İmamoğlu: "Devletimizin itibarını aşağı çekmesinler"
Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesine yaptığı ziyarette elleri arkasında yürümesiyle ilgili başlatılan ön incelemeyle ilgili, “Bu tarz gülünç işlerle karşılaşıyoruz. Alıştık artık; ama yapmasınlar bunu. Devletimizin, milletimizin itibarını bu şekilde aşağıya çekmesinler” dedi.
06 Mayıs 2021 - 21:52 - Güncelleme: 06 Mayıs 2021 - 21:54
Mehmet ÜNLÜ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kurum tarafından geçtiğimiz günlerde satın alınan Fatih’teki Bulgur Palas da incelemelerde bulundu. Tarihi yapıyı gezen İmamoğlu, değerlendirmeler yaptı.
Basın mensuplarının; tarihi konağı tanıtımı sırasında sorulan Fatih Sultan Mehmet’in türbesini ziyareti sırasında elleri arkasında yürümesiyle ilgili başlatılan soruşturmayla ilgili sordukları soruya şu yanıtları verdi:
“Savunmaya ihtiyaç duymadım açıkçası. Tabii ki yazılı bir savunma verdik. Arkadaşlarım detaylarını size paylaşırlar. Ama orada da duygularımı belli etmek zorunda da kaldım. Elbet hukuki birkaç cümle de vardır arkadaşlarımın eklediği; ama bu kadar absürt bir kavram, bu kadar kötü bir -soruşturma başlangıcı diyelim- sürecin ortaya konması, çok kötü bir ortam. Yani o kadar absürt ki, benim izlediğim ve incelediğim kadarıyla bu sabah, bu süreci başlatanın sahibi tam olarak. İş, bakanlıktan başsavcılığa, başsavcılıktan CİMER'e kadar gitti?
Gazetecilere Bulgur Palas’ı tanıtarak bilgi veren İmamoğlu; Tarihi konağın, İstanbul'un farkına varılmayan özel noktalarından birisi olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Burası da onlardan birisi. Fatih'in göbeğinde, Cerrahpaşa'da, 6 bin 500 metrekareye yakın bir arsası olan müthiş bir mekan. Bir iş insanı, aynı zamanda milletvekilliği yapmış, o dönemin bir gıda toptancısı diyelim ve biraz da tartışmalar yaşayan bir iş insanın, yine o dönemin ünlü bir İtalyan mimarına yaptırdığı bir konak. Aslında Konak'ta da çok da oturmak nasip olmamış. Bulgurlu diye bilinen bu köşkün, bu yapının İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne, 16 milyon İstanbulluya, kültür, sanat, müze ve birtakım hizmet sektörüne dönük de turistlere ve İstanbul'u ziyaret edenleri açılacak olması, bizim için gerçekten çok gurur verici.”
İmamoğlu, Tarihi Bulgur Palas’ın İstanbul halkına kazandırma süreci ile ilgili olan gelimeleri ise şöyle anlattı:
“Bir ticari yatırımcı, bana buradan bahsederken, ‘Bir bankanın icradan dolayı aldığı ve satışa çıkartmayı düşündüğü böyle bir yapı var. Burayı alacağım’ diye bana anlattığında, yanlış birine anlattı. Ben de ‘Burası sana yar olmaz’ dedim, ‘Burası İstanbullunun olmalı.’ Ondan sonra bu işin önünü kestik. Güzel olan tarafı şu: İhale açık bir şekilde yapılmıştı bir banka tarafından ve o bankanın çıkarttığı ihaleden verdiğimiz teklifle Buranın sahibi olduk. Ama nasıl sahip olduk? Bence burası da çok güçlü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştirakleri; İGDAŞ, KİPTAŞ, İmar AŞ, İSTON, İSTAÇ… Şu an genel müdürlerimiz de burada, heyecanla bakıyorlar. Daha önce farklı konulara, bazı kişilere ya da bazı özerklik tanınmış derneklere, vakıflara ya da bazı belki çok sevdikleri dizilere para ayırırken, biz, İstanbul'a kültürel değer katıyoruz. Ben, iştiraklerimizin bu hassasiyetine ve bu katkı sunma kabiliyetine, becerisine teşekkür ediyorum hem genel müdürlerine hem bütün çalışanlarla. Çünkü onlar da şunun farkında: Şu an temsil ettikleri, o genel müdürlü oldukları iştiraklerimiz, tümden İstanbul halkının.”
Tarihi yapının restorasyon çalışmalarına da değinen İmamoğlu, şu bilgileri verdi:
“Benim de en kötü huyum bu. Bir şey alındı mı bir an önce bitsin isterim açıkçası. Ama burada bir analiz gerekiyor. Gördüğümüz kadarıyla, özellikle büyük yapının statik olarak bir sıkıntısı yok. Daha önceleri Osmanlı Bankası arşivi olarak kullanılmış ve o dönemde bir takım güçlendirme işlemleri de yapılmış. Şu anda burada, 3600 metrekare kapalı alan kullanımınız var. Hem burada hem çevredeki binalardan kaynaklı statik açıdan inceleyeceğiz. Mekansal kullanımı konusundaki optimum verimliliği kültür, sanat, turizm adına yorumlayacağız ve ondan sonra da bu planlamalar biter bitmez, inşaatına başlayacağız. Ben, açıkçası yaz sonu buraya gideriz diye düşünüyorum. Gönlüm arzu ediyor ki, önümüzdeki yılın yaz aylarında yine burayı siz değerli buluşturalım.
İBB olarak açık arttırma ile satın aldıklarını bildiren Ekrem İmamoğlu, sözlerin şöyle sürdürdü:
“32 milyon lira teklif verdik buraya. Sudan ucuz. Biliyorsunuz; 32 milyona daha önce dizi yapıyorlardı. Biz, 32 milyona Fatih'ten, 6 bin 500 metrekare arsası olan, 3 bin 600 metre kapalı alanı olan bir yer aldık. Bundan sonra bütün ilanlara bakıyoruz; haberi olsun İstanbul'daki herkesin. İstanbullular adına, bu tür yerleri yine İstanbul'a kazandırma konusunda hararetimiz çok yüksek.”
Gazetecilerin, aynı inceleme kapsamında, HDP’li belediye başkanlarını ziyaret ederek suçluyu övdüğü iddiasıyla ilgili görüşleri de sorulan İBB Başkanı İmamoğlu şunları söyledi:
”Ben, planlanmış bir Güneydoğu gezisinde, nikahını kıyma sözünü verdiğim bir genç delikanlının Batman’daki düğününe gittiğim bir gezide, o dönem Türkiye Cumhuriyeti kanunları ve yasalarına göre seçilmiş bir belediye başkanını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait bir belediye başkanını, seçilmiş bir belediye başkanını ziyaret ettim. Ayrıntıya baktığınız zaman görmeniz gereken değerli bir detay var orada. Ziyaret ettiğimde, kayyumla ilgili fikrimi beyan ettim. Sadece orada değil, her yerde ettim. Hala da söylerim. Milletin iradesine karşı durulan her hususla ilgili açıklamamı yaptım, yapmaya da devam ederim. Ben, demokrasiye inanan bir insanım. Toplumun özgürlük duygularına inanan biriyim. Ayrıca bir detay daha var. Bunu ıskalamayın. Ben, oraya gittiğimde belediye başkanına, eşimle beraber bir Mustafa Kemal Atatürk portresi hediye ediyorum. Portreyi hediye ederken de bu portreyi belediye başkanlık makamının en güzel duvarına asmanızı arzu ediyorum diyorum. O da “Siz seçin, en güzel duvarı gösterin” oraya asacağım diye cevap veriyor. Bu kadar. Diyarbakır ilçe binasında bu kadar güzel, bu kadar milli, bu kadar değerli bir sohbeti yapıyoruz, çıkıyoruz. Buradan da bir arayış izinde olmak bir acizlik aslında; ama bunları yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kurum tarafından geçtiğimiz günlerde satın alınan Fatih’teki Bulgur Palas da incelemelerde bulundu. Tarihi yapıyı gezen İmamoğlu, değerlendirmeler yaptı.
Basın mensuplarının; tarihi konağı tanıtımı sırasında sorulan Fatih Sultan Mehmet’in türbesini ziyareti sırasında elleri arkasında yürümesiyle ilgili başlatılan soruşturmayla ilgili sordukları soruya şu yanıtları verdi:
“Savunmaya ihtiyaç duymadım açıkçası. Tabii ki yazılı bir savunma verdik. Arkadaşlarım detaylarını size paylaşırlar. Ama orada da duygularımı belli etmek zorunda da kaldım. Elbet hukuki birkaç cümle de vardır arkadaşlarımın eklediği; ama bu kadar absürt bir kavram, bu kadar kötü bir -soruşturma başlangıcı diyelim- sürecin ortaya konması, çok kötü bir ortam. Yani o kadar absürt ki, benim izlediğim ve incelediğim kadarıyla bu sabah, bu süreci başlatanın sahibi tam olarak. İş, bakanlıktan başsavcılığa, başsavcılıktan CİMER'e kadar gitti?
Gazetecilere Bulgur Palas’ı tanıtarak bilgi veren İmamoğlu; Tarihi konağın, İstanbul'un farkına varılmayan özel noktalarından birisi olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Burası da onlardan birisi. Fatih'in göbeğinde, Cerrahpaşa'da, 6 bin 500 metrekareye yakın bir arsası olan müthiş bir mekan. Bir iş insanı, aynı zamanda milletvekilliği yapmış, o dönemin bir gıda toptancısı diyelim ve biraz da tartışmalar yaşayan bir iş insanın, yine o dönemin ünlü bir İtalyan mimarına yaptırdığı bir konak. Aslında Konak'ta da çok da oturmak nasip olmamış. Bulgurlu diye bilinen bu köşkün, bu yapının İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne, 16 milyon İstanbulluya, kültür, sanat, müze ve birtakım hizmet sektörüne dönük de turistlere ve İstanbul'u ziyaret edenleri açılacak olması, bizim için gerçekten çok gurur verici.”
İmamoğlu, Tarihi Bulgur Palas’ın İstanbul halkına kazandırma süreci ile ilgili olan gelimeleri ise şöyle anlattı:
“Bir ticari yatırımcı, bana buradan bahsederken, ‘Bir bankanın icradan dolayı aldığı ve satışa çıkartmayı düşündüğü böyle bir yapı var. Burayı alacağım’ diye bana anlattığında, yanlış birine anlattı. Ben de ‘Burası sana yar olmaz’ dedim, ‘Burası İstanbullunun olmalı.’ Ondan sonra bu işin önünü kestik. Güzel olan tarafı şu: İhale açık bir şekilde yapılmıştı bir banka tarafından ve o bankanın çıkarttığı ihaleden verdiğimiz teklifle Buranın sahibi olduk. Ama nasıl sahip olduk? Bence burası da çok güçlü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştirakleri; İGDAŞ, KİPTAŞ, İmar AŞ, İSTON, İSTAÇ… Şu an genel müdürlerimiz de burada, heyecanla bakıyorlar. Daha önce farklı konulara, bazı kişilere ya da bazı özerklik tanınmış derneklere, vakıflara ya da bazı belki çok sevdikleri dizilere para ayırırken, biz, İstanbul'a kültürel değer katıyoruz. Ben, iştiraklerimizin bu hassasiyetine ve bu katkı sunma kabiliyetine, becerisine teşekkür ediyorum hem genel müdürlerine hem bütün çalışanlarla. Çünkü onlar da şunun farkında: Şu an temsil ettikleri, o genel müdürlü oldukları iştiraklerimiz, tümden İstanbul halkının.”
Tarihi yapının restorasyon çalışmalarına da değinen İmamoğlu, şu bilgileri verdi:
“Benim de en kötü huyum bu. Bir şey alındı mı bir an önce bitsin isterim açıkçası. Ama burada bir analiz gerekiyor. Gördüğümüz kadarıyla, özellikle büyük yapının statik olarak bir sıkıntısı yok. Daha önceleri Osmanlı Bankası arşivi olarak kullanılmış ve o dönemde bir takım güçlendirme işlemleri de yapılmış. Şu anda burada, 3600 metrekare kapalı alan kullanımınız var. Hem burada hem çevredeki binalardan kaynaklı statik açıdan inceleyeceğiz. Mekansal kullanımı konusundaki optimum verimliliği kültür, sanat, turizm adına yorumlayacağız ve ondan sonra da bu planlamalar biter bitmez, inşaatına başlayacağız. Ben, açıkçası yaz sonu buraya gideriz diye düşünüyorum. Gönlüm arzu ediyor ki, önümüzdeki yılın yaz aylarında yine burayı siz değerli buluşturalım.
İBB olarak açık arttırma ile satın aldıklarını bildiren Ekrem İmamoğlu, sözlerin şöyle sürdürdü:
“32 milyon lira teklif verdik buraya. Sudan ucuz. Biliyorsunuz; 32 milyona daha önce dizi yapıyorlardı. Biz, 32 milyona Fatih'ten, 6 bin 500 metrekare arsası olan, 3 bin 600 metre kapalı alanı olan bir yer aldık. Bundan sonra bütün ilanlara bakıyoruz; haberi olsun İstanbul'daki herkesin. İstanbullular adına, bu tür yerleri yine İstanbul'a kazandırma konusunda hararetimiz çok yüksek.”
Gazetecilerin, aynı inceleme kapsamında, HDP’li belediye başkanlarını ziyaret ederek suçluyu övdüğü iddiasıyla ilgili görüşleri de sorulan İBB Başkanı İmamoğlu şunları söyledi:
”Ben, planlanmış bir Güneydoğu gezisinde, nikahını kıyma sözünü verdiğim bir genç delikanlının Batman’daki düğününe gittiğim bir gezide, o dönem Türkiye Cumhuriyeti kanunları ve yasalarına göre seçilmiş bir belediye başkanını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait bir belediye başkanını, seçilmiş bir belediye başkanını ziyaret ettim. Ayrıntıya baktığınız zaman görmeniz gereken değerli bir detay var orada. Ziyaret ettiğimde, kayyumla ilgili fikrimi beyan ettim. Sadece orada değil, her yerde ettim. Hala da söylerim. Milletin iradesine karşı durulan her hususla ilgili açıklamamı yaptım, yapmaya da devam ederim. Ben, demokrasiye inanan bir insanım. Toplumun özgürlük duygularına inanan biriyim. Ayrıca bir detay daha var. Bunu ıskalamayın. Ben, oraya gittiğimde belediye başkanına, eşimle beraber bir Mustafa Kemal Atatürk portresi hediye ediyorum. Portreyi hediye ederken de bu portreyi belediye başkanlık makamının en güzel duvarına asmanızı arzu ediyorum diyorum. O da “Siz seçin, en güzel duvarı gösterin” oraya asacağım diye cevap veriyor. Bu kadar. Diyarbakır ilçe binasında bu kadar güzel, bu kadar milli, bu kadar değerli bir sohbeti yapıyoruz, çıkıyoruz. Buradan da bir arayış izinde olmak bir acizlik aslında; ama bunları yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz.”
FACEBOOK YORUMLAR