TÜRKİYE, PESTİSİT KULLANIMINDA AVRUPA VE DÜNYADAN DAHA İYİ DURUMDA

İstanbul Ticaret Borsası’nın Güvenilir Ürün Platformu'nun desteği ile düzenlenen “Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor” toplantılarında bu ay pestisit konuşuldu.

TÜRKİYE, PESTİSİT KULLANIMINDA AVRUPA VE DÜNYADAN DAHA İYİ DURUMDA
04 Mart 2025 - 15:11
Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür
Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Bayram, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)
verilerine göre, Türkiye’nin birim alana düşen pestisit miktarında Avrupa ve dünya
ortalamasından daha iyi bir konumda olduğunu belirtti. Bayram, alınan önlemlerin etkisiyle,
Türkiye’nin Avrupa Birliğindeki Gıda ve Yem için Hızlı Uyarı Sistemindeki bildirimlerinde
son 4 yılda yüzde 61 düşüş olduğunu ifade etti.

Online olarak yapılan toplantının açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Borsası Meclis
Başkanı Ahmet Bülent Kasap, moderatörlüğünü ise Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal
Toprak yaptı.

 “Tarımsal Ürünlerde Pestisit Sorunu ve Çözüm Önerileri” başlıklı etkinliğe; Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Bayram, Zirai Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği (ZİMİD) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Çamılı, Kınık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ziraat Mühendisi Burhanettin Konu ve İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Emin Demirci konuşmacı olarak katıldı.

“Kontrolsüz Pestisit Kullanımı Gıda Güvenliği ve Tarımsal İhracatı Etkiliyor”

İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, toplantının açılış
konuşmasında pestisit kullanımının yalnızca tarım sektörünü değil, gıda güvenliğini, halk
sağlığını ve ihracatı da ilgilendiren bir konu olduğunu belirterek, “Malumunuz, pestisit gibi
zirai ilaçlar, özünde birer bitki sağlığı ilacı. Nitekim pestisiti bir sorun olarak ortaya çıkaran
en temel sebep, bilinçsizce ve gereğinden fazla kullanılması. Üreticilerimiz, mahsullerinin
zararlılardan etkilenmesinden endişe ettikleri için, zirai ilaçlara başvuruyor. Kontrolsüz
yapılan bu uygulamalar, öncelikle insan sağlığı, ardından da ekonomi açısından büyük
riskler oluşturuyor. Diğer taraftan ihraç edilen tarım ürünleri, toplam üretiminin sadece bir
kısmını oluşturuyor, iç piyasada tüketilen ürünler de var. Biz, devletimizin sağlıklı ve güvenli
gıdalar konusundaki hassasiyetini biliyoruz. Ancak, bu konuda kamuoyunun daha fazla
bilgilendirilmesi ve farkındalığın artırılması da büyük önem taşıyor. Bu noktada, atmamız
gereken adımların çok açık olduğunu düşünüyorum. Öncelikle, pestisit denetimlerinin ziraat
mühendislerinin gözetiminde, hasat öncesinde tarlada yapılması ve her aşamada
tekrarlanması büyük önem taşıyor” dedi.

“Türkiye, Pestisit Kullanımında Avrupa ve Dünyadan Daha İyi Durumda”

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yunus
Bayram, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre Türkiye’nin birim
alana düşen pestisit miktarında Avrupa ve dünya ortalamasından daha iyi bir konumda
olduğunu belirterek, “Ülkemizin birim alana düşen pestisit kullanım miktarı 2,22 kg iken bu
rakam dünyada 2,37 kg AB ülkelerinde ise 3,24 kg olarak açıklandı. Pestisit kullanımında
özellikle son yıllardaki etkin mücadelemiz tüm hızıyla devam ediyor. Her hafta farklı illerde il
müdürlüklerimiz ile birlikte araştırma enstitüleri uzmanları, üniversite hocaları iş birliğinde
üretici, tüketici, bayi ve diğer paydaşlara seminerler düzenleyerek pestisit kullanımında
paydaşlarımızı bilinçlendiriyoruz” diye konuştu.

Doç. Dr. Yunus Bayram, Türkiye’nin Avrupa Birliğinin Gıda ve Yem için Hızlı Uyarı
Sistemindeki bildirimlerinde son 4 yılda yüzde 61 daha az bildirim aldığını ifade ederek,
şunları söyledi:

“Avrupa Birliği içindeki gıda güvenliği sorunlarını bildirmek için oluşturulan Gıda ve Yem
için Hızlı Uyarı Sisteminde (RASFF) ülkemiz 2021 yılında toplam 356 bildirim alırken bu
rakam 2024 yılında yaklaşık yüzde 61 düşüş göstererek 139’a geriledi. Yurt içi ve yurt dışı
denetimlerimizi artırarak bu rakama ulaştık. Açıklanan bildirimlere konu olan başlıklar
kamuoyunca doğru değerlendirilmesi gerekmektedir. 139 bildirim alan üründen 45 parti ürün
alıcı ülke sınırında yerinde imha edildi. Ülkemize gelen ürünlerden de imha edilen partiler
oldu. 139 parti üründen ülkeye giriş izni verilen parti sayısı sadece 18 olup bu ürünlerin de
yapılan analiz sonuçlarına göre MRL değerleri uygun olduğu için izin verildi. Ayrıca
ülkemizden AB’ye ihracatta her yıl yaş meyve sebze için ortalama 100.000 den fazla sertifika düzenlenmekte ve bir milyon tondan fazla ürün ihracatı gerçekleşmektedir. Bildirim alan ürünlerin ihraç edilen ürün ile karşılaştırıldığında binde iki gibi çok düşük bir orana denk gelmektedir. Medya tarafından yapılan açıklamalar ve haberlerde pestisitli ürünlerin
ülkemizde tüketildiği ya da tüketileceği algısı oluşturuluyor. Bu haberler tüketiciyi ve üreticiyi
güvensizliğe uğratıyor. Kamuoyu toplumu doğru bilgilendirerek üreticilerin yanında durmalı
ve gıda güvenilirliğinde itibarın artırılması için doğru bilgiler ile kamuoyu oluşturmalı.”

“Üretimi ve Kaliteyi Artırmak için Bitki Koruma Ürünleri Kullanılmalı”

Zirai Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği (ZİMİD) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Çamılı da,
dünya nüfusunun 2050 yılında yaklaşık 10 milyar olacağının beklendiğini belirterek şöyle konuştu:

“Bu nüfusu beslemek için gıda üretiminin yüzde 70 artması gerekiyor. Bu artışı sağlamanın yolu da bitki koruma ürünlerinden geçiyor. Günümüzde tarımda bitki koruma ürünleri olmasıydı gıda üretimi yüzde 40 düşerdi. En yaygın ürünlerden örnek vermek gerekirse buğday yüzde 19, çeltik yüzde 32, mısır yüzde 33, soya fasulyesi yüzde 42 daha az üretilirdi. Bunun yanı sıra ürünlerin kalitelerinde de düşüşler görülecekti. Çoğu üründe olduğu gibi bu ürünler de bitki koruma ürünlerinden yararlanılarak üretim gerçekleştiriliyor ve hastalıklardan korunarak bu rakamlara ulaşılıyor. Avrupa Parlamentosunun açıkladığı verilere göre 1960 yılında kişi başına düşen üretim alanı 0,43 hektar iken, 2024 yılında 0,23 hektara düştü. Bu alanın 2050 yılında kişi başına sadece 0,16 hektar olacağı öngörülüyor. Bu veriler göz önünde bulundurulduğunda mevcut üretim alanlarını en iyi şekilde değerlendirerek bitki koruma ürünlerinin kontrollü bir şekilde uygulanması, üretiminin artmasına, hastalıkların azalmasına ve ihraç edilmesine katkı sağlayacaktır.” 

“Destekler Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerine Verilmeli”

Kınık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ziraat Mühendisi Burhanettin Konu, tarımsal
desteklerin bireysel olarak verilmesinden ziyade, tarımsal kalkınma kooperatiflerine
verilmesinin desteklerin uygulanabilirliği yönünden fayda sağlayacağını belirterek, “Bireysel
verilen destekler bazı durumlarda amacına uygun olarak kullanılmamakta, desteklerin geri
dönüşü yeterince verimli olmamaktadır. Bu sebeple, destekler tarımsal kalkınma
kooperatiflerine verilmeli, Bakanlığımıza bağlı ziraat mühendisleri kooperatiflere atanmalı,
çiftçilerimiz bilinçlendirilmeli, ilaç ve gübre kayıtları mutlaka denetlenmelidir” diye
konuştu.

“Pestisit Kullanımı Sertifikalandırılmalı”

İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Emin Demirci, pestisit kullanımının tarlada ürünü
korurken, kontrolsüz kullanımın sofrada tüketici sağlığını tehdit eden bir duruma geldiğini
belirterek, bu sebeple Bakanlık öncülüğünde üreticilere eğitim verilmesi gerektiğini ifade etti.

Demirci, eğitimin sonunda başarılı olan üreticilerin sertifikalandırılması gerektiğini de ifade
ederek, “Kimyasal ilaç kullanımı üretim bölgelerinde halen net olarak anlaşılamamakta. Bazı üreticilerimiz kimyasal ilaçları referansla kullanıyor. Pestisit kullanımının zorunlu olduğu durumlarla Bakanlık öncülüğünde sivil toplum kuruluşları işbirliği ile üreticileri
bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerekiyor. Bu eğitimlerde çiftçilere bilinçsiz ve
kontrolsüz kullanımlarının sonuçları gösterilmeli. Bu bilinçlendirme çalışmaları sonucunda
başarılı olan üreticiler sertifikalandırılmalı” diye konuştu.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum