KIZ KARDEŞLER

Olay, Yozgat’da başlasa da, çekim yerleri ve farklı illerde (Artvin-Sivas) gerçekleşmiş olan, KIZ KARDEŞLER filminde, anlaşılan o ki Yönetmen, artık Karadeniz, Ege ve Doğu Anadolu şivesi ile sıradanlık ötesine geçerek; bize Anadolu’muzun, unutulmuş olan Yozgat yöre ağzına ve zenginliğini de göstermeyi başarmış.

Baştan söyleyeyim. KIZ KARDEŞLER filmi sizi, içine saran, adeta tutkulu bir romanı okurken ki sıcaklık gibi hissettirecek, bir TÜRK, YUNAN, HOLLANDA ve ALMANYA ortak yapımı.

Filmin yönetmeni ve senaristi, EMİN ALPER.

KÜÇÜK KADINLAR

Reyhan (Cemre Ebuzziya), Havva (Helin Kandemir), Nurhan (Ece Yüksel), Baba Şevket (Müfit Kaycan), Damat Veysel ( Kayhan Açıkgöz), Dr. Necati (Kubilay Tuncer), Köyün Delisi Hatice (Başak Kıvılcım Ertanoğlu). Hep birlikte, teknik ekiple muhteşem bir iş çıkarmışlar.

İstanbul Film Festivalinde; EN İYİ YÖNETMEN(EMİN ALPER) EN İYİ KADIN OYUNCU ( CEMRE EBUZZİYA-REYHAN/ HELİN KANDEMİR-HAVVA/ECE YÜKSEL-NURHAN), EN İLİ MÜZİK (GİORGOS- NİKOS PAPAİOANNOU),FİBRESCİ JÜRİSİ ÖDÜL. Ve SARAJEVO FİLM FESTİVALİNDE; EN İYİ YÖNETMEN ve ULUSLAR ARASI SANAT SİNEMALARI KONFEDERASYONU CICAE ödülü aldı.

Ayrıca ROMANYA, AVUSTRALYA, SLOVAKYA, ISRAEL Festivallerinde, seyirci ile buluştu.

                Yozgat’ın bir dağ köyünde, anaları öldükten sonra kasaba veya şehre  “besleme” olarak verilen, üç farklı karakterde ki, kız kardeşlerin, yaşam ve hayatta var olma ve de kalma mücadeleleri. ergenlik, kızlık ve dönüp dolaşıp sonunda yine “çocuk olamama” savaşında, aslında küçük ama yokluklar ve çaresizlikler içerisinde, büyümüş KÜÇÜK KADINLARI, o kadar içimize içimize anlatıyor ki…

                Evde yarım akıllı denen saf, çoban ve damat Veysel karakteri (Kayhan Açıkgöz) ile evli Reyhan (Cemre Ebuziyya)’ın yenidünyaya gelmiş bebekleri Gökhan ile baba evinde, köy hayatı geçirmektedir. Reyhan’ın yanına bir gün araba içinde, ağlaya ağlaya kız kardeşi Havva gelir.

Besleme olarak verildiği ailenin çocukları, vefat ettiği için ona bakım ve yemek yapmak için ihtiyaç kalmadığından, baba evine bırakılmak zorunda kalır. Birkaç gün sonra evin üçüncü ve asi kızı Nurhan’da(Ece Yüksel), Dr. Necati(Kubilay Tuncer) ve eşi Neriman tarafından çocuklarını dövdüğü gerekçesi ile baba evinde dönmek zorunda kalır ve kızların üzerinden yürüyen hayat, onların yaşama bakışları ve yaşamdan beklentileri üzerine şekillenir.

DÜRÜSTLÜK MÜ? SAHTELİK Mİ?

Film, köyde çobanlık yapmakta olan saf Veysel’in, gece yarısı, hayvanlarının başında iken; tuvaletinin gelmesi, sonra da üzerinde yeşil parkaları olan, iki yabancı tarafından sorguya çekilmesi ile başlar.

Saf görünmesine rağmen olduğu gibi gerçekleri gören; söyleyen, eşini seven ve ailesi için ciddi mücadele verse de, kimse tarafından önemsenmez. Hiçbir konuda asla söz sahibi değildir.

Dr. Necati’nin köye Nurhan’ı iade ettiği gün; muhtar ve kızların babası, Dr. Necati’nin şerefine, tepede bir rakı sofrası hazırlanır.

Kızlarına “Anneniz, hep kız kardeşlerine imrendi. Onlar gitti, ben de sana kaldım. Der, dururdu.” Tesellisi ile her şeye rağmen kızlarından birisini, kasabaya Dr. Necati’ye hibe etmeye karalı baba. Diğer yanda Dr. Necati’den iş isteyen, gerekire benzin istasyonunda tuvalet bile temizlemeye razı damat Veysel’in diyalogları. Tüm itip kalkmalara, “insan” kalmaya dair tüm anekdotları veriyor.

ÇIKIŞ YOK

Asi Nurhan ile ablası Reyhan’ın konuşmaları, Dr. Necati ve ailesinin siparişi ile birlikte hazırladıkları yayık ayranı, yapma resitalinde yönetmen iki kız kardeş arasında ki mekiği, adeta bir erkek üreme organı gibi sunar. Ve iki kız kardeşin konuşmaları bittikten sonra yayıktan akan ayran. Kızların kendi aralarında ve çevrelerinde yaşama dair, erkeğe dair bilinmezlikleri arasında seyirciye akar.

Olaylardan etkilenen Reyhan, içki sonrası sofradan kovulmuş, dap edilmiş, itilmşi, kakılmış kocası Veysel’in sızmış vücudu üzerinde cinsel ilişkiye girer. Kocası “Reyhan’ım”dedikçe, o iteler. Ve kadın olarak tatmin olamadan ilişki biter, Kocasına “yetersiz” deyip, vurur ve kalkar.

Reyhan ileride bu ilişkiden hamile kalacağını bilemez. Ancak bir türlü erk bayrağını elinde tutamayan Veysel’in eylemi, hepsinin kaderini değiştirir. Bebeklerinin altını değiştirirken, erkek bebeğin cinsel organı ve çıplaklığı ise Veysel’in “erkek olabilme” ateşini, tetikleyecektir.

Kızların hepsi besleme olarak, başarılı olamayınca baba evine döndüklerinde köyün delisi ( Başak Kıvılcım Ertanoğlu), kapıları çala çala dolaşır, açılmayınca da önce ileri doğru sekiz takla atar. Sonra ayağa kalkıp bakar ve güler, kahkaha atar.

Sonraki sahnelerde yönetmen toplamda dört kez kadını gösterecektir. Bir sonraki ileri-geri taklalardır.

Diğeri cenaze evinin kapısının önünden, yürüyüp geçecek. Ve filmin sonunda.

Deli olarak bellenen kadın aslında; o köyde ki çaresizlik ve tıkalı kalmış olan, hayatları “baba” diye belledikleri; ve o “baba” ne yaparsa yapsın, besleme kızların aileleri tarafından mubah görülen. Ve de asla o köyden çıkamayan kızların hikâyesidir.

Sonunda da zaten köyün delisi, köyün en tepesine çıkar. Yukarıdan bakar. Ve bitmişliği ifade etmek için aşağıya adeta bir kar topu gibi yuvarlanır. Taklanın sonu, çıkış yoktur.

KARAKTERLER:

REYHAN : Çocuk gelinler gibi hem ablalık, hem annelik gelgitinde, yaptığı hataların vicdan muhasebesini yapan. Ama her ne olursa olsun, yaşadığı köyden çıkmayı planlayan.

HAVVA: En saf olanı. Orta yolu bulmaya çalışan. Derdi, dert edinen. Bunu rüyalarında da yaşayan ama çıkışı bulamayan.

NURHAN: En zeki.  En öngörü sahibi. Duvarlar arasında ki kireç, toprak ne vara yer. İçlerinde en hırslı ve hasta olan. Yolu bilen ama çıkışında kapalı oluğunu görebilen.

KIZ KARDEŞLER filmi, Türkiye’nin bir yerlerinde, hala kadın kimliği ve vücudu üzerinden sömürülen tüh kızlarımızı anlattığı için; özgün, özel ve dramatik.

Görüntü, diyaloglar, çekim oldukça profesyonel.

Tüm karakterler alkışı hak ediyor ancak Nurhan rolü ile genç yeteneğimiz, geleceği parlak Ece Yüksel ve Veysel rolü ile Kayhan Açıkgöz’e şapka çıkarılır.

KIZ KARDEŞLER filminin sonunda kamera baba ve üç kızına döner. Fon da yankılanan Azeri ninnisi ile büyümeden büyütülmeye zorlanan kızlarımız için son derece hüzün kokar.

İzleyenleri esir alacak, etkileyecek ve düşündürecek.

Haber: EMEL SEÇEN ---

Puan: 9

SÜRE: 1 SAAT 48 DK

GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ               : EMRE ERKMEN

KURGU                                               : ÇİÇEK KAHRAMAN

YAPIMCI                             : NADİR ÖPERLİ, MUZAFFER YILDIRIM

YAPIM                                 : LİMAN FİLM, NU LOOK PRODUCTION