TANAL’DAN ANDIMIZIN KALDIRILMASINA İPTAL DAVASI

CHP İstanbul Milletvekili ve İnsan haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av.Mahmut TANAL'ın Öğrenci Andının kaldırılmasına ilişkin yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştay'a dava açtı.

TANAL’DAN ANDIMIZIN KALDIRILMASINA İPTAL DAVASI
21 Ekim 2013 - 11:27

Konuyla ilgili yazılı basın açıklaması yapan CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal’ ın açıklaması

08.10.2013 gün ve 28789 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 27.8.2003 tarihli ve 25212 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 12. Maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

                Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Başlangıç" bölümünde; Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasanın, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; ... Hiç bir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve ... Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu belirtilmiş; Anayasanın, 4. maddesi uyarınca değiştirilmesi mümkün olmayan ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan 2. maddesinde ise, Türkiye Cumhuriyetinin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Anayasanın başlangıç bölümünün son cümlesinde “TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.” Sözleriyle milli duygularımıza hitap edilmiştir.

 

Öğrenci andımız düzenlenirken son derece hassas davranılmış ve yabancı uyruklu öğrencilere andı okumama hakkı zaten tanınmıştır. Dünyada her ulus vatan ve millet sevgisini yeni nesillere öğretme çabasındadır. Bu amaçla bizler de öğrenci andımızla çocuklarımıza vatan ve millet sevgisi aşılamaktaydık. Yönetmelikte yapılan değişikliğin hiçbir haklı ve hukuki dayanağı bulunmamaktadır.

 

Anayasanın 10. maddesinde, herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu düzenlemesi yer almış; 66. maddesinde ise, Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür, hükmüne yer verilmiştir.

          

Öğrenci andımızın ilköğretim okullarından okutulması ve evlatlarımızın milli bilinç kazanması, doğruluk, çalışkanlık, büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi gibi erdemlerle yetiştirilmesi, yurt ve millet sevgisi, yükselme ve ileri gitme gayesiyle and içmesinin yönetmelikten kaldırılmasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır.

 

Öncelikle Öğrenci Andımızın kaldırılmasında doğrudan zarar gören Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir vatandaşı olarak,  daha sonra ise Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 24. Dönem İstanbul Milletvekili olarak, Öğrenci andımızı kaldıran 08.10.2013 gün ve 28789 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve kararın açıkça hukuka aykırı olması nedeniyle öncelikle yürütmesinin durdurulması ve yargılama neticesinde kararın iptali talebiyle tarafımca 11.10.2013 tarihinde Danıştay’da dava açılmıştır.

 

DAVA DİLEKÇESİ

 

Av.Mahmut TANAL

CHP İstanbul Milletvekili

T.B.M.M.-A.Blok

Zemin Kat 5 Banko

No:11

Çankaya/Ankara

0.312.420.55.60

 

DANIŞTAY İLGİLİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA

 

                                                                                  Yürütmenin durdurulması istemlidir.

 

DAVACI                               :           Mahmut TANAL (T.C. Kimlik No:************)

                                                           TBMM A Blok Alt Zemin Kat 5. Banko No:11

                                                           Çankaya / ANKARA

 

DAVALI                               :           Milli Eğitim Bakanlığı

 

KONU                                   :           08.10.2013 gün ve 28789 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in iptali talebimizin sunulmasıdır.

 

AÇIKLAMALAR               :

           

08.10.2013 gün ve 28789 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 27.8.2003 tarihli ve 25212 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 12. Maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

 

Söz konusu yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan madde şu şekilde düzenlenmekteydi;

Öğrenci Andı

Madde 12-İlköğretim okullarında öğrenciler, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca aşağıdaki “Öğrenci Andı” nı söylerler.

“Türküm, doğruyum, çalışkanım,

İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türk’üm diyene!”

Yabancı uyruklu öğrencilerin “Öğrenci Andı”nı söyleme zorunluluğu yoktur.”

 

İlköğretim okullarında öğrencilerin, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca söyledikleri Öğrenci Andının amacı, anlamı ve öğrencilere nasıl kavratılacağı, metni aşağıya alınan 18 Mayıs 1933 tarih ve 1749/42 sayılı Bakanlık genelgesinde çok güzel açıklanmıştır.

Her öğretmenin ve her okul yöneticisinin bu emri dikkatle okuması ve uygulaması gerekir. Öğrenci andında yer alan her sözde ve anlamında Türk Millî Eğitiminin amacının özü vardır. Andda geçen her sözün ve ettikleri yeminin anlamı öğrencilere iyi kavratılmalı. Öğrenciler, okul içinde ve okul dışındaki hayatlarında, her sabah söyledikleri anda göre hareket ederek doğru ve çalışkan olmalı. Küçükleri korumalı. Büyükleri saymalı. Yurdunu ve milletini özünden çok sevmeli. Yükselmeyi ve ileri gitmeyi ülkü edinmeli. Atatürk ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürümelidir. Yeri gelince varlığını, Türk varlığına armağan edebilmelidir. Öğrencilerin okul içinde ve okul dışındaki davranışları, Andda söyledikleri sözlere ve ettiği yemine uygun olmalıdır.

 

            Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Başlangıç" bölümünde; Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasanın, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; ... Hiç bir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve ... Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu belirtilmiş; Anayasanın, 4. maddesi uyarınca değiştirilmesi mümkün olmayan ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan 2. maddesinde ise, Türkiye Cumhuriyetinin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Anayasanın başlangıç bölümünün son cümlesinde “TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.” Sözleriyle milli duygularımıza hitap edilmiştir.

 

            Öğrenci Andının iptali istemiyle açılan dava, Danıştay 8. Dairesi tarafından yapılan yargılama neticesinde 18.10.2010 gün ve 2008/8395E. 2010/5285K. Sayılı ilamı ile reddedilmiş ve ekte sunulan kararda şu gerekçelere yer verilmiştir;(Ek-2)

            “Uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin dayanağını oluşturan, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasasının "Genel Amaçlar" başlığını taşıyan 2. maddesinin 1. fıkrasında; "Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek";genel amaçlar olarak sıralanmış, aynı Yasanın "Özel amaçlar" başlığını taşıyan 3. maddesinde de; "Türk eğitim ve öğretim sistemi, bu genel amaçları gerçekleştirecek şekilde düzenlenir ve çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçları genel amaçlara ve aşağıda sıralanan temel ilkelere uygun olarak tespit edilir." hükmüne yer verilerek Türk Milli Eğitiminin temel ilkeleri maddeler halinde belirlenerek, Yasanın 10.maddesinde; "Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk Milliyetçiliği temel olarak alınır. Milli ahlak ve Milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir." kuralına yer verilmiştir.

Yönetmeliğin dava konusu 12. maddesinde ise, ilköğretim okullarında öğrencilerin, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca öğrenci andını söyleyecekleri kurala bağlanmış; bu and: "Türküm, doğruyum, çalışkanım, İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene!" olarak belirlenmiş; yabancı uyruklu öğrencilerin öğrenci andını söyleme zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.

Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında açık olarak belirlenen Genel Esaslar ile Milli Eğitim Temel Kanununda belirlenen Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri uyarınca dava konusu öğrenci andında yer alan ifadeler belirlenmiştir. Bu çerçevede öğrenci andında yer alan ifadelerde Anayasaya, Milli Eğitim Temel Kanununa ve İlköğretim ve Eğitim Kanununa aykırılık görülmemiştir.

Ülkenin geleceğini oluşturacak yeni nesillerin, Anayasaya ve hukuka saygılı iyi bir yurttaş olarak yetişmelerinin sağlanması, dürüstlük ve çalışmanın yüceliğini kavramış, karşılıklı sevgi ve saygı ile evrensel değerler ve insan haklarına saygılı olmayı öğrenmiş, vatan ve ulus sevgisi kazandırılmış ve bu yüce değerlerle donatılmış bir nesil yetiştirilmesinin tüm insanlık ve ulusumuz için taşıdığı önem dikkate alındığında, bu andın, her gün dersler başlamadan önce ilköğretim okullarında topluca söylenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Eğitim ve öğretimin ana çerçevesinin her gün derslerden önce ilköğretim öğrencileri tarafından dile getirilmesinde ve öğrencilerin bu yüce değerlerle donatılmasında, insan haklarına aykırılık bulunmamaktadır.

Dünyadaki tüm medeni uluslar, kendi vatandaşlarına, insanlık değerlerini, vatan ve ulus sevgisini öğretmekte, Devletin şekli olarak benimsenen yönetim biçiminin niteliklerini anlatmakta ve bu değerlerin vatandaşlarına öğretilmesi ve benimsenmesi için farklı eğitim ve öğretim programları uygulamaktadır. Bu çerçevede, Öğrenci andının her gün, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan ilköğretim okullarında, yabancı uyruklu öğrenciler kapsam dışında tutularak, okutulmasının Türk İlköğretim sistemin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerekir. Bilginin tekrarlanma suretiyle öğretilmesi de bir eğitim yöntemidir.

Davacı, öğrenci andının Türk ırkını esas aldığı ve zorla okutulduğu yolundaki iddialarla bu davayı açmıştır. Oysa, Türkiye Cumhuriyetini kuran ve Türkiye sınırları içinde yaşayan halka Türk Milleti denilir; "Türk" ve "Türk Milleti" ifadeleri belli bir ırkı tanımlamaz. Bu nedenle, davacının ırk esasına dayanan bu hatalı söylemi, insanlık değerleri dikkate alındığında ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10. maddesindeki herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğuna ilişkin ilkeler çerçevesinde kabul edilemez niteliktedir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.” Söz konusu gerekçe ile İlköğretim Kurumlarında öğrencilere okutulan andımızın kaldırılmasının hiçbir haklı gerekçesi olmadığı açıklanarak dava reddedilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu gerekçelerin tamamı göz ardı edilerek Öğrenci Andının düzenlendiği Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 12. Maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

Öğrenci andı bazı ülkelerde de benzer şekilde uygulanmaktadır. 1892 yılında, Hristiyan Sosyalist Francis Bellamy tarafından yazılan ve orijinal adı “Pledge of Allegiance“ olan “Bağlılık Yemini”, Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfinin 400. Yılı dolayısıyla okullarda okutulmaya başlanmış ve metin 1923 ve 54’deki değişikliklerle son halini almıştır. Günümüzde yemine dair tartışma konularından en önemlisi olarak karşımıza çıkan “Tanrı” ifadesi, 1954 yılında Kongre kararıyla metne eklenmiştir. Metnin yaklaşık olarak çevirisi şöyledir: “Amerika Birleşik Devletleri’nin bayrağına, ve bayrağın simgelediği Cumhuriyete, Tanrının huzurunda, herkes için özgürlük ve adaletle bölünmez tek ulusa bağlı olduğuma yemin ederim/ant içerim.”

Singapur milli yemini, milli kutlama günlerinde okullarda okunmaktadır. Metnin yaklaşık olarak Türkçesi şu şekildedir: “Biz Singapur vatandaşları, ırk, dil ve dine bakılmaksızın tek bir halk olarak, adalet ve eşitlik temelinde mutluluk, refah ve milletimizin ilerlemesi için demokratik bir toplum kurmaya ant içeriz.”

Güney Afrika Cumhuriyeti’nde haftada en az bir sefer olmak üzere sabah törenlerinde okullarda okunan bir öğrenci andı bulunmaktadır. Metnin yaklaşık olarak Türkçesi şu şekildedir: “Biz Güney Afrika gençleri, geçmişimizdeki adaletsizliklerin bilincinde olarak, adalet ve özgürlük adına acı çekenleri ve bu uğurda kendilerini feda edenleri saygıyla anıyoruz. Herkesin insanca yaşama hakkına saygı gösterip bu hakkı koruyacağız ve adaleti savunacağız. Anayasamızdaki hakların ve değerlerin içten birer taraftarı olacağımıza ve bu haklardan kaynaklanan görevlere ve sorumluluklara uygun olarak hareket edeceğimize söz veriyoruz.”

Öğrenci andımız düzenlenirken son derece hassas davranılmış ve yabancı uyruklu öğrencilere andı okumama hakkı zaten tanınmıştır. Dünyada her ulus vatan ve millet sevgisini yeni nesillere öğretme çabasındadır. Bu amaçla bizler de öğrenci andımızla çocuklarımıza vatan ve millet sevgisi aşılamaktaydık. Yönetmelikte yapılan değişikliğin hiçbir haklı ve hukuki dayanağı bulunmamaktadır.

Anayasanın 10. maddesinde, herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu düzenlemesi yer almış; 66. maddesinde ise, Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür, hükmüne yer verilmiştir.

           

Öğrenci andımızın ilköğretim okullarından okutulması ve evlatlarımızın milli bilinç kazanması, doğruluk, çalışkanlık, büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi gibi erdemlerle yetiştirilmesi, yurt ve millet sevgisi, yükselme ve ileri gitme gayesiyle and içmesinin yönetmelikten kaldırılmasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır.

 

Öncelikle Öğrenci Andımızın kaldırılmasında doğrudan zarar gören Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir vatandaşı olarak,  daha sonra ise Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 24. Dönem İstanbul Milletvekili olarak, Öğrenci andımızı kaldıran 08.10.2013 gün ve 28789 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve kararın açıkça hukuka aykırı olması nedeniyle öncelikle yürütmesinin durdurulması ve yargılama neticesinde kararıniptali talebiyle dava açma zorunluluğu doğmuştur.

 

HUKUKİ NEDENLER: Anayasa, IYUK, Danıştay Kanunu, Danıştay 8. Dairesinin 18.10.2010 gün ve 2008/8395E. 2010/5285K. Sayılı ilamı 08.10.2013 gün ve 28789 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve tüm ilgili yasal mevzuat

 

HUKUKİ DELİLLER: 08.10.2013 gün ve 28789 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve her türlü hukuki delil

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, düzenleyen 08.10.2013 gün ve 28789 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğinuygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve kararın açıkça hukuka aykırı olması nedeniyle öncelikle yürütmesinin durdurulması ve yargılama neticesinde kararın iptaline, yargılama giderleri ve ileride doğabilecek vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 11.10.2013

                                                                                                   Davacı

                                                                                            Mahmut TANAL

EKLER:

EK-1: 08.10.2013 gün ve 28789 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

EK-2:  Danıştay 8. Dairesinin18.10.2010 gün ve 2008/8395E. 2010/5285K. Sayılı ilamı

 

Dava Dilekçesi ve Danıştay'ın 2008 yılında öğrenci andımızın

kaldırılması hakkındaki düzenlemeyi iptal eden emsal kararı ektedir.

 

T.C.

DANIŞTAY

8. DAİRE

E. 2008/8395

K. 2010/5285

T. 18.10.2010

• ÖĞRENCİ ANDININ İPTALİ İSTEMİ ( Ülkemizin Geleceği Olan Yeni Nesillerin Anayasamızda ve 1739 S. Yasada Yer Alan Amaçlar Doğrultusunda Yetiştirilmelerine Göre Dava Konusu Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Öğrenci Andı" Başlıklı 12. Maddesinde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı )

• MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İLKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ ( Yeni Nesillerin Anayasamızda ve 1739 S. Yasada Yer Alan Amaçlar Doğrultusunda Yetiştirilmelerine Göre Dava Konusu Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Öğrenci Andı" Başlıklı 12. Maddesinde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı )

Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği/m.12

ÖZET : Ülkemizin geleceği olan yeni nesillerin anayasamızda ve 1739 sayılı yasada yer alan amaçlar doğrultusunda yetiştirilmelerine ve yeni nesillere Türk Devletinin ve milletinin bir ferdi olma onurunu duymaya ve hazzını yaşatmaya yönelik, anayasamızda ve yasalarımızda yer alan ifadelerden oluşan dava konusu milli eğitim bakanlığı ilköğretim kurumları yönetmeliğinin "öğrenci andı" başlıklı 12. maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 12. maddesinin, hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, iptali istenilmektedir

Savunmanın Özeti : Usul yönünden, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı ve süresinde açılmayan davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği; esas yönünden, Anayasa ve üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı öne sürülerek yürütmenin durdurulması isteminin ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Nihat KOÇAK'ın Düşüncesi : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Leyla KODAKOĞLU'nun Düşüncesi : Dava, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Öğrenci Andı" başlıklı 12. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Başlangıç" bölümünde; Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasanın, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; ... Hiç bir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve ... Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu belirtilmiş; Anayasanın, 4. maddesi uyarınca değiştirilmesi mümkün olmayan ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan 2. maddesinde ise, Türkiye Cumhuriyetinin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

Uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin dayanağını oluşturan, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasasının "Genel Amaçlar" başlığını taşıyan 2. maddesinin 1. fıkrasında; "Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek";genel amaçlar olarak sıralanmış, aynı Yasanın "Özel amaçlar" başlığını taşıyan 3. maddesinde de; "Türk eğitim ve öğretim sistemi, bu genel amaçları gerçekleştirecek şekilde düzenlenir ve çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçları genel amaçlara ve aşağıda sıralanan temel ilkelere uygun olarak tespit edilir." hükmüne yer verilerek Türk Milli Eğitiminin temel ilkeleri maddeler halinde belirlenerek, Yasanın 10.maddesinde; "Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk Milliyetçiliği temel olarak alınır. Milli ahlak ve Milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir." kuralına yer verilmiştir.

Yönetmeliğin dava konusu 12. maddesinde ise, ilköğretim okullarında öğrencilerin, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca öğrenci andını söyleyecekleri kurala bağlanmış; bu and: "Türküm, doğruyum, çalışkanım, İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene!" olarak belirlenmiş; yabancı uyruklu öğrencilerin öğrenci andını söyleme zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.

Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında açık olarak belirlenen Genel Esaslar ile Milli Eğitim Temel Kanununda belirlenen Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri uyarınca dava konusu öğrenci andında yer alan ifadeler belirlenmiştir. Bu çerçevede öğrenci andında yer alan ifadelerde Anayasaya, Milli Eğitim Temel Kanununa ve İlköğretim ve Eğitim Kanununa aykırılık görülmemiştir.

Ülkenin geleceğini oluşturacak yeni nesillerin, Anayasaya ve hukuka saygılı iyi bir yurttaş olarak yetişmelerinin sağlanması, dürüstlük ve çalışmanın yüceliğini kavramış, karşılıklı sevgi ve saygı ile evrensel değerler ve insan haklarına saygılı olmayı öğrenmiş, vatan ve ulus sevgisi kazandırılmış ve bu yüce değerlerle donatılmış bir nesil yetiştirilmesinin tüm insanlık ve ulusumuz için taşıdığı önem dikkate alındığında, bu andın, her gün dersler başlamadan önce ilköğretim okullarında topluca söylenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Eğitim ve öğretimin ana çerçevesinin her gün derslerden önce ilköğretim öğrencileri tarafından dile getirilmesinde ve öğrencilerin bu yüce değerlerle donatılmasında, insan haklarına aykırılık bulunmamaktadır.

Dünyadaki tüm medeni uluslar, kendi vatandaşlarına, insanlık değerlerini, vatan ve ulus sevgisini öğretmekte, Devletin şekli olarak benimsenen yönetim biçiminin niteliklerini anlatmakta ve bu değerlerin vatandaşlarına öğretilmesi ve benimsenmesi için farklı eğitim ve öğretim programları uygulamaktadır. Bu çerçevede, Öğrenci andının her gün, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan ilköğretim okullarında, yabancı uyruklu öğrenciler kapsam dışında tutularak, okutulmasının Türk İlköğretim sistemin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerekir. Bilginin tekrarlanma suretiyle öğretilmesi de bir eğitim yöntemidir.

Davacı, öğrenci andının Türk ırkını esas aldığı ve zorla okutulduğu yolundaki iddialarla bu davayı açmıştır. Oysa, Türkiye Cumhuriyetini kuran ve Türkiye sınırları içinde yaşayan halka Türk Milleti denilir; "Türk" ve "Türk Milleti" ifadeleri belli bir ırkı tanımlamaz. Bu nedenle, davacının ırk esasına dayanan bu hatalı söylemi, insanlık değerleri dikkate alındığında ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10. maddesindeki herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğuna ilişkin ilkeler çerçevesinde kabul edilemez niteliktedir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü.

KARAR : Dava; Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 12. maddesinin iptali isteminden doğmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Başlangıç" kısmında; "Türk Vatanı ve milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatark'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; ...Hiç bir faaliyetin Türk Milli menfaatlerinin, Türk varlığının Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında koruma göremeyeceği... Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu; ... TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur." düzenlemesine yer verilmiştir.

Anayasanın 10. maddesinde, herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu düzenlemesi yer almış; 66. maddesinde ise, Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür, hükmüne yer verilmiştir.

Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasasının " Genel amaçlar" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında Türk Milletinin bütün fertlerini, "Atatürk İnkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani ve manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek" Türk Milli Eğitiminin genel amaçları arasında sayılmış, aynı yasanın "Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği" başlıklı 10. maddesinde ise, "Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Milli ahlak ve milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir." kuralı yer almıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin dava konusu "Öğrenci andı" başlıklı 12. maddesinde, İlköğretim okullarında öğrencilerin, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca öğrenci andını söyleyecekleri belirtilmiş, aynı maddede öğrenci andı;

"Türküm, doğruyum, çalışkanım, İlkem; Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene!" olarak belirlenmiştir.

Anayasamızın başlangıç kısmında ve 1739 sayılı Yasada belirtilen amaçlar doğrultusunda, Türk Devletini ve Milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlayacak yeni nesillerin yetiştirilmesi milli eğitim sistemimizin temel amacıdır.

Ülkemizin geleceği olan yeni nesillerin Anayasamızda ve 1739 sayılı Yasada yer alan amaçlar doğrultusunda yetiştirilmelerine ve yeni nesillere Türk Devletinin ve milletinin bir ferdi olma onurunu duymaya ve hazzını yaşatmaya yönelik, Anayasamızda ve Yasalarımızda yer alan ifadelerden oluşan dava konusu öğrenci andında dayanağı Anayasa ve Yasa maddelerine aykırılık bulunmamaktadır.

Her ne kadar davacı tarafından, öğrenci andının bir ırkı esas aldığı, zorla okutulduğu iddialarına yer verilmiş ise de; "Türk" kelimesi bir ırkın değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ne olursa olsun tüm vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları ve herkesi kapsayan ve kucaklayan milletin ortak adı olup, aksi yöndeki davacı iddialarına itibar edilmemiştir. Nitekim Anayasamızda bu hususun vurgulanması bakımından, Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin herhangi bir ayırma tabi tutulmaksızın Türk olduğu belirtilmiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan 126,80 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta ücretinden artan 15,00 TL'nin istemi halinde davacıya iadesine, 18.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. 

HABER MERKEZİ

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum