Prof.Dr. Cihan DURA- Özelleştirme

ÖZELLEŞTİRMELERİN TÜRKİYE’YE VERMEDİĞİ ZARAR YOK

Prof.Dr. Cihan DURA- Özelleştirme
16 Mayıs 2014 - 12:29

Bana“AKP’nin ekonomik programı kısaca nedir” diye sorsalar, yanıtım şu olurdu: Satmak, ne varsa satmak, her şeyi satıp savurmak!...

Örnek mi? o kadar çok ki:  Halkın malı olan dev ku­rum­lar, sa­na­yi te­sis­le­ri, li­man­lar, köp­rü­ler, ka­mu bi­na­la­rı ve ar­sa­la­rı… TÜRK TE­LE­KOM, TÜP­RAŞ, ER­DE­MİR, TE­KEL, SE­KA ve PET­KİM gi­bi büyük sa­na­yi te­sis­le­ri, 200’e yakın ka­mu te­si­si, 2.600’den fazla ar­sa, bi­na ve loj­man… Ve sa­tı­lan­la­rın ço­ğu AKP ik­ti­da­rı­na ya­kın yer­li sermaye ile ya­ban­cı şirketler ta­ra­fın­dan ka­pı­şıl­dı.

Peki, bütün bu savurganlık ne için? Sadece 43 milyar dolar için!... 11 yılda satılanlar bunlar…, elde edilen ise sadece 43 milyar dolar!...

Oysa bir ihracat seferberliği, bunun en az iki katını kazandırabilirdi devlete, katma değer olarak, vergi olarak… Tembel işi, kısır görüşlülük bu işte… Kifayetsizlerin işi ancak bu kadar olur. Öte yandan 1986 yılına kıyaslarsak, özelleştirme geliri 53,4 milyar dolardır. Bu rakamlara bakınca, Özelleştirmelerin yüzde 80’den fazlasının, AKP döneminde yapılmış olduğunu acıyla görüyoruz.

Son elde kalanlar ise, kurbanlık koyun gibi sıralarını bekliyor: Bugün itibariyle özelleştirme programında 21 kuruluş bulunuyor.

Bu kuruluşların 10'unda kamu payı yüzde 50'nin üzerinde... Ayrıca 795 taşınmaz, 38 tesis, 2 liman, 8 otoyol, 2 boğaz köprüsü ile şans oyunları lisans hakkı var.

Somut örnekler de vereyim: THY var… Milli Piyango, REYTEK Tütün Sanayi ve Ticaret AŞ'de bulunan yüzde 48 oranında kamu hissesi, enerji dağıtım şebekelerinin özelleştirilmesi var! TCDD’nin özelleştirilmesi çalışmaları da hızlandırıldı. Sonra Türk Şeker'e ait Kırşehir, Nevşehir, Ankara, Erzurum, Muş, Balıkesir ve Tokat'taki bazı taşınmazlar, kamuya ait sosyal tesisler var.

Velhasıl AKP iktidarı, hayırsız bir evlat gibi, ata mirasını, kime olursa olsun, satmaya, elden çıkarmaya doymuyor. Doğru dürüst ekonomik hesap yapmıyor, bugün ve yarın doğacak olumsuz etkileri düşünmüyor. İktidarı, kamu malını hesapsızca satmak üzerine kurulu!

‘***’

Temmuz 2013… Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dicle Elektrik Dağıtım AŞ ve Dicle Elektrik Perakende Satış AŞ’nin devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, özelleştirmelerin “fayda”larını sıralıyor[i]:  “Her şeyden önce yatırımın yükünü artık özel sektör çekecek. Dolayısıyla devletin geliri daha çok eğitime, sağlığa, altyapıya gidecek. Yani bir anlamda devletin finansman yükünü özel sektör üstlenmiş olacak. Ayrıca tüketici açısından çok faydaları var. Ben inanıyorum ki yapılacak bu yatırımlarla ve kayıp kaçağın da azaltılmasıyla bölgede hem sanayicimiz hem de hemşerilerimiz rahatlayacak. Hizmetin kalitesi artacak. Dolayısıyla tüketicimiz, milletimiz, devletimiz, sanayicimiz kazanacak. Bu nedenle dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesine bir reform olarak bakıyoruz.”  

Oysa, özelleştirmeler asla toplumun, kamunun, Türk milletinin lehine bir politika ve uygulama değildir. Özelleştirme Batı’nın dayatmasıdır, emperyalizmin dayatmasıdır. İç bedhahların, aymazların işbirliği ile uygulamaya konulmuştur. Halkımızın 90 yıllık birikimi, bu yoldan, iç ve dış bedhahlarca paylaşılmıştır, paylaşılmaya da devam ediyor.

Gerçekte özelleştirmenin çok sayıda ve son derecede olumsuz etkileri vardır. Bunları önceki yazılarımda ortaya koydum, sık sık dönüşler yaptım, hatırlattım. Toplam 26 gözleme -özelleştirme vakasına- dayanarak belirlediğim bu zarar ve sakıncalar başlık olarak şunlardır[ii]

-Arsa spekülasyonu. -Beşerî sermaye kaybı. -Borçların kamunun üzerine yıkılması. -Dış bağımlılığın artması. -Döviz kaybı. -Ekonomik yolsuzluk (hortumlama, soygun, rant yaratma, kayırma). -Gelir kaybı. -Görevi ihmal. -Görevi kötüye kullanma. -Haksız rekabete yol açma.-Halkı kandırma. -Halkın malının sermaye kesimine aktarılması. -Hukuk ihlali (usulsüzlük, usulsüz işlem, sözleşmeye uyulmaması). -İşsizliği artırma. -Kamu kaynaklarına zarar verme (halkın malını gasp, devlet malını çarçur etme). -Kamunun borç yükünü artırma. -Kamu kaynaklarını peşkeş çekme . -Kartel oluşturma. -Pahalılığa yol açma. -Sermaye stoku kaybı. -Taahhüdlere uymama. -Tarıma darbe (hayvancılığa darbe. Ulusal güvenliğin tehlikeye atılması). -Ulusal kaynakların ya da piyasanın yabancıların eline geçmesine sebep olma. -Üretim kaybı (üretimi durdurma). -Vergi kaybı. -Zarara yol açma.

‘***’

Araştırma sonuçlarına daha sonra kaleme aldığım yazılarımda başka gözlemlerimi, başka kanıtları ekledim. Son aylarda, savımı destekleyici pek çok yeni olay yer almaya devam etti medyada. Bunlardan bazılarını da bu yazımda sunuyorum.

1) Kârlı İşletmeler Üstüne Para Verilerek, Borçları Kamuya Yıkılarak Özelleştirildi: Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) özelleştirilirken, bakın neler oldu: Satılan tesislerin devir işlemleri sırasında usule aykırı işlemler yapıldı. Hesap oyunları ve muhasebe manevralarıyla TEDAŞ 10 dağıtım şirketi; kasasında ve banka hesaplarında “unutulan” paralarla, alacakları ve banka hesapları ile, stoklarıyla birlikte satıldı, borçları ise TEDAŞ’a devredildi. Bu yolla devlet 3 milyar 892 milyon TL zarara uğratıldı.

“Peşkeşçi”ler sonunda uyanmış veya tepkilerden ürkmüş olmalı ki, ihale şartnamelerini alelacele değiştirdiler. Bundan sonraki özelleştirmelerde şirketlerin kasalarında bırakılan paralar TEDAŞ’ın borçlarına sayılacak. TBMM KİT Komisyonu, bugüne kadarki paraların özelleştirilen şirketleri alanlarakâr kalmaması için Başbakanlık Teftiş Kurulu’na başvurmuş[iii]. Bu satırları içi sızlayarak okuyan okurum, muhtemelen şöyle mırıldanacak: Özelleştirilecek ne kaldı ki… Bağdat harap olduktan sonra!

2) Taahhüdüne Uymayıp Özelleştirme Bedelini Ödemeyene Göz Yumuldu: Balıkesir’deki SEKA fabrikası Türkiye’nin en büyük kâğıt üretim tesisi iken, 2003 yılında 1,1 milyon dolar karşılığında Albayrak Grubu’na satıldı. Ne var ki SEKA fabrikasının özelleştirme parasının, aradan geçen 10 yılda ödenip ödenmediği hep tartışıldı. Gerçeği Maliye Bakanı’nın yaptığı bir açıklamadan öğreniyoruz: Albayraklar, borcun 794 bin dolarlık son büyük bölümünü tam 9 yıl sonra 2012’de yatırdı, hiçbir taksiti ödemedi. Mahkemece verilen özelleştirilmenin iptali kararı ise yapılan yasa değişikliği sayesinde uygulanmadı[iv]. Kıyağın boyutlarını görebiliyor musunuz?

3) İşçiler Kapının Önüne Kondu, Gayrimenkuller Hukuka Aykırı Olarak Satışa Çıkarıldı:-1995’de 75 bin kişinin çalıştığı Türk Telekom’da özelleştirmenin yapıldığı 2005 yılına kadar personel sayısı 52 bine indirildi. Özelleştirmenin ardından personel kaybı daha da hızlandı. 2012 sonu itibariyle çalışan sayısı sadece 24 bindir. Oysa özelleştirmeden önce Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı“biz elimizde işten çıkarma planı ile gelmiyoruz. Hiç kimseyi işten çıkartacak değiliz” demişti.

-Türk Telekom Gaziantep’te ve diğer bazı illerde tasarrufunda bulunan gayrimenkulleri satıyor. Oysa, bu satışlar imtiyaz sözleşmesine aykırı. Çünkü Türk Telekom özelleştirmesi bir varlık satışı değildi, bir imtiyaz sözleşmesiyle gerçekleşmişti. Devir sözleşmesi ne arsaların üzerine bina inşa edilmesine, ne de arsaların satılmasına izin veriyordu[v].

4) Anayasa Mahkemesi AKP’nin hukuka aykırı özelleştirmelerini iptal etti: 8 Ekim 2013… Danıştay 13. Dairesi’nin, bazı özelleştirme uygulamalarını durduran kararlarının, Bakanlar Kurulu kararıyla “bypass” edilmesine ilişkin yasal düzenleme, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi. Seydişehir Eti Alüminyum, Kuşadası Limanı, TÜPRAŞ, SEKA Balıkesir, Çeşme Limanı özelleştirilmesi işlemlerini iptal eden yargı kararlarını kaldıran Bakanlar Kurulu kararı boşa çıkmış oldu.

5) Ekonomimiz Özelleştirme Yoluyla İşgale Uğruyor: -Enerji ve maden işçileri Muğla’daki Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri ile kömür ocaklarının özelleştirilmesini protesto ederek direnişe geçiyor. Direniş çadırı kuran işçilere, Maden-İş sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin hitap ediyor[vi]: “Türk istiklal ve Cumhuriyet’ine kast eden düşmanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlıklarını özelleştirme yalanı ile ele geçirmektedir. Böylece Kurtuluş Savaşı’nda yapamadıklarını şimdi işbirlikçileri aracılığı ile yapmaktadırlar. Bu anlamda ülkemizde özelleştirme, silahsız bir işgale, ekonomik bir soykırıma dönüşmüştür. Özelleştirme kesinlikle halkımızın çıkarları için yapılmıyor. Batı’ya verilen taahhütler gereği, Batı istediği için yapılıyor.”

-Petrol-İş Sendikası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Petrol Mühendisleri Odası ile Türkiye Petrol Jeologları Derneği TBMM’de görüşülmeye başlanan Türk Petrol Yasa Tasarısı’nı Meclis önünde protesto etti ve TPAO halkındır, özelleştirilemez”, “TPAO çokuluslu tekellerin insafına terk edilemez yazılı pankart açtı.

6) Diğerleri: -Daha önce Sami Ofer’in 3.5 milyar Euro’ya ihalesini aldığı Galataport bu kez, yalnızca birkaç dakika süren ihale sonunda 702 milyon dolara Doğuş Holding kazandı. Bu satış, basında “yerli peşkeş” olarak nitelendi. “İstanbul’un en gözde mekânlarından olan bu yeri 702 milyon dolara satmak vatana ihanet midir, değil midir” diye soranlar oldu[vii].

-Özelleştirmeler maden işletmelerinde iş kazalarını artırdı. TMMOB’a bağlı Maden Mühendisleri Odası’na göre “kamu madenciliğinin küçültülmesi ile birlikte iş kazalarında artışlar yaşandı[viii].

‘***’

AKP iktidara geldiği 2002 sonlarından bugüne özelleştirmelere büyük bir hız vermiştir. Bu uygulama AKP iktidarının Türk milletine attığı en büyük kazıklardan biri olmuştur. Cumhuriyet’in 90 yıllık birikimi elden çıkarılmakla kalmamış, kayıp sadece trilyonlar değerindeki sabit sermeyenin el değiştirmesi olmamış, özelleştirmelerle gerek ekonomiye gerek topluma çok büyük zararlar verilmiştir. Yukarda somut örneklerin kanıtladığı gibi devlet, dolayısıyla halkımız birçok şekillerde soyulmuş, halk düşmanları zengin edilmiştir. Ekonomi çökertilmiş, dış bağımlılık artmıştır. Hak ve hukuk ayaklar altına alınmış, devlet düzeni bozulmuştur. Bütün bu zarar ve kayıpların hesabı yapılmadan özelleştirmelere devam edilmesi ise, ayrı bir trajedidir.

 

[i] Milli Gazete, 26.7.2013.

[ii] Cihan Dura, “Özelleştirme Değil, Pandora’nın Kutusu”, http://cihandura.com/ekonomi-yazilari/184-oezelletrme-del-pandoranin-kutusu.html  (4.10.2013).

[iii] TEDAŞ’la ilgili gözlemleri Fırat Kozok’un yazılarından derledim: Cumhuriyet, 5.5.2013, 7.5.2013, 17.7.2013.

[iv] http://telgrafhane.org/maliye-bakani-yandasa-kiyak-ozellestirmeyi-itiraf-etti/   (23.5.2013).

[v] Türk Telekom’la ilgili gözlemleri Aydınlık (24.5.2013, 2. 9. 2013) gazetesinden derledim.

[vi] Behiye Yaraşçı, “Yatağan’da Özelleştirmeye Karşı Direniş Çadırı Kuruldu”, Aydınlık, 18.9.2013.

[vii] Akın Aydın, Yeni Mesaj, 24.5.2013.

[viii] Aydınlık, 8.9.2013.

cihandura.com Cihan DURA

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum