli yönetebilme kabiliyetinde olsak da, günlük bazda atlatılabilir.

 

Ama kronikleşerek önümüze gelmeye aday sinyaller doğru okunmazsa, başımız ilaveten belada demektir. Mesela Almanya’nın büyüme ve sektörlerin satın alma eğilimlerinde daralma ya da gerileme yaşamasını neden kendi penceremizden okumayız?

 

Son 7 yılın dip seviyelerini gören bir ekonomide oluşan eğilimlerle veya gerçekleşmelerle oluşan negatif seyir hiç mi gündemimizde yok?

 

Dış ticaretimizin yarısını gerçekleştirdiğimiz, üretim için ara malı aldığımız, ürettiğimizi de sattığımız Almanya’nın bu durumu reel sektörü fena vurur. Almanya, aynı zamanda Avrupa Birliği pazarı demektir.

 

Almanya çökerse, AB pazarı çöker ve bu da reel sektöre işsizlikten iflaslara kadar bir dizi problem çıkarır. Bu açığı kısa vadede karşılayacak ne alternatif bir pazar var ne de iç piyasa hacmi bu sorunu göğüsleyecek güçte...

 

Açlık sınırının 2 bin 59 TL, yoksulluk sınırının 6 bin 705 TL olduğu, kredi kartlarının patladığı bir fotoğraf açığı karşılanamaz.

 

Daha kötüsü bu gelir düşüşü yeni işsizleri yaratır. Kapanan firmalar ise gerek kendi borçları, gerek piyasanın ödemeler zinciri, gerekse de işsiz bırakacakları çalışanları nedeniyle bankacılık sektörünü vurur.

 

Peki tüm bunlar gündemimizde var mı? Elinizi vicdanınıza koyup, sorun kendinize...

 

Başımız belada ve daha da bela potansiyeli var. Siyasilerimiz ya da fikir önderlerimiz ne konuşuyor? Olmuş bitmiş belediye seçimlerini... Sadece bu yaklaşım bile başlı başına bir bela.

 

Yani kısaca başımız belada...

 

[email protected]

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum