Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Asgari ücret komisyonu ne tartışacak?

19 Ekim 2023 - 00:59

Asgari Ücret Komisyonu Aralık ayında toplanmaya hazırlanıyor. Medyaya yansıyan yorumlara baktığınızda henüz kimsenin bir ücret telaffuz etmediğine dikkat çekiliyor. Fakat kimse şunu sormuyor: Gerçekleşecek enflasyonun bir anlamı kaldı mı?

Tüm enflasyon mücadelesini gelirleri kısmak ve tüketimi azaltmak üzerine kurgulayan, yıllardır gerçek olmayan bir enflasyon üzerinden gelir artışı yapılan insanların satın alma gücünü yitirdiğini göz önüne almayan, daha kötüsü, enflasyonun nedeninin talep olduğunu düşünen bir ekonomi yönetimi bu masanın hakemi olmayacak mı?

Hatta uzlaşma çıkmazsa, mesele hakem heyetine gidip, orada verilen karar da tartışmaya kapalı özelliğiyle önümüze gelmeyecek mi? Bütün bu gerçekler ortadayken, kimin ne istediğinin ya da enflasyonun kaç çıktığının önemi kalıyor mu?

Sene sonuna kadar açlık sınırının 15 bin TL’yi bulacağı tahmin edilen bu ülkede, ekonomi yönetimi birinci ağızlardan nasıl bir ücret artışı öngördüklerini açıkladılar. Hedeflenen enflasyonun baz alınacağı bir rakamdan söz ediyorlar.

Nedir o? 2024 yılı sonu için yüzde 33... Asgari ücret emekli maaşlarına, memur maaşlarından kamu işçilerine kadar ücretlerin bu eksende artması çok da sürpriz olmayacaktır. Belki seçim yılı diye bunun bir miktar üzerine çıkılır ama yine de gerçekleşen enflasyonun tüm ekonomik yıpranması vatandaştan firmalara kadar gerçek kamunun sırtına yük olarak binecektir.

Manzara buyken, komisyon neden toplanacak ve neyi tartışacak? Ayrıca bu işin çalışan tarafı... İşveren tarafının yükümlülüklerine baktığınızda sembolik bir takım indirimleri saymazsanız, yıllardır ağır yük karşısında yalnız bırakılan bir işveren gerçeği var.

Bakmayın siz yüksek kazançlar açıklanmasına... Firmalara enflasyon muhasebesi uygulasanız, vergi vermeye uygun firma bulmakta bile güçlük çekersiniz. Nitekim onların vergi borcu da zaten siliniyor.

Dört büyük kulüp Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e gidip, vergi kolaylığı istediğinde, çok güzel duruş gösteren ve ‘transfer zamanı uçakların biri inip biri kalkıyor, şimdi vergi silinmesini mi istiyorsunuz’ diyen Mehmet Şimşek’ten aynı tavrı, sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen şirketlere karşı da göstermesini bekliyoruz.

İşin ilkesini bir kenara koyarsak, sadece vatandaşın değil, reel sektörün de bu yükü kaldırma ve hatta ücretleri tek başına yükü sırtlayarak karşılama olanağı kalmadı. Tekstilden başlayan konkordato kokusunun diğer sektörlere ne ölçüde yayılacağını, bunun işsizlikten başlayarak nasıl etkilerle önümüze geleceğini bilmiyoruz.

Üstelik tüm bunları yeni bütçeyi yaparken, dolaylı vergilerle, yani geliri yetmeyen insanlar üzerinden toplanacak paralarla finanse etmeye kalkıyor, ama makam otomobillerindeki kiralamada 2023 ve üstü şartı koyarken, TOGG şartı bile getirmiyorsunuz.

Hepsini bir arada okuduğunuzda ise ne kalkınma planının anlamı kalıyor ne açıklanacak enflasyonun ne de toplanacak komisyonun... Önceliğiniz gerçekler ve vatandaşın durumu değilse, elde edeceğiniz rakamlar size hayırlı olsun demekten başka çare kalmıyor.
[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum