YAZAR DEMİR: "BİNALAR TOKİ TARAFINDAN YAPILMALI"
Olası İstanbul depremine karşı çağrıda bulunan Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, İstanbul için tek yürek olma çağrısında bulundu.
Olası İstanbul depreminin kapımıya gelmeden, İstanbul halkının tek yürek olması gerektiğine dikkat çeken Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, yaşanacak bir depremin olası tahribatına bir çözüm bulunamadığını belirtti.
İstanbul’da yaşayan tüm insanların, yardımlaşarak olası tahribatı en aza indirmesinin ülkemiz, milletimiz ve 18 milyon vatandaş için isabetli bir organizasyon olacağını ifade eden Demir şunları söyledi:
"Türkiye, eşi benzeri olmayan büyük bir felaket yaşadı, Kahramanmaraş merkezli İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya'da çok büyük yıkıma yol açtı. Arama kurtarma çalışmaları devam ederken can kaybı 38 binin, yaralı sayısı 108 binin üzerine çıktı. Halen artçı depremlerin devam ettiği, artçı sayısının 3 bin 900'ü aştığı anormal bir durumun yaşandığını görüyoruz. Milletimiz bu büyük felaket karşısında depremzedelerin imdadına yetişmek, yaralarını sarmak, enkaz altındaki kardeşlerimizin bir an önce sağ salim kurtulmaları için çok büyük bir dayanışma örneği gösterdi, göstermeye devam ediyor. Maalesef ki! Devletimiz tüm imkânlarını seferber etse de yıkım etkisinin yaklaşık 500 kilometrelik, hissedilen etkisinin ise 1000 kilometreden fazla alana yayılması, enerji ve alt yapıda meydana gelen tahribatlar ve hava koşulları, depremin 1.gününde yeterli müdahalenin yapılmasına büyük engel teşkil etti. Tüm zorluklara rahmen gerek sivil toplum kuruluşlarımız, güvenlik güçlerimiz, belediyelerimiz, devletimizin tüm birimleri, iş insanları, medyamız ve özellikle gençlerimiz olmak üzere 7’den 70’e tüm insanımız büyük bir dayanışma örneği gösterdiler. Allah herkesten razı olsun. "Türkiye Tek Yürek" yardım kampanyası ile toplam 115 milyar 146 milyon 528 bin TL toplanırken, 9 milyon 10 bin de SMS bağışı yapan milletimiz yaraların hızlıca sarılması için çok büyük bir dayanışma sergiledi. Gönül isterdi ki deprem olmadan bu gibi kampanyalar düzenlenerek, depreme dayanıksız binaların depreme dayanıklı hale getirecek finansman bulunabilseydi ve bu kadar büyük felaket ile milletimiz karşı karşıya kalmasaydı. Deprem ile ilgili uzmanlar olası İstanbul depremi ile ilgili açıklamalar yapıyor yıllardır ve halen İstanbul’da yaşanacak bir depremin olası tahribatına bir çözüm bulunmuş değil. Depremi beklemeden İstanbul’da yaşayan tüm insanlarımız, İstanbul için tek yürek olup yardımlaşarak olası tahribatı en aza indirmesi ülkemiz, milletimiz ve İstanbul’da yaşayan 18 milyon vatandaşımız için isabetli bir organizasyon olacaktır. Bundan dolayı İstanbul için tek yürek olma çağrısında bulunmak istiyorum."
Ahlanıp vahlanmayanın anlamı yok, Afetlere karşı önlem almak mümkün olduğunu belirten Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ’Bakınız İstanbul’da yaşanabilecek bir depremde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü raporuna göre, İstanbul’da 1 milyon 164 bin bina, 4.5 milyon daire bulunuyor ve her dairede ortalama 3.3 kişi yaşıyor. Beklenen 7.5 ve üzeri bir depremde 13 bin 492 binanın çok ağır, 39 bin 325 binanın ağır, 136 bin 746 binanın orta, 300 bin 963 binanın ise hafif hasar alması bekleniyor. Durum apaçık ortada iken önlem almamanın izahı yok. Belki (Allah korusun, kul gereken önlemi alsın) İstanbul’da Kahramanmaraş’taki gibi üst üste depremler yaşanabilir kimse olmayacağının garantisini vermez. İstanbul’da olası 7.5 büyüklüğündeki bir depremin faturası, 150 milyar dolar olarak tahmin edilmekte ve İstanbul’daki bir depremin, Allah korusun, Türkiye ekonomisine de çok olumsuz etkisi olacak. Bakınız, TÜİK’in 2021 verilerine göre, depremden etkilenen 10 ilden oluşan bölgenin GSYH içindeki payı yüzde 9,3 seviyesinde. Sektörel olarak bakıldığında deprem bölgesinin tarımdaki payı yüzde 14,3 sanayideki payı ise yüzde 11,2’dir. İstanbul ise bu illerin toplamının 3 katı diyebiliriz. Eğer önlem alınmaz ise depremden dolayı insanlarımız ölüme sürüklenecek, ekonomimiz alt üst olacak ve milligüvenlik sorunumuz oluşacaktır. Bu durumdan mütevellit el birliği şart, dayanıksız binaların dayanıklı hale dönüştürecek yeni finansman modelleri bulmak şarttır. ’dedi.
Belediyelerden yetkiler alınıp TOKİ’ye verilmeli ve tüm binalar TOKİ tarafından yapılmalı!
Hüseyin Demir,TOKİ’nin 10 ilde yaptığı hiçbir binanın yıkılmadığının dikkate alınması gerektiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre depremin yaşandığı 10 ilde uzun yıllar birlikte çalışma imkanı bulduğum sn. Turgut Özal tarafından 1984 yılında, “Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı” adıyla kurulan TOKİ tarafından yapılan 133 bin 759 konut var. TOKİ bugüne kadar Kahramanmaraş'ta 5 bin 545, Hatay'da 8 bin 18, Gaziantep'te 27 bin 947, Adıyaman'da 7 bin 65, Adana'da 21 bin 154, Osmaniye'de 3 bin 323, Malatya'da 20 bin 605, Şanlıurfa'da 17 bin 261, Diyarbakır'da 20 bin 912 ve Kilis'te 1. 929 konut üretip hak sahiplerine teslim etmiş ve hiçbir bina yıkılmadığını görüyoruz. Kahramanmaraş merkezli İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki depremde bile hiçbir bina yıkılmıyorsa ve ülkemiz fay hatlarının üstü bir ülke ise belediyelere verilen yetkiler TOKİ’ye devredilmeli ve tüm binalar artık TOKİ tarafından yapılmalıdır. Böyle bir karar hem milletimiz hem de milletimizin geleceğini teminat altına alma açısından çok önemlidir."
FACEBOOK YORUMLAR