Söz yazarı, Bestekâr, yorumcu Harun Sürek ile röportaj
.............................................................
Değerli sanat dostlarım, ben Perihan Koca, İstanbul Flaş gazetesi olarak değerli sanat dostu Söz yazarı, Bestekâr, yorumcu Harun Sürek ile gerçekleştirdiğimiz yazılı sanat sohbetimizi sizlerle paylaşmak isterim.
P.K - Sanat dostlarımıza kendinizden bahseder misiniz?
H.S - 15/3/1958 AMASYA Merzifon doğumluyum babamın iş tayini dolayısıyla3.5 yaşındayken Ankara’ya gelmişiz yarım asrım Ankara’da geçti. Tahsillerimi Ankara’da tamamladım, şimdi 7 senedir Yalova / Çınarcık’ dayım.
P.K - Sanata bakışınız nasıldır?
H.S - Sanat en kısa klasik ifadesiyle kendini ifade edebilme şeklidir. Sanat olmayan bir şeyi ortaya çıkartmaktır.. Mesela çamuru alıp ondan şekiller yapmak gibi.
P.K - Sanata ve sanatçıya olan yaklaşımları nasıl değerlendiriyor, nasıl görüyorsunuz?
H.S - Maalesef sanatçıya değer verilmiyor, üreten insanlar gün yüzüne çıkarılacağına kendi dairesine hapsediliyor. Mesela rahmetli Kayahan Eurovision seçmeli olarak yapılmalı der ve eklerdi, seçmelerde yeni sesler yeni besteler yeni gruplar çıkar buda sanata artı değer katar derdi… Ama bu iş sonraları VATAN SAKARYA tarafına döndürülünce seçmelere kilit vurulmuş oldu.
P.K - Çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
H.S - Bende sanatın bir dalı olan söz beste ve yorum dallarında duygulara hayat veriyorum ama kapının arkasında iyiyim önünde değilim. Yani kısacası çalışmalarım hep ev içinde kaldı.. bu Türkiye’nin acı gerçeklerinden biri..
P.K - Sanat alanında günümüz, öncesi ve sonrası karşılaştırmalar yapacak olursak neler söylersiniz?
H.S - Görüyoruz ki sanata da siyaset bulaştı. Evvelden böyle bir durumlar yoktu, şimdi (A) partili sanatçılar (B) partili sanatçılar diye ikiye ayrıldı. Şimdi sanat yerlerde sürünüyor kalite çok düştü..
P.K - Sizi yüzünde daimi tebessüm ile sanatın içinde olan biri olarak tanıdık. İçtenliğinizin size geri dönüşü nasıldır?
H.S - Tebessüm sanatçının günlük ekmeği gibidir, acılarında bile tebessüm vardır. Sorun zaten geri dönüşlerde. Tatile çıkan bir aileyi düşünün gidiş çok güzel ama dönüş aynı güzellikte değil. Bir şeyler için atılım yapıyorsun ileri atılıyorsun ama geri dönüşler aynı güzellikte olmuyor.. Kendi adıma hep ileri diyorum..
P.K - Sanatta olması gereken ve olmaması gerekenler nelerdir?
H.S – Derler ki sanatta sınır yoktur. Vakıa olarak her şey sınırlıdır sınırsız bir şey yoktur sanatında bir sınırı vardır. Karikatür olayını hatırlarsak Fransa’da olanları… Dini duygulara hakaret eden çizimler masum insanların ölümüne yol açtı. Sanatçı renklerin en güzeline talip olmalı karartmalardan kaçınmalı.
P.K - İlgi alanlarınız da neler var?
H.S - Müziğin dışında kastediliyorsa şairlerin şiirleri yazarların kitapları diyebilirim.
P.K - Şarkıları yorumlarken müziğin ve şarkı sözlerinin taşıdığı duyguları yüreğinizle yoğurduğunuzu gözlemlediğimden, icranızın sonrasındaki yorgunluk ya da halinizi sormak isterim?
H.S - Aslında hiç yorgunluk olmuyor, bilakis ortaya güzel bir eser çıkmışsa mutlu oluyorum. Tek mutsuzluğum bu eserleri duyuramamak oluyor.
P.K - Bugüne kadar yaptığınız çalışmalar nelerdir?
H.S - Bugüne kadar hep bende kalan besteler oldu ama 2 sene evvel söz ve müziği bana ait olan pop dalında bir albüm yaptım. En azından çocukluğumdan beri hayalimde olan bir şeyi gerçekleştirdiğim için çok mutlu oldum.
P.K - Yapmak istediğiniz ya da gündeminize aldığınız yenilikler veya proje gibi çalışmalarınız var mı?
H.S - Şair arkadaşlarımın güzel şiirleri var onları besteledim aslında bir program aklımda vardı. Fakat bunu tek başıma değil şiir sahipleriyle beraber gerçekleştirmek istedim olmadı.
P.K - İyisiyle, hüznüyle anılarınızda yer tutan hatıralarınızın size kazandırdığı deneyimler mutlaka vardır. Bu birikimlerinizden yola çıkarak bizlerin dikkatine sunmak istediğiniz ilk aklınıza gelen nasihat veya kulağa küpe olacak sözünüz nedir?
H.S - Dün bitmiştir, düne takılma. Merdiven bile tek basamaklı değil, korkma çık. Bir gün güneşi tutacağız. Sevgi ve saygılarımla..
FACEBOOK YORUMLAR