TÜRKİYE’NİN LOZAN’DA ALDIĞI TAPU TARTIŞILIYOR BUGÜN!

Milliyetçi Hareket Partisi Beykoz İlçe Teşkilatı Başkanı Ali Emanet ile Beykoz gündemi üzerine bir değerlendirme yapalım istedik. “ Yerel, ulusala tutulan bir büyüteçtir” sloganımızı da önümüze koyarak, MHP İlçe Başkanı ile mülkiyet problemlerinden, 2014 yerel seçimlerine açılan bir yelpazede sohbet ettik.

Beykoz Ramazan Bayramı’na nasıl girdi? MHP’nin Beykoz’da yerel seçimler ile ilgili çalışmalarının yavaş gittiği şeklindeki eleştiri konusunda ne düşünüyor? MHP’de de aday adayları olacak mı? Görele Köyü’nde yaşananlara yorumu ne? Beykoz Belediyesi’nin 4 yılını nasıl değerlendiriyor? Ak Parti’nin 2014 seçimlerindeki şansı konusunda ne öngörüyor?

MHP Beykoz İlçe Başkanı Ali Emanet, bu ve benzeri sorularımızı yanıtladı.

Ali Emanet: Belediye’yi aldığımızda geçmişi karıştıracağız!

Beykoz’un birinci gündemi, 2B. Bu, çok ciddi bir sorun Beykoz’da. Beykozlu 2B’den dolayı tedirgin. Diyebiliriz ki, evlerinde huzur içerisinde yemeklerini dahi yiyemiyorlar. Bazı vatandaşlarımızın açıklanan fiyatlar karşısında gece uykularının kaçtığını duyuyoruz biz. Sadece bir tane değil ki; Beykoz’un sorunları saymakla bitmez. Beykoz’da yaşamak olduğu gibi sorun.

2B ve fiyatlar

Vatandaşlar, 2B’de açıklanan fiyatlara tepki göstermekte haklılar. Hükümetin vatandaşa teklif ettiği fiyatlar Beykoz’da yaşayan insanların alım gücünün çok üzerinde. Beykoz’da yaşayan 100 kişinin 80 tanesi ortalama 800- 900 TL gibi bir para ile aylık geçimini temin ediyor. Beykozlu vatandaşlarımızın açıklanan bu fiyatlardan yerlerini almaları mümkün değil. Hatta oturdukları evlerin yerlerini bile alamayacak derecede düşük gelirli insanlar var. Diğerinden vazgeçmiş, ‘ evin olduğu yeri bari alabilsek’ diyor!

Başbakan, ‘ işgalci’ diyor!

Başbakan, 2B arazisi üzerinde oturan insanlara ‘işgalci’ diyor. Şimdi ben vatandaşa soruyorum: ‘ İktidar size işgalci diyor. Siz, bu yeri para mı verip aldınız, yoksa Anadolu’dan, köyden mi gelip hakikaten işgal mi ettiniz?’ diye. ‘ Hayır’ cevabını veriyor vatandaş. Köydeki yerlerin tamamını satıp buraya yatıran insanlar çoğunlukta. Eğer buradaki yeri alamaz ise, tekrar köyüne gidecek yeri yok.

İktidar bu 2B arazilerini yiyecek!

İktidarın bu konudaki amacı başka. İktidar bu 2B arazilerini yiyecek! Yandaşlarına peşkeş çekecek. Beykoz’un değişik mahallelerinde duyuyoruz; gece İstanbul’un, hatta Türkiye’nin çok ünlü mütahitlerinin buralarda gezdiğini duyuyoruz. Bunu vatandaş söylüyor. Beykoz, insanların iştahını kabartıyor. Beykoz, rant bölgesi.

Beykoz’daki rantı görmemek için insanın kör olması lâzım

Belediye Başkanımız bir televizyon programında “ Rant nerede, Beykoz’da ben rant göremiyorum’ demişti. Beykoz’daki rantı görememek için insanın kör olması lâzım. Beykoz olduğu gibi rant! Beykoz’u Beykoz’a yedirmeyecekler, bunun için de vatandaşa çeşitli suçlamalar yöneltiliyor; ‘ işgalcisin’ deniliyor, şu deniliyor, bu deniliyor. Maalesef Beykoz’un dışında İstanbul’un değişik yerlerinde oturan insanlardan da buna inananlar var. Hakikaten bu insanları işgalci zannediyorlar. ‘ Orası Hazine arazisi orada benim de hakkım var’ diyorlar. Bilmediği için o da haklı. Ama olayı bilse, aynı şekilde konuşacağını zannetmiyorum. Yani, vatandaş bilinçli olarak karşı karşıya getiriliyor. Bu tehlikeli bir durum.

İktidar çare kapısı demektir

Görele Köyü’nde 600 TL civarında bir fiyat tespit etmişsin. Çavuşbaşı bölgesine önce bin TL dediler, sonra Özel Proje Alanı dediler; şimdi oranın ne olacağı belli değil, muallakta kaldı. Görele Köyü’nde vatandaş doğal olarak ayaklandı. Vatandaşa bir çare göstereceksin. İktidar demek, çare kapısı demektir. Vatandaşı üçkâğıda getirip çeşitli ayak oyunları ile beraber buradan başka yerlere sürmenin bir anlamı yok.

İktidarın samimiyetine kesinlikle güvenmiyoruz

Bizim 2B ile ilgili ( gelecek) öngörülerimiz şu şekilde: İktidarın 2B konusundaki samimiyetine kesinlikle güvenmiyoruz. Biz Ak Parti’nin projesinin, bir şekilde kırmadan, dökmeden, birtakım ayak oyunları ile, hukuk oyunları ile vatandaşı Beykoz’dan göndermek olduğuna inanıyoruz. İktidar eğer 2B konusunda samimi olsaydı, ilk önce şunu yapardı: MHP 2B Yasası hazırlanırken T.B.M.M’ye verdiği önergede dedi ki, ‘ 2B arazileri vatandaşa satılmadan önce arazilerin imar planları yapılsın. Ondan sonra da, ne devletin, ne vatandaşın mağdur olacağı bir fiyat tespit edilip vatandaşa o şekilde teklif edilsin.’ Fakat bu önergemiz, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Meclis’te çoğunluğu olması münasebetiyle red edildi. Dolayısıyla biz, burada biz samimiyetsizlik görüyoruz.

Bunlar, ‘ vatandaş bu yerleri almasın’ fiyatları!

Vatandaşının geçimini, barınma hakkını düşünen bir iktidar vatandaşını üzmeyecek bir fiyat tespit etmelidir. Oysa ki bu fiyatlar, ‘ vatandaş bu yerleri alamasın’ fiyatıdır. Engeli yüksek koyuyor ki, atlayamasın. Yerel seçimler yaklaşıyor. Vatandaşı oyalama taktikleri devam edecek. Efendim ne imiş? Beykoz’dan sorumlu milletvekili imiş! Bölge milletvekilini anladık da, özellikle Beykoz’dan sorumlu milletvekilliği nedir; bunu anlayabilmiş değiliz! Demek ki Beykoz ile ilgili hakikaten değişik düşünceleri var! Demek ki bizim öngörülerimiz doğru çıktı. Beykoz ile ilgili değişik düşünceleri var ama bu düşünceleri Beykoz’da yaşayan insanların lehine değil, tamamıyla aleyhine. Biz buna inanıyoruz. Temennimiz, yanılmamızdır.

Vatandaş geldiği gibi gider!

Ama yerel seçimlere de bir şey kalmadı: 30 Mart 2014! Vatandaşı yine kandıracaklar. Birtakım vaatlerde bulunacaklar. ‘ İyileştireceğiz’ diyecekler; kanun teklifi verecekler. Fiyatların yeniden ayarlanması konusunda kanun teklifi verecekler. Ama ne olur? 30 Mart seçimleri yapılır. ‘ Seçimlere yetişmedi’ hikâyeleri ile 30 Mart sonrasına kalır. 30 Mart sonrasında çoğunluk da onların, yine reddedilir. Vatandaş da çıkınını vurur omzuna, geldiği gibi gider. Biz MHP olarak bu konuda karamsarız. Olaya iyi niyet ile yaklaşıldığını göremiyoruz.

Beykoz’da Belediye hizmetleri

Beykoz’da yapılmış bir hizmet göremiyorum

Beykoz’da yerel yönetim 2 dönemdir iktidar partisinden. ‘ 2 dönemdir Beykoz’da ne yapıldı?’  diye sorarsanız, Beykoz’da Beykoz’a yakışır ve Beykozlu’yu memnun edecek bir hizmetin yapıldığını göremiyorum. Beykoz sadece bir Ortaçeşme Meydanı değil. Şubat ayında  Yenimahalle’ye gittik. Kanalizasyon sokakta akıyordu! Şu anda hâlâ akıyor. Mübarek Ramazan ayında, bayramda millet pisliğin kokunun içinde bayram geçirecek. Bunlar yakışan şeyler değil.

