Validebağ Gönüllüleri yetkilileri uyardı.

Üsküdar Validebağ Gönüllüleri, Validebağ Korusunun yasal statüsü içinde korunmasını ve gerekli hizmetin yapılmasını istedi.

Validebağ Gönüllüleri yetkilileri uyardı.
24 Eylül 2018 - 16:30 - Güncelleme: 26 Eylül 2018 - 00:14

Üsküdar Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı, 1927 Yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından öğretmenlerin kullanımına bırakıldı. Validebağ Korusu ve Adile Sultan kasrı, 2006 yılında Milli eğitimin Üsküdar belediyesi ile yaptığı bir protokol tepkilere neden oldu.

Belediyenin bazı tasarruflarda bulunma girişimi çevrede oturanları tedirgin etti, bu süreçte mahkeme bu protokolü iptal etti. Mahalle sakinleri Validebağ Gönüllüleri derneğini kurarak adeta koruda 12 yıldır nöbet tutuyor.

En son gelişme korunun millet bahçesi yapılacağı duyumu oldu. Bunun üzerine Validebağ gönüllüleri Koru içinde bulunan Adile Sultan kasrı önünde toplanarak bir basın açıklaması yaptı.

Validebağ Gönüllüleri basın açıklamasında ilgili kurumlara korunun konumunun korunması çağrısı yaptılar. Açıklamada “Korunun koru olarak kalması yasal statünün de bir gereğidir. Millet bahçesi demek korunun doğal halinin bozulması anlamına gelir ki buda koruyu koru olmaktan çıkarır” dediler.

Validebağ korusunun korunması için yasal girişimlerin arkasını bırakmayacaklarını bu konuda kararlı olduklarını belirttiler.

 

CHP eski İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, CHP Üsküdar belediye meclis üyesi Nezih Küçükerdem, TUKODER Üsküdar Şube başkanı ve TUKODER Genel Sekreteri Av. Onur Cingil, Aitunizade Mahalle Muhtarı Rıza Şener, Barbaros Mahalle Muhtarı Yasemin Çakırözşafak, Acıbadem Mahalle Muhtarı Semra Bozkır Aydın da hazır bulundu.

 

Validebağ Gönüllüler basın açıklaması şöyle;

 

I.derece doğal ve tarihi SİT alanı olan Validebağ Korusu’nda her sene yeni bir rant girişimi duyuyoruz. Bu sene gündeme “millet bahçesi projesi” getirildi. İçeriği belirsiz, açıklanmaya muhtaç bir niyet beyanından başka bir şey değil aslında… Bizi işin o yönü pek te ilgilendirmiyor. Fakat iş Validebağ’a iş makinaları sokmaya, kum, çakıl, taş, çimento getirmeye, kısacası inşaat yapmaya gelince, “DUR” diyoruz.

 

Validebağ Korusu’nun sorunları yok mu? Var.

Örneğin Üsküdar Belediyesi, ısrarlı taleplerimize rağmen, Koru’daki çöpleri toplamıyor. Dolan konteynerleri boşaltıp gitmekle işinin bittiğini iddia ediyor. Oysa nasıl sokaklardaki çöpleri toplamak belediyenin asli göreviyse, kendi sorumluluk alanı içindeki Validebağ Korusu’nda çöp toplamak ta belediyenin asli görevidir. Bunun için ne protokole, ne de projeye ihtiyaç yoktur.

Örneğin Koru’nun kullanım hakkını elinde bulunduran Milli Eğitim Bakanlığı, Koru’nun giriş çıkış noktalarında güvenlik görevlisi bulundurmuyor. Gerekçeleri para yokluğu. Ama aynı Milli Eğitim Bakanlığı, metruk durumdaki atölye binalarını restorasyon adı altında yıkıp ocakbaşı restoran ya da kafe yapmaya para bulabiliyor.

Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ısrarlı taleplerimize karşın, Koru’daki ağaçların bakımını gereğince yapmıyor. Bugüne kadar sadece bir kez geçen sene bizim denetimimizde yapılan ağaç bakımı verimli olmuştur. Önceki senelerde ya hiç bakım yapılmamıştır, ya da yapılan sözde bakım neticesinde ağaçlar kurumuştur.

 

Şimdi deniyor ki “efendim biz otoparkların zemin kaplamasını güzelleştireceğiz, yolları düzelteceğiz, kumla örteceğiz, kenarlarına ahşap bordür döşeyeceğiz, çocuk parkının oyuncaklarını değiştireceğiz, binaların çevresindeki zemin kaplamasını değiştireceğiz, ağaç bakımı yapacağız” vs.

 

Biz de diyoruz ki,

Bu söylediğiniz şeylerin bir bölümünü yapmak için böyle şatafatlı projeler üretmeye gerek yoktur. Örneğin ağaç bakımını her sene bir kez yapmanız mümkündür, daha fazlasına gerek yoktur. Yeter ki işinin ehli insanlarla çalışın, gereken denetimleri yapın ve/veya bizim denetlememiz halinde sorun çıkarmayın.Bu söylediğiniz şeylerin çoğunun yapılmasına gerek te yoktur. Koru’da her gün sabahın erken saatlerinden akşama kadar binlerce insan yürümekte, koşmakta, piknik yapmakta ya da çeşitli kafelerde yiyip içmektedir. Herkes hayatından memnun iken, birkaç kişinin özel ve bireysel şikayetlerini dikkate almaya gerek yoktur. Halkın talepleri sizin için bu kadar önemliyse, Validebağ civarında yaşayan binlerce insanın senelerdir devam eden taleplerini hangi gerekçeyle dikkate almıyorsunuz? Bu sorunun cevabını vermeden Koru’da herhangi bir inşaat yapma hakkını nereden buluyorsunuz?

 

Kaldı ki, bu söylediğiniz şeylerin çoğunu yapmak için Validebağ Korusu uygun bir yer değildir. Validebağ Korusu 1999 yılından beri 1.derece doğal SİT alanıdır. Koru’da binlerce ağaç ve çalı, sincabıyla, kaplumbağasıyla, kirpisiyle binlerce hayvan, kuş ve böcek yaşıyor. Koru bu canlıların evidir. Sizin politik amaçlarla insanlara hoş görünmek için “hizmet” adıyla sunmaya çalıştığınız işler, buradaki canlıların yuvasını darmadağın edecek, Koru’dan uzaklaşmalarına yol açacaktır. Korudaki doğal ekosistem zaten çeşitli uygulamalarla zarar görmüş durumda iken, tamamen yok etmeye kalkışmayın.Geçmişte yapılan bazı uygulamalardan Koru o kadar zarar gördü ki, biz yeni projelerinize nasıl güvenelim? Örneğin 2013 yılında “çevre düzenlemesi” adıyla yapılan işlerin sonunda Adile Sultan Kasrı’nın tüm çevresi mermerle kaplandı, hiçbir işlevi olmayan duvarlar yapıldı. Örneğin 2014 yılında “sadece bir izci çadırı yapacağız” diyerek başlanan projenin beton temelli bir yapılaşmaya dönüştüğünü gözlerimizle gördük. Dolayısıyla her projeye kuşkuyla yaklaşıyoruz ve bunda haklıyız.

 

Tekrar ediyoruz : Validebağ Korusu, her önüne gelenin siyasi heveslerini ya da rant iştahını tatmin edeceği proje alanı değildir. I derece doğal ve tarihi SİT alanıdır. Validebağ havzasında yaşayan onbinlerce insanın da göz bebeğidir. Koruma kurulları dahil olmak üzere herkesin ve her kurumun bu gerçeğin farkında olmasını bekliyoruz. Farkında olmayanları uyarmaya ve yasal girişimlerde bulunmaya devam edeceğiz.

 

Sonuç olarak, Validebağ Korusu’ndan elinizi çekin. Validebağ Korusu’nu rahat bırakın.  Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti ama, tekrar söylüyoruz : VALİDEBAĞ  KORUSU’NA  DOKUNMAYIN

Haber: Yaşar Kaba

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum