Muharrem İnce: “ Biz ona sucuk müdürü dedik mi?”

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Üsküdar esnafını dolaştı; Belediye Başkan adayı eski müftü İhsan Özkes için vatandaşlardan destek istedi. İnce, vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada Ak Parti iktidarına yüklendi

Muharrem İnce: “ Biz ona sucuk müdürü dedik mi?”
01 Mart 2014 - 00:21

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Üsküdar esnafını dolaştı; Belediye Başkan adayı eski müftü İhsan Özkes için vatandaşlardan destek istedi. İnce, burada vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a yüklendi. İktidara, 17 Aralık operasyonu üzerinden eleştirilerde bulunan İnce, Kemal Kılıçdaroğlu’na “ CHP müdürü” dediğini hatırlattığı Erdoğan’ın bir dönem çalıştığı sucuk fabrikasına atfen, “ biz ona sucuk müdürü dedik mi?” diye sordu. Başbakan’ın, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çocuğunun olmamasına dair sözlerine de gönderme yapan CHP Grup Başkanvekili, “ bir devlet adamına, bir Başbakan’a yakışacak laf mıbu?” eleştirisini yaptı.   

Üsküdar’da İlçe Başkanı Mustafa Çetinkaya ve Belediye Başkan adayı İhsan Özkes tarafından karşılanan CHP’li vekil, Üsküdar Seçim Koordinasyon Merkezi’ne geldi. SKM çıkışında partililere ve vatandaşlara hitap eden İnce’ye vatandaşların yoğun ilgi gösterdikleri görüldü. Katılımcılar arasında Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt de vardı.

Mustafa Çetinkaya: Tayyip Erdoğan’ı önce yargıya; sonra da bize gönderin!

Muharrem İnce’nin, Üsküdar Seçim Koordinasyon Merkezi önünde gerçekleştiği konuşmadan önce bir selamlama konuşması yapan CHP Üsküdar İlçe Başkanı Mustafa Çetinkaya’nın, Grup Başkanvekili’ne şu sözler ile seslenmesi dikkat çekti: “ Sayın Grup Başkanvekilim! Tayyip Erdoğan’ı, sayın Başbakan’ı önce yargıya; sonra da bize gönderin çünkü sayın Tayip Erdoğan Üsküdar’dan hemşerimiz. Ama kendisini önce yargıya gönderin...”

Muharrem İnce: Başbakan’a dua ediyorum. Kenan Evren kadar yaşasın…

İlçe Başkanı’nın ardından söz alan Muharrem İnce ise, kendisini dinlemekte olan partililere ve vatandaşlara şu şekilde hitap etti: “  30 Mart günü belediye başkanı seçeceğiz ama 30 Mart’ın belediye başkanı seçiminin öncesinde bir anlamı var. 30 Mart, ayakkabı kutularından dolar fışkıranlar ile, namuslu yurttaşların yarışıdır. 30 Mart, çocukları ile para transferi yapanlar ile, geçinemeyen insanların seçimidir.”

Yalan ve yüzsüzlük…

“ 2002’de bu haramzadeler iş başına gelirken, Türkiye’nin 3Y sorunu vardı. Yoksulluk vardı, yolsuzluk vardı, yasaklar vardı. Onlar bunu kullandılar ve dediler ki, ‘ biz iktidar olursak, bu 3Y’yi bitireceğiz’ dediler. 12 yılın sonunda bu 3Y duruyor şimdi. Yanında 2 Y daha eklediler: Bir yalanı eklediler, bir de yüzsüzlüğü eklediler.

Başbakan sizin hemşeriniz, Üsküdar’da oturuyor. Meydanlarda bağırıyor ve diyor ki, ‘ hırsızlık, oğuldan babaya geçmez, babadan oğla geçer.’ Doğru! Biz onu biliyoruz. Biz hırsızlığın babadan oğla geçtiğini zaten biliyorduk da, bilmediğimiz bir şey vardı; baba ile oğlun beraber götürmesini bilmiyorduk, onu yeni öğrendik.”

Başbakan ne dediyse başına geldi

“ Başbakan ne dediyse başına geldi. Kaddafi’ye ‘kardeşim’ dedi, sonra Kaddafi’nin linç edilmesine yardımcı oldu. ‘ Cemaat ne istedi de, vermedik?’ dedi, sonra onlara ‘ Haşhaşi’ dedi. ‘Hırsızlık babadan oğla geçer’ dedi, sonra kasetleri ortaya çıktı. ‘ Kılıçdaroğlu, senin nefes alışını bile biliyorum’ dedi, meğer kendisinin nefes alışını bile biliyorlarmış! Rahmetli Ecevit’in hastalığı ile dalga geçti, sonra kendisi oldu. Ama biz hastalığı siyaseten kullanacak kadar küçülen insanlardan değiliz. Hatta Başbakan’a dua ediyorum: Kenan Evren kadar yaşasın ki, memleketi ne hale getirdiğini bir görsün.”

Biz ona ‘sucuk müdürü’ dedik mi?

“ Başbakan, doktoru ‘ iğne yapamaz’ diye aşağılıyor; öğretmene ‘ bütün yaz yatıyorlar’ diyor; çiftçiye ‘al ananı git’ diyor; emekliyi perişan ediyor, orduyu dağıtıyor. Herkes ile bir kin içerisinde; onları aşağılama derdinde. Hatta hızını alamıyor, MHP’ye ‘yavru muhalefet’ diyor, CHP’ye ‘ cibilliyetsiz’ diyor ama kimin cibilliyetsiz olduğu ortaya çıktı tabii. Genel Başkan’ımıza ‘ ana muhalefetin genel müdürü’ diyor, aklı sıra aşağılıyor. Bizim Genel Başkanımız SSK’da Genel Müdürlük yaptı, doğru. Ama onu aşağılamak için ‘genel müdür’ diyor ya, peki bu Recep Tayyip Erdoğan da geçmişte sucuk fabrikasında çalışıyordu. Biz ona ‘sucuk müdürü’ dedik mi? Gerçi sucuk fabrikasında da müdür olmadı, muhasebeciydi. Sucuk fabrikası da iflas etti sonra.”

Bunlar kendi derdine düştü

“ Türkiye’ye öyle büyük tuzaklar kurdular ki, çocuklarımızın geleceğini yok etti bunlar. Dünyanın her yerinde büyük hırsızlıklar büyük yaygaralar ile, büyük yalanlar ile ve büyük yasaklar ile kapatılmak istenir. Onun içindir ki, interneti yasaklıyor, onun içindir ki, HSYK Kanunu’nu değiştirerek, hâkim ve savcıları kendine memur yapıyor, onun içidir ki MİT Kanunu’nu değiştirmek istiyor. Seçim zamanı bütün iktidarlar oyu almak için işçi, memur, çiftçi lehine kanunlar yaparlar, değil mi? Bunlar öyle değil. Bunlar kendi derdine düştü. Paraları paylaşmışlar, ‘ oğlum, sıfırladın mı?’ diye soruyor. ‘Ahmet’e verdim, Faik’e verdim, daire aldım’ diyor. Para sıfırlanmıyor, bitmiyor para. Kamyonla var.  ‘Ne kadar kaldı?’ diyor; ‘ 20 milyon Avro’ diyor. Yani, 90 trilyon! 100 bin kişiye asgari ücret verilir o parayla. Bu millet maaşı aldığı gün sıfırlıyor zaten. Kirayı, elektrik, su faturasını veriyor, parayı sıfırlıyor.”

Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler

“ İşte böyle bir ortamda Antalya Defterdarı’nı hatırlıyorum ben. Şöyle diyor: ‘ Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler, Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler/ Beyhude inat etme, salla hemen başını/ uslu otur, hoş geçin, zıkkımlan maaşını’ Biz, uslu oturup hoş geçinip maaşını zıkkımlananlardan olmayacağız; meydan okuyacağız onlara.”

Mekke’de tavaf ederken, Meclis’te oy kullanıyor! Evliya bunlar!

“ Bunlar Hazine’den paramızı çaldılar, çocuklarımızın sınavda sorusunu çaldılar; aman sandıktaki oyumuzu çaldırmayın! Size Meclis’teki bir örneği anlatayım: Milletvekilleri 2 türlü oy kullanırlar. Bizim parmak izimiz vardır. Parmak izimizi gireriz, oyumuzu kullanırız. Bazen kirli olur orası ve okumaz. Okumayınca da, oy pusulasına yazar ve gönderirsin. Bir gün T.B.M.M’de oylama yapılıyor. Baktım AKP’li bir vekil oy kullanmış ama adam ( Meclis’te) yok. Nerede bu adam? Umreye gitmiş. Umreye giden adamın yerine sahte olarak arkadaşı oy kullanır mı, günah! Dedim ki, ‘ bunlar evliya!’ Nasıl evliya? Mekke’de tavaf ederken, Meclis’te oy kullanıyor! Evliya bu! Onun için dikkat edin, sandıkta oyu da çalar bunlar. Hazine’den parayı çalan, sınavdan soruyu çalan, sandıktan oyu çalmaz mı?”

Komşularımızı değiştirdi bunlar

“ Türkiye’yi, hükümeti içeride rezil ettiler de, dışarıda farklı mı? Komşularımızı değiştirdi bunlar. Suriye değil artık komşumuz. PKK mı, El Kaide mi belli değil. Şu anda 4 ülkede büyük elçimiz yok. Ermenistan’da, İsrail’de, Suriye ve Mısır’da büyükelçimiz yok. Kıbrıs Rum kesimine posta koydular. ‘petrol ararsan, savaş sebebidir’ dediler ama adamlar takmadı! Göndere göndere Piri Reis’i gönderdi. Çünkü uçakları uçuracak pilotu, gemilerini yüzdürecek kaptanı yok Türkiye Cumhuriyeti’nin. Ordusu dağıtıldı çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin.”

Bunlar Diyarbakır’a gidiyor Şivan Perver’ci oluyor

“ Irak merkezi hükümeti ile limoniyiz, Rusya ile kavgalıyız. Suriye ile öyleyiz, İran ile öyleyiz, Avrupa Birliği ile sorunluyuz. Bunlar bir bakıyorsun İstanbul’a geliyor Adnan Şenses’çi oluyor, Diyarbakır’a gidiyor Şivan Perver’ci oluyor. Karadeniz’e gidiyor şehit babası oluyor, Diyarbakır’a gidince ise Barzani’nin eş başkanı oluyor. CHP’yi Sosyalist Enternasyonal’e şikâyet ediyor, sosyalist oluyor, Türkiye’ye dönünce muhafazakâr oluyor, her şey oluyor. El Kaideci oluyor, El Nusracıoluyor. Yakında bunları‘elveda’cıyapacağız. Bunlarda her numara var. Ayakkabı mağazası gibiler. Bunlardan her şey oluyor da, bir adam olamıyorlar. Bir Atatürkçü olamıyorlar.”

Avro düşkunü bir evlat olacağına hiç olmasın

Sözlerinin devamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın,MHP lideri Devlet Bahçeli’yi eleştirirken sarf etmişolduğu, ‘ sende çoluk çocuk yok ki’ sozünüde eleştiren Muharrem İnce, konuşmasınışöyle sürdürdü: “ Lafa bak, lafa! Yani bir devlet adamına, bir Başbakan’a yakışacak laf mıbu? Bunlar insanların tercihidir. Bir insan evlenmez, ya da evlenir ama çocuğu olmaz. Evlenir çocuğu olur fakat kaybeder onu, yine çocuksuz kalabilir. Böyle hırsız evlat olacağına, avro düşkunübir evlat olacağına, hayırsız bir evlat olacağına hiçolmasın.”

AKP ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum

“Bu böyle gitmez. Bu böyle gitmemeli. Bu böyle gitmeyecek. Bunlara bu yetimin, bu fakir fukaranın hakkınıyedirmeyeceğiz. Ben, AKP ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum: Bu yol, yanlışyoldur. Bu yol hırsızlık, rüşvet yolu olmuşartık.”

Milletvekilimiz İhsan Özkes’e destek vermeniz için geldim

“ Ben sizlere değerli abim, milletvekilimiz İhsan Özkes’e destek vermeniz için geldim. 3 dönemdir Parlamento’dayım. Ihsan abi bu dönem geldi ama Meclis’in en çalışkan milletvekillerindendir. Eminim ki, Belediye Başkanlığını da aynı Meclis’teki performansı gibi yapacaktır. Onun çalmayacağına, çırpmayacağına yürekten kefiliz zaten. Çalışacağına da kefiliz.”

Benim sesimi AKP kesemedi, sen hiç kesemezsin

Konuşması sırasında seçim aracının mikrofonunun kısa süreli arızası üzerine, “ benim sesimi AKP kesemedi, sen hiç kesemezsin” şeklinde konuşan İnce’nin bu sözü, partililer arasında gülüşmelere neden oldu ve bolca alkışlandı.

Vatandaşlara sorular yöneltti, iktidarı hicvetti

Üsküdar esnafını dolaşan İnce, buradaki balıkçılara, “ balık baştan kokar, hükümet Başbakan’dan kokar” şeklinde seslendi.

Kafede çalışan bir görevliye, camekândaki portakalları işaret edip “ portakal suyu gibi sıkılmayalım ama” diyen CHP Grup Başkanvekili, pazar alışverişinden dönen ve pahallılıktan şikayet eden bir vatandaşa ise, “ ampülü sola çevirelim o zaman” dedi. 

Ayakkabı mağazasında çalışanlara da, “ boş ayakkabı kutunuz var mı?” ya da“ 30 milyon Avro’nuz var mı?” diye soran İnce, bir lokantanın içinde yemek yemekte olan vatandaşlara hitaben de, “ içerden güzel kokular geliyor ama hükümetten pis kokular geliyor” dedi.

Ne mutlu Türk’üm diyene!

Muharrem İnce’nin esnaf gezisi sırasında, bir vatandaşın, “ ne mutlu Türk’üm diyene!” sloganı atmasının ardından, İnce’ye eşlik eden partililerin de, “ Ne mutlu Türk’üm diyene!” şeklinde tempo tuttukları görüldü.

Karadavud Paşa Camii’nde Cuma namazı

Muharrem İnce ve beraberindekiler, Üsküdar Karadavud Paşa Camii’nde Cuma namazı kıldıktan sonra, esnaf ziyaretine devam ettiler.

Haber: Arzu Başlantı

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum