istanbulflaş 2015 Onur Ödülleri
rnİstanbul Flaş Gazetesinin düzenlediği İstanbul’ un Kurtuluşu ve İstanbul Flaş Gazetesi Onur Ödülleri etkinliği Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesinde gerçekleştirildi.rnrnİstanbul Flaş Gazetesi Onur Ödülleri bu yıl da mesleklerinde büyük başarılara imza atmış olan isimlere takdim edildi. Gecenin onur konukları arasında yer alan Emekli Tuğamiral Türker Ertürk 06 Ekim İstanbul’un kurtuluş’ u ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi.rnrnİstanbul Flaş Gazetesi Onur Ödülleri gecesi saygı duruşu ve İstiklal Marşının hep bir ağızdan okunması ile başladı.rnrn rnrnAçılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Flaş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve (GASSOPDER) Gazeteciler Sosyal Sorumluluk Projeleri Dernek Başkanı Yaşar Kaba, konusunda üstün başarılar elde etmiş olan insanları yaşarken anmanın önemine vurgu yaparken, ünlü ya da ünsüz farkı olmaksızın başarıların ödüllendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kaba şöyle devam etti: “Geride bıraktığımız 7 yılı düşününce iyi ki bu ödülleri vermiş ve bu insanları yakından tanıma imkanı bulmuşuz diyorum. 100’ün üzerinde Sinema, Tiyatro, Ressam, Yazar, Bilim Adamı, birçok ünlü ya da ünsüz insana ödül vermişiz. Yerel de geleneksel el sanatları ve kendi çapında bir şeyler yapan ancak kendisini yukarıya taşıyamamış birçok insana, yani yerelde başarılı olanlar ile genelde ünlü olanları bir araya getirmişiz. Tabi bunları yaparken biraz da yorulduk aslında. Bu şartlarda böylesi etkinlikleri yürütmek gerçekten çok zor. Çünkü Kültür Merkezlerini talep ettiğimizde çektiğimiz sıkıntıları biz biliyoruz. Biliyorsunuz bu etkinliği 7 yıldır Üsküdar da yapıyorduk. Bu yıl ilk kez Beşiktaş’ta yapıyoruz. Verilen sözler maalesef tutulmadı. Bu duruma oldukça üzüldük. Biz yokluklar içerisinde üzerine bir şeyler katmak istiyoruz ancak kendi salonlarımızda yaşadığımız sıkıntılar da çok fazla. Tüm bunlara rağmen “Yılmak yok yola devam” diyoruz.” dedi.rnrn rnrnTürker Ertürk geceye damgasını vurdu. Deniz Harp Okulu komutanı iken emekli olan Türker Ertürk, İstanbul’un kurtuluş yıldönümü olan 6 Ekim gecesinde İstanbul’un işgali ile ilgili çok çarpıcı bilgiler paylaşırken, muhalif kişiliğini ortaya çıkaran bir konuşma gerçekleştirdi. Ertürk şunları söyledi: “Bugün biliyorsunuz aynı zamanda İstanbul’un kurtuluşunun 92. yıl dönümü. Özellikle İstanbul’u bize yani Türklere tekrar bahşeden, başta Mustafa Kemal olmak üzere, tüm silah arkadaşlarına minnetlerimi sunarım.rnrn rnrn“VAHDETTİN BİR HAİNDİR”rnrn rnrn“Mondros mütarekesinin imzalanmasının ardından müttefik kuvvetler İstanbul’u işgale başladılar. Tam 465 yıl sonra İstanbul’u bizden tekrar almak istiyorlardı. Bütün şehri işgal ederek önemli noktaları ele geçirdiler. Her yere girdiler bir tek Saraya girmediler. Yani O zamanın padişahı olan Vahdettin’in yaşadığı saraya girmediler. 5 Yıl boyunca burada kaldılar. Bu şehir ihaneti gördü. Bu şehir kahramanlıkları gördü. İhanetin başında padişah Vahdettin gelir. Düşünebiliyor musunuz bir ülkenin başkentini işgal ediyorlar ve bu işgal ettikleri ülkenin birliğinini ve bağımsızlığını temsil eden padişahı sözde esir almıyorlar. Padişah zaten teslim olmuş durumdaydı. Hatta tıpkı bugüne benzer şekilde bir nasihat ekibini Anadolu’ya göndererek aynen bugün akiller heyetinin yaptığı gibi yaklaşan İzmir işgalinin kötü bir şey olmadığına halkı inandırmaya çabalıyordu. O zamanda yapılanlar aynen bugün olduğu gibi yaşadığımız bu berbat 13 yılda, bu ülkemizi felaketlere sürükleyen 13 yılda olduğu gibi açılımların iyi birşey olduğunu anlatmaya taktim etmeye çalışıyorlar. Halbuki biz açılımın ne anlama geldiğini biliyoruz. Emperyalizmin bize dikte ettiği ve ülkeyi parçalayarak yok etmeye çalışması olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu işgal döneminde tıpkı bugün olduğu gibi kalemlerini satıyor, bazı kadınlar general ve amirallerin koynuna sokularak ülkenin satılması gibi. Şimdi o günlerde yaşadığınızı farz edin. Evet İstanbul işgal edilmiş ama iyi kötü bir yaşamınız var ve bu devam ediyor. Maaşınız var, evlisiniz ve üstelik çocuklarınız var. Öte yandan bir Sarı Paşa çıkmış Anadolu’ya geçmiş burada bir örgütlenme ile ülkeyi işgalden kurtarmak istiyor ve sizi çağırıyor. Gider misiniz? İşte bu durum içerisinde imkansızı başaran biri var o insan Atatürk işte. Çok zor şartlar ile bu ülke kazanıldı. Bu öyle kolay olmadı. İşte o işgal günlerinde mütarekenin imzalanmasından takriben iki hafta sonra İstanbul’a gelen Atatürk boğazdaki yabancı gemilere bakıp o meşhur sözünü söylüyor. “geldikleri gibi giderler” diyor. Bunu öyle laf olsun diye söylemiyor ve altını dolduruyor. 6 ay burada çalışıyor. Sonra Bandırma gemisi ile 6 mayısta yola çıkıyor. O gemide 48 kişi var. 19 Mayısta Samsuna çıkıyor ve mücadele başlıyor. Anadolu’da bölük pörçük durumdaki güçleri topluyor ve onlara önderlik ederek kurtuluş savaşında bir zafer destanı yaratıyor.rnrn rnrn“TARİHİNİ BİLMEYEN MİLLETLER PUSULASIZ GEMİYE BENZERLER”rnrn rnrnTürker Ertürk konuşmasını şöyle sürdürdü: Benim çok sevdiğim bir söz vardır. “Tarihini bilmeyen milletler pusulasız gemiye benzerler ve sığınacak liman bulamazlar.” Bu coğrafyada yaşamamızın bir bedeli var elbette. Bu bedeli ödeyemeyenler defolup giderler. Bakın İstanbul 8 tarafı denizle çevrilidir. Eşsiz bir kentidir. Eğer kıymetli topraklar üzerinde yaşıyorsanız ve eğer orada tarih bilinci yoksa, kıymet bilmiyorsanız sizi oradan def ederler. Atatürk bu anlamda çok önemli, Atatürk Osmanlı generallerinin arasında yenilgisiz birkaçından biri. Başka biri böylesi bir kurtuluş savaşına önderlik edebilir miydi? Hayır yapamazdı. Bugün durum nedir? Nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi bilmeyen bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Bu akşam moralinizi bozmak istemem ama lütfen umutlarınızı yitirmeyin. Umutlar bitmez. Bugünkü şartlar o zamanki şartlardan daha kötü durumda. Bugün bayrağımız görünüşte dalgalanıyor, belki işgal zamanı gibi devriye gezen düşman askeri yok ama gizli bir işgal yaşanmakta. Ne yazık ki ülkemiz orta çağ karanlığına sürükleniyor. Ortadoğu’nun bataklığına batmış durumdayız. Acilen yapılması gereken tek şey AKP’nin en kısa zamanda yönetimden uzaklaştırılmasıdır.” dedi.rnrn rnrnErtürk, misafirler tarafından yoğun ilgi ile dinlenirken salon alkışlardan çınladı.rnrnGünün anısına Plaketi Türker Ertürk' e Yaşar Kaba verdi.rnrnEtkinlikte daha sonra sahne alan Sanatçı Fevzi Kurtuluş, Türk Halk Müziği ezgilerinden oluşan minik bir konseri bağlama ile vererek salonu dolduran misafirlere coşkulu anlar yaşattı.rnrnProgram da daha sonra Ressam Nurseren Yurtman' ın Plaketini emekli Amiral ve gazetemiz yazarı Türker Ertürk,rnrnSamkon Kurucu ve Onursal Başkanı İş Adamı Hasan Kaya Aşçı,ya Prof. Dr. Suat GezginrnrnYönetmen Oğuz Gözen, e yine Yeşilçam'ın ünlü Ynetmenlerinden Ertem Göreç,rnrnİstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suat Gezgin, e Ana Dergisi Sahibi Şaheste GündayrnrnGazeteci Duygu Ladikli,ye Beykoz Vatan Partisi İlçe Başkanı Emekli Deniz Yarbay' ı Hakan EkizrnrnDünya Göz Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yusuf Akça, ya Şair Yazar Güler TunalırnrnHalk Oyunları öğretmenleri olan Nermin-Bülent Uzun çifti' ine Hasan Kaya AşcırnrnSanatçı Namık Kemal Yiğittürk’ e ödülleri takdim edildi. Ödüle layık görülen ancak programa mazeretleri dolayısı ile katılamayan Sanatçılar, Perran Kutman, Ayşen Gruda, Şevket Altuğ ve Menderes Samancılar ise diğer ödül alan isimler oldular.rnrn rnrnProgramın sonunda Sanatçı Mustafa Tatlıtürk bir konser verdi, ödül gecesi böylece sonlandı.rnrnSanatçı Mustafa Tatlıtürk' ün günün anısına plaketi Kalem Gazetesi Sahibi İskender Albayrak verdi.rnrnOrtaköy Kültür Merkezinde gerçekleşen geceye Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar’da çelenk göndererek misafirlere saygılarını iletti.rnrnFotoğraflar: Nimet Kartal, Turhan Bal, Bülent Çimen, Halil Topalrn