ŞAHLANIŞ HAREKETİ MUAVENET OLAYI BASIN AÇIKLAMASIDIR
Şahlanış Hareketi, Muavenet Olayının 21. yıldönümünde bir basın açıklaması yaptı
Şahlanış Hareketi, Muavenet Olayı’nın 21. yıldönümünde bir basın açıklaması yaptı
Olayın niteliği itibariyle Beşiktaş-Barbaros Anıtı önünde düzenlenen basın açıklamasına, yoğun biçimde yağan yağmura rağmen açıklamaya çok sayıda vatandaş ilgi gösterdi.
“Muavenet-2 Ekim 1992 Unutmadık, unutturmayacağız, Sahte Dostluklara Hayır, Onurlu Dış Politika” yazılı pankart ve dövizler eşliğinde yapılan basın açıklaması kısaca şöyle:
*Bugün 2 Ekim. 21 yıl öne gerçekleşen ve sistematik olarak unutturulmaya ve tarihin çöplüğüne terk edilmeye çalışılan bir olayın MUAVENET OLAYI’nın yıldönümü.
*Dış siyasetin temel bir kuralı vardır. Uluslararası ilişkilerde dostluklar değil; çıkarlar vardır.
*Bugün size, dostluk bölümü sadece kağıt üzerinde kalan ve kameralarla sınırlı olan; geçen zaman diliminde nedense hep aleyhimize sonuçlar doğuran bir dostluk(!) aslında bir düşmanlık hikayesinden söz etmek istiyoruz.
*Yıl 2 Ekim 1992 Ege Denizi’nde NATO bünyesinde gerçekleşen KARARLILIK -92 TATBİKATI yapılmaktadır.
*Tatbikatın ana bölümü sonuçlanmış ve tatbikata katılan gemiler dinlenme-uyku pozisyonuna çekilmişlerdir.
*Durum böyleyken ABD kuvvetlerine dahil Saratoga uçak gemisinden birer saniye arayla fırlatılan iki adet SEAPARROW füzesi donanmamıza ait Muavenet muhribini harekat merkezi olan köprü üstünden vurur ve gemi komutanı dahil 5 askeri personelimizin şehit olmasına 22’sinin ise yaralanmasına sebep olur.
Köprü, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmesi ve Türk bayrağı taşıması nedeniyle; sembolik olarak büyük anlam taşımaktadır. Olayın en çirkin, art niyetli yanlarından biri ve özellikle ABD’nin vermeye çalıştığı mesaj açısından çok önemlidir bu.
*Olay üstünkörü soruşturulur. Kaza olduğu iddia edilerek üstü örtülmeye çalışılır. Kaba ve oldukça çirkin bir yalandır bu.
*SEAPARROV tek bir füze değil, komple bir sistemdir. Ateşlenmesi için 6 farklı karar ve farklı odalardaki çok sayıda düğmeye basılması gerekir. Böyle bir sistemin kazayla ateşlendiği iddiasına bırakın inanmayı, gülünemez bile.
*YAZIK Kİ BU GERÇEK KAMUOYUNDAN GİZLENİR BUGÜNE KADAR SÖZDE KALAN VE DEĞİŞİK ADLARLA DEVAM EDEN DOSTLUĞUMUZU KORUMA BAHANESİYLE GERÇEK VE DAHA DA ACISI, MİLLİ ONURUMUZ FEDA EDİLİR.
ABD mahkemelerinde tazminat davaları açılır.
*Davalar sonunda Amerikan Sivil Mahkemesi: OLAYIN “ASKERİ BİR OLAY DEĞİL”, “SİYASİ BİR OLAY” OLDUĞUNA VE DOLAYISI İLE DAVAYA BAKAMAYACAĞINA KARAR VERİR.
*BU KARAR, NET OLARAK OLAYIN LAFTA KADİM DOSTUMUZ, STRATEJİK ORTAĞIMIZ ABD’NİN KASITLI BİR EYLEMİ OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR.
*Bu eylemin gerçek nedeni donanmanın modernize edilmesi çalışmalarında ABD yerine Alman firmalarının tercih edilmesidir.
*Ancak bu iş o kadar kolay olmayacaktır: Amerikan şirketleri, bu ihaleler sonucunda, gerek itibar ve gerekse para kaybedeceklerdir
*ABD, bu üstünlüğünün, imtiyazının Almanlara geçmesine rıza göstermek istemez.
*Türkiye’ye bir kez daha patron” un kim olduğunu hatırlatmak gerekmektedir.
*Muavenet olayının ardında yatan gerçek budur. ABD’ye olan askeri ve siyasi bağımlılığından biraz da olsa kurtulma çabasına giren Türkiye’nin aklının başına getirilmesi çabasıdır(!)
*Yazık ki ülkemizi idare eden hükümetler, bu düşmanlığın hesabını soracak yerde bir uyutma ve unutturma politikası izlediler bugüne kadar.
*Bugün donanmamızda bu elim olayın hatırasını yaşatacak ve yeni aşağılamalara karşı bizi uyanık olmaya davet edecek yeni bir MUAVENET gemimiz yoktur maalesef. Daha dün denecek kadar yakın bir tarihte gerçekleşen bu vahim olayı hatırlayanlarımızın sayısı ise devede kulak misali kadardır.
ŞAHLANIŞ HAREKETİ OLARAK ABD’YE SESLENİYOR VE DİYORUZ Kİ:
Eğer gerçek anlamda dostluğumuzu istiyorsa;
1.Muavenet Olayı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti’nden ve Türk Haklından resmi ve yazılı olarak özür dilemelidir.
2.Şehit ve gazilerimize resmi yollardan ve uluslararası hukuka uygun miktarlarda gerekli tazminatı derhal ödemelidir.
3.Muavenet’in bir uçak gemisi tarafından vurulmasından yola çıkarak tam donanımlı, yeni ve modern bir uçak gemisinin Türkiye’ye bedelsiz olarak verilmesini talep ediyoruz.
Eğer taraflar arasında iddia olunduğu gibi bir dostluk varsa bunun devam edebilmesinin tek yolu budur.
MUAVENET OLAYINI ZİHİNLERE İŞLEDİĞİMİZ BU GÜNDE;
Muavenet şehitlerimiz: GEMİ KOMUTANI KURMAY YARBAY LEVENT KUDRET GÜNGÖR, UÇAKSAVAR YARDIMCI SUBAYI TEĞMEN ALPER TUNGA AKAN, TESİS ASTSUBAYI SERKAN HAKTEPE, İKMAL ÇAVUŞU MUSTAFA KILIÇ, ER RECEP ATAK’ı rahmetle ve saygıyla anıyor, bu olayın sorumlularını, örtbas etmeye çalışanları bir kez daha lanetliyoruz.
*Gemi mürettebatından olup saldırıda da yaralanan, 22 gazimizden merhumlara rahmet, hayatta olanlara da sağlıklı ve engelsiz bir ömür diliyoruz.
*ŞAHLANIŞ HAREKETİ OLARAK diyoruz ki, ekonomik bağımsızlıkla taçlanmayan hiçbir bağımsızlık, gerçek bağımsızlık değildir. Üretmeyen, borçla yaşamaya çalışan hiçbir ülke gerçek anlamda bağımsız olamaz.
*Günümüzün teknolojik dünyasında dışarıdan aldığınız, dışarıda modernize ettirdiğiniz hiçbir sistemin, hiçbir silahın kumandası sizin elinizde değildir. Bunların tetikleri o sistem ve silahların üretenlerinin yani asıl sahiplerinin elinde olacaktır daima.
BUNLARI BİLEREK BİZ DİYORUZ Kİ:
*Öz kaynaklarını hakkıyla değerlendiren, dışa bağımlı olmayan bir Türkiye için, vatanın milletin bölünmez bütünlüğü için, yurttaşlarının birbirine saygı ve anlayış gösterdiği bir Türkiye için,
Düşüncelerin özgür ve medeni biçimde sergilenip tartışıldığı bir Türkiye için, onurlu ve eşit koşullarda gerçekleşen dış politikalar için, Yeni Muavenet olaylarına, çuval geçirmelere muhatap olmamak için,
Özetle daha bağımsız, daha onurlu, daha mamur, daha çağdaş bir Türkiye için,
ŞAHLANIŞI İZLEMEYE VE DESTEKLEMEYE DEVAM EDİNİZ.
EN DERİN SAYGILARIMIZLA
FACEBOOK YORUMLAR