PROF YAVAŞLAR: "MÜKELLEFLERİN VERGİ İNDİRİMİ YÜZDE 10'A ÇIKARILMALI"

Vergi hukuku uzmanı Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar geçen hafta yürürlüğe giren ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bir yapılandırma değil af olduğunu ifade etti. Bu düzenleme ile birlikte kamunun en az 250 milyar TL’lik vergi alacağından vazgeçtiğini belirten Yavaşlar, “Bu tutar 2023 bütçesinde kamu geliri olarak yer aldığına ve kamu giderleri bu gelir dikkate alınarak hazırlandığında göre, affedilen miktar kadar kamu hizmetinden vaz mı geçilecektir?” dedi.

PROF YAVAŞLAR: "MÜKELLEFLERİN VERGİ İNDİRİMİ YÜZDE 10'A ÇIKARILMALI"
14 Mart 2023 - 16:26 - Güncelleme: 14 Mart 2023 - 17:34
Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, bu tür afların çalışan kesimleri ve düzenli vergisini ödeyenleri mağdur ettiğini belirterek “Artık vergisini zamanında ödeyen gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine tanınan yüzde 5’lik vergi indiriminin yüzde 10 çıkartılması talebi
meşrudur. Ayrıca, ücretlilere de aftan yararlananlarla aynı oranda vergi iadesi
yapılması gerekir. Aksi takdirde bu anayasa ihlalidir” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye artık sıklığı 1,5 yıla inen vergi afları düzenlemesine yeni birisisini daha ekledi.
09.03.2023 tarih ve 7440 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yürürlüğe girdi.

Kanunun adı “yapılandırma” olduğu için kamuoyunda nitelendirme farklılıkları görülse de,
vergi hukuku uzmanı Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, değişikliği tamamıyla bir af yasası
olarak tanımlıyor. Yavaşlar, yasa kapsamına giren vergi borcuna bağlı tüm gecikme faizleri
ve zamlarının silinip, bunların yerine ana vergi borcunun yıllık yüzde 9 (aylık yüzde 0,75)
faizle güncellenmesini gerekçe gösteriyor.

286 bin 500 TL vergi yerine 103 bin 600 bin TL ödenecek
2018 yıl sonu itibariyle 100 bin TL vergi borcu bulunan bir işletmeninin TÜİK verileri dikkate
alındığında güncel reel vergi borcunun 286 bin 500 TL’ye denk geldiğini belirten Yavaşlar,
yeni vergi değişikliği ile birlikte bu işletmenin anapara ve faiz için tek ödeme seçeneği ile
sadece 103 bin 600 bin TL ödeme yapacağını ifade etti. Yavaşlar, “Kanunda ayrıca vergi
cezası affı, kasa ve stok affı, matrah ve vergi artırımı yaparak vergi incelemesini ve tarhı -
vergi borcu tespiti- engelleme imkanları da yer alıyor. Bunlar da dikkate alındığında bu
rakam daha da düşüyor.” dedi

250 milyar TL’lik kayıp nasıl karşılanacak?
Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, bu af yasası ile birlikte en az 250 milyar TL’lik vergi
gelirden vazgeçildiğini belirterek, “Bu tutar 2023 bütçesinde kamu geliri olarak yer aldığına
ve kamu giderleri bu gelir dikkate alınarak hazırlandığında göre, affedilen miktar kadar kamu hizmetinden vaz mı geçilecektir? Geçilmeyecekse, kamu hizmetlerinin finansmanı için gereken bu rakam kimden ve nasıl sağlanacaktır? Neticede, para basma enflasyon,
borçlanma ise faiz yükü olarak geri döndüğüne göre, vergi kaçırmayanların üzerindeki vergi
yükü biraz daha mı arttırılacaktır?” dedi.

Anayasa ihlali var!
Son yıllarda sık sık vergi affı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar,
zamanında vergisi ödeyen mükellefler ile ücreti çalışanların bu uygulama ile
cezalandırıldığını ifade ederek şunları söyledi:

‘’Sıklığı artık 1,5 yıla inen vergi afları serisi karşısında, vergisini zamanında ödeyen beyana
tabi gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükelleflerine tanınan yüzde 5’lik vergi indiriminin yüzde 10’a çıkarılması talepleri fazlasıyla meşrudur. Ayrıca artık ücretlileri de unutmamak gerekir. Bu kesim, ücretleri daha ellerine geçmeden stopaj yoluyla vergilerini ödediği için, kural olarak bu tür af yasalarından yararlanamamaktadır. Ayrıca, eline geçen miktardan tasarruf yapmak bir yana, tamamını zorunlu ve olağan yaşam giderlerine harcadıkları için, mali güçlerine oranla daha yüksek bir dolaylı vergi yüküne de taşımaktadırlar. 20 yılı aşan bir zaman diliminde sürekli ve sistematik olarak, bir kesimin vergi yükü af yasalarıyla azaltırken diğer kesime benzer bir imkanının tanınmaması ve toplam vergi yükünün büyük kısmının doğrudan ve dolaylı vergilerle onların üzerine bırakılması, bu kesimin mülkiyet hakkının ölçülülük ilkesine aykırı şekilde ihlal edilmesi anlamına gelir. Ücretlilere de aftan
yararlananlarla aynı oranda vergi iadesi yapılmadığı veya bu seneki gelir vergileri bu oranda azaltılmadığı sürece, bu anayasa ihlalinin ve adaletsizliğin yargıdan dönmesi gerekir.’’

Ödenmeyen 100 bin TL’lik vergi borcunun seyri!
Teknik detaylara girmeden basitleştirerek bir örnek vermek gerekirse: (A), son ödeme tarihi
31.12.2018 olan 100.000 TL’lik vergi borcunu ödemediği için, bu borca 01.01.2019
tarihinden itibaren 31.12.2022’ye kadar toplam yüzde 88,1020 oranında gecikme zammı
uygulanacaktır.

Böylece, 31.12.2022 tarihi itibariyle (A)’nın toplam borcu, işletilen 88.102
TL’lik gecikme zammıyla birlikte 188.102 TL olacaktır. (A) af yasasından yararlanarak
borcunu ödemek istediğinde 88.102 TL silinecek, onun yerine ana borç olan 100.000 TL’ye
yıllık yüzde 9 faiz oranı uygulanarak 36.000 TL faiz alınacaktır. Bu durumda (A), 188.102 TL
yerine -36.000 TL’si faiz olmak üzere - 136.000 TL ödeyecek ve böylece toplam borcunda
yaklaşık yüzde 28 oranında azalma ortaya çıkacaktır.

Ancak, 100.000 TL’nin 31.12.2018’deki değeri ile 31.12.2022’deki değeri aynı değildir. TÜİK rakamları dikkate alındığında dahi, reel olarak (TÜFE) 31.12.2018’in 100.000 ₺’si, 31.12.2022’nin yaklaşık 286.500 TL’sine karşılık gelmektedir. Dolayısıyla, af kapsamı çerçevesinde (A)’dan faiz dahil 136.000 TL alındığında, 2018’deki 100.000 TL ’lik ana borcun sadece yüzde 47,5’i tahsil edilmiş, yani yüzde 52,5’i affedilmiş olmaktadır. Üstüne, 136.000 TL 48 taksitle dört yılda ödenmek yerine- tek seferde ödendiğinde 36.000 ₺ üzerinden yüzde 90 indirim daha yapılacağından, (A)’nın yapacağı ödeme 103.600 TL’ye inmekte, dolayısıyla vergi borcunu zamanında ödemeyip dört yıl boyunca parayı kullanan (A), 2019’a oranla yüzde 64 daha azvergi ödeyerek borcundan kurtulmaktadır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum