LEO STRAUSS'UN "DOĞAL HAK ve TARİH" KİTABI RAFLARDA
20. yüzyılın en önemli siyaset felsefecilerinden Leo Strauss’un, siyaset biliminin olmazsa olmaz kitapları arasında yer alan Doğal Hak ve Tarih adlı kitabı, Ayrıntı Yayınları tarafından yeniden yayımlandı.
18 Eylül 2023 - 15:23 - Güncelleme: 18 Eylül 2023 - 21:59
Strauss’un II. Dünya Savaşı’nın bitmesinden kısa bir süre sonra Chicago Üniversitesi’nde verdiği altı dersin genişletilmiş versiyonu olan Doğal Hak ve Tarih, hâlâ onun en etkili yapıtı olarak kabul ediliyor.
Siyaset biliminin temel kavramlarını kolay anlaşılır bir dille ele aldığı kitapta Leo Strauss, doğal hak düşüncesini ve bu fikrin reddedilmesinin, günümüz toplumlarının yaşadığı entelektüel ve siyasi krizlerle bağlantılı olduğunu savunuyor.
Çağdaş siyaset felsefesinin köşe taşlarından biri olan Leo Strauss’un 1949’da, Soğuk
Savaş kutuplaşmasının şekillenmeye başladığı bir dönemde verdiği altı dersin
genişletilmiş versiyonundan oluşan Doğal Hak ve Tarih, yeni baskısıyla Ayrıntı
Yayınları’nın İnceleme Dizisi’nde yerini aldı.
Strauss bu klasik eserinde, doğal hak sorununu inceleyerek, Batı’nın ve Batı
düşüncesinin damgasını yemiş coğrafyaların kendilerini içinde buldukları entelektüel
krizin, tarihsicilik veya tarihsel yaklaşım yoluyla ortaya çıkan değer göreciliği ile karmaşık
bir şekilde bağlantılı olduğunu savunur. Bu siyasi krizler, yalnızca insanın insanlığa olan
inancını değil, aynı zamanda insanlığın varlığını yok etme potansiyeli taşır ve entelektüel,
ahlaki ve manevi bir krizle tamamen ilgisiz değildir.
Felsefe tarihi hakkında aynı zamanda felsefi bir araştırma olmayan hiçbir araştırma
yoktur şiarıyla hareket eden Strauss’un felsefi projesi büyük oranda modern öncesi
felsefeyi yeniden düşünme girişimi olsa da, bu yeniden değerlendirmenin itici gücü ve
Strauss’u en çok rahatsız eden felsefi problemler kesinlikle moderndir.
Antik Yunan ve Roma’nın “doğal hak” kavramlarını –doğanın rasyonel düzenine içkin adaleti– rehabilite etmek yönündeki açık motivasyonuyla, onun görüşüne göre, yirminci yüzyıl siyasi düşüncesini karakterize eden görecilik ve tarihselciliği çürütmek üzere, işe sosyal bilim akademik disiplininin başlıca kurucularından biri olan Max Weber’in ve onun
pozitivizminin bir analiziyle başlar.
Daha sonra, ona göre görüşleri belirli tarihsel bağlamların ötesinde ahlaki, politik veya bilimsel standartların olmadığı iddiasındaki tarihselci görecilikle sona eren Hobbes ile birlikte baş gösteren modern doğal hak anlayışlarını Platon ile başlayan antik kavramlarla karşılaştırır ve Rousseau, Locke ve Burke hakkında benzerine az rastlanan analizler sunar.
Murat Erşen’in dilimize çevirdiği Doğal Hak ve Tarih, yeni baskısıyla raflarda ve internet
satış sitelerinde!
LEO STRAUSS
Leo Strauss (1899-1973) geçen yüzyılın en önemli siyaset felsefecilerinden biridir. 1921’de Hamburg Üniversitesi’nde Ernst Cassirer nezaretinde “Jacobi’nin Felsefe Öğretisinde Bilgi Problemi” başlıklı teziyle doktor oldu.
1922’de Freiburg Üniversitesi’nde Husserl ve Heidegger’in derslerini takip
etti. H.-G. Gadamer, A. Kojève, K. Löwith, G. Scholem gibi geleceğin filozoflarıyla arkadaşlık kurdu. 1925’te Berlin’de başladığı araştırma görevi sırasında ileride “Spinoza’nın Din Eleştirisi”olarak yayımlanacak ilk eserini kaleme aldı.
1932’de, Nazilerin yükselişe geçtiği dönemde Carl Schmitt’in yazdığı tavsiye mektubu sayesinde aldığı Rockefeller bursuyla Almanya’dan kaçarak önce
Paris’e geçip çalışmalarını orada sürdürmüş, daha sonra 1933’te ailesiyle birlikte İngiltere’ye taşındı.
Burada 1936-1937 yıllarında Cambridge Üniversitesi’nde araştırma bursuyla çalışmalar sürdürdü.. Sonunda Amerika’ya göç ederek pek çok öğrenci yetiştireceği ve pek çok eser kaleme alacağı Chicago Üniversitesi’nde (1949) uzun yıllar siyaset bilimi dersleri verdi..
1969’da St. John’s College-Annapolis’e giderek 1973’teki vefatına kadar Scott Buchanan Seçkin Misafir Akademisyen olarak görev yaptı. Spinoza, Maimonides, Farabi, Hobbes üzerine derinlikli metinler kaleme alan Strauss’un İngilizce yazdığı ilk kitap da Hobbes’un Siyaset Felsefesi başlığını taşır.
Yazıları ve yorumları pek çok karşıt yoruma ve polemiğe neden olan Strauss’un felsefesinin en önemli vasfı modernite eleştirisidir ve ona göre modernitenin krizi siyaset felsefesinin krizidir. Önemli eserleri arasında şunlar sayılabilir: On Tyranny (1948), Persecution and the Art of Writing (1952), What is
Siyaset biliminin temel kavramlarını kolay anlaşılır bir dille ele aldığı kitapta Leo Strauss, doğal hak düşüncesini ve bu fikrin reddedilmesinin, günümüz toplumlarının yaşadığı entelektüel ve siyasi krizlerle bağlantılı olduğunu savunuyor.
Çağdaş siyaset felsefesinin köşe taşlarından biri olan Leo Strauss’un 1949’da, Soğuk
Savaş kutuplaşmasının şekillenmeye başladığı bir dönemde verdiği altı dersin
genişletilmiş versiyonundan oluşan Doğal Hak ve Tarih, yeni baskısıyla Ayrıntı
Yayınları’nın İnceleme Dizisi’nde yerini aldı.
Strauss bu klasik eserinde, doğal hak sorununu inceleyerek, Batı’nın ve Batı
düşüncesinin damgasını yemiş coğrafyaların kendilerini içinde buldukları entelektüel
krizin, tarihsicilik veya tarihsel yaklaşım yoluyla ortaya çıkan değer göreciliği ile karmaşık
bir şekilde bağlantılı olduğunu savunur. Bu siyasi krizler, yalnızca insanın insanlığa olan
inancını değil, aynı zamanda insanlığın varlığını yok etme potansiyeli taşır ve entelektüel,
ahlaki ve manevi bir krizle tamamen ilgisiz değildir.
Felsefe tarihi hakkında aynı zamanda felsefi bir araştırma olmayan hiçbir araştırma
yoktur şiarıyla hareket eden Strauss’un felsefi projesi büyük oranda modern öncesi
felsefeyi yeniden düşünme girişimi olsa da, bu yeniden değerlendirmenin itici gücü ve
Strauss’u en çok rahatsız eden felsefi problemler kesinlikle moderndir.
Antik Yunan ve Roma’nın “doğal hak” kavramlarını –doğanın rasyonel düzenine içkin adaleti– rehabilite etmek yönündeki açık motivasyonuyla, onun görüşüne göre, yirminci yüzyıl siyasi düşüncesini karakterize eden görecilik ve tarihselciliği çürütmek üzere, işe sosyal bilim akademik disiplininin başlıca kurucularından biri olan Max Weber’in ve onun
pozitivizminin bir analiziyle başlar.
Daha sonra, ona göre görüşleri belirli tarihsel bağlamların ötesinde ahlaki, politik veya bilimsel standartların olmadığı iddiasındaki tarihselci görecilikle sona eren Hobbes ile birlikte baş gösteren modern doğal hak anlayışlarını Platon ile başlayan antik kavramlarla karşılaştırır ve Rousseau, Locke ve Burke hakkında benzerine az rastlanan analizler sunar.
Murat Erşen’in dilimize çevirdiği Doğal Hak ve Tarih, yeni baskısıyla raflarda ve internet
satış sitelerinde!
LEO STRAUSS
Leo Strauss (1899-1973) geçen yüzyılın en önemli siyaset felsefecilerinden biridir. 1921’de Hamburg Üniversitesi’nde Ernst Cassirer nezaretinde “Jacobi’nin Felsefe Öğretisinde Bilgi Problemi” başlıklı teziyle doktor oldu.
1922’de Freiburg Üniversitesi’nde Husserl ve Heidegger’in derslerini takip
etti. H.-G. Gadamer, A. Kojève, K. Löwith, G. Scholem gibi geleceğin filozoflarıyla arkadaşlık kurdu. 1925’te Berlin’de başladığı araştırma görevi sırasında ileride “Spinoza’nın Din Eleştirisi”olarak yayımlanacak ilk eserini kaleme aldı.
1932’de, Nazilerin yükselişe geçtiği dönemde Carl Schmitt’in yazdığı tavsiye mektubu sayesinde aldığı Rockefeller bursuyla Almanya’dan kaçarak önce
Paris’e geçip çalışmalarını orada sürdürmüş, daha sonra 1933’te ailesiyle birlikte İngiltere’ye taşındı.
Burada 1936-1937 yıllarında Cambridge Üniversitesi’nde araştırma bursuyla çalışmalar sürdürdü.. Sonunda Amerika’ya göç ederek pek çok öğrenci yetiştireceği ve pek çok eser kaleme alacağı Chicago Üniversitesi’nde (1949) uzun yıllar siyaset bilimi dersleri verdi..
1969’da St. John’s College-Annapolis’e giderek 1973’teki vefatına kadar Scott Buchanan Seçkin Misafir Akademisyen olarak görev yaptı. Spinoza, Maimonides, Farabi, Hobbes üzerine derinlikli metinler kaleme alan Strauss’un İngilizce yazdığı ilk kitap da Hobbes’un Siyaset Felsefesi başlığını taşır.
Yazıları ve yorumları pek çok karşıt yoruma ve polemiğe neden olan Strauss’un felsefesinin en önemli vasfı modernite eleştirisidir ve ona göre modernitenin krizi siyaset felsefesinin krizidir. Önemli eserleri arasında şunlar sayılabilir: On Tyranny (1948), Persecution and the Art of Writing (1952), What is
FACEBOOK YORUMLAR