Ümraniye halkı 38 yıllık miras davası yüzünden 2B başvurusu yapamıyor

Ümraniye’deki Topağacı ve çevresindeki mahalleler 2B’ye başvuramıyor. Nedeni ise 38 yıldır sürdüğü söylenen bir miras davası. Mahallelinin tek umudu, siyasilerin verdiği sözleri tutması

Ümraniye halkı 38 yıllık miras davası yüzünden 2B başvurusu yapamıyor
10 Haziran 2017 - 16:20

Kimilerine göre Osmanlı hanedanının torunları, kimilerine göre bir Osmanlı paşasının mirasçıları… İstanbul Ümraniye’deki Topağacı ve çevre mahallelerin bir kısmını içeren büyük bir arazi üzerinde hak iddia eden mirasçıların kimliği halk arasında şehir efsanesine dönmüş. Ancak bu mirasçıların açtığı dava nedeniyle halk üzerinde yaşadığı 2B arazilerini satın almak için başvuramıyor. Başvuruların son tarihi olan 30 Ekim yaklaşırken halkın tek umudu siyasilerin “bu sürecin sonunda hiçbirinizi mağdur etmeyeceğiz” sözü.

Yaşanılanları daha iyi anlamak için Ümraniye’ye giderek Topağacı Mahallesi Muhtarı Yaşar Karataş ve Dumlupınar Mahallesi Muhtarı Orhan Ezber ile konuştuk. Anlattıklarına göre, meşhur miras davası 1974’te başlamış! Mirasçıların üzerinde hak iddia ettiği arazi 218 metreye 2 buçuk kilometre uzunluğunda devasa bir büyüklüğe sahip. Üzerinde yaşayan binlerce kişi ve hak iddia eden mirasçıların çokluğu nedeniyle dava belgeleri çok sayıda çuvalı doldurur hale gelmiş. Bazı binaların bir kısmının dava konusu arsada, diğer kısmının arsa dışında kalıyor olması işleri iyice karıştırıyor.

57 YILDA BİN KATINA ÇIKAN NÜFUS

“İstanbul’un en yoksul bölgelerinden biri burası. Burada halk eline geçen bütün parayı, emeğinin karşılığını barınma ihtiyacı için harcamış, evini zar zor yapmış. Şimdi 2B yasasının ardından birileri çıkıp ‘bu arsa onyıllar önce benimdi, geri verin’ diyor. Bugüne kadar neredeydiniz? On yıllar sonra ortaya çıkıp bu halkı mağdur edemezsiniz” diyor Muhtar Yaşar Karataş.

Dumlupınar Mahallesi Muhtarı Orhan Ezber ve Topağacı Mahallesi Muhtarı Yaşar Karataş, belirsizlik içindeki halkın sürekli olarak kendilerine duruma dair sorular yönelttiğini ama bu soruların tatmin edici bir cevabı olmadığını anlatıyordu. Gerçekten de 20 dakikalık sohbetimiz boyunca beşten fazla yurttaş muhtarlığa gelerek sürece dair sorular sordular.

Önceden tapusu olup olmadığı bilinmeyen bu bölgeyi orman bürümesi sonucu devlet 1940’larda arsaya el koymuş. 1960’lardan itibaren köyden kente göç ile nüfusu katlanarak artan İstanbul’a göçenlerin yerleştiği ilçelerin başında gelen Ümraniye’nin nüfusu 1950’de sadece 885 iken 1985’te 131 bine, 2007’de ise 900 bine ulaşarak Avrupa’daki 10 ülkenin nüfusunu geride bırakmıştı. İstanbul’un en kalabalık ikinci ilçesi olan Ümraniye’ye gelen insanlardan binlercesi, tapu davasından habersiz bir şekilde de kendi imkanlarıyla bu başıboş arsanın üstüne evlerini dikmişti.

HEM 2B HEM KENTSEL DÖNÜŞÜM

Ancak arsanın tek sıkıntısı bu dava değil; üzerinde binlerce kişinin yaşadığı bu toprak parçası devlet kayıtlarında ‘orman vasfını yitirmiş ve bu vasfı geri kazanması imkansız olan arsa’, toplumda bilinen adıyla 2B olarak geçiyor. 2B bölgelerinde yaşayanların yaşadıkları toprağı para ödeyerek alabilmesini sağlayan yasanın ardından bu yasadan faydalanmak isteyenler başvuru yapmış, Ekim ayı başında hak sahibi 450 bin kişiden 300 bini başvurularını tamamlamıştı. Ümraniye’de dava konusu olan arsa üzerinde yaşayan halk ise dava sonuçlanmadığı için başvuru yapamayacak. Muhtarların anlattığına göre mahalle kentsel dönüşümde de öncelikli bölgeler arasında yer alıyor. Ancak dava süreci kentsel dönüşüm sürecine engel olduğu için bölgenin geleceği tam bir muamma.

Evleri bu tartışmalı arsa üzerinde olmayan halkın büyük bir kısmı başvurusunu yapmış. Ama başvuru ücreti olan 2 bin lirayı ödeyemeyenler de olduğunu anlatıyor Karataş: “Ümraniye’nin en yoksul bölgesi bizim mahallelerimiz. Burada hanelerin ortalama geliri 750 ile 1.000 lira arasında değişiyor. Sadece Topağacı Mahallesi’nde 750 kişi devletten kömür yardımı, 1800 kişi belediyeden gıda yardımı, 350 kişi belediyeden sıcak yemek alıyor. Rayiç bedelini bırak 2 bin liralık başvuru ücretini ödeyemezler.”

YOKSUL HALK EMEĞİNİ KOYDU

Rayiç bedelin de 350 ile 1.500 lira arasında değiştiğini ve bu miktarın bölgedeki halk için çok yüksek olduğunu söylüyor muhtarlar:

“Mahallemizde öyle yerler var ki bırakın arabayla gitmeyi, yürüyerek gitmekten korkulur. Geçenlerde Maliye Bakanlığı’ndan rayiç bedel belirlemek için geldiler. Ancak belirlenen fiyat çok yüksek, Buranın halkı yıllardır kimseden yardım almadan buraya harcadığı para ile ödemesi gereken bedeli ödedi zaten. Bu yüzden bu rakamlara karar verirlerse muhtarlar olarak karşılarında bizi bulurlar. Ayrıca burada kimse gelip de arsalara para vermeden el koymadı. O dönem burada yaşayanlardan para karşılığı satın aldı. Keşke şimdiki aklımız olsaydı da başka bir yerden alsaydık evimizi. Ama buradaki insanlar hem yoksul, hem eğitimsiz. Bu yüzden tapulu yerden ev almaya parası yetmemiş, buradan almış.”

SİYASETÇİ SÖZÜNÜ TUTAR MI?

Başbakan Erdoğan’ı da, AKP’yi de, CHP’yi de durumları hakkında tek tek bilgilendirdiğini anlatan muhtarlar eğer sürecin sonunda bir mağduriyet olursa sorumluluğun tamamen siyasilerde olduğunu özellikle vurguladı.

Şimdi mahalledeki herkes, ziyarete gelen milletvekili ve bakanların “dava sonuçlanınca başvuru süresi geçmiş olmasına rağmen size özel başvuru izni vereceğiz” sözüne güveniyor. Türkiye’de olduğumuzu dikkate alınca düşünmeden edemiyorum, ya siyasiler yazılı olmayan bu sözlerini tutmazlarsa? Ümraniye belediyesi Başkanı Hasan Can halkın karşısında konuşma yapıp söz vermesi çözemeyince hem 2 b hem de kentsel dönüşüm olan yerler söz veriyordu sıyası oyun var burada o zaman söz verme halk ayaklanmasın....

Ancak arsanın tek sıkıntısı bu dava değil; üzerinde binlerce kişinin yaşadığı bu toprak parçası devlet kayıtlarında ‘orman vasfını yitirmiş ve bu vasfı geri kazanması imkansız olan arsa’, toplumda bilinen adıyla 2B olarak geçiyor. 2B bölgelerinde yaşayanların yaşadıkları toprağı para ödeyerek alabilmesini sağlayan yasanın ardından bu yasadan faydalanmak isteyenler başvuru yapmış. Türkiye’de olduğumuzu dikkate alınca düşünmeden edemiyorum, ya siyasiler yazılı olmayan bu sözlerini tutmazlarsa?

 

Bugün Ümraniye Tepeüstü Mahallemizde Tapuları için eylem gerçekleştiren vatandaşlarımızı görmemiz üzerine yanlarında bulunduk. Alana girer girmez biber gazlı müdahale ile karşı karşıya geldik. Sonrasında gözaltına alınmaya çalışıldığım için, müdahale eden Yalçın Özdemir arkadaşımın kolu bir kaç polisin sert müdahalesi sonucu kırıldı. Şahsıma da araca bindirebilmek için darp uygulandı. İfadelerimizi verdikten sonra gözaltına alınan diğer arkadaşlarla serbest bırakıldık.

Polis tarafından darp edilen C.H.P Gençlik Kolları Başkanı Mertcan Arslan ve Gençlik Kolları üyesi Yalçın Özdemir'in İfadesi alınmak üzere Çakmak Emniyet Müdürlüğünde serbest bırakıldık.

Haber: Faruk Kos

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum