YAZ AYLARINDA EVCİL HAYVANLARIN BAKIMI İÇİN 10 İPUCU

İklim değişikliğinin sebep olduğu bunaltıcı sıcaklar, insanlar kadar hayvanların da yaşamlarını olumsuz yönde etkiliyor. Veteriner Hekim uğur Selin Çelikten, kalp hastalığı olan köpekleri öğlen saatlerinde yürütmeyin uyarısında bulundu. Evcil hayvan sahiplerine tavsiyelerde bulunan Çelikten, “Özelikle tatil beldelerinde pisi pisi otlarından kedi ve köpeklerimizi koruyalım” dedi.

YAZ AYLARINDA EVCİL HAYVANLARIN BAKIMI İÇİN 10 İPUCU
08 Nisan 2024 - 18:16

Baharın gelmesiyle birlikte doğa uyanırken, kedi ve köpeklerin de davranışlarında bazı değişiklikler görülebilir. Sıcak hava, böcekler ve güneş ışığı gibi faktörler evcil hayvanların rahatını etkileyebilir. Ancak, uygun önlemler alarak patili dostlarımızın; bayram tatilinin ve bahar aylarının keyfini çıkarmasını sağlayabilirsiniz.

Yoğun sıcakların hayvanlarda beyin kanaması ve kalp krizi başta olmak üzere, çeşitli rahatsızlıklara sebebiyet verebileceğini belirten Uğur Selin Çelikten, bu riskleri aza indirmek ve hayvanları sıcağın olumsuz etkilerinden korumak için nisan ayından itibaren patili dostlarımızın bol bol su içtiğinden emin olalım ve bahsedeceğimiz önlemleri alalım uyarısında bulundu.

Veteriner Hekim Uğur Selin Çelikten bayram tatilinde patili dostlarımızın psikolojisini düzeltmek ve ailecek mutlu bir şekilde bahar coşkununu yaşamak için ipuçlarını şöyle sıraladı:

1-PİSİ PİSİ OTU

Havaların ısınmasıyla küçük dostunuz güneşin tadını çıkarmak isteyebilir onunla uzun doğa yürüyüşlerine çıkabilirsiniz. Ancak baharın gelişiyle birlikte pisi pisi otları çıkmaya başlar. Bu otlar köpeğinizin kulağına kaçabilir, patisine batabilir, gözüne girebilir ve vücutlarına saplanabilir. Pisi pisi otu, şekli itibariyle girdiği bölgeden daha da derin dokulara ilerleme eğilimi gösterir. Derinin alt tabakalarına hızla nüfus edebilir, ama geri çıkamaz. Bu yüzden oldukça tehlikelidir. Battığı yerde uzun süre kalabildiği için pisi pisi otunun kendisini bulmak çok zor olabilir.

Kulağa kaçtığında hasta kafasını otun girdiği kulağa doğru eğer, kulağı sarkar ve kulağına dokundurtmaz. Sağırlığa neden olabilen pisi pisi otu, patiye battığında topallık, iltihaplı akıntı, şişlik, ortopedik problemler neden olabilir. Ağıza dudaklara, diş etlerine, deriye ve diğer yumuşak dokulara batarak ise irinli apselere sebep olur. Pisi pisi otundan dostlarımızı korumanın ilk yolu bu otların bulunduğu bölgelerde dostlarımızı gezdirmemektir. Eğer gezdirildiyse gezinti bittikten sonra tüm vücudu, parmak araları, kulakları, ağzı, tüylerinin arası kontrol edilmeli, eğer gezinti sonrası semptom görülürse pisi pisi otundan şüphe edip hemen bir veteriner kliniğine gidilmelidir.

2-AÇIK PENCERELER

Havalar ısınınca evlerimizde tüm pencereleri açarız ve en ufak bir esintinin getirdiği ferahlığı ararız. Küçük dostlarımız her ne kadar pencerelere temkinli davransalar da günün birinde bir kuş görüp veya sokakta bir hayvan görüp pencereden atlayabilirler. 5 yaşında bir kedinin 5 yıldır pencereden atlamaması hiç atlamayacağı anlamına gelmez. Kedi veya köpekler bazen dengesini kaybedip düşebilirler. Yüksekten düşme anlık bir olaydır ve özellikle 4.-5. Katta olan evlerde daha da hayati risk arz eder. Kemik kırıkları, iç kanama, akciğerlerde ödem, akciğerlerde kanama, kafa travmaları gibi tehlikelerin yanı sıra yüksekten düşmeyle birlikte karaciğer enzimleri yükselir ve karın boşluğundaki organlarda da ani basınca bağlı olarak hasarlar oluşur. Bu durumda hiç beklemeden bir veteriner kliniğine gitmek ve hastada sorun yok gibi gözükse dahi gerekli görülen müdahaleler yapılıp en az 2 gün boyunca müşaade altında kalmalıdır. Çünkü camdan atlama vakalarında başta bir şey yok gibi gözükse de, sonradan vücut içi basınçlar değişebilir sinsi seyreden kanamalar olabilir.

3-PİRE VE KENELER

Havaların ısınmasıyla birlikte kış uykusundaki larvalar uyanır ve pire enfestasyonları artar. Küçük dostunuz gezdiği yerlerden pireleneceği veya üstüne kene atlayabileceği gibi hiç evden çıkmayan hayvanlarda da, sokaktan üzerimize atlayan pireleri biz onlara taşıyabiliriz. Bunun için yaz aylarında evimizin patili üyesine ayda bir ense damlası yaptırmak ya da daha güçlü pire ve kene ilaçlarına yönelmek gerekir. Çok yeşillikli bir bölgede yaşıyorsak hem pire ve kene için hem de başka zehirli böcekler için yaşadığımız bölge böcek ilaçlama şirketi tarafından küçük dostumuz için zehirli olmayacak şekilde ilaçlatılmalıdır.

4-ZEHİRLİ BİTKİLER

Doğanın uyanışıyla birlikte birçok bitki yeşerir ve her yer yemyeşil bir görüntü alır. Bu bitkilerin bazıları her ne kadar görüntüsü ve kokusuyla canlıları cezbetse de son derece zehirli ya da alerjen olabilirler. Doğa yürüyüşü sonrası ciltte kabarıklıklar, kızarıklıklar, kaşıntı, dudak kenarlarında lezyonlar görüyorsanız alerjik bir durumdan şüphe edip hemen bir veteriner kliniğine başvurunuz.

5-ÇİMLERİN ALERJİ YAPMASI

Her hayvanda olmasa da bazı hayvanların çimene bile alerjisi vardır. Genelde bu hayvanlar hipersensivitesi olan hayvanlardır. Küçük dostunuzun çimene alerjisi olup olmadığı alerji testi ile anlaşılır. Siz de her çimene çıktıktan sonra kaşıntı, ciltte kızarıklık ve kabarıklık, parmak aralarında kızarıklık ve bu bölgeleri sık sık yalama, gözlerde kızarıklık ve yaşarma, öksürük ve hapşırık gibi şikâyetler gözlemliyorsanız alerji testi için veteriner hekiminize danışabilirsiniz.

6-GÜNEŞTE YÜRÜTMEMEK

Güneş tam tepedeyken yürümek bizim için her ne kadar zararlıysa küçük dostumuz için de o kadar zararlıdır. Özellikle kalp hastalığı olan hayvanlarda, burnu basık ırklar dediğimiz pug, cavalier, Fransız bulldog gibi ırklarda ve yaşlı hayvanlarda yazları günün en sıcak saatlerinde yürümek son derece zararlıdır. Kalp hastalarında bayılmalar bile görülebilir. Bu yüzden Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında küçük dostlarımızı sabahın en erken saatlerinde veya akşam 7’den sonra hava serinlediğinde gezdirmek en sağlıklı gezdirme saati olacaktır.

7-YAVRU KEDİLER

Mart ayının geçmesiyle birlikte hamile kediler ve minik yavru kedileri sık sık sokaklarda görür olduk. Bazı yavru kediler çok acı bir sesle ağlarlar biz de bir şeye ihtiyacı olduğunu düşünüp yardım etmek isteriz. Özellikle küçük çocuklar bu kedileri ellerine alıp yardım etmeye çalışır ya da sevip bırakırlar. Sokak kedileri ev kedilerine göre daha çok içgüdüleriyle yaşayan hayvanlardır. Bu yüzden anne kedi kendine yemek aramak için yavruları bırakıp geri döndüğünde yavrularda bir insan kokusu hissederlerse bir daha yavrularına bakmazlar. Bu yüzden sokakta yavru bir kedi bulduğunuzda hemen elinize almaktan çekinin ve çocukları bu konuda uyarın. Kedinin yardıma ihtiyacı olduğundan emin olmak için uzaktan anne kedinin gelip gelmeyeceğini izleyin. Eğer yavrular içinde özellikle bir kedi ya da tümü uzun süredir öyleyse o yüzden anne terk etmiş diye düşünüp o zaman yardım edebilirsiniz. Şunu unutmayın ki hiçbir bakım annenin bakımının yerini tutmaz, hiçbir besin anne sütünün yerini tutmaz. O yüzden ancak annenin yavrulara bakmadığından eminsek onlara müdahale etmeliyiz. Peki yavru kedi bulduk ve annenin bakmadığından emin olduk bu aşamada ne yapmalıyız?

Öncelikle kedilere inek sütü ve keçi sütü vermekten kaçının. Veteriner kliniklerinden veya petshop’lardan kedi süt tozu ve biberon alıp ılık suyla süt hazırlayıp iki saatte bir besleyip iki saatte bir pamuğu genital bölgelerine sürterek çişi yaptırılmalıdır. Olabildiğince dış alandan ayakkabı gibi mikrop taşıyıcı materyallerden izolasyon sağlanmalıdır.

8-RAHATLATICI ORTAMLAR OLUŞTURUN

Bahar aylarında rahatlatıcı bir ortam sağlamak için, onların sevdiği yerlere güneş ışığı alan minderler veya yataklar yerleştirebilirsiniz. Ayrıca, rahatlatıcı müzikler veya doğal sesler de streslerini azaltmalarına yardımcı olabilir. Evcil hayvanlar insanlar gibi klimadan etkilenir. Yaz aylarında onları klimanın soğuk etkisinden koruyalım.

9-BOL BOL SU İÇMELERİNİ SAĞLAYIN

Sıcak havalarda, kedi ve köpeklerin su ihtiyacı artar. Bu nedenle, bol su bulundurarak ve su kabını düzenli olarak doldurarak, suları her gün tazeleyerek ve gerekirse içine birer küp buz atarak onları su içmeye teşvik edebiliriz. Çünkü hayvanlar doğada akarsulardan su içtikleri için taze ve serin suları içmeye daha motivedirler. Ayrıca, dışarıda vakit geçiriyorlarsa, gölgeli alanlarda su kabı bulundurmayı ve yanınızda küçük dostunuz için suluk taşımayı unutmayın.

10-DÜZENLİ TÜY BAKIMI

Yaz aylarında, kedi ve köpeklerin tüy dökme olasılığı artabilir. Bu nedenle, düzenli tüy bakımı yaparak, tüylerini temiz tutun ve derilerinin sağlığını koruyun. Omega-3, çinko gibi cilt takviyeleri kullanın. Ayrıca, tüy dökme sezonunda sık sık fırçalayarak evdeki tüyleri kontrol altında tutabilirsiniz. 1 aydan sık periyotlarda yıkamaktan kaçının. Denizden çıktıktan sonra iyice kurutun.

Yaz aylarında kedi ve köpeklerin psikolojisini düzeltmek için bu önerileri takip ederek, onların sağlıklı ve mutlu bir şekilde mevsimin tadını çıkarmalarını sağlayabilirsiniz. Ancak, ciddi davranış değişiklikleri veya sağlık sorunlarıyla karşılaşırsanız, bir veterinerden yardım almayı unutmayın.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum