KARAMOLLAOĞLU: BİZE SALDIRANLAR TARİH ÖNÜNDE UTANACAKLAR

Milli Medya Gecesi, Yahya Kemal Bayatlı Gösteri Merkezinde büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Milli Medya Grubunun bünyesindeki 11 basın yayın organının tanıtımının yapıldığı geceye, binlerce Milli Medya gönüllüsü katıldı. Gecenin onur konuğu ise Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu oldu.  MEDYA ARTIK BİRİNCİ KUVVETTİRKaramollaoğlu, Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen Milli Medya Gecesi'nde yaptığı konuşmada güçler ayrılığına değinerek, “Bir ülkede; Kuvvetler Ayrılığı denince 3 önemli güç merkezinden bahsedilir; Yasama, Yürütme ve Yargı. Hemen arkasından da 4. büyük güç merkezi olarak medya tarif edilir. Oysa toplumların değer ve düşüncelerinde meydana getirdiği etki dikkate alındığında, medya kanaatimce birinci kuvvettir. Bu yüzden bugün ırkçı emperyalizmin en fazla önem verdiği alanların başında medya gelmektedir” dedi.  MİLLİ MEDYA MÜSPET MEDYAMIZDIRMüspet medyanın önemine vurgu yapan Karamollaoğlu, Menfi medyanın ifsad ve tahribatına karşı, ancak müspet medya ile direnilebileceğini ifade etti. Türkiye’de müspet siyasetin adresinin Saadet Partisi olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, müspet medyanın adresi olarak ise  Milli Gazete ve TV5'i gösterdi.  20 YILDA 300 MİLYAR DOLARI TERÖRE KAPTIRDIKProgramda güncel konulara da değinen Karamollaoğlu, “Bildiğimiz gibi Türkiye’miz önemli bir süreçten geçiyor. Afrin’de askerlerimiz önemli bir sınır ötesi operasyon gerçekleştiriyor. Şu ana kadar şehit düşen evlatlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. İnşallah Afrin’e yönelik zeytin dalı operasyonu gerçekten terörün sona erdirildiği, bölgede huzur ve barışın sağlandığı bir operasyon olur. Çünkü Türkiye terörden çok çekti. Türkiye son 40 yılda terör yüzünden büyüklü küçüklü 40 binin üzerinde çatışma ve saldırıya maruz kaldı. Bu çatışma ve saldırılarda kaybettiğimiz insan sayısı 50 binin üzerinde. En kaba hesapla son 20 yılı baz alsak bile 300 milyar dolarlık bir bütçe çıkıyor terörle mücadeleye harcanan. Eğer bu imkânlar, teröre değil de yatırıma harcanabilseydi, Türkün ve Kürdün refahı için kullanılabilseydi, Türkiye ekonomisi bugün iddia ediyorum dünyanın en güçlü ekonomileriyle yarışır hale gelirdi” dedi.  BİZE SALDIRANLAR TARİH ÖNÜNDE UTANACAKLARSon dönemde Milli Görüş camiasına yapılan saldırı ve iftiralar hakkında da bir açıklama yapan Karamollaoğlu, “Biz bu uyarıları yapıyoruz diye bazı izansız ve ahlaksız troller, bizi terör destekçisi gibi göstermeye kalkıyorlar. İşte en son Milli Gazete hakkında benzer bir iftira ortaya atıldı. Milli Gazete ile hiç bir alakası olmayan çirkin bir karikatür üzerinden sosyal medyada bir yalan rüzgârı estirildi. Her türlü gerçek dışı, iftira ve çarpıtmalarla camiamızı hedef tahtasına konuldu. Oysa diğer konularda olduğu gibi terör konusunda da, en düzgün ve en ilkeli duruşu ortaya koyan hareket Mili Görüş, en düzgün gazete ise Milli Gazete olmuştur. Necmettin Erbakan, 1994’de Bingöl konuşmasını yaptığında aynı bugünkü gibi siyasi linç kampanyasına maruz kaldı. Terör destekçiliği ile suçlandı. Hatta yargılandı, mahkum edildi. Ama tarih onu yargılayanları değil Milli Görüş’ü haklı çıkardı. Bize bugün saldıranlar da tarih önünde utanacaklar” diye konuştu.  SEVİM: 46 YILDIR İSTİKAMETİNİ DEĞİŞTİRMEDİMilli Medya Gecesi’nde yaptığı konuşmada, Milli Gazete’nin en önemli özelliğinin 46 yıldır aynı istikameti koruması olduğunu ifade eden “İstanbul'un Ağabeyi” Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Abdullah Sevim, “46 yıldır bir elif misali bükülmeden, yolundan dönmeden ve en önemlisi istikametini değiştirmeden yolculuğa devam etmek, bir davanın delisi olmak ne büyük bir iradenin göstergesidir. Bu salon bugün bizlere bu heyecanın devam ettiğini gösteriyor. Toplum değerlerinin dönüşümünde en önemli etken kuşkusuz medyadır. Bu yüzdendir ki eğer bir iddia sahibiysek medyamızın her zamankinden daha güçlü olması gerekiyor. Bu noktada Milli Medyamız için elimizden gelen her şeyi yapmak boynumuzun borcudur” diye konuştu.    KURDAŞ: MİLLİ GAZETE “DAVASININ GAZETESİ”DİRMillî Gazete’nin kurulduğu ilk yıldan beri davasının çizdiği yoldan hiç ayrılmadığını ifade eden Mustafa Kurdaş, “Kasırgaların, rüzgârların önünde eğilmedik. Bildiğimizi saklamadık, gördüğümüzden sakınmadık. Şartlar, konjonktürler, dönemler Milli Gazete’yi esir alamadı. Dönemlerin gazetesi, konjonktürlerin gazetesi olmadık. Milli Gazete ‘davasının gazetesi’ oldu” şeklinde konuştu.  ÜMMETİN GAZETESİBugüne kadar Milli Gazete hakkında iyi yada kötü birçok ifade kullanıldığını ama Millî Gazete’nin yolundan hiçbir zaman savrulmadığını ifade eden Kurdaş, “Dost veya düşman Millî Gazete hakkında çok şey söyledi, ama hiç kimse Milli Gazete’nin savrulduğunu söyleyemedi, söyleyemeyecek inşallah. Milli Gazete, her harfinde, cümlesinde, sayfasında manşetlerinde her dönem ümmetin gazetesi oldu” dedi.
  Millî Gazete’nin her zaman doğruya doğru, yanlışa yanlış dediğini ifade eden Genel Yayın Yönetmeni Kurdaş, “Milli Gazete bugüne kadar kimsenin şahsiyetine, kişiliğine dil uzatmadı, kimseyi düşman bellemedi. Mücadelesi kişilerle değil, kişilerin temsil ettiği zihniyetlerle oldu” açıklamalarında bulundu.  İLK GÜNKÜ BESMELEYLEHatalarımız elbette oluyor ancak Allah’ın çizdiği yoldan asla sapmayacağız diye konuşan Kurdaş, “Fırtınalara, kasırgalara, süreçlere, konjünktürlere rağmen 46'ıncı yılına ilk günkü besmelesiyle girebiliyorsa eğer milli gazete, bunun nedeni de fırtınaların güçsüzlüğü değil, Milli Gazete’nin ‘Hak Geldi Batıl Zail Oldu’ düsturuna olan aşkının gücüdür” diye konuştu.