KAYSERİ'DEKİ "MİLLİ MÜCADELE MÜZESİ" TARİHE IŞIK TUTUYOR

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün, bundan 100 yıl önce 14 Ekim’de ziyaret ettiği günümüzde “Milli Mücadele Müzesi” olarak hizmet veren “Taş Mektep” olarak da bilinen Kayseri Lisesi; Cumhurbaşkanları Turgut Özal’dan Abdullah Gül’e, devrimci Hüseyin İnan’dan sanatçı Göksel Arsoy ve bakan Hulusi Akar’a birçok değerli ismi mezun etmiş ancak Milli Mücadele döneminde savaşa gönüllü katılan öğrencilerinin tamamı şehit düştüğünden dolayı 1921’de hiç mezun verememiş bir okul. Tarihi lise aynı zamanda ‘Onuncu Yıl Marşı’nı kaleme alan iki kıymetli isim Behçet Kemal Çağlar’ın öğrenim gördüğü, Faruk Nafiz Çamlıbel’in de öğretmenlik yaptığı okul.

KAYSERİ'DEKİ "MİLLİ MÜCADELE MÜZESİ" TARİHE IŞIK TUTUYOR
14 Ekim 2024 - 15:46
Kurtuluş Savaşı yıllarında en büyük desteği milletinden alan Başkomutan Gazi Mustafa
Kemal Atatürk, vatanın kurtarılmasından sonra ülkenin kalkındırılması ve geliştirilmesini
hedefleyen yeni bir mücadeleye başlamış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde
yurt gezilerine büyük önem vermişti. İnkılapların gerçek amacına ulaşması için halkla
bütünleşmesi gerektiğine inanan Mustafa Kemal Paşa, bu nedenle her fırsatta yurt
gezilerine çıkıyordu.
29 Ekim 1923 tarihinde TBMM’de oy birliğiyle Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından
1938’de vefatına dek geçen dönemde çok sayıda yurt gezisine çıkan Gazi Mustafa Kemal,
1924 yılında ilk yurt gezisini 1 Ocak-22 Şubat tarihleri arasında İzmir’e yapmış, hemen
akabinde “Sonbahar Gezisi” olarak anılan uzun bir Anadolu gezisine çıkmıştı.
TARİHİ KAYSERİ LİSESİ’Nİ İKİ KEZ ZİYARET EDER
Ulu Önder Atatürk, Yeni Türkiye’nin yani Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşmasında ve hayata
geçmesinde büyük etkisi olan bu yurt gezilerden birini de toplamda beş kez gittiği Milli
Mücadele’ye büyük destek veren Kayseri’ye yapmıştı. Cumhuriyetin ilanından itibaren
Türkiye’nin en önemli sanayi kentlerinden biri olan Kayseri’ye yaptığı bu ziyaretlerden
ikisinde ise ilkini 14 Ekim 1924’te, ikincisini de 9 Kasım 1930'da günümüzde Milli
Mücadele Müzesi olarak hizmet veren “Taş Mektep” olarak da anılan ‘Kayseri Lisesi’ne
gerçekleştirmişti. Bugün (14 Ekim) Atatürk’ün Kayseri’deki tarihi liseye yaptığı ilk
ziyaretinin 100. yıldönümü.
ÖĞRENCİLERLE DERSLERE GİRER
14 Ekim’de eşi Latife Hanım’la birlikte ziyaret ettiği tarihi lisede okulun öğrencisi Behçet
Kemal’in ateşli konuşmasıyla açılan törende Mustafa Kemal’i çok duygulandıran bir
müsamere sergilenir. Mustafa Kemal Paşa lisenin şeref defterinin sekizinci sayfasına
izlenimlerini kendi el yazısıyla "Kayseri Lisesi’ni, müdürüyle, muallimleriyle, bütün
talebesiyle Cumhuriyet’in ateşli, feyizli bir ocağı bulduk ... " diye yazarak imzalarlar.
Memnuniyetinin bir ifadesi olarak da okula bir yağlıboya tablosunu hediye eder. Mustafa
Kemal Paşa tarihi liseye ikinci ziyaretini altı sene sonra 1930 yılının sonbaharında çıktığı
uzun bir yurt gezisi sırasında yapar. Taş Mektep’te derslere girer, öğrencilerle birlikte
tahta sıraları paylaşır, öğretmen ve öğrencilerle sohbet eder.
2 CUMHURBAŞKANI, 8 BAKAN VE BİRÇOK BAŞARILI İSMİN OKULU
Atatürk’ün daha sonraki yıllarda Ankara’da görüştüğü ve "Ben bu genci Kayseri' den
tanırım" dediği müsamerenin açılış konuşmasını yapan ileride ünlü bir şair olacak Behçet
Kemal (Çağlar) gibi ülke çapında tanınmış ve önemli görevlerde bulunmuş birçok isim,
1904 yılında öğrenci kabul etmeye başlayan Kayseri Lisesi’nde öğrenim görür.
Anadolu’nun modern eğitim kurumları içinde yer alan ve uzun yıllar kentin tek lisesi olan
Tarihi Taş Mektep, günümüze dek iki Cumhurbaşkanı, iki başbakan, üç Milli Savunma
Bakanı, iki İçişleri Bakanı, bir Ulaştırma Bakanı, bir Turizm Bakanı, bir Sanayi ve Teknoloji
Bakanı, bir Genelkurmay Başkanı, birçok önemli devlet adamı, milletvekili, başkan,
sanatçı, yazar, akademisyen, sanayici, bilim ve iş insanı yetiştirmiş bir okul.
TURGUT ÖZAL’DAN ABDULLAH GÜL’E, GÖKSEL ARSOY’DAN HÜSEYİN İNAN’A

Kent ve Türkiye için önemli insanların yetişmesinde etkili olan tarihi lisede 8.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Milli Savunma eski
Bakanlarından (Genelkurmay eski Başkanı) Orgeneral Hulusi Akar, Mehmet Yazar ve
Mehmet Sadettin Bilgiç, İçişleri eski Bakanlarından Korkut Özal ile Sabahattin
Çakmakoğlu, Ulaştırma eski Bakanı Naci Kınacıoğlu, Turizm eski Bakanı Bahattin Yücel,
Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı Tarhan Erdem, AKP Kurucu Üyelerinden XXII. Dönem
Ankara Milletvekili Nur Doğan Topaloğlu, Anayasa Mahkemesi ve Atatürkçü Düşünce
Derneği eski Başkanlarından Yekta Güngör Özden, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı
Yusuf Beyazıt, "Anadolu Fırtınası" lakaplı 9-14. Dönem Milletvekillerinden Hacı Osman
Bölükbaşı, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurucu ve yönetim üyelerinden
ve Milli Mücadele yıllarında Kayseri'de Erciyes gazetesini çıkaran TBMM II.
dönem Milletvekili Katipzade Nuh Naci Yazgan, "Altın Çocuk" lakaplı Türk sinemasının
sevilen aktörlerinden Göksel Arsoy, modern kütüphaneciliğin önemli ismi Prof. Dr. Jale
Baysal, ünlü şair Behçet Kemal Çağlar, Yedi Meşale edebiyat topluluğunun kurucularından
yazar Cevdet Kudret Solok, ünlü bestekar Pınar Köksal, Kayserispor takım kaptanı Çerkes
asıllı Türk futbolcu Gıyasi Tokoğlu ile yaşamları pahasına adalet, özgürlük ve eşitlik
mücadelesi veren Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan ile Üç Fidan’dan biri olan devrimci
Hüseyin İnan da eğitim görüp, mezun olan nice değerli öğrenciler arasında bulunuyor.
ÖĞRENCİLERİ GÖNÜLLÜ GİTTİKLERİ CEPHEDE ŞEHİT DÜŞER
Hatta bu lisede öğrenim görüp ancak mezun olamayan öyle değerli kahraman öğrenciler
var ki, onlar gibi nice vatan sevdalıları sayesinde Başkomutan Gazi Mustafa Kemal
önderliğinde bağımsızlığımıza kavuştuk. Savaş meydanlarının eşsiz ve dahi komutanı,
ülkemizin bağımsızlık mücadelesini verdiği İstiklal Savaşı’nda milletine birlik ve beraberlik
ruhunu aşılamış, Anadolu’dan Ege’ye, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar tüm ulus vatanı
parçalanmaktan kurtarmak için “Mustafa Kemal’in Askeri” olarak canla başla Milli
Mücadele’ye destek vermişti. Kayseri Lisesi'nin öğrencileri de Başkomutan Gazi Mustafa
Kemal’in askeri olarak orduya katılmış ve cephelerde savaşmıştı. Okulun son sınıf
öğrencilerinin tamamı (63) eğitimlerini yarıda bırakıp gönüllü olarak cepheye gittiği ve
zaferle sonuçlanan tarihin en uzun ve kanlı meydan muharebesi olarak anılan Sakarya
Muharebesi'nde büyük kahramanlıklar göstererek şehit düştüklerinden dolayı okul, 1920-
1921 öğrenim yılında mezun veremez. Ünlü şair Cahit Külebi müfettişken gittiği lisede
okul kütüğünü incelerken, “1920-1921 Kayseri Sultanisi son sınıf öğrencileri Sakarya
Meydan Muharebesi’nde vatanımız için şehit düştüğünden okulumuz bu yıl hiç mezun
verememiştir.” yazısıyla karşılaştığında tek ve acı bir cümleyle özetlenen bu kahramanlık
hikayesini ortaya çıkarır.
ÇAMLIBEL’DEN KAYSERİ LİSESİ’NİN NURA KOŞAN GENÇLERİ’NE MARŞ
Kayseri'nin Ulu Çınarı tarihi liseye 1922’de edebiyat öğretmeni olarak atanan ve burada
iki yıl görev yapan ünlü şair Faruk Nafız Çamlıbel savaşta şehit düşen kahraman
öğrencilerin anısına ‘Kayseri Lisesi Marşı’nı yazar. “Kayseri Lisesi’nin nura koşan gençleri /
Güzel Anadolu’ya güneşler taşıyacak…” “Güçlüyüz, kuvvetliyiz, imanlıyız hepimiz /
Yaşasın genç Türkiye, yaşasın mektebimiz.”
TÜRK'E DURMAK YARAŞMAZ, TÜRK ÖNDE, TÜRK İLERİ
Faruk Nafız ayrıca öğrencisi Behçet Kemal ile birlikte ülkece verilen bağımsızlık
mücadelesini, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin on yılda neler yaptığını ve
gelecek hedeflerini anlatan “Onuncu Yıl Marşı’nı yazar. Çağlar ve Çamlıbel’in Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 10. yıl kutlamaları için 1933'te sözlerini kaleme aldıkları
“Onuncu Yıl Marşı”, günümüzde de gencinden yaşlısına büyük bir gurur ve coşkuyla
söylediğimiz bir marştır; “Çıktık açık alınla on yılda her savaştan; / On yılda on beş
milyon genç yarattık her yaştan; / Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan, / Demir
ağlarla ördük anayurdu dört baştan.” “Türk'üz: Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi; /
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!”
SEKİZ YILDA BİNLERCE ZİYARETÇİYİ TARİH YOLCULUĞUNA ÇIKARDI

Türkiye'deki en eski liselerinden biri olan Kayseri Lisesi, sahip olduğu tarihi kimlik
açısından oldukça önemli bir yapı. 1904’te Abdülhamid dönemi Neoklasik mimarlık
üslubuna uygun olarak yapılan ve Kayseri’nin ilk modern eğitim yapısı olan 120 yıllık
tarihi Kayseri Lisesi, günümüzde derin bir tarih barındıran Milli Mücadele Müzesi olarak
hizmet veriyor. Tarihi taş bina, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Kültür Yolu Projesi
‘Tarihe dokunmak’ kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzaladığı protokolle
belediyeye geçmesinin ardından aslına uygun restore edilerek müzeye dönüştürüldüğü
2016 yılından bu yana ağırladığı binlerce ziyaretçiyi adeta tarih yolculuğuna çıkartıyor.
DİJİTAL VE MODERN MÜZECİLİK UYGULANIYOR
Vatanın bağımsızlığına giden yolda Kayseri’nin her kesiminin Milli Mücadele dönemi
boyunca verdiği desteğin, tarihi lisenin son sınıf öğrencilerinin tamamının gönüllü gittikleri
Sakarya Savaşı'nda şehit düşmeleriyle zirveye ulaşmasından dolayı müzeye “Milli
Mücadele” adı verilir. Tüm yönleriyle Kurtuluş Savaşı'nı, Kayseri başta olmak üzere
Anadolu'nun milli mücadeleye katkısını ve milli mücadele kahramanlarını anlatan Müze’de
dijital ve modern müzecilik uygulanıyor. Ziyaretçilerine İstiklal Mücadelesi dönemini
yeniden yaşatıp, gözler önünde canlandıran Müze’de çok sayıda 19'uncu yüzyılın sonları
ve 20'ci yüzyılın başlarına ait eser bulunuyor. Tarihe ışık tutan Milli Mücadele Müzesi’nde
Kayseri Lisesi'nin asırlık eğitim tarihini ortaya çıkaran bölümler ile bir örnek sınıf
(Mezunlar Sınıfı) da yer alıyor. Taş Mektep’likten Türkiye'nin önemli müzelerinden biri
haline getirilen yapının bahçesinde de savaşta şehit düşen öğrenciler anısına bir anıt
bulunuyor.”
KAYSERİ VE ÇEVRESİNİN MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE YÜKLENDİĞİ ÖNEMLİ ROL
ANLATILIYOR
Osmanlı dönem mimarisini Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarıyla harmanlayan ve Kurtuluş
Savaşı ruhunu anlatan müze, “Milli Mücadele” ve “Kayseri Lisesi Eğitim Tarihi” temalı iki
ana bölümle ziyaretçilerini ağırlıyor. “Milli Mücadele Dönemi” kısmının her bir odası farklı
bir tarihi dönemi anlatan dört bölümden oluşuyor. Bu bölümler kronolojik (1919, 1921,
1923 ve Basın Odası) olarak verilirken, odaların açıldığı koridorun duvarında da 1922
dönemi yer alıyor. Kayseri ve çevresinin bu aşamalarda yüklendiği önemli rol ortaya
çıkarılırken, 1919'dan başlayarak Milli Mücadele’nin öyküsü fotoğraflarla, özet yazılarla, o
dönemde kullanılan çeşitli metaryellerle ve halkın genel durumunu gösteren silikon
heykellerle anlatılıyor. Birçok önemli eserin sergilendiği müzenin her bir salonunun
duvarlarına Türk Silahlı Kuvvetleri arşivinden alınan video ve resimler yansıtılıyor.
1919 ODASI, İŞGALE KARŞI DİRENİŞ
Kurtuluş Savaşı süresince yaşananların Türkiye ve Kayseri bağlamında görselleştirildiği
Müze’nin 1919 Odası’nda, "Develi düşerse Kayseri düşer, Kayseri düşerse Anadolu düşer"
vurgusu yapılırken, vatanın kurtuluşuna giden yolda Kayseri’nin Anadolu’daki önemi,
halkın askerlerle birlikte düşman işgaline karşı direnişi ve süreçte verdiği mücadele
anlatılıyor. Bu bölümde Milli Mücadele döneminde etkili olan şahıslara da yer veriliyor.
Kadınların ilk kez oy kullandığı TBMM 5. Dönem seçimlerinde ilk kez (dünyada ve
Türkiye’de) meclise giren 17 kadın milletvekilinden biri olan Milli Mücadele’nin de etkin
isimlerinden Ferruha Güpgüp’e ait bilgiler de mevcut. Ayrıca Bağımsızlık Mücadelesi
döneminden kalma askeri malzemeler tüfekler, tabancalar, kamalar, bıçaklar, kılıçlar,
fişeklik, asker formaları ve künyeleri sergileniyor.
1921 ODASI, MECLİS KÜRSÜSÜ
Kurtuluş Savaşı devam ederken düşman askerinin Haymana’ya kadar ilerlemesi üzerine
TBMM, 24 Temmuz 1921’de hükümet merkezinin Kayseri’ye taşınmasına karar vermiş ve
Kayseri Lisesi TBMM toplantıları için hazır duruma getirilmiş. Ancak Sakarya Savaşı’nın
kazanılması üzerine bu karardan vazgeçilmiş. TBBM’nin Kayseri’ye taşınmasının gündeme
gelmesini temsil eden ve hazırlanan meclis kürsüsünün birebir replikasının yer aldığı
kürsü, müzenin ‘1921 Odası’nda bulunuyor. Bu bölümde ayrıca Mustafa Kemal Paşa’nın
Meclis'in Kayseri’ye taşınmasına dair telgrafı, cephede savaşan asker maketleriyle

Sakarya Meydan Muharebesi’nin canlandırması, savaşta kullanılan dürbünler ve çeşitli
savaş malzemeleri ile Sakarya Savaşı’nın haritası da sergilenen değerler arasında.
1923 ODASI, DİRENİŞİN KADIN KAHRAMANLARI
Milli Mücadele’den Cumhuriyet’e giden sürecin işlendiği 1923 Odası’nda; büyük ölçekli
canlandırmaların yanı sıra minyatür boyutlarındaki savaş sahnelerinin maketleri de
bulunuyor. At üzerinde Mustafa Kemal Paşa, elinde Türk bayraklı askerler, ellerinde ülke
bayraklarıyla düşman askerlerinin mini maketlerinin yanında cepheye cephane taşıyan
temsili kağnı arabası, Milli Mücadele döneminden kalma Osmanlı dönemi kama, süngü
uçları, Çerkez ve Kafkas kamaları, bıçaklar, tabancalar, top mermisi ve çekirdeği, askeri
mühimmat sandıkları, mermiler, asker mataraları başta olmak üzere çeşitli askeri
malzemeler sergileniyor. Bu bölümde ayrıca ‘Direnişin Kadın Kahramanları’na da yer
veriliyor.
NUTUK’UN İLK BASKISI
1927 yılında orijinal kalıpları Viyana’da alınan ve İstanbul Devlet Matbaası’nda bin adet
bastırılan Türk Kurtuluş Mücadelesi’ni anlatan Nutuk Kitabı’nın ilk baskılardan biri, Lozan
Barış Antlaşmasını anlatan Paris Ulusal Matbaası tarafından basılan 24 Temmuz 1923
tarihli Mektuplar ve Anlaşmalar kitapçığı ile eki, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk
tarafından bizzat imzalanmış Osmanlıca İstiklal Savaşı Madalya Beratı ve İstiklal
madalyası, Propaganda ve Mefkure Kartları (Kurtuluş Savaşı esnasında halkın kurtuluşa
olan inancını güçlendirmek ve moralini yüksek tutmak amacıyla hazırlanan kartlar),
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Harf İnkılabı’ndan önce ‘Yeni Türk
Alfabesi’ni tanıtmak üzere 20 Eylül 1928'de çıkmış olduğu yurt gezisinin ilk durağı olan
Kayseri'de çekilmiş olan 1. baskı orijinal fotoğraflar ile Atatürk’e ait yeni fotoğraflar da
Osmanlı döneminin son mimari eserlerinden olan tarihi binanın ev sahipliğini yaptığı
müzenin ‘1923 Odası’nda sergileniyor.
BEYANNAMEİ HÜMAYUN SURETİ
Müzede aynı zamanda farklı orjinal belgeler de mevcut. Bunlardan bir tanesi de koridorda
yer alan beyannâme-i hümâyun sureti. Bu belge Osmanlı Devleti’nin Harb-i Umumiye (I.
Dünya Savaşı) giriş ilanı. Belgede özetle Osmanlı Devleti’ni savaşa girmeye mecbur
bırakan hususlar ve savaş öncesi kurulan ittifaklardan bahsediliyor.
MİLLİ MÜCADELE’YE BÜYÜK KATKI SUNAN GAZETELER
“Milli Mücadelede Basın” bölümünde ise 1920-1921 yılları arasında baskısını Kayseri'de
yapmak zorunda kalan, Kuvay-i Milliye hareketi dolayısıyla çıkartılan ve Milli Mücadele’ye
büyük katkı sunan, Kayseri’de halkın mücadele azmini yükselten, İstiklal Marşı’nı yazan
şair ‘Mehmet Akif Ersoy’un başyazarlığını üstlendiği “Sebilürreşad” ile Sakarya Savaşı’nda
Kayseri’ye nakledilen Milli Mücadele basını içinde en kuvvetli ve nitelikli gazetelerden biri
olan ‘Yunus Nadi’ yönetimindeki “Anadolu'da Yenigün” gazeteleri Osmanlıca sergileniyor.
Bir asırdan daha fazla süre öncesi çıkan orijinal Osmanlıca gazeteler müzedeki dijital ve
modern teknoloji sayesinde bir dokunuşla günümüz Türkçesi-alfabesiyle okunabiliyor.
Basın Odası’nda ayrıca daktilo, radyo, gaz lambası, telefon, haberleşme, basım, kağıt vb.
malzemeler sergileniyor. Duvarlarda o dönemin basınını anlatan bilgiler yer alıyor. Basın
Odası’nın hemen yanındaki odada da dönemin olaylarını anlatan kısa bir filmin gösterildiği
‘Video Odası’ bulunuyor.
EĞİTİM TARİHİ BÖLÜMÜ
Müze’nin “Eğitim Tarihi” Bölümü ise Atatürk'ün "Melhame-i Kübra" (Büyük Kanlı Savaş)
olarak nitelendirdiği Sakarya Meydan Muharebesi’ne katılan ancak cephede şehit
düştüklerinden okullarına geri dönemeyen öğrencilerin diplomalarının sergilendiği
koridordaki platformla başlıyor. Şehit öğrencilerin hiç alamadıkları mezuniyet belgeleri
(Osmanlıca diplomaları) siyah mermer üzerine ayrı ayrı cam fanuslar içine yerleştirilmiş
ve alttan ışıklandırmalı olarak sergileniyor. Öğrencilerin adları sesli olarak okunarak
yoklama alınırken, her öğrencinin ismi okunduktan sonra "burada" diye gelen cevap,
ziyaretçileri duygulandırıyor. Ayrıca, duvarlarda siyah zemin üzerinde beyaz ile Türkçe ve

İngilizce “Kayseri Sultanisin’nin İsimsiz Kahramanları” başlığı altında bilgi panoları
bulunuyor. Tarihi yapının okul olduğu döneme ilişkin canlandırmalar ve sergilemelerin
yapıldığı Eğitim Tarihi bölümünde Kayseri Lisesi’nin Milli Mücadele sürecindeki rolü,
okulun tarihçesi ve eğitim geçmişi yer alıyor. Lisenin asırlık eğitim tarihini ortaya koyan
bu bölümde mezun olan öğrencilere ait fotoğraflar, basılı hatıralar ve kullanılan araç
gereçler hakkında bilgiler, görseller ve spor dallarından kazanılan kupalar sergileniyor.
Ayrıca bu bölümde yer alan örnek sınıf (Mezunlar Sınıfı) kısmında ileriki yıllarda
ülkemizde önemli görevlerde bulunmuş isimlerden beş kişinin silikon heykeli bulunuyor.
MEZUNLAR SINIFI
Tarihi Kayseri Lisesi’nin ülke idaresinde etkili olmuş beş mezununun öğrencilik
dönemlerini yansıtan silikon heykellerinin başrolde olduğu ‘Mezunlar Sınıfı’nda; 8.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Türkiye'nin
kütüphanecilik alanında ilk kadın profesörü Jale Baysal’ın, Onuncu Yıl Marşı yazarlarından
ünlü şair Behçet Kemal Çağlar ile TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Orgeneral
Hulusi Akar'ın silikon heykelleri yer alıyor.
OKULUN YETİŞTİRDİĞİ ÜLKEDE İZ BIRAKAN DİĞER DEĞERLERİN DE SİLİKON
HEYKELLERİ MEZUNLAR SINIFI’NDA OLSA…
Kayseri Lisesi’nin tarihi ana binasında hizmet veren Milli Mücadele Müzesi, ziyaretçisini
gezerken tarihi bir yolculuğa çıkaran, hüzün ve gururu bir arada hissettiren profesyonelce
düzenlenmiş bir mekan. Müze’nin oluşturulmasında katkısı olan herkesin emeğine sağlık.
Ziyaretçilerini güler yüzle karşılayan ve bilgilendiren görevlilere de teşekkürler..
Özenle hazırlanan ve derin bir tarih barındıran Müze’ye, birkaç küçük dokunuş olsa..
Örneğin;
-Mezunlar Sınıfı’ndaki silikon heykellerinin arasında tarihi liseden mezun olan Türk
sinemasının ünlü aktörü Göksel Arsoy’un, devrimci Hüseyin İnan’ın, diğer bakan ve
milletvekilleri ile ülkede iz bırakan diğer değerli isimlerin de silikon heykelleri olsa
ziyaretçiler okulun yetiştirdiği birçok değeri bu özel hazırlanmış sınıfta bir arada görse
“Mezunlar Sınıfı” daha mı anlamlı olurdu acaba? Ayrıca okulun savaşta şehit düşen
öğrencileri anısına ‘Kayseri Marşı’nı, Cumhuriyet’in kuruluşunun 10. yıldönümü için de
öğrencisi Behçet Kemal ile birlikte ‘Onuncu Yıl Marşı’nı yazan lisede iki yıl edebiyat
öğretmenliği yapan Faruk Nafiz’in kara tahta önünde öğrencilerine ders anlatır haliyle bir
silikon heykeli ‘Mezunlar Sınıfı’nda yer alsa, öğretmeni öğrencileriyle beraber sınıf
bütünlüğünü sağlamaz mıydı? Ayrıca buradaki silikon heykellerin tanınmış sima hallerinin
birer fotoğrafı ya öğrenci kıyafetlerine iliştirilse ya da sıralarına çerçeve içine konsa
böylelikle yerli ve yabancı ziyaretçiler açısından tanınırlıkları ortaya çıkarılsa nasıl olurdu
acaba?

MEHMET AKİF ERSOY, YUNUS NADİ, NUH NACİ YAZGAN VE PAPA EFTİM..
Basın Odası’na ise bir süre Kayseri’de basılan ve halkın mücadele azmini yükselten
gazetelerden Sebilürreşad’ın başyazarı milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un daktilo başında
silikon heykeli, Anadolu'da Yenigün’ü çıkaran Cumhuriyet Gazetesi’nin de kurucusu Yunus Nadi’nin, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurucu yönetim üyelerinden,
Kayseri'de Erciyes Gazetesi’ni de çıkaran TBMM II. dönem Milletvekili Katipzade Nuh Naci
Yazgan’ın ve Milli Mücadeleye bizzat destek veren Papa Eftim’in (önderliğinde Anadolu’da
Ortodoksluk Sadası Gazetesi çıkartılıyordu) fotoğraflarıyla bilgileri eklense, ayrıca Milli
Mücadele döneminde kentte yayın yapan tüm gazetelerden birer örnek duvarları süslese
ve istiklal mücadelesinde medyanın gücü vurgulansa ‘Basın Odası’na daha bir derinlik
katmaz mıydı?

ATATÜRK’ÜN SİLİKON HEYKELİYLE TAÇLANDIRILSA
Bu silikon heykellerin arasında en olması gerekeni ise Kayseri’ye yaptığı beş ziyaretten
ikisinde Tarihi Taş Mektep’e de misafir olan Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün bir heykeli. Mustafa Kemal Paşa tarihi liseye ikinci ziyaretinde derslere girmiş,
öğrencilerle tahta sırayı paylaşmış, öğretmen ve öğrencilerle sohbetler etmişti. Müzede
“Mezunlar Sınıfı” olarak oluşturulan örnek sınıfta Gazi Mustafa Kemal’in öğrencilerle bir

arada oturuşu mizansen edilseydi hoş olmaz mıydı? Bu “Örnek Sınıf” ülkeyi yok olmaktan
kurtarmış, pek çok cephede savaşmış ve İnkılaplarla Türk devletini geliştirmeye çalışmış
Gazi Mustafa Kemal’in silikon heykeliyle taçlandırılsa daha mı anlamlı olurdu, ne dersiniz?

TAŞ MEKTEP
Kayseri’nin asırlık geçmişine tanıklık eden tarihi Taş Mektep, Sultan II. Abdülhamid
döneminde, eğitim sisteminde başlatılan modernleşme çabaları doğrultusunda kurulmuş.
Donanma Vekili Ahmet Paşa tarafından 1903 yılında temeli atılan binanın ilk katı 1904’te
tamamlanmış. 1893 yılından itibaren Seyfullah Efendi Konağı’nda “Derece-i Ula Mekteb-ı
Külliyesi İdadisi” adıyla sürdürülen eğitim buraya aktarılmış. 1915’de Sultani’ye
dönüştürülen okulun 1916 yılında ikinci katı yaptırılmış. Osmanlı Devleti’ndeki sayılı
sultanilerden biri olan okulun giderek artan öğrenci sayısı, ülkenin Balkan Savaşı ve I.
Dünya Savaşı’na girmesi üzerine azalmış. Milli Mücadele tarihinde önemli rol oynayan
okul, Çanakkale, Sakarya ve Kurtuluş Savaşları’nda birçok şehit ve gazi verdiğinden
mevcut sayısı 49’a düşmüş. Çanakkale Savaşı’nda sadece dokuz mezun verebilen okul,
Sakarya Meydan Muharebesi’nde ise hiç mezun verememiş. Atatürk’ün iki, Kazım
Karabekir’in ise bir kez ziyaret ettiği Milli Mücadele tarihi açısından Kayseri kenti için
ayrıcalıklı bir öneme sahip tarihi okul, 1923 yılında ‘Lise’ye dönüştürülmüş. Osmanlı
Dönemi’nin son zamanlarında kurulan, Cumhuriyet’in ilanından sonra modern eğitim
sistemiyle Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin öncü yüzlerinden biri olan tarihi lisenin asırlık
binası, 2 Mayıs 2016 tarihinden itibaren “Milli Mücadele Müzesi” adıyla hizmet veriyor.
Kayseri’nin kültür turizmine katkı sağlayan Müze, alt kat salonlarıyla pazartesi hariç,
diğer günler ziyarete açık.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
“Milli Mücadele Müzesi” Türk milletinin “varlıkla yokluk mücadelesi” olan ve Başkomutan
Mustafa Kemal önderliğinde “Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla girdiği ölüm kalım
savaşlarında vatanın ne zorluklar, mücadeleler ve fedakarlıklarla düşman işgalinden
kurtarıldığına şahitlik ettiren bir müze. Müzeyi gezerken başta Büyük Önderimiz Gazi
Mustafa Kemal Paşa’ya, silah arkadaşlarına, Kayseri Lisesi’nin şehit kahraman
öğrencilerine, basın yoluyla halkın mücadele ruhunu kamçılayan vatansever kalemlere,
kadınından erkeğine, gencinden yaşlısına orduyla omuz omuza mücadele yürüten isimli
isimsiz tüm kahramanlara içinizden sonsuz teşekkür ediyor, minnet ve saygıyla
anıyorsunuz. Kanlarıyla bu toprakları bize vatan yapan tüm kahraman güzel yüreklerin
mekanları cennet olsun. Ne mutlu Türküm diyene!

Fulya OMAÇ















 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum