ŞEHİR TİYATROLARI EYLÜL AYINDA 6 OYUNLA PERDELERİNİ AÇIYOR

Şehir Tiyatroları, 2024-2025 tiyatro sezonu başlamadan önce 2 Eylül ile 9 Eylül tarihleri arasında 38. Genç Günler iç yapım oyunlarıyla sahnede olacak. Oyunlar ücretsiz olarak sahnelenecek

ŞEHİR TİYATROLARI EYLÜL AYINDA 6 OYUNLA PERDELERİNİ AÇIYOR
29 Ağustos 2024 - 15:34

Şehir Tiyatroları sanatçılarının 38. Genç Günler Festivali’ne özel olarak hazırladığı 6 oyun Mayıs ayında izleyemeyenler için ücretsiz olarak yeniden sahnelenecek. Hayvanat Bahçesi Öyküsü, İkinci Perdenin Başı, Yarın Ya Da Yarın, Şafakta Buluş Benimle, Diktat ve Biri, Hiçbiri, Binlercesi oyunları 2 Eylül ile 9 Eylül tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Sahnesi ile Müze Gazhane Meydan Sahne’de oynanacak.

Oyun davetiyeleri, gişelerden, https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/biletinial.com adreslerinden ve Şehir Tiyatroları mobil uygulamasından temin edilebilecek.

OYUNLAR VE TARİHLERİ;

Hayvanat Bahçesi Öyküsü-2 Eylül Pazartesi 20.30 Müze Gazhane Meydan Sahne

Biri, Hiçbiri, Binlercesi-3 Eylül Salı 20.30 Üsküdar Musahipzade Sahnesi

İkinci Perdenin Başı-4 Eylül Çarşamba 20.30 Müze Gazhane Meydan Sahne

Yarın Ya Da Yarın-5 Eylül Perşembe 20.30 Üsküdar Musahipzade Sahnesi

Şafakta Buluş Benimle-7 Eylül Cumartesi 20.30 Üsküdar Musahipzade Sahnesi

Diktat-9 Eylül Pazartesi 20.30 Üsküdar Musahipzade Sahnesi

HAYVANAT BAHÇESİ ÖYKÜSÜ

Yazan: Edward Albee

Yöneten: Cafer Alpsolay

Dramaturg: Sinem Özlek

Oyuncular: Elif Verit, Besim Demirkıran

Herkesin aslında kendi benzerleri arasında yaşamayı seçtiği kent hayatında, parkta karşılaştığınız bir yabancı, sizi kendinizle yüzleştirebilir mi? 

Sıradan bir hayat sürebilmek için düzene uyum sağlarken, kendine karşı sağırlaşmış, ötekini dinleyip anlamayan; şimdinin deyimiyle “konfor alanı”ndan çıkmak istemeyen insanın hikayesini aktarıyor. 

BİRİ, HİÇBİRİ, BİNLERCESİ

Yazan: Luigi Pirandello

Uyarlayan: Sinem Özlek

Yöneten: Ertan Kılıç

Dramaturg: Özge Ökten Yılmaz

Oynayan: Ercan Demirhan

Başkalarının gözünde, kendimizi gördüğümüz kişi miyiz yoksa bambaşka biri mi? Herkes bizde kendi gördüğü kişiyi yarattıysa biz gerçekte kimiz?  Ve asıl soru, kendimizin ya da  başkalarının gördüğü binlerce “biz” arasından biri miyiz, yoksa bunlardan hiçbiri mi?

Sıradan bir anda, burnunun aslında yamuk olduğunu söyleyen karısının yorumuyla,  kendiyle ilgili o güne dek fark etmediği tüm gerçeği sorgulamaya başlayan Moscarda, “kendi" olabilmek için başkasının gözündeki kendini anlamaya ve hatta onunla savaşmaya çalıştığı olasılıklarla dolu bir yolculuğa çıkıyor. 

İKİNCİ PERDENİN BAŞI

Yazan – Yöneten: Alp Tuğhan Taş

Dramaturglar: Dilek Tekintaş, Gökhan Aktemur

Oyuncular: Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş

Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır.

Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pekçok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır.

YARIN YA DA YARIN

Yazan: Aslı Ceren Bozatlı

Yöneten: Onur Şirin

Dramaturg: Hande Ören                

Oyuncular: İrem Arslan, Onur Şirin

Oyun iki yakın arkadaş Deniz ve Eren‘in 90’lardan günümüze uzanan büyüme ve kendini keşfetme hikayesidir. Çeşitli toplumsal olayların da arka planda yer aldığı oyun, 90’ların başından günümüze kadar gelir. Deniz ve Eren yılların getirdiği iniş çıkışlar, travmalar kadar geçmişte yaşadıkları bir olayın da izlerini taşır ve bu olayın önlenemez sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırlar.

ŞAFAKTA BULUŞ BENİMLE

Yazan: Zinnie Harris

Çeviren : Erdem Avşar 

Yöneten : Hasan  Demirci 

Dramaturg : Hatice Yurtduru 

Oyuncular: Ayşe Günyüz Demirci, Selen Nur Sarıyar

Robyn ve Helen  korkunç bir tekne kazasının ardından kendilerini ana karadan kopmuş bir  kum adasında  bulurlar. Robyn kazanın şokuyla  mücadele ederken, Helen  hayatta kalmış olmanın  coşkusunu  yaşamaktadır. Zaman  geçtikçe  iki kadın, üzerinde bulundukları  adacığın  göründüğü gibi bir yer  olmadığını  keşfeder. Karşılaştıkları  tuhaf  bir kadın  yardımıyla  bu kum adasından  eve giden yolu bulmayı umarlar. 

“ Yas  diye çok tuhaf bir yer  var, oranın  kuralları  bambaşka “

Gerçekten değer verdiğiniz, çok  sevdiğiniz bir  yakınınızı  kaybettiğinizde  yaşadığınız acı  ve bu acı  karşısında  yaşadığınız yüzleşme… Yalnızlık,  çaresizlik, umut, yeniden başlamak, denemek, başarısızlık, sevmek, tekrar denemek, boşluk … Kim  gitti kim kaldı ?  Kelimelerin, anıların, hayallerin izleğinde Robyn ve Helen’in dokunaklı hikâyesini  izlerken siz de kayıplarınızın  peşinden gideceksiniz. 

DİKTAT

Yazan: Enzo Colmann

Çeviren: Nükhet İzet

Yöneten: Gökhan Doğrusoy

Oyuncular: Ogeday Erkut, Selin Türkmen

Diktat, Traklar ve Tripler arasında yaşanmış iç savaşın izlerinin hâlâ gözlemlendiği bir coğrafyada geçiyor. Öykü Traklar’ın tarafına geçen Piet ile Tripler’in saflarında kalan kardeşi Val arasında yirmi beş yıl sonra geçen yüzleşmeyi aktarıyor.

Val kardeşiyle görüşmek ister. Traklar’ın iktidarında Sağlık Bakanı olarak görev yapmasına rağmen Piet bu teklifi kabul eder. İki kardeşin bunca yıl sonra buluşması büyük bir hesaplaşmaya dönüşür. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum