SODEV'İN 30. YILINDA "SOSYAL DEMOKRASİ VE TÜRKİYE" PANELİ

Panel'de,Ekonomik Kriz ve Adalet Arayışı: Zenginleşen Azınlık, Yoksullaşan Çoğunluk konusunda görüşler ortaya konuldu.

SODEV'İN 30. YILINDA "SOSYAL DEMOKRASİ VE TÜRKİYE" PANELİ
13 Ekim 2024 - 16:57
30 yıl önce 107 aydın, sanatçı, düşünür ve siyasetçi tarafından kurulan Sosyal
Demokrasi Vakfı (SODEV) bu sene 30’uncu yılını kutluyor.

Kurulduğu ilk günden bu yana sosyal adaleti, fırsat eşitliğini ve adil gelir dağılımını
savunan SODEV, 30’uncu yılına özel düzenlediği ‘Sosyal Demokrasi ve Türkiye’
başlıklı panel serisine dün Ankara’da devam etti.

Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “Türkiye’de
Ekonomik Kriz ve Adalet Arayışı: Zenginleşen Azınlık, Yoksullaşan Çoğunluk” başlığı
altında düzenlenen panelde ‘sosyal adaletsizlik’ ve ‘bölüşüm krizi’ derinlemesine
incelendi.

SODEV AR-GE Koordinatörü ve Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Cem Okan Tuncel’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelin açılış konuşmasını
SODEV Genel Başkanı Rasim Şişman yaptı. 30 yılı geride bırakırken, sosyal
demokrasinin savunucusu olma misyonunu sürdürmenin kendileri için çok büyük bir
onur olduğunu belirten Şişman, şöyle konuştu:

“SODEV olarak iki temel amacımız var: birincisi, sosyal demokrasiyi toplumumuzda
yaygınlaştırmak ve kurumsallaştırmak; ikincisi ise, toplumsal muhalefete güç vermek.
Bu doğrultuda, yıllar içerisinde yüzlerce eğitim, panel, konferans ve atölye çalışması
düzenledik; sosyal adalet ve eşitlik mücadelesinin her zaman ön saflarında yer aldık.
Bugün de SODEV olarak düzenlediğimiz çok değerli etkinliklerden birinde hep
birlikteyiz. Öncelikle, panelimizin alanında en saygın konuşmacılarına; bizleri
Çankaya’da ağırlayan çok değerli Çankaya Belediye Başkanımıza; etkinliğin
planlamasında emeği geçen ekip arkadaşlarıma ve bu paneli anlamlı kılan siz değerli
konuklarımıza çok teşekkür ederim. 30. Yılında Sosyal Demokrasi ve Türkiye başlıklı
panel serimize Kars’tan başlamıştık. Her bir panelde ülkemizin farklı
coğrafyalarındaki yurttaşlarımızı en önemli politik sorunlarımıza ilişkin bir gündem
etrafında, konunun uzmanlarıyla buluşturuyoruz ve bu buluşmalara devam edeceğiz.”

‘Türkiye, yalnızca bir ekonomik kriz yaşamıyor; bir bölüşüm krizi yaşıyor’

“Türkiye’de Ekonomik Kriz ve Adalet Arayışı: Zenginleşen Azınlık, Yoksullaşan
Çoğunluk” başlığının sosyal adaletsizliği en derin haliyle yansıtan bir olguya işaret
ettiğinin altını çizen Şişman, şunları kaydetti: “Türkiye, uzun yıllardır ekonomik
büyüme adı altında sermaye sahiplerini zenginleştiren, ancak toplumun geniş
kesimlerini yoksulluğa iten bir politika silsilesine tanıklık ediyor. SODEV olarak 30
yıldır, sosyal adalet mücadelesinin tam da bu adaletsizliğin karşısında durması
gerektiğini savunuyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, bu mücadelenin daha da önem
kazandığı bir dönemle karşı karşıyayız. Türkiye, yalnızca bir ekonomik kriz
yaşamıyor; bir bölüşüm krizi yaşıyor. Bu kriz, gelir adaletsizliğinin her geçen gün
daha da derinleşmesiyle kendini gösteriyor. İktidarın ekonomi yönetimindeki tercihleri
sebebiyle sosyal devlet anlayışı yok ediliyor ve toplum bölüşümden pay alamadığı
için derin yoksulluğa itiliyor. Dolaylı vergi oranlarının artışı, toplumun en dezavantajlı
kesimlerini daha da zor durumda bırakıyor. Zenginler için yeni imtiyazlar yaratılırken,
geniş halk kesimleri temel ihtiyaçlarına bile ulaşmakta zorluk çekiyor.”

‘Yoksulluk artık nesiller arası miras haline geldi’

Bugün Türkiye’de kayıt dışı çalışanların oranı ve asgari ücretle geçinmeye
çalışanların sayısının çok ciddi boyutlara ulaştığını vurgulayan Şişman, şöyle devam
etti:

“Toplumun büyük kesiminin gelirleri enflasyon karşısında eriyor, yurttaşların satın
alma güçleri her geçen gün erozyona uğruyor. Dolayısıyla, aslında burada yalnızca
bir ekonomik sorundan bahsetmiyoruz. Aynı zamanda derin bir sosyal adalet
sorununu konuşuyoruz. Yoksulluk artık bireylerin tekil bir sorunu olmaktan çıkmış;
sistematik, nesiller arası bir miras haline gelmiştir. Geleneksel olarak dezavantajlı
gruplar arasında sayılan kadınlar, çocuklar, gençler ve emeklilerin yanında artık
çalışan yoksulluğunu da konuşmak zorunda kalmamız bu döneme ilişkin bir
gelişmedir.

Değerli dostlar, sosyal demokrasinin özü toplumsal adalettir. Eşitlik, sadece hukuki bir
ilke değil hayatın her alanında hissedilmesi gereken bir gerçeklik olmalıdır. Vergi
politikalarından gelir dağılımına kadar her alanda adaletin yeniden tesis edilmesi
şarttır. Bu adaletsiz yapıyı değiştirmek sadece ekonomik bir zorunluluk değil, aynı
zamanda toplumsal bir sorumluluktur. Sosyal demokrasinin amacı, toplumun en geniş
kesimlerinin refahını sağlamaktır. Gerçek refah, yalnızca büyüme rakamlarıyla
ölçülemez; bu, gelir dağılımında adaleti sağlamaktan, fırsat eşitliğini güçlendirmekten
ve sosyal devletin temel ilkelerini hayata geçirmekten geçer.

Bizler, SODEV olarak bu mücadelenin ön saflarında yer almaya kararlıyız. Çünkü, bu
adaletsiz yapının sürdürülebilir olmadığını biliyoruz. SODEV olarak, toplumsal refahın
yeniden inşa edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü, toplumsal eşitsizlikleri
gidermeden, gelir dağılımında adaleti sağlamadan gerçek bir refah sağlamak
mümkün değildir. Ve bizler, bu mücadelede kararlı bir şekilde ilerlemeye devam
edeceğiz. Birlikte, daha adil ve eşitlikçi bir Türkiye’yi inşa edeceğimizden ise hiç
şüphem yoktur.”

Panel, SODEV üyesi ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Kadir Has
Üniversitesi Prof. Dr. Erinç Yeldan’ın konuşmalarıyla devam eden panelde
toplumumuzun ekonomik sorunlarına çözümler geliştirilmesi açısından büyük önem
taşımaktadır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum