Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

2020’de yüzde 5 büyüme...

18 Ekim 2019 - 12:24

2020 yılı bütçesine yönelik bütçe kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Tüm rakamları, kaynakları, hedefleri ayrı ayrı masaya yatırabiliriz. Fakat yüzde 5 büyüme öngörüsüne nasıl ve neye göre buldukları gerçekten açıklamaya muhtaç.

 

Bu sene felaket bir skorla kapatıp, seneye baz etkileriyle bir büyüme yakalanmasından söz ediyorsak, belki açıklanabilir ama bunun için de yüzde 5 oranını bulmanın çok mümkün olduğunu sanmıyorum.

 

Velev ki bulduk, bunun da adı büyüme olmayacağı gibi, tüm hesaplar, yani gelir ve gider dengeleri bu oran üzerine yapıldıysa, sapmalarda nasıl bir B planı yapıldığına ilişkin en ufak bir açıklamanın olmaması da insanı ürkütüyor.

 

Çünkü dünya ekonomisinde ticaret savaşlarının, korumacılığın arttığı, Çin’in dahi büyüme oranlarını düşürdüğü bir fotoğraf içerisinde şişme anlamına gelecek bir büyüme ile gerçek bir kalkınmayı ayırt edemeyen yaklaşımın faturayı kime çıkaracağını tahmin etmek zor değil.

 

Acı ama gerçek, bu oranların gerçek anlamda yakalanması ne dünya ekonomisinin içinde bulunduğu durum, ne de Türkiye ekonomisinin dinamiklerinin verdiği sinyaller göz önüne alındığında pek mümkün görünmüyor.

 

Zorlama bir rakam ise bütçe makyajlamaktan başka bir anlama gelmez. Gerçek bir yüzde 5 hayal gibi dursa da, aslında kanun taslağının içindeki detaylar daha ürkütücü... Mesela insanları zorla Bireysel Emeklilik Sistemine sokmaya, geçinemeyen insanların üç kuruş maaşlarından zoraki kesinti yapmaya niyetli olunduğu anlaşılıyor.

 

Türkiye’nin bir hukuksal utancı haline gelen Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili bir cümle bile geçirilmiyor olması, esasen çalışanların da emeklilerin de ne kadar düşünüldüğüne dair önemli bir anlam taşıyor.

 

Vergi gelirlerine dayandırıldığı çok açık olan bir bütçe fotoğrafı içerisinde, bizim yeni ürün zamlarıyla ve cezadan harca diğer yeni zamlarla tanışacağımız da çok net görülüyor. Hepsinden önemli böyle bir çalışmanın bundan sonraki süreci, ne derece objektif bir biçimde masaya yatırılacak orada şüphe görülüyor.

 

Benim bu bütçe çalışmasından anladığım, Türkiye’nin ekonomik gerçeklerini yine göz ardı ettiği, hukuki ayıplarını EYT gibi konularda sürdüreceği, büyüme uğruna yine kumar ekonomisini destekleme eğilimi sergileyeceğidir.

 

Oysa dünyanın dönüştüğü bir ekonomi fotoğrafı içerisinde gerçekten kısa sürede bu oranları kalkınmayla yakalamamız olanaksız değil. Ama bu haliyle ve değişmeyen anlayışla tek yaşanacak şey şu:

 

Tahakkuk ettirilen ama ödenmeyen vergiler, sigorta primleri, kaldırılması mümkün olmayan zamlar, insanlara az maaş verip, ‘çok iyisiniz yalanı’ altında yaşamaya zorlamalar ve BES gibi her fırsatta ele atılan cepler. Buradan büyüme çıkar mı şüpheliyim, ama fakirliğin, geçim sıkıntısının, düşen alım gücünün çıkacağı çok açık gözüküyor.

 

[email protected]

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum