YALAN DOLAN

DÜRÜST OLAN HEP KAZANIR

YALAN DOLAN
26 Şubat 2019 - 14:30

PUAN: 6,2

Üstad, Neşet Ertaş’ın türküsünden yayılan sözler gibi:

“Sen ağladın canım ben ise yandım.
Dünyayı gönlümce olacak sandım.
Boş yere aldandım, boş yere kandım.
İrengi gözümde solan Dünyada.”

Dürüst çalışıp, normal bir yaşantı sürmek isteyen insanların hayatlarının bir anda başkaları tarafından umarsızca çalınması ve tüm dost sandıklarından sıyrılarak, yaşama bir mesaj bırakabilme kaygısında olan kaybedenlerin, esasında sistem dışı dürüstlerin, öyküsünü anlatmaya çalışılmış, Yalan Dolan filminde.

SİSTEM , SUÇLU YARATIR VE OL YADA OLMA SONUNDA BİR SUÇLU BULUR

Tarzının dışına çıkan Şafak Sezer, bu anlamda farkındalık yaratmak istemiş. Eskiden gerçek kabadayıların hüküm sürdüğü, İstanbul en eski semtlerinden Samatya’dan geçişler ile Yönetmen, Michael Şahin Derun sanırım ufak serpişler bırakmak istemiş. Tadında  ve anlaşılabileceği ölçüde. “Anlayana”, dercesine.

Emperyalizim ve Kapitalizm dansından, post modern salsalar ile sözde,  kutsal ve mutlak mutluluk yaşantısı sunmayı hep vaat eden sistemin, dışında kalanların hikâyesinde; hayattan darbe alan altı arkadaş, iyi bir plan ile bir banka soygunu yapar ve sistem ile hesaplaşırlar.

Film boyunca bu hesaplaşmada; neden yalnız bırakıldıkları… Dost görünenlerin, çark farklı işlediğinde, nasıl vites değiştirdiklerine değinerek, gün gelip karın bile terk ederken, üstelik de yaşamda uğruna canını vereceklerin tarafından terk edilmenin ilk vurgunu sonrası “artık bu böyle olmaz” diyerek plan başlar.

Film akarken; aslında yaşam içerisinde gözümüze sıradan ve olağan gelen ama kandırıldığımız noktalarını anlatmayı hedefler. Bir soygun kahramanı; onu yakalamaya çalışan polis memuruna neden telefonunun kesildiğini anlatır? Neden, bakliyatlarda KDV’nin bu kadar yüksek olduğunu. Soygunun,  çete üyeleri ne anlatırlarsa haklıdırlar çünkü doğru söylemektedirler.

Kredi kartına, 25 Krş eksik ödedi diye 51 krş faiz işleten banka memurunda, çalıştığı kurum üzerinden hesap sorulur. Sonra bir bakarsınız ki; içerde tutulan rehinelerde, çeteden yanalar. Çünkü, gerçek olduğu gibi gözlerinin ve vicdanlarının yanı başındadır.

Filmin sonunda, bu filmin devamının geleceği, aslında yapımcı şirket ve ekibin, ortaya konulan sistemi gördüklerini, bunun için devamını da çekeceklerini gösterir şekilde her biri, ellerini bir diğerinin omuzlarına koyar ve Cem Karaca’dan “ Ben bir ceviz ağacıyım” söylenmeye başlanır.

Netice itibari ile belki sinematografik açıdan birçok konuda eleştiri getirebilinir. Bir oluşum, algı ve tutum, anlatılma şekli farklı olmalı da denilebilir. Yalnız, farklı bir tarz oluşturma ve mesaj verme niyeti ile çekilmiş bu filmde, bana kalırsa herkesin alması gereken birçok mesaj var.

1 Mart 2019 tarihinde, vizyona girecek bu filmin kadrosu ise:
 

Yönetmen: Michael Şahin Derun

Oyuncular: Şafak Sezer, Burcu Binici, Çetin Altay

HABER: EMEL SEÇEN


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum