Bekir Başevirgen "Bu bütçe ile çiftçiye ve üretime dönük doğru adımları atmamız mümkün değil."

“Bu bütçe ile çiftçiye ve üretime dönük doğru adımları atmamız mümkün değil.”

Geçen seneden çok daha az bir miktarın bu sene Tarım Bakanlığı’na ayrıldığına dikkat çeken Bekir Başevirgen,  “23 milyar 712 milyon 275 bin TL’lik bir bütçeden bahsediyoruz. Toplam Türkiye bütçesinin % 2,68’lik oranı. Orman Genel Müdürlüğü ve DSİ bütçesine ayrılacak rakamları ayıracak olursak, sadece Tarım Bakanlığı Bütçesi 11 milyar 212 milyon Lira olacak. Bu da demek oluyor ki, geçen sene çiftçi yararına atmadığınız her adımı yine atamayacak, yapmadığınız yatırımları yine yapmayacak,  ödemediğiniz hiç bir teşviki bu sene de ödemeyeceksiniz.

“Görüştüğümüz Bakanlık bütçesinden çok daha büyük bir miktarı zaten çiftçiye borçlusunuz!”

2006 yılında yürürlüğe giren Tarım Kanunu’nun 21. Maddesini hatırlatan Başevirgen Tarım Bakanına   “Tarımsal destekleme programlarına, bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi milli hasılanın %1’inden az olamaz. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2007'den 2017 yılına kadar gerçekleştirdiği son 11 yıldaki tarımsal destek miktarı toplam 92 milyar TL'yi buluyor. Ancak tarım kanununa göre bu süredeki destek miktarının en az 141 milyar TL olması gerekiyor. Yani arada, çiftçiye kanunlar çerçevesinde ödenmesi gereken ancak ödenmeyen asgari 49 milyar TL'lik bir fark söz konusu. Devletin ödemek zorunda olduğu fakat çiftçiye ödemediği 49 milyar liralık borcu var. Başka bir deyişle, şu an görüşmekte olduğumuz bakanlık bütçesinden çok daha büyük bir miktarı, siz çiftçiye borçlusunuz zaten. Hali hazırda 2018 yılı gübre, mazot ve tohum desteklerini bile ödemediniz” sözleriyle yüklendi.

“Tüketici yine tüm tarımsal ürünleri çok pahalıya tüketecek.”

“Gübre o kadar pahalandı ki çiftçi artık gübresiz ekim yapıyor” diyerek tepkisini dile getiren Bekir Başevirgen,   “Artış döviz kuru bahane edilerek yapıldı ama kur düştü, fiyatlar düşmedi. Çiftçi, hastalık ve zararlılara karşı ilaçlama yapamıyor. Bu durumda ürün miktarları ve kalitesi düşecek, bu da etiketlere yansıyacak. Tüketici yine tüm tarımsal ürünleri çok pahalıya tüketecek. Bu kısır döngüden nasıl çıkılacak?” diyerek Bakana seslendi.

“Benim çevremde bırakın günlük yarım kilo et yemeyi, dört kişinin yemesi için aylık 1 kg et alabilme gücüne sahip kimse yok.”

Başevirgen, geçtiğimiz günlerde, kişi başı et tüketiminin 15 kg’a çıktığını ifade eden Tarım Bakanına, “Bu, herkesin günde yarım kilo et yediği anlamına gelir. Benim çevremde bırakın günlük yarım kilo et yemeyi, dört kişinin yemesi için aylık 1 kg et alabilme gücüne sahip kimse yok. Bu aylık kişi başı 15 kg’lık et tüketimi sizin ve tüketicinin cephesinden neden bu kadar farklı görünüyor açıklar mısınız? diyerek yanıtlamasını istedi.

“Ben kırk yaşını geçtim. Et yemeyeyim mi şimdi? ”

Bekir Başevirgen, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, geçtiğimiz günlerde kırmızı et sorununu vatandaşı tavuk, balık ve hindi yemeye yönlendirerek çözmeye çalıştığı ve “Diyetisyenler bile diyor ki, kırk yaşına kadar kuzu, kırk yaşından sonra da kuzunun yediklerini yiyeceksiniz.”  açıklamalarına atıfta bulunarak  “Ben şimdi kırk yaşını geçtim. Et yemeyeyim? O zaman mesele ortadan kalkacak mı? Sorunu bu şekilde mi çözüyorsunuz?” diye sordu.

“Vatandaş Beyaz Et De Yiyemiyor ki!”

Tarım bakanının beyaz et tüketimini teşvik ederek kırmızı et sorununu çözme çabalarına karşı da isyan eden Manisa Milletvekili, “Beyaz et sektörünün hali de içler acısı. 14.000 üretim tesisinden yaklaşık 3000 tanesi kapanmış durumda. Beyaz et sektöründe büyük firmalara piliç yetiştiren işletmelerin elektrik, kömür, veterinerlik gibi giderleri günden güne artıyor. Son bir yıl içerisinde yaklaşık olarak % 70 oranında elektrik maliyetleri arttı. % 100’ün üzerinde kömür maliyetleri arttı. Civcivlerin altına serdikleri çeltik % 100 arttı. Her alanda karşılaştıkları bu maliyet artışı yine döndü dolaştı vatandaşa yansıdı. Sayın bakan, vatandaş beyaz eti de yiyemiyor ki zaten!” ifadelerini kullandı.

“Atamalardan Ne Haber?”

Tarım Bakanlığının 17 aydır personel alımına çıkmadığını,  konu ile ilgili verdiği soru önergelerine de bir cevap alamadığını dile getiren Bekir Başevirgen, “Sayın Fakıbaba, ziraat mühendisi, orman mühendisi, veteriner hekim, teknisyen, tekniker ve gıda mühendisleri için 10.551 kişilik alım yapılacağı müjdesini vermiş, “Bir şey söylüyorsam doğrudur.” diyerek atama bekleyenleri sevindirmişti. Bugün itibarıyla Bakanlığa herhangi bir alım olmadığı gibi konuyla ilgili herhangi bir açıklama da yapmıyorsunuz. İnsanlar umutla bekliyor. Bu atamaları ne zaman yapacaksınız? Artık bir tarih verin de insanların yüreğine su serpilsin.” dedi.

“Acı Olan, İhale Miktarının Düşük Olması Değil, Sayın Bakanın Bu İhale Yolsuzluğunu Kendi Ağzı İle Kabul Etmiş Olmasıdır!”

Et Süt Kurumu’ nun  27 Eylül 2018 tarihinde 7500 ton kemiksiz lop et için açtığı ve bir gün içerisinde tamamladığı ihaleyi de Pakdemirli’ye soran Başevirgen, “Bu ihaleyi bir günde nasıl yaptınız, hangi şirkete verdiniz ve kimleri zengin ettiniz? Bu alımın ihalesi göstermelik olarak sonradan mı yapıldı?  sorularını sormayı da unutmadı. “Alt tarafı 100 bin TL’lik bir ihale” diyerek olayı geçiştirmeye  çalışsanız da bu yapılan, resmen bir ihale yolsuzluğudur. “ diyerek tepkisini ortaya koyan CHP’li vekil, “Bu konuda size soru sormak isteyen TV kanalının muhabirini azarlayarak bu kanala akredite uyguladınız. Şimdi bir milletvekili ve meclisin Tarım Komisyonunun bir üyesi olarak aynı soruları ben size soruyor ve yanıtlamanızı bekliyorum.” dedi.

“Türkiye Jokey Kulübü’nün Bu Ayrıcalığı Nereden Geliyor?”

2010–2016 yıllarını kapsayan 7 yıllık dönemde TJK’ nın  5 milyar 196 milyon 575 bin TL net yarış geliri elde ederken, imtiyaz hakkını kullandığı Tarım Bakanlığı’na sadece 216 milyon 25 bin TL ödediğini hatırlatan Bekir Başevirgen, yarış gelirlerinin yüzde 96’sının Türkiye Jokey Kulübü’ne kaldığını, Bakanlığın büyük bir kamu kaynağından çok önemsiz bir pay alması nedeniyle kamunun önemli bir gelirden mahrum bırakıldığını ve günümüzün ekonomik piyasa şartlarının çok gerisinde kalmakta olduğunu söyledi. Türkiye Jokey Kulübü’ne sağlanan bu imtiyazın nedeninin ne olduğunu, Bakanlığın büyük bir gelir kalemi olarak kullanabileceği bu meblağı neden Türkiye Jokey Kulübü ’nün kullanımına bıraktığını ve bu meblağın kullanımının herhangi bir yolla denetlenmiş olup olmadığını da Bakan Pakdemirli’nin yanıtlamasını istedi.