Vatandaş Beykoz’a kök salsın istemiyorlar

( Yenimahalle ile ilgili öne sürülen şeyler, orman bölgesi, yetki çatışması… vs konular) bunlar mazeret! Orman ile veya diğer kamu kurumları ile görüşülür ise ben iyi sonuçlar alınacağına inanıyorum. Orman da sonuçta kamunun; her yer kamunun! Yapılan hizmetler sonuçta kamu yararına. Bu meseleyi çözmek isteselerdi, çözerlerdi. Çözmek istemiyorlar. Çözmek istememesinin sebebi ise vatandaş Beykoz topraklarına iyice yerleşmesin, kök salmasın. Bu sorunlar çözülür ise, vatandaşın bu 2B arazileri üzerinde oturmaları biraz daha meşruiyet kazanır; bunu bilerek çözmüyorlar.

Geçmişi karıştıracağız!

Beykoz’un diğer mahallelerinin de çok hizmet aldığı söylenemez. Hizmet böyle mi olur? Yaptıkları tek bir hizmet var; makam araçlarını kiralamışlar. Temizliği taşerona vermişler. Onların da ne şekilde verildikleri tartışılır. İnşallah ileride yerel yönetimde bir değişiklik olduğunda, başkanlık koltuğuna MHP’li bir Belediye Başkanı oturduğunda, oraları da karıştıracağız. Geçmişi karıştıracağız. Orada kiralık, bineklik değişik tipte araçlar var. Bu araçlar Cumartesi- Pazar nerede? Belediye’nin önünde bir tane göremezsin.  Kime tahsisli ise onun emrinde. Kimin parası bunlar? Beykozlu’nun parası. Beykozlu verdiği her kuruş vergiyi hizmet olarak geri alabiliyor mu derseniz, alamıyor. Burada bir saltanat düzeni var. Bu düzenin de değişmesi lâzım. İslâmi görünümlü ama esasta İslam ile bağdaşmayan bir düzenin var olduğunu görüyoruz. Yeri geldiği zaman Müslümanlık edebiyatı en had safhada yapılıyor ama yaşantıya baktığımızda tam kapitalistçe bir yaşantı görüyoruz biz. Bunun değişmesi, Belediye’nin halkın Belediyesi olması lâzım. Buna da inşallah, bize nasip olur ise, neşteri vuracağız.

Seçimler öncesi çok vaad vardı

Seçimler öncesi çok vaad vardı. Metro gibi. Vaadler hep havada kalıyor. Beykoz’a metro yapılır. Ne zaman yapılır? Ne zaman ki Beykoz’daki mevcut mülkiyet istedikleri şekilde el değiştirir, ondan sonra. Bu yapısıyla, bu şekliyle Beykoz’a o tür hizmetlerin gelmesi mümkün değil. Beykoz’un ulaşım ve trafik sorunu had safhada. Bunlar çözülüyor mu? Çözülmüyor. Denizden ulaşım yapılamaz mı? Yapılır ama ne zaman? Mülkiyetin el değiştirmesinden sonra. Belediye Başkanımız ‘ Beykoz’un çehresi değişecek’ diyor. Doğru! Ama Beykozlu gelişemeyecek! Beykoz değişmeli ama bunu mevcut Beykozlu’yu burada tutarak yapmalıyız. Beykoz’da en yeni olanın geçmişi 40 yıldır. Bu insanlar Beykoz’un toprağı ile özdeşleşmiş artık.

2B Beykoz’da oy kaybettirecek

Beykoz’da da yerelde aynı şekilde 2B olayı ile beraber insanları buradan gönderileceğini düşünüyoruz. Beykoz’da ve diğer yerlerdeki 2B sorunları dolayısıyla da yerelde de oy kaybedecektir.

Görele Köyü’nde iftarda yaşanan olaylar

Görele Köyü’nde ateşe körük ile gittiler

Görele Köyü’ndeki insanlarımızın eylemlerini tamamen destekliyorum. Her zaman yanlarındayım. Yerden göğe kadar haklılar. Vatandaşlarımız orada demokratik haklarını kullanmış. Demokratik hakkını ondan bundan izin alarak kullanmaz vatandaş. Ama bugün keyfiyet o şekilde değil. Kendisine danışılmasını isteyen bir zihniyet var. Görele halkı hakkını aramıştır. Derdine çare aramıştır. Yaptıkları eylem tamamen demokratiktir. Kanun dışı bir eylem yoktur. Ama demokrasi bilinci gelişmemiş insanlar bunu farklı algılıyor. Bu olay Avrupa’da olsaydı, 2. gün olayı yaşanmazdı! Bunlar ne yaptılar? Ateşe körük ile gittiler. Ateşi daha da çoğaltmaya gittiler. Görele Köyü halkını tahrik etmeye gittiler. Ama yemez artık! Beykoz halkı yemeyecek bunu. Gitmelerine hiç gerek yoktu. Oraya eli sopalı adam götürmelerinin gereği yoktu. Taksim Gezi Parkı’na mı gidiyorsun? Orada da eli sopalılar, palalılar vardı. Keşke pala da alıp gitselermiş! Akıllarına gelmedi galiba!

Halk susuyor ise edebinden susuyor

Ama Görele Köyü halkı kimseye pabuç bırakmaz. Beykoz halkı hu sefer kimseye pabuç bırakmayacak. Beykoz halkı susuyor ise, edebinden susuyor. Ancak bu suskunluğun bir sonucu olacak.

Günah keçisi: CHP’li Meclis üyesi Hayrullah Usta

Hayrullah Usta, provakatif bir hemşerimiz değil. Gayet makûl bir insan. Sonra, halk bu insana oy vermiş, Meclis üyesi seçmiş. Niye provake etsin? Provakatörlük iktidara yakışır. Görele Köyü halkını niye provake etsin? Görele Köyü halkı kör mü? Mağdur edilmeye çalışıldığını görmeyecek kadar aklı yok mu yani? Birilerinin üzerine suçu atalım da! Her yerde mutlaka bir suçlu ararlar. Böyle bir şey yok. Suçu önce kendimizde arayacağız.

Vatandaşa zorla iftar yemeği yediremezsin!

Ben ilk gün o masalarda oturanların tamamının Görele Köylü olduğunu biliyorum. Görele Köylü olmayan insanlar oraya 2. gün götürüldü. Sanki çocuğa sopa gösteriyorsun, korkutuyorsun; ‘ yemeğini yemez isen bak cıs yaparım ha’ der gibi vatandaşa zorla iftar yemeği yediremezsin. 60 yaşındaki amcaları, teyzeleri zorla iftar sofrasına oturtamazsın. Belediye Başkanı’nın ne böyle bir hakkı var, ne de haddinedir. Vatandaş yemez yemez, zorla mı yedireceksin? Vatandaşı ti’ye almamazlık yapmasınlar, vatandaşı ti’ye alsınlar. Belediye Başkanı, üslup olarak gerilimden yana. Geriyor ortamı. Daha yumuşak olmalı.

2. günün psikolojik tahlili: Gövde gösterisi!

2. gün oraya gidilmesi, bana göre Görele Köyü halkına bir gövde gösterisidir. Ama Görele Köyü halkı, Beykoz halkı korkmaz. Vatandaşın haklı olduğu yerde hakkını ve hukukunu arama noktasında MHP olarak biz her zaman yanlarındayız. Bunlar Görele Köyü halkını tanıyamamışlar. Görele Köyü halkını tanımış olsalardı, işler bu noktaya gelmezdi. Ama insanların şah damarına basar iseniz, olmaz. 2. gün oraya gitmekteki sebep, bana göre halkı germek. Ve başarılı da oldular bunda. Halk ile zıtlaşmanın anlamı yok. Bir gerilim politikası izlediler orada ve bundan da beslenmeye çalışıyorlar.

Din, kapitalizm ve Ak Parti

Kapitalizm bunların döneminde zirve yaptı

Yıllardır hep fakir fukara edebiyatı yaparak iktidara geldiler. İslami görünümlü ama özde İslam ile bağdaşmayan bir zihniyeti görüyoruz. Bu Beykoz’da da, Türkiye’de de böyle. Kapitalist düzenin zirve yaptığı bir şekil aldı. Kapitalizm bunların döneminde zirve yaptı. Başkalarına kapitalist diyorlardı ama bunlar onları geçti. Onları mum ile aratır oldular.

Elhamdülillah biz de müslümanız

Vatandaşın önümüzdeki yerel seçimlerde tercihini yapması lâzım. Elhamdülillah biz de müslümanız. Biz de namaz kılıyoruz, biz de oruç tutuyoruz, biz de Cuma’ya gidiyoruz. Din hiç kimsenin tekelinde değil. Din, kul ile Allah arasında olan bir bağlantıdır. Kimse bunu bir siyasi argüman olarak kullanmamalı. İnsanların samimi duygularını istismar etmenin gereği yok. Çünkü insanımız bu tip görüntülere gönlünü açıyor, teslim oluyor. Bu, hâlâ var. Oysa ki, insanlarımız bu şekilde düşündükleri müddetçe hep eksi bakiyeye düşmeye devam edecekler.

Ak Parti, Beykoz’da geçen sefer aldığı oyları alamayacak

Ak Parti’nin yerel seçimlerdeki şansına gelince… Yaptığımız ziyaretlerde vatandaşlarımızın 4 yıl öncesine göre tepkisi farklı. ‘ Ak Parti’ye oy verdim ama bu sefer vermeyeceğim!’ diyor. Bunların oranı da bir hayli fazla. Bir kısım vatandaş ise bunu gelip kulağıma söylüyor. Yani, vatandaşta bir korku var. Ak Parti’nin geçen sefer aldığı oyları bu sefer Beykoz’da alamayacağını iddia ediyorum. Bu sefer böyle bir şansı yok. Ak Parti’ye geçen dönem oy veren CHP’li de var, bir hayli de MHP’li var. Bu oylar bu sefer kendi adreslerine dönecek. Ak Parti’nin korkusu, özellikle kendisinden memnun olmayan seçmenlerin döneceği ikinci bir adresin MHP olduğunu bilmesidir; bundan dolayı tedirginliği var.

Barış süreci

Millet, İmralı ile pazarlığı hazmedemiyor

2B Beykoz’un sorunu. Bir de Türkiye’nin 2B sorunu var! Yani, Türkiye’nin Lozan’da alınan tapusu tartışılır bir duruma geldi. Bu ülkede halkın oyları ile seçilen iktidar, halkın bilgisi dışında, çeşitli gizli mahfiller ile beraber bir takım pazarlıkların içerisine girdi; bunu da halka açıklayamıyor. Böyle bir iktidar yapısı olamaz. Bu barış süreci denilen olay tamamen bir yutturmaca. Geçmişte de ateşkes olayları oldu. Ne oldu? PKK güç topladı. Onda sonra tekrar karakollarımıza saldırmaya başladı. Geçmişten ders almak lâzım. Ak Parti, geçmişten ders almıyor. Geçmişi bilmeyen geleceğe yol alamaz ki. Barış süreci diye tutturdular, aynı oyuna tekrar geldiler. Devletin Siirt Valisi bir açıklama yapıyor ve ‘ İlimizden 2 bin genç dağa çıktı’ diyor. Siirt’ten bin tane çıktıysa, bunun Diyarbakır’ı var, Van’ı var… Ortaya şu çıkıyor: Bu zaman zarfında herhalde 10 – 15 bin kişi tekrar dağa çıktı. Bunlar vatandaşa ihanettir. Adam, geliyor, ‘ burada devlet kuracağım’ diyor. 158 bin kilometrekare toprağına tekabül ediyor bu. 

Sen İmralı’ya gidiyorsun devletin bekasını orada tesis etmeye kalkıyorsun. Hapse mahkûm edilmiş bir terör örgütünün lideri ile görüşme yapan, pazarlık yapan dünyada ikinci bir başka devlet yok. Türk devleti bu kadar aciz değil ki.

Kendi içinde de eleştiriler var

Türk milletinin uyutulduğunu düşünüyoruz. Barış süreci denilen süreç, AKP’ye Türkiye genelinde oy kaybettirecektir. Millet bunu hazmedemiyor. Ak Parti’nin kendi ilçe yöneticilerinin içinde bile iktidarın tutumundan memnuniyetsizliğini ifade edenler var.

Yerel seçimler ve MHP

Adayımızı bir buçuk ay içinde belirleyeceğiz

MHP’nin Beykoz Belediye Başkan adayı konusuna gelince… Beykoz’da aday adaylıklarını açıklayan sadece Cumhuriyet Halk Partisi. Ben bu aday adaylarının hepsine başarılar diliyorum. MHP olarak biz ise adayımızı henüz netleştirmedik. Adaylık konusunda görüştüğüm birkaç isim var. En geç bir buçuk ay gibi bir zaman zarfında Beykoz adayımızı tespit edeceğiz ve adayımızı Beykoz basınının huzurunda açıklayacağız. Bundan sonra da, bizim zaten başlamış olan çalışmalarımıza adayımız da dahil olacak.

Beykoz halkı bize güvensin

Beykoz halkı bize güvensin. Biz Beykoz halkına kesinlikle vaatlerde bulunmuyoruz. Vaatlerin çoğu yalandır. Beykoz halkının derdi derdimizdir. Biz, İslami görünüp kapitalist yaşamıyoruz.

Tüm halkımızın mübarek Ramazan Bayramı’nı da gazeteniz vesilesiyle tebrik ediyor, saygılar sunuyoruz.

Özel Röportaj: Arzu Başlantı