• Reklam

Seçim geliyor, bu sorunu çöz!”

CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, 2B ve mülkiyet problemleri konusunda Gümüşsuyulu vatandaşlar ile bir araya geldi, Özel Proje Alanları hakkında da açıklamalarda bulundu.

Seçim geliyor, bu sorunu çöz!”
10 Eylül 2013 - 15:51

CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, 2B ve mülkiyet problemleri konusunda Gümüşsuyulu vatandaşlar ile bir araya geldi. Hamzaçebi, burada yaptığı bilgilendirmede Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tarafından tamamının Özel Proje Alanı (ÖPA) olarak ilân edileceği yönünde tartışmalar yapılan Beykozlulara, ÖPA uygulaması hakkında bilgiler vererek, “ bu uygulama, sorunu ertelemek dışında başka bir şey değildir” dedi ve hükümetin bu şekilde seçime kadar zaman kazanmaya çalıştığını belirtti. Hamzaçebi, hükümete de seslendi: Seçim geliyor, bu sorunu çöz!

9 Eylül Pazar günü CHP İlçe yöneticileri, Karlıtepe Güzelleştirme ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Musa Aydın, Belediye Başkan aday adayları, Belediye Meclisi aday adayları ve vatandaşların katılımı altında gerçekleşen Gümüşsuyu toplantısında konuşan CHP Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, 2B konusunun ülkede toplam 17 milyon vatandaşı ilgilendiren bir sorun olduğunu ifade ederek, “ Türkiye mülkiyet sorununu, tapu sorununu, imar sorununu çözmeden bir adım ileri atamaz” yorumunda bulundu.

Bahadır Yavuz: Beykoz sahipsiz değil

Gümüşsuyu toplantısının selamlama konuşmasını, CHP Beykoz İlçe Örgütü Başkanı Bahadır Yavuz yaptı. Yavuz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “ Cumhuriyet Halk Partililer olarak, Beykoz’un sahipsiz olmadığı, Beykoz kamuoyunda geniş yer tutan ve çoğumuzu yakında ilgilendiren mülkiyet hakkımızın çıkarılan kanunlarla elimizden alınmak istenmesi ve bizleri zor durumda bırakan uygulamaların ne boyutta olduğunu göreceksiniz.

Sosyal devletin temel amacı herkese insan onuruna yaraşan asgari bir yaşam düzeyi sağlamaktır. Eğer devlet kendini sosyal devlet olarak tanımlıyorsa, şu hakları da vatandaşlarına sağlamalıdır: Çalışma hakkı, adil ücret hakkı, sosyal güvenlik hakkı,konut hakkı, sağlık hakkı ve eğitim hakkı.”

Konut hakkı, eşittir mülkiyet hakkı

“ İnsanların asgari bir yaşam sürdürebilmeleri için barınma ihtiyacı olmazsa olmazlardandır. Barınacak yeri olmayan bir kişinin insan onuruna yakışır biçimde yaşadığı savunulamaz. Konut hakkı Anayasamızda yerini almıştır. Konut hakkımızın var olabilmesi için ise mülkiyet hakkımızın olması gerekmektedir.”

Sayın Yücel Çelikbilek, ‘ buraların kefili benim’ dedi

“ Geçen hafta Meclis üyelerimle birlikte Belediye Meclisi’nin açılışı ve gündem maddeleri üzerinde gruba başkanlık ettim.  Gündem maddeleri üzerinde Grupta Meclis üyelerim ile birlikte çalışmalar yaparak, soru önergeleri verdik. Belediye Meclis salonuna izleyici olarak da katıldım. Meclis Üyelerimizden Örnekköy, Zerzevat, ve Mahmut Şevketpaşa köylerinin mülkiyeti konusu geçince,  Belediye Başkanımız Sn. Yücel Çelikbilek’in, ‘ sizler merak etmeyin, hiç kimseye bir şey olmayacak. Buraların da kefili benim, ben söz veriyorum, tapularını da ben vereceğim’ açıklaması gelinen durumun vahametini ortaya koymaktadır.”

Siyasiler hukukun üstünde değillerdir

“ Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Kişiler, siyasiler hukukun üstünde değillerdir. Özellikle mülkiyet gibi çok hassas olan bir hak, kanun ile sınırları çizilerek belirlenir. Kişilerin hiçbir etkisi ve yetkisine tabi değildir. Bizler, kişilerin vaatlerine mi, yoksa çıkan kanunlara mı inanacak, güvenecek ve yaşamımızı sürdüreceğiz?Başkan’ın yapmış olduğu bu açıklamasını doğru bulmuyorum.”

Hesabı sorulur

“ Özel Proje Alanı ilan edilen mahallelerin, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden mülkiyet devri için kredi kullanılması yönünde Belediye Meclisi’nde yetki alınmıştır. Belediye Meclisi’nin vermiş olduğu bu yetkiye istinaden, Belediye yönetiminin krediyi kullanıp kullanmadığı konusunda bir açıklamaları yok. Bu kredinin amacı dışında kullanılması halinde Beykoz’a en büyük kötülük yapacaklarını ve hesabının sorulacağını bilsinler.”

Özel Proje Alanları için neden Meclis kararı alınmadı?

“ 2B’li yerlerin Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden devri için kredi kullanılmasına yönelik Belediye Meclisinde yetki isteniyor ve de veriliyor ama Beykoz’un 9 mahallesi Özel Proje Alanı olsun mu, olmasın mı diye bu konu ne Meclis gündemine getiriliyor ve ne de Meclis’ten bir karar alınıyor. Özel Proje Alanı ilan edilen 9 mahallemiz için alınmış olan bir Belediye Meclis Kararı yoktur. Acaba neden?”

CHP Beykoz İlçe Başkanı Yavuz, konuşmasını, “ Beykoz Belediyesi’nin nasıl yönetildiğini takdirlerinize bırakıyorum” şeklinde sonlandırdı.

Vatandaşlar düşünce ve taleplerini dile getirdiler

Yavuz’un konuşmasının ardından ise, mahalle sakinleri söz alarak sıkıntı ve düşüncelerini ifade ettiler. Toplantıda söz alan Karlıtepe Güzelleştirme ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Musa Aydın, 2B sürecinde özellikle bazı köylerde rayiç bedellerin yüksek çıktığını ve dolayısıyla bazı vatandaşların başvuruda bulunamadıkları için de mağdur olduklarını ifade ederek, Beykoz’un 9 mahallesinin Özel Proje Alanı (ÖPA) kapsamına dahil edildiğini hatırlattı. Musa Aydın, Milletvekili Hamzaçebi’den ÖPA’nın ne olduğu, vatandaşın yararına olup olmadığı, bu konuda CHP olarak Ankara’da bir çalışma yapılıp yapılmadığı yönünde bilgilendirme talep etti.

Toplantıda, vatandaşlar tarafından dile getirilen hususlardan bazıları şunlar oldu: “ Sıkıntısız bir ortam yok; her yerde sıkıntı var,” “ Ecrimisil davaları ile uğraşan benim gibi vatandaşların sesi olmanızı rica ediyorum,” “ Burada 40- 50 yıldır oturanlar korku içindeler.”

Hamzaçebi: Türkiy’nin mülkiyet sorunu yaşayan tüm mahalle ve köylerine sesleniyorum!

Gümüşsuyu toplantısının son konuşmasını ise CHP Grup Başkan vekili ve Bölge Milletvekili Akif Hamzaçebi yaptı. Vatandaşları dinleyerek, notlar alan Hamzaçebi, sözlerine, “ Beykoz’da ve Gümüşsuyu’nda olmaktan duyduğu memnuniyeti” ifade ederek başladı. “ İnşallah bu dertlerin hepsini geçiririz, sizler de bizleri karşınızda görmezsiniz… biz de (buralara sadece) çay içmeye geliriz” diyen bölge milletvekili, “ sadece Gümüşsuyu’na değil, Beykoz’un mülkiyet sorunu yaşayan 34 mahallesine ve köyüne seslendiğini” kaydederek, şunları söyledi:

Türkiye’nin farklı illerindeki 10 milyon vatandaşımıza sesleniyorum

“ Sadece Beykoz’un 34 mahalle ve köyüne değil, İstanbul’un diğer ilçelerine sesleniyorum: Çekmeköy’e sesleniyorum, Sultanbeyli’ye sesleniyorum, Sultangazi’ye sesleniyorum, Ümraniye’ye sesleniyorum, 2B sorununu yaşadığımız Türkiye’nin tam 68 ilindeki 10 milyon vatandaşımıza sesleniyorum. 2B sorunu yaşayan 7 milyon orman köylümüze sesleniyorum. Bu kadar bir büyük kitleyi ilgilendiren bir büyük sorunu yaşıyoruz. Bu sorunu çözmeden vatandaşın nefes alması mümkün değildir. Türkiye mülkiyet sorununu, tapu sorununu, imar sorununu çözmeden bir adım ileri atamaz.”

Mülkiyet sorunu olan yerde, toplumsal barış da, dünya barışı da hâyâl laflardır

“ Toplumsal barışı sağlayacak olan şey, vatandaşın oturduğu evinin tapu sorununu, imar sorununu çözmektir. Bu sorun (mevcut ise), isterse bütün siyasiler toplumsal barıştan söz etsin, dünya barışından söz etsin; bunlar mümkün değildir, hayâl laflardır.”

“ Gümüşsuyu’ndaki mülkiyet ve imar sorunu bütün Türkiye’nin özetidir”

Konuşmasının devamında, Beykoz Gümüşsuyu’nun, ( Türkiye genelinde) çok önemli bir örnek olduğunu ifade eden Hamzaçebi, “ Gümüşsuyu’nun sorunlarını çözen anlayış, yönetim, iktidar Türkiye’nin mülkiyet sorununu, imar sorununu çözmüş demektir” açıklamasında bulundu. “ Gümüşsuyu’ndaki mülkiyet ve imar sorunu bütün Türkiye’nin özetidir” diyen CHP’li vekil, şunları söyledi:

İktidar eleştirisi, en kolay iştir

“ Bütün Beykoz’u mahalleleri ile, köyleri işle takip ediyoruz. Hepsinin haritaları var bizde. Hepsinin imar planları var. Hangi mahalle, hangi sokak. Bu sorun nasıl çözülür? Bizim derdimiz, üzümü yemek, bağcıyı dövmek değil. Ben buraya size iktidarı şikâyet etmeye gelmedim. İktidar şikâyeti, iktidar eleştirisi kolaydır. En kolay iş odur ama bizim CHP olarak amacımız, vatandaşın sorununu çözmek ve onu rahata kavuşturmaktır. İktidara bu konuda yol gösterici olmaktır görevimiz, köstek olmak değildir. CHP olarak bu sorunu çözmek üzere yola çıktık. Bu sorun ya çözülecektir, ya çözülecektir. Başka çıkışı yok.”

Üzerinde yaşayan vatandaşa emlak değeri üzerinden olsun dedik

“ 2B Yasası 1 buçuk yıla yakın bir zaman önce çıktı. 19 Nisan 2012 tarihinde 2B Kanunu T.B.M.M’de kabul edildi. Onun öncesine girmeyeceğim ama çok kısa bir şekilde hatırlatmayı da görev sayıyorum: Seçim öncesinde buraları çok dolaştık. Çekmeköy’e, Sultanbeyli’ye, Ümraniye’ye, Anadolu’daki ( yerlere) gittik. İstedik ki, adalet üzerine bir kanun çıksın, kimsenin hakkı kimseye geçmesin. Bir kanun adalet üzerine çıkmaz ise, toplumda problem çıkar… Biz bir kanun teklifi verdik ve dedik ki, ‘ vatandaşımız bir yeri kendi ihtiyacı için kullanıyor ise, burada yaşıyor ise bu 2B arazisini o vatandaşa emlak değeri üzerinden devredeceğiz. Eğer bu arazi üzerinde ticari, sanayi yatırımları, 5 yıldızlı oteller var ise, onlara da rayiç bedel üzerinden bu satışı yapalım’ dedik. Orman köylüsüne de - ki Türkiye’nin en yoksul kesimidir- bu arazileri bedelsiz verelim’ dedik ve teklifimizi verdik.

Genel Kurul’a bir görünmez el müdahale etti!

“ Biz o teklifimizde dedik ki, ‘bütün ecrimisiller silinecek, daha önce ödenmiş olanlar var ise, onu da satış bedeline sayacağız, ondan düşeceğiz’ dedik. İyi ki bunları dedik, bunların birçoğunu kanuna aldılar. Biz teklifi verdik, hükümet daha sonra kendi tasarısını getirdi ve rayiç bedelin yüzde 70’i dediler… Ben Komisyon’da açıklama yaptım, ‘ bari bu yüzde 70’i yüzde 50’ye indirelim’ dediler. Komisyon’dan geçti, Genel Kurul’da görüşüyoruz, bir görünmez el müdahale etti oraya. O yüzde 50, birden yüzde 70’e çıktı! 19 Nisan 2012’de son konuşmayı ben yaptım; ‘ siz bu kanunu çıkardınız, size engel olmayacağız; biz vatandaşın sorununun çözülmesini istiyoruz; ama bu bedel doğru olmadı’ dedim.”

Maalesef haklı çıktık

“ Ama maalesef haklı çıktık. Keşke haklı çıkmasaydık, herkes tapularını alsaydı... Evdeki hesap çarşıya uymadı ve sonra ‘ biz yanlış yaptık’ dediler, ‘ bu yüzde 70’i 400 metrekare’ye kadar olan yerler için yüzde 50’ye indireceğiz’ dediler. 400 metrekare’den fazlası için gene yüzde 70. Biz, ‘gene olmadı; buraya bir daha geleceksiniz’ dedik ve bir daha geldiler. ‘ Bu olmadı, biraz daha düzeltme yapmamız lâzım’ dediler. Bu sefer şunu yaptılar: Belediye sınırları içerisinde 4 yılda eşit taksitte, belediye sınırları dışında da 5 yılda ödenecekti… Bunun Türkçesi şudur: ‘ Bu fiyatlar yüksek çıktı, vatandaşın ödeme gücü yok, zorlanacak. Ama biz şimdi fiyatta oynarsak millete mahcup olacağız, bu CHP de bizi eleştirir; bari vadeyi uzatalım.’ “ Bir şeyin kendisi yanlış ise, onun hangi yüzdesini alırsanız alın, o yanlış değil midir?”

ÖPA demek, ‘ burada fiyatlar yüksek’ demektir

“ Kanun çıkalı aşağı yukarı bir buçuk yıl oldu ama ortada hâlâ ciddi bir çözüm yok. Beykoz’un toplam 9 mahallesi Özel Proje Alanı. Özel Proje Alanı demek şudur: burada fiyatlar yüksek, bu fiyatları vatandaşa tebliğ etmiyoruz, Belediye olarak biz burada proje geliştireceğiz…

( Buralarda) fiyatlar eğer makul olsaydı, bu fiyatlar size tebliğ edilirdi. Fiyatlar yüksek. Bazı yüksek fiyatlı yerler isyan ettiler, oralardaki vatandaşın isyanını biliyorsunuz.”

Harita üzerinde Gümüşsuyu Mahallesi

Konuşmasının devamında harita üzerinde Gümüşsuyu Mahallesi ile ilgili olarak bilgiler de aktaran CHP’li vekil, bin 221 dönümlük bir araziyi kapsayan bu mahallenin Boğaziçi öngörünüm bölgesi olduğunu ve bunun da toplan alanın yüzde 40’ına tekabül ettiğini kaydetti. Boğaziçi Etkilenme ve Silüet Bölgesi yani İstanbul Boğazı’nın sırtlarının ise toplam arazinin yüzde 5’ini oluşturduğunu belirten Hamzaçebi, geri kalan yüzde 55’lik alanın ise, 2B olduğunu söyledi.

Karşı kıyıda Maslak’ta gökdelenler peşi sıra dikiliyor

 “ Burada her türlü sorun var: Boğaziçi Yasası var, imar kısıtlaması var, imar yok, doğal SİT alanı, 2B alanı. Çivi çakamıyorsunuz” diyen CHP’li vekil,  “ zannediyorlar ki, siz tapuları alacaksınız, buraya gökdelenleri dikeceksiniz! Yok böyle bir şey!  Şu Boğaz’ın karşı taraflarına, Maslak tarafına bakın; gökdelenler peşi sıra dikiliyor. O gökdelen sahiplerinin bir imar problemi yok! Hepsi istediği kadar katı da alıyor, ruhsatı da alıyor. Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır. Gümüşsuyu ve Beykoz’un diğer mahalleleri, köyleri bu imkânı bulamıyor” dedi.

ÖPA, sorunu ertelemek dışında başka bir şey değildir

Hamzaçebi, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “ Kanun diyor ki, ‘ ÖPA olarak bir yeri ilân ediyor isen, ben sana tapuyu devrederim.’ Henüz daha ( Beykoz) Belediye(si) tapuyu almış değil. Onu da biliniz. Daha tapular Belediye’ye devredilmiş değil. Hazine, ( Belediye’ye), ‘ ben sana emlak değeri üzerinden devrederim’ diyor. ‘ Ama sen bunu vatandaşa rayiç bedelden satmak zorundasın’ diyor. Kanun böyle diyor. Yani ÖPA, sorunu ertelemek dışında başka bir şey değildir.”

ÖPA

“ Sorun ertelendi; fiyatlar size bildirilmedi, (çünkü) yüksek; ÖPA dendi. ÖPA’da vatandaşın yerleşimini, mevcut binasını dikkate alarak ona göre plan yapıp ifraz edip o parseli ona verecek misin? Hayır! Verir ise rayiç bedelden vermek zorunda. Rayiç bedelden alma imkânınız var mı? Yok! Kanun bir şey daha söylüyor ve diyor ki, ‘ rayiç bedelden satabileceğin gibi, istersen proje geliştirirsin, mütahidi sokarsın, o inşaatlar, binalar, daireler yapar; vatandaşı da hak sahibi sayarsın, onun binasına (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından) bir değer biçilir, o binanın değerini ona vereceğin dairenin değerinden düşersin, kalanının da parasını alırsın.’ Kanun böyle. Kanun’da başka bir şey yok.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir tek ölüyü diriltemez

“ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı o kadar büyük yetkilere sahip ki, bir tek ölüyü diriltemez. Her şeye yetkili. Belediye melediye önemli değil, her şeye yetkilidir. Bir tek Beykoz’un ve Beykoz’a benzer yerlerin sorunları çözülmüyor. Biz bu sorunları çözmek istiyoruz. Bu toplantının amacı, iktidara, Belediye’ye bir mesaj göndermektir: Seçim geliyor, bu sorunu çöz!”

Hükümet etmek demek, nema dağıtmak demek değildir

“ Onlara düşen, sorunu çözmektir. Hükümet etmek, çözüm üretmek demektir, adalet dağıtmak demektir. Hükümet etmek nema dağıtmak demek değildir ama bunlar hükümetten adalet dağıtmayı değil, nema dağıtmayı anlıyorlar maalesef. Onları çözüme davet ediyorum. Gelin Gümüşsuyu’nu, Beykoz’un sorunlarını çözelim!”

Kanun’un verdiği süre sona erdi?

İlgili Kanun’da başvuru süresinin sona erdiği tarihten itibaren tapuların vatandaşa verileceği yönünde bir ibare bulunduğunu da ifade eden Akif Hamzaçebi, başvuruların Şubat 2013’te sonra ermiş olmasına ve 6 ay içinde yani Ağustos veya Eylül ortası itibariyle bu (tapu verme işleminin) sonuçlanmış olması gerektiğine işaret ederek,“ Kanun’un hükümete vermiş olduğu 6 aylık süre sona ermesine rağmen sorun ortalıkta duruyor, sürünüyor” dedi.

Ben sorun çözme adına bir adım göremiyorum

Sözlerinin devamında, ÖPA düzenlemesi yapılırken vatandaşlar ile paylaşılmadığına da dikkat çeken CHP’li vekil, “ vatandaşın bunları bilmesi gerekir. Vatandaş bu işin içinde olacak ki, ‘ benim sorunum çözülüyor’ desin. Ben, ortada sorunu çözme adına bir adım görmüyorum” açıklamasında bulundu.

Hükümet, ÖPA ile seçime kadar zaman kazanacak

Hamzaçebi, şöyle devam etti: “Çözümsüz hiçbir sorun yoktur. Bu sorunu bu seçime kadar Belediye çözebilir, çözmeyebilir ama benim gördüğüm, seçime kadar hükümet zaman kazanacaktır. Belki ÖPA’ların kapsamını genişletebilir, 9 mahalle dışında belki başka alanları da alabilir buraya. Ancak bu, sorunu ertelemekten başka bir şey değildir. Buna karşı dikkatli olun. Bu seçimlerde de bu Belediye’ye karşı hükümete bu uyarıyı verin. Siz bu uyarıyı verirseniz, ondan sonra, ‘ biz hata yapmışız, biz bu sorunu çözelim’ der hükümet.”

Bunu aşırı iyimserlik olarak yorumlarım!

“ Ben bunu bir siyasetçi olarak tecrübem işle söylüyorum: ÖPA ile bizim sorunumuz çözülecek derseniz, ben bunu aşırı iyimserlik olarak yorumlarım. Keşke yanılsam! 2B Kanunu’nda yanılmadım. Maalesef haklı çıktım. Keşke yanılsaydım, bu toplantıları da yapmasaydık.”

CHP ve 2009 yılındaki veto konusu

Akif Hamzaçebi, bir vatandaşın 2B Yasası’nın eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından iptal edildiğini ve bunun da o zaman CHP tarafından desteklendiğini belirtmesi üzerine ise, şunları söyledi: “ Hayır, öyle değil… Biz CHP olarak çözüm ortaya koydukça bazı iktidar partisi milletvekilleri,CHP vekilleri sorunun çözümüne engel oldu’ diyorlar. Bunun aslı şudur: AKP o zaman Anayasa değişikliği yapmak istedi; biz de ‘ yapalım ama orman köylüsüne bunu bedelsiz verelim; elde edilen gelirin bir bölümünü de bu 2B arazilerinin alt yapısına harcayalım’ dedik. ‘ Bunu kanuna koyun’ dedik; ‘ hayır’ dediler. Anayasa değişikliği çıktı, o zamanki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e gitti, o da bunu T.B.M.M’ne iade etti. Bir daha da böyle bir anayasa değişikliği gündeme (gelmedi.) 2B Kanunu çıkarken, biz T.B.M.M’de çok yapıcı davrandık… Sezer bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürmedi, bizim de öyle bir tutumumuz olmadı o zaman.

CHP’li vekil konuşmasını,“ 2B sorununun mutlaka çözülmesi lâzım. Bunlar çözmez ise, biz çözeceğiz; bunun yolunu siz aralayacaksınız… Çözemeyenler gider, çözenler gelir… Hak sahibini mülk sahibi yapacağız” sözleri ile noktaladı. 

Haber: Arzu Başlantı

Foto: Tayyar As- Beykoz Ses

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum