Tarım beka meselesidir, tarımda atalet sonlandırılmalıdır
Türkiye’de tarımın başkenti kabul edilen Antalya önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Kısa adı Askon olan Anadolu Aslanları İşadamları Derneği ‘nin Antalya şubesi tarafından düzenlenen Tarım Paneli’nde tarımın güncel sorunları ve çözüm önerileri konuşuldu
02 Nisan 2022 - 20:16
Mehmet ÜNLÜ
Son günlerde yaşanan küresel ekonomik gelişmeler, hammadde girdi fiyatlarındaki dalgalanmalar ile ithalat ve ihracata getirilen düzenlemeler gözlerin tarım ve gıda sektörüne yönelmesine neden oldu.
Başarılı çalışmaları ile ticaret dünyasının sesi olan Askon Antalya konuyu gündeme alarak kamuoyu bilgilendirme toplantıları başlattı. Manavgat ta bulunan Tropik Sepeti tesislerinde gerçekleşen Tarım Paneli’ne konunun uzmanı isimler katıldı.
Tarımın beka meselesi olduğunu söyleyen Askon Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Urfan özellikle tarımda iş gücünün azaldığında dikkat çekerek; 1980 sonrasında ülkemiz tarımında atalet söz konusu. Son 20 yılda çiftçi sayımızın yaklaşık yarısını kaybettik, çoğu şehre göç ettiler. Bugüne bakıldığında en hızlı çözmemiz gereken konu başlığı çiftçiyi üretime geri kazandırmak olmalı. Bunun içinde çiftçinin finansal gücünü arttırmalı ve girdi maliyetlerini düşürmeliyiz. Tarım bir beka meselesidir ve pandemi bize kendine yetebilen toplumların başarılı olabileceğini öğretmiştir. Tarımda bekayı sağlamanın yegane koşulu üretmektir.’ diye konuştu.
Türkiye’nin geleceğinin tarımda olduğuna dikkat çeken Aroma Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Atom Duruk da konuşmasında, tarımın sürdürülebilir olmasının planlamadan geçtiğini belirterek, toprağın metrekare kullanımının, iklim ve ölçek gibi her faktörün birlikte planlanması gerektiğine dikkat çekti.
Ölçümlerde çok önemli su ve iklim ölçümünün ise doğru yapılması gerektiğini vurgulayan Atom Duruk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uzun zamandır üzerinde çalışılan ancak çözülemeyen konu başlıkları var, toprak kullanımının toplulaştırılması ayrıca genç nüfusun üretime kazandırılması, yapılması gerekenlerin başında geliyor. Genç nüfus tarım ve hayvancılığı kabullenmiyor, eğitimin yaygınlaştırılması ve bunun için zirai meslek lisesi sayısını arttırmamız gerekiyor. Biz tarımda geleceği görebilmeliyiz ancak kulaktan dolma bilgilerle tarımı öngörmek mümkün değil.”
Antalya Tarım İl Müdürü Gökhan Karaca da konuşmasında, tarımda dünün yöntemleri ile bugünün sorunları çözülemeyeceğini, geleceğin şartlarına uygun planlama yaparak ilerlenebileceğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bakanlık olarak uyguladığımız yol haritalarında buna dikkat ediliyor. Özellikle üzerinde durulması gereken konulardan biri de kırsalda ölçeği büyütmek. Bakanlığın Büyük Ova projesi gibi projeleri var. Buna göre tarımsal üretim potansiyeli yüksek ancak çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının geliştiği ovalar koruma alanı olarak belirlendi. Türkiye’de son yılların verilerine bakıldığında bitkisel üretimde önemli artışlar var. Bugün Türkiye’de yılda 120 milyon ton bitkisel üretim gerçekleşiyor bunun 30 milyon tonunu Antalya tek başına üretiyor. Özellikle bazı baklagil ve hububat çeşitlerinde düşüş olduğunu söyleyebilirim ancak genele bakıldığında üretim artıyor. Üretimi arttırmak için atılabilecek en önemli adımların başında Tarım arazilerinin etkin kullanımı ve tarımda arge ve inovasyonun arttırılması geliyor.”
Askon Akdeniz Bölge Başkanı Orhan Güngörür de; tarımın türkiye’nin en önemli ve stratejik konu başlığı olduğunu ifade ederek, Askon olarak tarımı her zaman gündemlerinde tuttuklarını bildirdi. İlerleyen günlerde büyük bir Tarım Zirvesi yapacaklarının altını çizen Orhan Güngör, bu konuda çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “ülkenin başarısı tarımın başarısından geçiyor bunun bilinci ile tarıma yönelik projelerimiziz sürdüreceğiz” dedi.
Öncel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Şevki Öncel ise konuşmasında; tarımda yaşanan sıkıntıların başında eğitimli personel yetersizliğinin geldiğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz firma olarak devlet destekleri ve kendi öz sermayemiz ile 250 milyon TL üzerinde tarımsal yatırım yaptık ancak 5 yılda tarım bölümünde insan kaynaklı hatalardan dolayı uğradığımız zarar 30 milyon TL'yi geçti. Bu eğitimli ara personel yetersizliğinden kaynaklanıyor. Devletimizin tarım sektörüne yönelik çok önemli proje ve çalışmaları var fakat dünyanın önde gelen tarım ülkeleri ile rekabet edebilmek için daha fazlasına ihtiyacımız var. Bunun için tarımda eğitim, AR-GE’ye ve İNOVASYON’a daha fazla bütçe ayrılması gerektiğini düşünüyorum.”
Son günlerde yaşanan küresel ekonomik gelişmeler, hammadde girdi fiyatlarındaki dalgalanmalar ile ithalat ve ihracata getirilen düzenlemeler gözlerin tarım ve gıda sektörüne yönelmesine neden oldu.
Başarılı çalışmaları ile ticaret dünyasının sesi olan Askon Antalya konuyu gündeme alarak kamuoyu bilgilendirme toplantıları başlattı. Manavgat ta bulunan Tropik Sepeti tesislerinde gerçekleşen Tarım Paneli’ne konunun uzmanı isimler katıldı.
Tarımın beka meselesi olduğunu söyleyen Askon Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Urfan özellikle tarımda iş gücünün azaldığında dikkat çekerek; 1980 sonrasında ülkemiz tarımında atalet söz konusu. Son 20 yılda çiftçi sayımızın yaklaşık yarısını kaybettik, çoğu şehre göç ettiler. Bugüne bakıldığında en hızlı çözmemiz gereken konu başlığı çiftçiyi üretime geri kazandırmak olmalı. Bunun içinde çiftçinin finansal gücünü arttırmalı ve girdi maliyetlerini düşürmeliyiz. Tarım bir beka meselesidir ve pandemi bize kendine yetebilen toplumların başarılı olabileceğini öğretmiştir. Tarımda bekayı sağlamanın yegane koşulu üretmektir.’ diye konuştu.
Türkiye’nin geleceğinin tarımda olduğuna dikkat çeken Aroma Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Atom Duruk da konuşmasında, tarımın sürdürülebilir olmasının planlamadan geçtiğini belirterek, toprağın metrekare kullanımının, iklim ve ölçek gibi her faktörün birlikte planlanması gerektiğine dikkat çekti.
Ölçümlerde çok önemli su ve iklim ölçümünün ise doğru yapılması gerektiğini vurgulayan Atom Duruk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uzun zamandır üzerinde çalışılan ancak çözülemeyen konu başlıkları var, toprak kullanımının toplulaştırılması ayrıca genç nüfusun üretime kazandırılması, yapılması gerekenlerin başında geliyor. Genç nüfus tarım ve hayvancılığı kabullenmiyor, eğitimin yaygınlaştırılması ve bunun için zirai meslek lisesi sayısını arttırmamız gerekiyor. Biz tarımda geleceği görebilmeliyiz ancak kulaktan dolma bilgilerle tarımı öngörmek mümkün değil.”
Antalya Tarım İl Müdürü Gökhan Karaca da konuşmasında, tarımda dünün yöntemleri ile bugünün sorunları çözülemeyeceğini, geleceğin şartlarına uygun planlama yaparak ilerlenebileceğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bakanlık olarak uyguladığımız yol haritalarında buna dikkat ediliyor. Özellikle üzerinde durulması gereken konulardan biri de kırsalda ölçeği büyütmek. Bakanlığın Büyük Ova projesi gibi projeleri var. Buna göre tarımsal üretim potansiyeli yüksek ancak çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının geliştiği ovalar koruma alanı olarak belirlendi. Türkiye’de son yılların verilerine bakıldığında bitkisel üretimde önemli artışlar var. Bugün Türkiye’de yılda 120 milyon ton bitkisel üretim gerçekleşiyor bunun 30 milyon tonunu Antalya tek başına üretiyor. Özellikle bazı baklagil ve hububat çeşitlerinde düşüş olduğunu söyleyebilirim ancak genele bakıldığında üretim artıyor. Üretimi arttırmak için atılabilecek en önemli adımların başında Tarım arazilerinin etkin kullanımı ve tarımda arge ve inovasyonun arttırılması geliyor.”
Askon Akdeniz Bölge Başkanı Orhan Güngörür de; tarımın türkiye’nin en önemli ve stratejik konu başlığı olduğunu ifade ederek, Askon olarak tarımı her zaman gündemlerinde tuttuklarını bildirdi. İlerleyen günlerde büyük bir Tarım Zirvesi yapacaklarının altını çizen Orhan Güngör, bu konuda çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “ülkenin başarısı tarımın başarısından geçiyor bunun bilinci ile tarıma yönelik projelerimiziz sürdüreceğiz” dedi.
Öncel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Şevki Öncel ise konuşmasında; tarımda yaşanan sıkıntıların başında eğitimli personel yetersizliğinin geldiğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz firma olarak devlet destekleri ve kendi öz sermayemiz ile 250 milyon TL üzerinde tarımsal yatırım yaptık ancak 5 yılda tarım bölümünde insan kaynaklı hatalardan dolayı uğradığımız zarar 30 milyon TL'yi geçti. Bu eğitimli ara personel yetersizliğinden kaynaklanıyor. Devletimizin tarım sektörüne yönelik çok önemli proje ve çalışmaları var fakat dünyanın önde gelen tarım ülkeleri ile rekabet edebilmek için daha fazlasına ihtiyacımız var. Bunun için tarımda eğitim, AR-GE’ye ve İNOVASYON’a daha fazla bütçe ayrılması gerektiğini düşünüyorum.”
FACEBOOK YORUMLAR