Sadece Bir Buçuk Dakika… Kara Kapkara bir gün 6 Şubat 2023

'Bugüne dek meslek odalarının denetimine tabi olan harita, plan, etüt ve projelerin bundan böyle meslek odalarının denetimine tabi tutulmayacağı hükme bağlandı. Böylelikle TMMOB'ye bağlı odaların ve bu odalara bağlı meslek mensuplarının işlemlerini denetleme yetkileri ortadan kaldırıldı. (TMMOB'uma DOKUNMA 2013) makaleden

Sadece Bir Buçuk Dakika… Kara Kapkara bir gün 6 Şubat 2023
13 Şubat 2023 - 22:44 - Güncelleme: 20 Şubat 2023 - 14:45
On bir il diyordu haberler, korkunç. Hatta dehşet verici… Doksan saniyede yerle bir olan hayatlar. Oralarda adeta kıyamet koptu. Sonra anladık ki birçok yerleşim merkezi haritadan silindi.

Doksan saniyede yerle bir olan hayatlar.
Anadolu’nun Doğu ve Güneydoğusu yarılmıştı. On dört milyon insanın yaşadığı coğrafya…
İtalyan bilim adamları Türkiye’nin 3 metre Arap Yarımadası’na kaydığını ifade ettiler.

Yaşadığımız coğrafya kaderimiz mi?
Hızla bir yandan sosyal medya sörfü yapmaya başladım. Büyüktü… Çığlıklar kelimelere ve uyarılara dönüşmüştü. Her yerden, her alandan birileri birilerine bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Yetkililerden ses yoktu.

Anladık ki; bu bir AFET, bölge içinse kıyamet.
Afet anında yapılması gerekenler de yeterince ehil olmayan ellere teslim edilmiş. Üstelik bu gibi depremlerde harcanması olası bütçenin, ayrılmadığının anlaşılması da birkaç günde ortaya çıktı.
Sadece bir buçuk dakika sonucunda soluksuz kalan insanlar, evsiz barksız, kimsesiz kalan çocuklar, anneler, babalar, yeğenler, teyzeler, amcalar, komşular, arkadaşlar… Hangi medyaya dönsem benzer görüntüler Kahramanmaraş, Hatay, Elbistan, Pazarcık derken medeniyetler kenti Hatay yerle bir oldu. Hatay ezan, çan, Hazzan seslerinin birbirine karıştığı dinlerin, kültürlerin, kardeşliğini simgeleyen tam 2300 yıllık medeniyetlerin şehri ve artık yok. Hakeza İskenderun sadece yıkımla kalmadı en büyük limanlarımızdan olan İskenderun limanında çıkan yangınla, sellerle başka sarsıntıları da yaşadı, yaşattı. Her görüntüde, her bildirimde yüreklerimiz dağlandı.

Anladık ki; çaresizlik insanın içini kemirirmiş.
Bir yudum su, bir dilim ekmek isteyen görüntüler önümüze düştükçe yutkunamadık bir çoğumuz. Boğulduğumuzu hisseder gibi bir yumru yapıştı boğazımıza. Biliyorum çünkü aynı duyguları paylaştık. Çaresizlik, üzüntü, ağıtlar, çığlıklar, enkazlar çıkarılanlar ve çıkarılamayanlar… “Buradan ses geliyor lütfen yardım edin.” “Sesimi duyan var mı?” çığlıkları giderek azaldı. Kurtulanlar içinse ayrı bir yaşam kalım savaşı başladı. Doyma, ısınma, barınma, yakınlarına ulaşma…

Ve Anladık ki; bu halk kendi seferberliğini kendi de ilan edermiş.

Hükümetin sesi cılız çıkarken, vaatlere, üzüntüye sığınırken, ülkemin insanları dört bir yandan, on kollu ahtapot misali örgütlenerek kilometrelerce uzunluklarda yardım kamyonları, tırları, gönüllü kişileri taşıyan otobüslerle, özel araçlarla kim elinden ne geliyorsa yetişti yetiştirdi.

DEVAMI>>>>>>>>>>>DEVAMI>>>>>>>>>>>

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum