İlham Gencer: "Devlet Sanatçısı ünvanı verilmeli"
Türkiye’nin ilk caz piyanisti ve dünyada da halen sahnelerde 95 yaşında piyano çalıp şarkı söyleyen tek müzisyen olan İlham Gencer yaptığı basın açıklamasında, “Devlet Sanatçısı” ünvanının bir çok dalda verildiğini belirterek, kendisinin de bu ünvana layık olduğunu vurguladı. Gencer, 1956 yılında müşterilerden para toplayıp yarım kalan “Çanakkale Şehitleri Anıtı” inşaatının tamamlanmasına da destek olmuş.
19 Temmuz 2020 - 00:19 - Güncelleme: 19 Temmuz 2020 - 00:22
Mehmet ÜNLÜ
Yaklaşık 80 yıldır piyano çalarak bir rekora imza atan İlham Gencer; avukat cübbesi giyerek Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklamada Türkiye’de vergi rekortmeni olduğunu ve ödüllendirilmesi gerektiğini söyledi. Gencer, bu nedenle yeşil pasaport verilmesini istedi:
“Ben Türkiye’de 1960-1966 arasında piyano çalarak 6 yıl vergi rekortmeni oldum. 21Ağustos 1965 yılında bir gazetede vergi verenlerin isimleri yayınlanmıştı. 55 bin lira ödemişim. Avukatlar da var aralarında. Mesela Hüsamettin Cindoruk 10 bin lira ödemiş. Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’tan ödül istiyorum. Ayrıca Yeşil Pasaport ve sayın Reisicumhur’dan da “Devlet Sanatçısı” ünvanı vermesini istiyorum. 95 yaşındayım. Evim yok, arabam yok, kirada oturuyorum ve emekli maaşımla geçiniyorum. Ayrıca, Sanatkar diye bahsediliyor. Ben sanatkar değilim. Mesleğim var müzisyenim”
“Hayatımı konu alan kitabım okullarda okutulmalı”
İlham Gencer, yazar Sami Sefer Coşkun’un kaleme aldığı, “Sanat ve Siyaset Bir Arada” kitabının okullarda ders niteliğinde öğrencilere okutulması gerektiğini savundu:
“Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan rica ediyorum, hayatımın konu edildiği kitabımın okullarda öğrencilere okutulsun. Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlut Çavuşoğlu Bey’den de rica ediyorum destek olsun. Zira Fransa Cumhurbaşkanı’ndan sanata katkılarımdan dolayı ve Türk-Fransız dostluğu adına “Legion d’honneur” nişanı ile ödüllendirildim.”
“Çanakkale Abidesi’nin inşaası için para topladım”
Gencer müzisyen olarak çalıştığı zamanın Taksim Belediye Gazinosu’na gelen müşterilerden Çanakkale Şehitler Anıtı inşaası için nasıl para topladığını da şöyle anlattı:
“1956 yılında İstanbul’un en gözde eğlence mekanlarından olan Taksim Belediye Gazinosu’nda çalışıyordum. Yaptığım programlar nedeniyle gazino hafta sonları daha dolup taşardı. Ülke meselelerini ve gündemi de iyi takip ediyordum. 250 bin şehit verdiğimiz Çanakkale’ye anıt yapılaması için 1952 yılında inşaasına başlanmış ancak 4 yıl geçmesine rağmen tamamlanamamıştı. Bu arada Milliyet Gazetesi de bir kampanya düzenleyip anıtın bitirilmesi için halkın yardımını istiyordu. Bunun üzerine akşam çalıştığım yere gittiğimde ilerleyen saatlerde aniden müziği kesip,(bu kadar eğlence yeter biraz da Türk şehitlerini düşünelim. Şehitler abidesi yapılıyor, paraya ihtiyaç var, gönlünüzden kopanı verin) diye seslendim. Fakat yeterli parayı toplayamadım. Ancak üç gün sonra sahne aldığım Büyük Kulüp’te de çağrı yapınca tam 25 bin lira topladım ve Şehitler Abidesi’nin yapımını bu yardımlarla tamamlattım. Benim de bir katkım olduğu içim çok mutluyum.”
Korona Virüsü, Ayasofya ve Türk Düşmanlığı
Açıklamaları arasında, dünyada Türklerin hedef alınarak büyük bir Türk düşmanlığı yapıldığına da dikkat çeken İlham Gencer bu konuda şunları söyledi:
“Şu anda dünya gündeminin birinci sırasında Korona Virüsü var. İki numaralı gündem Ayasofya’nın açılması ve ben de diyorum ki üç numaralı gündemse Türk düşmanlığı. Bu bana göre Korona Virüsü’nden daha tehlikeli. Bu düşmanlıkla mücadele etmemiz lazım. Onun için; bayrağımıza, ezanımıza, ülkümüze, kimliğimize, milliyetçiliğimize sahip çıkarak Türk düşmanlığı virüsünden ancak böyle kurtulabiliriz. Türk Milleti’ni yok etmeye çalışıyorlar. Ama Allah onların cezasını verecek inşallah. Kendi mikroplarını başlarına yağdırsın Cenabı Allah’tan niyaz ederim.”
İlham Gencer, Sağlık çalışanlarına da seslenerek, “Allah Türk doktorlarımızın, tüm sağlık çalışanlarımızın yardımcısı olsun. Hepimizin hayatı onlara bağlı. Ben burada dimdik duruyorsam, Türk doktorlarına borçluyum” diye konuştu.
Yaklaşık 80 yıldır piyano çalarak bir rekora imza atan İlham Gencer; avukat cübbesi giyerek Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklamada Türkiye’de vergi rekortmeni olduğunu ve ödüllendirilmesi gerektiğini söyledi. Gencer, bu nedenle yeşil pasaport verilmesini istedi:
“Ben Türkiye’de 1960-1966 arasında piyano çalarak 6 yıl vergi rekortmeni oldum. 21Ağustos 1965 yılında bir gazetede vergi verenlerin isimleri yayınlanmıştı. 55 bin lira ödemişim. Avukatlar da var aralarında. Mesela Hüsamettin Cindoruk 10 bin lira ödemiş. Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’tan ödül istiyorum. Ayrıca Yeşil Pasaport ve sayın Reisicumhur’dan da “Devlet Sanatçısı” ünvanı vermesini istiyorum. 95 yaşındayım. Evim yok, arabam yok, kirada oturuyorum ve emekli maaşımla geçiniyorum. Ayrıca, Sanatkar diye bahsediliyor. Ben sanatkar değilim. Mesleğim var müzisyenim”
“Hayatımı konu alan kitabım okullarda okutulmalı”
İlham Gencer, yazar Sami Sefer Coşkun’un kaleme aldığı, “Sanat ve Siyaset Bir Arada” kitabının okullarda ders niteliğinde öğrencilere okutulması gerektiğini savundu:
“Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan rica ediyorum, hayatımın konu edildiği kitabımın okullarda öğrencilere okutulsun. Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlut Çavuşoğlu Bey’den de rica ediyorum destek olsun. Zira Fransa Cumhurbaşkanı’ndan sanata katkılarımdan dolayı ve Türk-Fransız dostluğu adına “Legion d’honneur” nişanı ile ödüllendirildim.”
“Çanakkale Abidesi’nin inşaası için para topladım”
Gencer müzisyen olarak çalıştığı zamanın Taksim Belediye Gazinosu’na gelen müşterilerden Çanakkale Şehitler Anıtı inşaası için nasıl para topladığını da şöyle anlattı:
“1956 yılında İstanbul’un en gözde eğlence mekanlarından olan Taksim Belediye Gazinosu’nda çalışıyordum. Yaptığım programlar nedeniyle gazino hafta sonları daha dolup taşardı. Ülke meselelerini ve gündemi de iyi takip ediyordum. 250 bin şehit verdiğimiz Çanakkale’ye anıt yapılaması için 1952 yılında inşaasına başlanmış ancak 4 yıl geçmesine rağmen tamamlanamamıştı. Bu arada Milliyet Gazetesi de bir kampanya düzenleyip anıtın bitirilmesi için halkın yardımını istiyordu. Bunun üzerine akşam çalıştığım yere gittiğimde ilerleyen saatlerde aniden müziği kesip,(bu kadar eğlence yeter biraz da Türk şehitlerini düşünelim. Şehitler abidesi yapılıyor, paraya ihtiyaç var, gönlünüzden kopanı verin) diye seslendim. Fakat yeterli parayı toplayamadım. Ancak üç gün sonra sahne aldığım Büyük Kulüp’te de çağrı yapınca tam 25 bin lira topladım ve Şehitler Abidesi’nin yapımını bu yardımlarla tamamlattım. Benim de bir katkım olduğu içim çok mutluyum.”
Korona Virüsü, Ayasofya ve Türk Düşmanlığı
Açıklamaları arasında, dünyada Türklerin hedef alınarak büyük bir Türk düşmanlığı yapıldığına da dikkat çeken İlham Gencer bu konuda şunları söyledi:
“Şu anda dünya gündeminin birinci sırasında Korona Virüsü var. İki numaralı gündem Ayasofya’nın açılması ve ben de diyorum ki üç numaralı gündemse Türk düşmanlığı. Bu bana göre Korona Virüsü’nden daha tehlikeli. Bu düşmanlıkla mücadele etmemiz lazım. Onun için; bayrağımıza, ezanımıza, ülkümüze, kimliğimize, milliyetçiliğimize sahip çıkarak Türk düşmanlığı virüsünden ancak böyle kurtulabiliriz. Türk Milleti’ni yok etmeye çalışıyorlar. Ama Allah onların cezasını verecek inşallah. Kendi mikroplarını başlarına yağdırsın Cenabı Allah’tan niyaz ederim.”
İlham Gencer, Sağlık çalışanlarına da seslenerek, “Allah Türk doktorlarımızın, tüm sağlık çalışanlarımızın yardımcısı olsun. Hepimizin hayatı onlara bağlı. Ben burada dimdik duruyorsam, Türk doktorlarına borçluyum” diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR