Kadıgil, ben "Ortaçağ özlemiyle yanıp tutuşan bir grup ahlaksız katil sürüsü" demeyi tercih ediyorum.

IŞİD’in Gaziantep ve Ankara'da kadın ve çocukları alıkoyduğu ve insan ticaretine maruz bıraktığı yönündeki iddialarının araştırılması için HDP tarafından verilen önergede Cumhuriyet Halk Partisi adına konuşma yapan Kadıgil,  Türkiye’nin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirtti. IŞİD’i ortaçağ özlemiyle yanıp tutuşan bir grup ahlaksız katil sürüsü olarak tanımlayan Kadıgil; “ Siz isterseniz DAEŞ deyin isterseniz IŞİD deyin, ben "Ortaçağ özlemiyle yanıp tutuşan bir grup ahlaksız katil sürüsü" demeyi tercih ediyorum. Bu insanların işgal ettikleri bölgede, zulmettikleri halkların başına gelenler hepimizin malumu, bu konuda bir ayrım yapma gereği de duymuyorum. En iyi ihtimalle 6 yaşından 70 yaşına kadar, 5.000 ila 7.000 arasında kız çocuğunun ve kadının IŞİD tarafından alıkonduğunu biliyoruz ve en iyi ihtimalle diyoruz buna. IŞİD tarafından bugüne kadar Ezidiler, Türkmenler, Süryaniler, Araplar, binlerce kadın ve çocuk, “cazibeli kafirler” pazarlarında satıldı” dedi.

“SAVAŞ GANİMETİ OLARAK GÖRÜLEN KADINLAR DEFALARCA TOPLU TECAVÜZE UĞRUYOR”

Konuşmasında IŞİD’in elinden kurtarılan kadınların ve tanıkların ifadelerine yer veren Kadıgil, satışlar için derin internet (deep weeb) pazarlarının kurulduğu, facebook ilanlarının bulunduğu ve broşürler basıldığını belirtti. Kadıgil,  “ Savaş ganimeti “ olarak görülen kadın ve kız çocuklarının defalarca toplu tecavüze uğradıklarını, tekrar tekrar satışa çıkarıldıklarını ifade ederek fiyatların fiziksel özelliklere göre 50 ila 8 bin dolar altında değiştiğini söyledi.  Kadıgil şu ifadeleri kullandı;

“ Derin internette pazarını kurmuşlar. "Deep web" dediğimiz bir şey var bizim burada. Burada kadınlar ve çocuklar fiyat etiketiyle satışa çıkarılıyorlar. Sadece derin internette değil, hepimizin her gün kullandığı Facebook'ta bile şöyle bir ilana rastlanmış durumda: "Köle almayı düşünen tüm kardeşlere duyurulur, bu köle 8 bin dolar.  IŞİD bir köle broşürü bastırdığı iddia ediliyor mesela, kölelere nasıl davranılacağını anlatıyor militanlarına.

“MİLYONLARCA DOLARLIK PARA TRANSFERİ MAKBUZLARI YETERLİ DELİL SAYILMADI”

Kadıgil, 2016 yılında Gaziantep’te IŞİD’in  Ezidi kadınlar için kullandığı “satış ofisi”ne yapılan baskın sonrasında yaşananların bir hukuk skandalı olduğunu hatırlattığı konuşmasında “Baskında 370 bin dolar, çok sayıda yabancı pasaportun yanı sıra Türkiye-Suriye arasında milyonlarca dolarlık para transferlerinin yapıldığına dair 1768 sayfalık Arapça makbuz bulundu. Ve Ezidi kadınları para karşısında sattıkları iddia edilen 6 Suriyeli hakkında dava açıldı. Buraya kadar her şey bir hukuk devletinde olması gerektiği gibi ilerlerken 16 gün içinde 'Yeterli delil bulunamadı' denilerek dosya kapatıldı ve 6 sanık beraat etti. 23 Aralık’ta iddianamesi hazırlanan, ilk celsesi 31 Aralık’ta görülen dava, ikinci son celsede; 15 Ocak’ta kapatıldı! Ne çok sayıda pasaport, binlerce dolar, ne de 1768 sayfa para transferinin belgesi olan Arapça makbuz yeterli delil olarak değerlendirilmedi.”

“BU İDDİALARI ARAŞTIRMAK YABANCI BASIN MENSUPLARININ DEĞİL BİZİM İŞİMİZ”

CHP’li Vekil sözlerini, IŞİD ile mücadele ettiğini söyleyen Türkiye’nin  bu topraklarda terör zulmüne maruz kalan kadın ve çocuklar için inisiyatif alması gerektiğini belirterek tamamladı. Kadıgil; “Bu kadınların, çocukların kaçı Türkiye'de, kaçı şu anda biz burada bu görüşmeleri yaparken tecavüze uğruyor, kaçı öldürülüyor, kaçı kendini öldürmenin yollarını arıyor, biz bunu bilmiyoruz. Bunları araştırmak, bunun peşine düşmek, yabancı basın mensuplarının işi değil, bizim işimiz. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak "IŞİD bir terör örgütüdür" diyorsak ve bununla mücadele ettiğimizi söylüyorsak kendimizi inandırıcı kılmak için bu olan biteni araştırmak ve IŞİD'lilere hak ettikleri cezayı vermek zorundayız diyorum” ifadelerini kullandı.

“FAİL HANGİ TERÖR ÖRGÜTÜ OLURSA OLSUN KADINLARIN YANINDAYIZ”

Kadıgil,  önergenin görüşülmesi sırasında AKP ve HDP arasında PKK’nın elinde bulunan esirlere yönelik tartışmada eğer bu konuda bir önerge getirilirse ona da destek verecekleri söyleyerek “Hangi kadın arkadaşın başına, hangi terör örgütünden ne gelirse gelsin yanında ve arkasında olacağımızı bilmesini istiyorum” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen araştırma önergesi reddedildi.