Suat Özçağdaş Üsküdar İlçe Başkanlığına Aday oldu
Üsküdar ilçe başkanlığı konferans salonunda toplanan kalabalığa hitap eden Suat Özçağdaş ilçe başkanlığına aday olduğunu açıkladı.
Suat Özçağdaş'ın partililere hitaben yaptığı konuşma;Sevgili Partili Yol Arkadaşlarım,
Partimizde geçmişten bu yana görev yapmış tüm parti yöneticilerimiz, halen çok çeşitli sorumluluklarda görev yapmakta olan partililerimiz, karşılaştıkları her tür zorluğa ragmen yılmadan, bıkmadan, usanmadan bu ülkeye hizmet partilli arkadaşlarım hepiniz hoşgeldiniz, şeref verdiniz.
Cumhuriyet Halk Partisi Üsküdar İlçe Örgütü olarak yeni bir kongre sürecini yaşıyoruz. 18 Ocak 2020 tarihinde, 2 yıllık bir süre için İlçemizi yönetecek kadroları belirlemenin yanısıra Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan 2023 yılında yapılacak seçimlere yönelik temel hazırlık dönemi için de kararlar alacağız.
Maalesef ülkemiz oldukça zor bir dönemden geçiyor. Direncimiz, umudumuz, yaşam sevincimiz elimizden alınmak isteniyor. Anayasal haklarını talep eden her tür toplum kesimini, düşman görerek susturmak isteyen bir iktidarın yarattığı şiddet sarmalı içinde çıkacak bir yol arıyoruz. AKP iktidarının, artık açık bir baskı rejimine dönüştüğü somut bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
100. yılına yaklaşmakta olan Cumhuriyet’imiz, 17 yıllık AKP iktidarının adım adım yürüttüğü bir karşı devrim süreci ile karşı karşıya. Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri ve Cumhuriyetin uygarlık mücadelesi sonucunda elde edilen temel kazanımları yok ediliyor.
Bugün, Rejim değişmiş; meclis işlevsizleştirilmiş; parlamenter demokratik sistem yerine bir tek adam sistemi hâkim kılınmış; laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti sadece Anayasa’da yazılı birkaç kelimeden ibaret hale gelmiştir.
Gezi, Yırca, Soma, Sinop, Akkuyu, HES’ler, Termik Santraller, 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, Kürtaj, 4+4+4, Dindar-Kindar Nesiller, 2 Ayyaş, Çapulcu, Alkol-Tuz-Ekmek, Ucube Heykel, Yandaş Medya, Ergenekon, Balyoz, 17-25 Aralık, Reza Zarrab, Bakanlar, Sıfırlama, Fıtrat-Kadınlar-Eşitlik-Kürtaj, Suriye, IŞİD, Kaçak Saray, Atatürk Orman Çiftliği vb. diye sadece başlıklar halinde yazsam; bir yılda 433 kadının, 2.000 fazla işçinin can verdiğini eklesem, içinde bulunduğumuz trajedinin çerçevesini ortaya koyabilir miyim, bilmem.
Bugün Saray Rejimi’nin, ülkeye dayattığı neoliberal ekonomi anlayışı, emperyal odakların çıkarları doğrultusuna ortaya koyduğu askeri ve politik tercihleri, boğazına kadar yolsuzluklara batmış kutuplaştırıcı ve yağmacı siyaset anlayışı, din istismarcısı baskıcı karşı devrim uygulamaları, Türkiye’nin içinde bulunduğu eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin temelini oluşturmaktadır.
Bu rejim, Türkiye’ye, daha fazla baskı, daha fazla hukuksuzluk, daha fazla yoksulluk, daha fazla savaş ve acıdan başka hiçbir şey vadetmiyor. Ve bu iktidarın alternatifi, tüm bu süreçlerin ortağı ve sorumlusu olanların kuracakları kendi içinden çıkan bir parti olamaz.
Geride bıraktığımız yıllar boyunca, toplum olarak çok şey kaybettik! Ama Che diyor ki: ‘’Kaybettiğinizde değil, vazgeçtiğinizde yenilirsiniz’’ ve ekliyor: Belki hiçbir şey yolunda gitmedi; ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi!
Çünkü Biz CHP’liler iyi biliriz ki ancak geleceğe dair umutlarımızı, ideallerimizi, hayallerimizi kaybettiğimizde ülkemizi kaybederiz. Cumhuriyet Halk Partisi, hem Türkiye’nin en örgütlü gücü, hem de kuruluşun ve kurtuluşun partisidir. O nedenle, bugün önümüzdeki tarihsel görev, Cumhuriyetimizin, demokrasimizin ve laikliğin karşı karşıya olduğu bu tehdidi, genlerimizde yer alan aydınlanmacı, devrimci ve toplumcu bir siyasetle aşmaktır.
Üsküdar, Türkiye’den farklı değil! Üstelik Üsküdar, sözde AKP’nin gözbebeği!! 25 yıldır, Üsküdarı siyasal islamcı partiler yönetiyor! Üsküdar’ın İstanbul içindeki önemi erozyona uğramış durumda. Oysa Üsküdar, Anadolu’nun kapısı, İstanbul’un anahtarı.
Ne yazık ki geride kalan 25 yılda, Üsküdar’ımızı sömürdüler, aldattılar ve sahipsiz bıraktılar. Her yanı büyük bir tarih hazinesi olan, İstanbul’un incisi Üsküdar’ı bir keşmekeşe hapsettiler. Kültürüne, doğasına, tarihine, tarihi eserlerine hunharca zarar verdiler. Üsküdar’ı yolsuzluk batağına sapladılar, yağmaladılar.
Üsküdar’da en son 1989 yılında yerel yönetimler seçimini kazandık. Bunda 2 neden var: İlki halkımızın tercihi: Buna söyleyecek birşey yok. Çok çalışıp bu tercihi değiştirmemiz gerekiyor. Ancak ikincisi ve asıl önemlisi: Bizim yapamadıklarımız, yapmadıklarımız ya da yanlış yaptıklarımız. İşte bizim çıkış noktamız, bu olmalıdır.
PEKİ BU AHVAL VE ŞERAİT İÇİNDE, BİZE NE GÖREV DÜŞÜYOR?
Einstein, "Delilik; Aynı şeyi yapıp, farklı sonuçlar beklemektir." ve ekliyor: ‘Karşı karşıya kaldığınız aşılması güç problemleri mevcut düşünce yapınızla çözemezsiniz. Çünkü bu problemler, mevcut düşünce yapınızın ürünüdürler.’
Demek ki Neye İhtiyacımız Var?
Öncelikle Yeni Bir Başlangıç’a. Farklı şeyler yapmaya ve durmadan çalışmaya ihtiyacımız var.
Zira ne diyor, Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk: Daha Çok Çalışacağız!
İkincisi, Biraraya gelmeye, sarılmaya, kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Yanınızda oturan kişiye bir bakın. Halkımızın yüzünü güldüren, umutlarını tazeleyen, büyük İstanbul Zaferi’nde 31 Mart’ta sandıklarda birlikte beklediğiniz, sokaklarda birlikte üşüdüğünüz, demokrasiye birlikte sahip çıktığınız partili yoldaşlarınız, dava arkadaşlarınız!
BİR BÜYÜK BULUŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR!
Onu sağlamayı hayal ediyorum. İşte onun için aday oldum!
Öncelikle diğer İlçe Başkan Adayı arkadaşlarım, Sayın Dr.Olcay Kurt ve sevgili Berk Tütüncü’ye böyle bir zor dönemde görev aldıkları ve aday oldukları için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Çünkü bu partinin, Üsküdar halkının ve İstanbul’un sorumluluk alan insanlara ihtiyacı var. Önümüzde hala süre var. Hali hazırda 2 aday arkadaşımız var ama aday olmayı düşünen, bu ilçeyi daha ileri götürebilirim diyen olası diğer aday arkadaşlara da içten başarılar diliyorum.
Çünkü siyaseti kendimiz için değil, uğruna siyaset yaptığımız kesimler için yapıyoruz! Biz bu halka karşı sorumluyuz!
‘Benim iki büyük eserim var! Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi’ diyen, Mustafa Kemal’e karşı sorumluluğumuz var. Çünkü 1. Eseri olan Cumhuriyetimiz bugün büyük bir tehdit altında.
Yaşadığımız acı deneyimler, Üsküdar İlçe Örgütü olarak, siyaset yapma biçimimizi ve örgütsel yapımızı sorgulamamız gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Artık bildiğimiz yöntemler ve yapılarla siyaset yapmaya devam edemeyiz. İlçemizin iktidar partisi ve onun lideri için özel önemini de göz önüne alarak artık Üsküdar’da yepyeni bir başlangıca ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz. Üsküdar’ın dar siyasi tartışmalarla, iç mücadelelerle, kırgınlıklar ve küskünlüklerle kaybedecek bir zamanı kalmadı. Her şeyiyle yeni, her söylemi ve eylemi ile umut veren bir döneme, el ele vererek kucaklaştığımız bir çalışma yapmaya ihtiyacımız var.
İlçe örgütümüzü tüm boyutları ile yeniden düşünmeli, gereksinimler doğrultusunda tasarlamalı ve cesur adımlar atarak yeniden yapılandırmalıyız. Siyaset yapma biçimimizi yeniden ele almalı; kadınların, gençlerin, engellilerin ve emekçilerin daha fazla katılım sağlayacağı yeni bir siyaset yapma biçimi geliştirmeliyiz. Örgütlenme odağımızı, üye profilimizi, parti içi eğitim ve seçim mekanizmalarımızı, temsil ve adaylık süreçlerimizi, siyasetin finansmanı ve etik ilkeleri ile ilgili uygulamalarımızı, mekânsal düzenlemelerimizi ve burada sizler için tek tek saymama gerek olmayan bir dizi önemli siyaset mekanizmasını köklü bir biçimde değiştirmeliyiz. Bunların detaylarını hazırlamış olduğumuz Stratejik Plan taslağında bulabilirsiniz.
Üsküdar’da Yeni Bir Başlangıç isteyen arkadaşlar olarak ülkemizin tüm ilçelerine örnek olabileceğine inandığımız bir Stratejik Plan hazırladık. Çünkü inanıyoruz ki, günümüzde, stratejik bir bakış açısına sahip olmak bir kurum için yaşamsal öneme sahip. Başarılı bir performans sergileyen tüm kurumlar, stratejik planlarla, uzun vadeli hedeflerle, yeni kurumlar ve yaklaşımlarla yönetiliyor.
Siyaset, insanın, rasyonel akıl ile dünyayı değişebileceğine yönelik iddiası. Dünyayı değiştirmenin ilk adımı ise kendimizi değiştirmekten geçiyor. Dünya’daki sol partileri izleyen, siyasetçi ve siyaset yapma biçimi örneklerini gören partililerimizin, kendisi ile barışık, hayatın içinde, doğal, içten, bilgi ve işbirliği bazlı siyaset yapan yeni siyasetçiler görmek istediğinin farkındayım.
Türkiye’nin ve Dünya’nın olumlu bir yöne doğru gitmesine ancak bireysel sorumluluk alarak katkı yapabiliriz. Aldığım eğitim, edindiğim mesleki ve örgütsel deneyim ve sahip olduğum enerjiyi parti süreçlerimize katmayı; çeyrek aşırı aşan siyasi deneyimimi, yurtiçi ve yurtdışında sivil toplumun çok farklı alanlarında edindiğim bilgi ve uzmanlığımı, Üsküdar İlçe Başkanı olarak vereceğim hizmetlere yansıtmayı; partimizin STK’lar ile olan ilişkisini güçlendirmeyi; toplumsal sorunların çözümüne yönelik sosyal inovasyon uygulamalarını siyaset yapma biçimimize dâhil etmeyi amaçlıyorum.
Hepinizin bildiği gibi Üsküdar için bir kişisel beklentim yoktu. Bu nedenle, bir başka arkadaşımızın görev almasını arzu ettim. Ancak arkadaşlarım, delegelerimiz, partililerimiz Üsküdar’da yeni bir başlangıç yapmak lazım, ve bunu da seninle yapabiliriz, dediler. Üsküdar’ın yeniden cumhuriyetçilerin eline geçmesi için bir büyük buluşmanın yükünü omuzla, dediler.
Ben de kabul ettim!
Bunu bir görev bildim!
Görevin ötesinde, bir gönülden hizmet bildim!
2 yıl boyunca, Üsküdar’da Yeni Bir Başlangıç Yapmak için çalışacağım. Görev sürem boyunca başka bir göreve talip olmayacağım. Bu ilçeyi gülen yüzlerle gelinen, fikren tartışılan ama gönülden kucaklaşılan bir ilçe haline getirmek için çaba harcayacağım. Size bu konuda söz veriyorum.
Ve yine umuyor ve söz veriyorum ki, Üsküdar, yalnız İstanbul değil, 922 ilçe için de örnek gösterilecek, parti için bir model olacak!
Siz değerli delegelerimizden, Üsküdar’da yeni bir başlangıç için desteklerini rica ediyor; vereceğiniz katkılar için şimdiden şükranlarımı sunuyorum.
Suat Özçağdaş Kimdir.
Suat Özçağdaş, 1973 yılında İzmir’de doğdu. 1997 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra, farklı ülkelerde yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarında görev aldı. Suat Özçağdaş, 2011 yılında bireyler, toplum ve gezegen için sürdürülebilir ve kaliteli bir yaşama katkıda bulunmak amacıyla çözüm bulunmamış sosyal sorunlara yenilikçi çözümler üretmek için yola çıkan sosyal bir kuruluş niteliğindeki Sosyal İnovasyon Türkiye’yi kurmuştur. Çeşitli sivil toplum kuruluşları üzerindeki gönüllü çalışmalarına ek olarak, Sn. Özçağdaş sosyal inovasyon, kurumsal gönüllülük ve sürdürülebilirlik, stratejik planlama ve STK kapasite geliştirme konularında danışmanlık hizmeti vermekte ve sosyal girişimcilik konusunda İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde eğitim vermektedir.
Şükrü Disanlı
FACEBOOK YORUMLAR