ÜNLÜ MÜZİSYEN İLHAM GENCER VEFAT ETTİ

Türk Pop ve caz müziğinin duayeni piyanist İlham Gencer 100 yaşında, Bodrum’da hayatını kaybetti.

Dinle

25 Mayıs 2023 - 16:19 - Güncelleme: 25 Mayıs 2023 - 16:42

Mehmet ÜNLÜ

Türkiye’nin İlk piyanist şantörlerinden aynı zamanda caz müzisyeni İlham Gencer, bir süredir Bodrum’da kendi gibi müzisyen olan oğlu Bora Gencer’in evinde vefat etti.

Türkiye’yi ve sevenlerini yasa boğan Gencer’in vefatını sosyal medyadan duyuran Bora Gencer; "Babam Türkiye'nin babası, benim canım, varlığımın sebebi dünya iyisi insan adam gibi adam Bozkurt İlham Gencer'i kaybettik” sözleriyle paylaştı.

Siyasi yönden MHP’nin ilk Genel Başkanı Alpaslan Türkeş’e yakınlığı ile de tanınan İlham Gencer, “ne olursa olsun her şeyden evvel ben müzisyenim. Türkeş’e sevgim ayrıdır. Bunu asla müziğime yansıtmam” derdi.

Gencer, yıllar önce Osman olan diğer adını da mahkeme kararı ile , Bozkurt İlham Gencer olarak değiştirmişti. Gencer, müzik hayatını uzun zaman Pera Palas'ta piyano çalarak sürdürdü.

* * *
27 Ağustos 1922'de İstanbul ‘da doğan İlham Gencer, daha altı aylıkken anne ve babası boşandı. Müziğe ilk kez 1931 yılında henüz beş yaşındayken annesinden aldığı konsol piyanoyu çalarak başladı. Kabataş Erkek Lisesi ile Beyoğlu Erkek Lisesini bitiren İlham Gencer, lise yıllarında Atilla Dorsay’la birlikte okulda ikili konserler verip, Everly Brothers’in popüler şarkılarını seslendirdi.

İlham Gencer, 1938 yılında 12 yaşında iken Atatatürk’ün cenazesinde çıkan kargaşa sırasında törene katılan atların altında kalarak başından yaralanıp, 3.5 ay Teşvikiye Sağlık Yurdu’nda tedavi gördü.

18 yaşında profesyonel anlamda müziğe başlayan Gencer, gençlik yıllarında çok sayıda lokallerde piyano çalıp şarkı söyledi

O sıralar; Nişantaşı Kız Lisesi’nde öğrenci olan Ayten Alpman, tanıştığı İlham Gencer’le müzik çalışmalarına başladı, hatta, 1949 yılından 1963 yılına kadar İstanbul radyosunda ve Elmadağ’daki Kervansaray’da birlikte program yaptılar.
Bir süre sonra Beyoğlu’nda Site Sineması’nın üzerinde, Çatı adını verdikleri kendi mekanlarını açtılar.

Gencer; Ayten Alpman, Ajda Pekkan, Cem Karaca, Barış Manço, Emel Sayın, Metin Ersoy, Füsun Önal, Fikret Kızılok gibi ünlüleri yetiştirip, müzik dünyasına kazandırıdı.

Gencer; 1950’li yılların başında ABD’li şarkıcı Eartha Kitt’e “Kâtibim” şarkısını öğretti. Kitt 1953 yılında, içinde Türkçe sözcükler de geçen bu anonim şarkıyı caz tarzında ve eğlenceli İngilizce sözlerle seslendirirken, şarkı dünya çapında hit oldu.

Türkiye’nin ilk piyanist şantörlerinden biridir İlham Gencer, Caz müziğinin ülkemizde yaygınlaşmasında ise önemli katkılarda bulundu. Türkçe sözlü pop müziğini başlatan isim olarak da Türk Pop tarihine adı yazdırdı.

“Beyoğlu Erkek Lisesi‘nden mezun olduktan sonra müziğe, dönemin kültür ve sanat merkezleri olan Halk Evleri’nde amatörce ve 1944 yılından itibaren Beyoğlu’nda profesyonel olarak sürdürmeye başladı..

İlk yerli caz grubunda yer alarak piyano çalan Gencer, bu grupta, trompette Badi Kemal, klarnette Mehmet Akter, vokalde Türkan Pasiner yer alır. Daha sonra bir çok değişik grupla çalışarak ustalaştı.

Bu yıllarda şarkılar hep yabancı dillerde söyleniyordu. O yıllarda radyo insanların hatında çok önemli bir yer alırken, müzik dünyasına da yön veren bir araçtı.İlham Gencer de, radyoda ilk kez Samanyolu parçasıyla çıkış yapan Berkant’ın tanınmasına aracı oldu.

24 Nisan 1957 de Fethiye’de büyük bir deprem olunca, İlham Gencer, depremzedelere yardımcı olmayı görev bilerek çalıştığı pavyonda bir yardım sergisi düzenleyerek topladığı 708 lirayı Fethiye’ye gönderdi.

İlham Gencer, 1961 yılında Çatı Kulübü‘nde Lübnan asıllı Fransız şarkıcı Bob Azzam‘ın o yıl dünyada meşhur ettiği “C’est écrit dans le Ciel” yani "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş Eski Günlerde" adlı şarkıyı Fecri Ebcioğlu‘nun yazdığı eğlenceli sözlerle Türkçe olarak seslendirdi. Bu parça Türkçe söylenmiş ilk pop şarkısı olarak dillere yerleşti. O zamana kadar Türkiye’de pop şarkılar Türk şarkıcılar tarafından İngilizce, İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca söylenirdi.

“Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” ilk olarak 78 devirli taş plak, 45’lik vinil plak olarak yayınlandıktan sonra ülke çapında büyük bir ilgi gördü ve Türkçe şarkıların devamı gelmeye başlarken yüzlerce yabancı şarkıya daha Türkçe sözler yazıldığı gibi, Türk ve Avrupalı şarkıcılar tarafından da plak yapıldı.

Bu arada, “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” Türkiye’de yıllarca sürecek olan “aranjman” müzik akımını başlatan şarkı olarak Türk pop tarihine geçmiş oldu..

İlham Gencer, şarkının yeni versiyonunu ve yeni bir LP haline getirerek 50 yıl sonra yeniden düzenleyip sunmuştu

1.Boğaziçi Müzik Festivali’nde “İstanbul” isimli parçasıyla birincilik ve “Dünya'yı Dolaşan Şarkı” eseriyle ikincilik kazanan İlham Gencer’in şefliğini üstlendiği bir de orkestrası vardı. İşin en ilgi çeken tarafı bu yarışmalara katılanların bir çoğu Çatı Gece Klübü’nde provalarını yapıyorlardı.

1961-1965 yılları arasında 3 kez düzenlenen Boğaziçi Festivali’nde ödüller alan İlham Gencer; piyano, Grup Kuartet ve “Deniz Ne Kadar Güzel Hoş”(Cherburg Şemsiyeleri) ile en iyi şarkı ödülü alırken, ayrıca Robert Akademi ödülüne de layık görüldü.

1961-1965 yılları arasında 3 kez düzenlenen Boğaziçi Festivali’nin hepsinde ödüller alan İlham Gencer, hem piyano hem grup dalında (Kuartet) hem de (Cherbourg Şemsiyeleri) en iyi şarkı dalında birinci olurken, Robert Akademi Armağanı’na layık görüldü.

Ayten Alpman’la 1953 yılında evlenen Gencer çiftinin Ayşe ve İlham adında bir kızı ve bir oğlu oldu, ancak 1961 yılında boşandılar.. İkinci evliliğini Necla hanımla yapan Gencer’in Bora adında bir oğlu daha oldu

Üç çocuğu da müzikle ilgilenirken isimlerini de duyurdular. Dünyaca ünlü opera sanatçı Leyla Gencer ise İlham Gencer'in amcasının eşidir.

İlham Gencer, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün daima izinde ve bir Türk milliyetçisi olduğunu her defasında ifade edip vurgulardı.

Gencer, geçtiğimiz Aralık ayında kendisi gibi bir caz müzisyeni olan Ayşe Gencer’i
ne yazık ki kaybetti.

Müzik yaşamını siyasetle birlikte hayatını anlattığı Sami Coşkun'un kaleme aldığı iki kitabı bulunanTürk Pop Müziği'nin Çınar'ı Usta müzisyen, 26 Mayıs Cuma günü İstanbul Zincirlikuyu Camisi'nde Cuma namazı sonrası kılınacak cenaze namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı'nda ebedi istirahatgahına defnedilecek.