TÜRKLÜĞÜ KALDIRMAK İSTEYEN BABACAN'LA SİZ AYNI MASADA OTURUYORSUNUZ
’Genel Başkanımız Ümit Özdağ, sosyal medya üzerinden, ‘Sevgili Türk gençleri, bugünkü esas meselemiz fakirlik veya başka bir şey değil. Bu iktidarın Türk gençlerinin ümitlerini yıkma meselesi. Ümitlerinizi yıkmayacaksınız ve Türkiye’nin geleceğine ümitle bakacağız. Sizin için pranga kırmayacağım ancak sizlerle birlikte prangayı kıracağız. Birlikte mücadele edeceğiz, Atatürk’ün gençliğe hitabesini birlikte gerçekleştireceğiz’ dedi. Yani siz, Zafer Parti’sinin ilkelerini hem gönülden hem de sandıkta desteklemenizi istedi.’’
SEVGİLİ GENÇLER GELECEĞİNİZ SİZİN ELİNİZDE
‘’Genç arkadaşlarım ancak şunu unutmayın; sizler gibi 18 yaşını doldurmuş her birey oy kullanma hakkına sahiptir. Eğer başka bir ilde öğrenim görüyorsanız o ilde oy kullanacaksanız, öğrenci kimliğiniz ile birlikte, kiralık bir evde oturuyorsanız kira sözleşmesi, elektrik, su gibi herhangi bir fatura ile ilçe nüfus müdürlüğüne, akrabanızın evinde kalıyorsanız evin sahibi ya da evde ikamet eden birisi ile nüfus müdürlüğüne, yurtta kalıyorsanız yurt müdürlüğü ya da okuduğunuz okulun öğrenci işlerinden alacağınız bir belge ile ilçe nüfus müdürlüğüne müracaat edeceksiniz. Bu her üç konuda da aldığınız belge ile ilçe seçim kuruluna müracaat edeceksiniz ve oy kullanmaya hak kazanacaksınız. Sevgili gençler, bu işleri belki gözünüzde çok büyütüyor olabilirsiniz ama geleceğiniz sizin elinizde.’’
TÜRK İLE DERDİ OLMAYAN HERKESLE KUCAKLAŞMAK İSTİYORUZ
‘’Son günlerde 6’lı masa sözbirliği etmişçesine ortada olmayan bir Kürt meselesine odaklanmaya başladı. Benim samimi Kürt vatandaşlarımdan ne istiyorsunuz? Biz, Zafer Partisi olarak, Türk, Kürt diye bölemediler. Alevi, Sünni diye bölemediler, Sağcı, solcu diye bölemediler. Bizi kutuplaştırmaya çalıştılar ama biz, Zafer Partisi olarak kutuplaşmadan herkesi kucaklayarak, Atatürk’le, Türkiye ile Türkçe ile Türk ile derdi olmayan herkesle kucaklaşmak istiyoruz. Zafer Partisi’ne davet ediyoruz. Ancak 6’lı masanın direttiği, etnik köken ve mezheplerin etkili olduğu 1921 anayasası değil tamamıyla cumhuriyet ilkelerine ve Atatürk devrimlerine bağlı olan 1924 anayasasını istiyoruz. Anayasamızın 1924 anayasayı da devam etmesini istiyoruz. Bunda da ısrarcı olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. ‘’
‘’Sayın Meral Akşener, geçtiğimiz günlerde herkesin hatırlayacağı gibi adeta tekrar bir Kürt açılımı yaptı. Ülkem bu açılımdan çok çekti Sayın Akşener çok çekti. Askerlerimize sorun özel harekâtçılarımıza sorun bu konuyu. Geçtiğimiz hafta Deva Partisi Başkanı Ali Babacan, tarikat ve cemaatlere yasal statü verilmesi ve önlerinin açılması gerektiğinden bahsetti. Ardından genel başkan yardımcısı anayasadan Türk kimliğinin çıkartılması konusunu ortaya attı. Yine Babacan, herkesin kendi dilini konuşmasından bahsetti. Sanki bugün konuşulmuyormuş gibi. Sayın Babacan, bir milleti ayakta tutan bayrağıdır. Dilidir, anayasasıdır. Bizim için anayasanın ilk dört maddesi çok önemlidir. Siz, milli eğitimi her yöreye göre farklı bir dile yapacak olursanız bu ülkeyi şimdiden parçalarsınız.’’
‘’Gelelim Kılıçdaroğlu’na… 2013 yılında Erdoğan başbakan iken “Cumhuriyet ve Türk söylemi başbakana dokunuyor. Alerjisi varsa tedavi olacak. Türk sözcüğünü anayasadan çıkarmaya senin gücün yetmez” demişti. Bugün ne değişti Sayın Kılıçdaroğlu? Açılım konusu; Meral Hanım, Türklüğü kaldırmak isteyen Sayın Babacan’la siz aynı masada oturuyorsunuz. Ne değişti eskisiyle o zaman?’’
ATATÜRK’ÜN PARTİSİ BÖYLE Mİ OLMALIYDI?
‘’Ayrıca öyle bir başdanışman seçtiniz ki seçtiğiniz kişi Türkiye sınırlarının içini bile kuzey kürdistan olarak görüyor, pkk’ya sıcak bakıyor ve siz ona kendi partinizde Türk bayraklarını kaldırarak Kürtçe röportaj şansı veriyorsunuz. Atatürk partisi böyle mi olmalıydı? Neye üzülüyorum biliyor musunuz? Hala birçok insan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olarak görüyor. Size bel bağlıyor, arkanızdan geliyor. Yazık…’’
‘’6’lı masadan son olarak bir inci daha var ki o da Davutoğlu’ndan geldi. Bir karar alındığında cumhurbaşkanı bu 6’lı masadan onay alacakmış. Bu tam bir güvensizlik örneğidir. Siz 6’lı masaya oturuyorsunuz, güya birbirinizi destekliyorsunuz, paylaşıyorsunuz ama bir karar alındığında ona güvenmiyorsunuz. Diğerlerinin onayını almasını istiyorsunuz. Siz sadece yüzde birin altında olan bir pati olarak buna eşit şartlarda adapte olmak istiyorsunuz. Sayın Davutoğlu, hakikaten anlamakta zorlanıyorum sizi. İşte bu nedenlerle cumhur ve millet ittifakı arasına vatandaşlarımızın bir de HDP dayatmasına sıkışmasına gönlümüz razı olmuyor. Biz, Zafer Partisi olarak Türk milleti ile ittifak yapmak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni Türk milletine geri vermek için çalışıyoruz. Buna bir şey daha hatırlatmak isterim; devlet kurumlarının önünden T.C. ifadelerinin kaldırıldığını ve kimlerin kaldırdığını da çok iyi biliyoruz. ‘’
‘’Sağlık Bakanlığı’nın keyfi icraatları devam ediyor. Muayene ve özel hastaneler yönetmeliğini biraz gevşettiler ancak şu an mağdur olan hekimleri kurtarmakla beraber geleceğe yönelik birtakım çalışmalar yapmak isteyen genç hekimlerin önünü bağlamaya başladı. Onları sıkıştırdı. Burada olan hastalarımıza olmaktadır. Doktorun veya hastanenin seçme şansını ortadan kaldırıyorsunuz. Düşünün bir hasta ‘ben o doktora gideceğim, bu hastaneye gideceğim’ demiyor. Sadece neresi gösterilirse ona gidiyor gibi bir duruma geldi. ‘’
FACEBOOK YORUMLAR