Siyasi İktidarın Gazetecilere Yönelik Tutumu Gözler Önüne Serildi

CHP İstanbul Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Üyesi Sibel Özdemir, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Avrupa Komisyonu’nun İstihdam, Büyüme ve Yatırım konularından Sorumlu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen’ın ortak basın toplantısını bazı AB gazetecilerinin izlemesine müsaade edilmemesini, “siyasi iktidarın gazetecilere yönelik var olan tutumunu gözler önüne sermiştir” şeklinde değerlendirdi.

Diyalog Toplantısının ardından yapılan ortak basın toplantısının başında Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen’ın, “Bazı AB gazetecilerinin bu basın toplantısına girmesine müsaade edilmediğini duydum. Maalesef çok üzüldüm. Türkiye’deki yetkililerden bu konuda bir düzeltme yapılmasını rica ediyorum.” şeklinde bir açıklamasının hatırlatıldığı önergede, Türkiye’nin içinde bulunduğu utanç tablosu ortaya konuldu.

Önergede bu tabloya ilişkin şu tespitlere yer verildi:

“Türkiye, 2017 yılından sonra, 2018 yılında da 40 ihlal kararıyla ifade özgürlüğünü Avrupa Konseyi üyesi ülkeler içerisinde en fazla ihlal eden ülke durumundadır. Sınır Tanımayan Gazeteciler kurumunun, ‘Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, 180 ülke arasında 157’nci sırada yer almaktadır. Avrupa Konseyi’nin, “basın özgürlüğü” üzerine çalışan bazı uluslararası kuruluşlarla birlikte hazırladığı raporda, “Türkiye, dünyada en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülke” ifadesi yer almıştır. Gazetecilere yönelik “olağanüstü baskının” 2018’de de sürdüğü vurgulanan bu rapora göre: “2018 sonu itibarıyla Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde toplam 130 gazeteci cezaevinde. Bu gazetecilerden 110’u Türkiye’dedir. Olağanüstü halin ilanından bu yana 200’den fazla gazeteci yayınları nedeniyle gözaltına alındı ya da tutuklandı. Olağanüstü halin Temmuz 2018’de kaldırılmasına karşın, yine de ifade ve basın özgürlüğü konularında da dünyanın en geri ülkelerinden biri!” olarak kaydedilmiştir.”

İfade ve basın özgürlüğü alanında Türkiye’nin kötü durumda olduğunun altı çizilen önergede, “Böylesine bir süreçte uluslararası düzeyde gerçekleşen bir ortak basın toplantısını bazı gazetecilerin takip etmelerine izin verilmemesi, siyasi iktidarın gazetecilere yönelik var olan tutumunu da gözler önüne sermiştir” denildi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verilen önergede şu sorulara yanıt istendi:

Türkiye’nin, basın özgürlüğünde dünyada 180 ülke arasında 157’nci sırada olduğu bir süreçte Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısı’nın ardından yapılan ortak basın toplantısını bazı Avrupa Birliği gazetecilerinin takip etmelerine müsaade edilmemesinin gerekçesi nedir? Ortak basın toplantısına alınmayan gazetecilerin kurumları ve isimleri nedir? İfade ve basın özgürlüğü konularında dünyanın en kötü durumda olan ülkesi olarak kayıtlara geçtiğimiz bir süreçte, söz konusu gazetecilerin basın toplantısına alınmaları yönünde bir çözüm üretilmemiş olmasının nedeni nedir?