KADINLAR İÇİN, KADIN LAZIM.

 KADINLAR İÇİN, KADIN LAZIM.
07 Mart 2017 - 17:51

Dünya’nın gelişim sürecinde ki yıllarda kadınlar ev işleri ve aile işçiliği dışında, ücret karşılığı mesai yapmaları ve çalışmaya başlamaları 1800 yıllara rastlar, bu tarihten öncede çalışmış olsalar bile, zihniyet algısı olarak, 1800’lü yıllarda netleşir, bir kadının aile bütçesine ekonomik katkı sağlamak için çalışması, aile bütçesine para getirmesi, yeni bir olğudur. O yıllarda kadın olmak zor, çalışmak zordur. Emekleri sömürülür, düşük ücretlere mecbur edilirler. 1800’lü yılların sonu 1900’lü yılların başında kadınlar özel alandan çıkıp, kamusal alanlarda çalışmaya başlamışlar, şimdi yeni bir mücadele bekler onları, çalışma alanlarına yayılmak, haklar elde etmek, bu uğurda pek çok kadın acı çeker, pek çok kadın can verir. 8 Mart 1857 yılında New York’ta bir tekstil fabrikasında, daha iyi çalışma şartları ve ücret isteyen 120 kadın diri diri yanarak can verir.

        Birleşmiş Milletler Örgütü kadınlarda ayrımcılı, istismarı fark ederek,  kadın sorunlarına dikkat çekmek için 8 Mart 1975’te ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ olarak ilan eder. Dünya’nın çeşitli ülkelerinde kadınların farkındalık çalışmaları, Toplumsal Yaşam Alanlarında etkin olmaları için çalışmalar artarak günümüze kadar  devam eder.

        Benim Ülkemde, Türkiye’de 8 Mart Emekçi Kadınlar günü ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlar. 1923’te Cumhuriyet ilan edilmesi. 1934’teTürkiye’de Kadına seçme ve seçilme hakkı ve daha pek çok haklar verilir.

 

Dünya’da 1800’lu yıllarda başlayan ve artarak devam eden Kadın’ın Toplumsal Alan’da var olma mücadelesi, Dünya kadınlarının almak için mücadele ettiği haklar,  Cumhuriyetin ilan edilmesiyle Türk kadınlarına hızlı bir  geçişle verilmiş olur. 1923’te  Türkiye’de kadın okur-yazar oranı çok düşüktür, nufusun % 80 civarında   kadın verilen bu haklardan bilinçli bir idrakle haberdar olmaları uzun yıllar alır. Eğiti hakkının verilmesi  okur –yazar oranının artırır. Ve bu güne 2000’lı yıllara geldiğimizde 1923’ten 2017’ yılına kadar geçen 94 yılda Türkiye’de okur yazar oranı artmış, kadınlar kendilerine verilen hakları benimsemişlerdir. Dünyanın farklı ülkelerinde  yaşayan hem cinslerinin toplumsal alanlara yayılma mücadelelerini devir almış ve Türkiye’de Cumhuriyetin tanıdığı haklarla hızla yol almışlardır. Bu gün benim Ülkemde pek çok kadın,  Kadının özel alanı dışında, kamusal alanlarda da kişisel edinim haklarını kullanmaktadırlar. Bireysel olarak meslek edinmekte, mülkiyet edinmekte, görüş ve düşüncelerini bildirmekte, karar mekanizmalarında  görev yapmaktadırlar Bu amaçla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü , benim Ülkemin kadınları tarafından değişime uğramış, 1800’lü yıllardan günümüze değişim dönüşüm geçirerek, 2000’lı yılların yansımasın taşır bir şekilde ‘ DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ‘ olarak anılmakta ve kutlanmaktadır. Hak temelli söylemler, edinilmiş hakların korunmasına, özel alandan, kamusal alanın her noktasına erişimlerini sürdürmektedirler.

Türkiye’de kadın alanında ki en zayıf nokta ise  edinilmiş haklarına sahip idrakli ve bilinçli kadın sayısının hala yeterli olmamasıdır. Türkiye’de kadın konusunda yapılan çalışmalarda dikkat çeken konu; ezilen kadınların çoğu bunu hak etiğini düşünmesi, kitlelerce kadın erkeğin üstünlüğünü kabul etmesi, mücadeleye katılmaktan çok, eşit birey haklara sahip olduğunu hala benimseyememiş olmasıdır. Bazı durumlarda şiddeti bile hak ettiğini düşünüp, şiddet içeren yaşamları kabullenip sürdürmeleridir. Dünya’da ve Türkiye’de erkek egemen sistemler kırılmalar yaşasa da güçlü bir etkiye sahiptir. Türkiye’de 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlar. 1975 yılından ve sonrasında küçük kitlelerden daha büyük kitlelere ve meydanlarda anılmaya başlar. Dünya’da ve Türkiye’de kadın hareketleri değişimler yaratmaktadır. Biz kadınlar olarak eşit yaşam hakkı, eşit edinim hakkı, eşit sağlık hakkı, eğitim hakkı, eşit tercih hakkı … … … … haklarımız için çok yolumuz olduğu bilinciyle, erkeğiyle kadınıyla omuz omuza saygı, sevgi, hoşgörülü Dünya Emekçi Kadınlar Günü dilerim. 08.03.2017

Fatma Gülnur Bağrıyanık

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum