İzmir Mv. Ednan Arslan'ın suça sürüklenen çocuklara ilişkin araştırma önergesi
Arslan açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, suça sürüklenen ve mağdur edilen çocuk sayısındaki artışa dikkat çekti. Çocuk suçluluğunun toplumu derinden etkileyen ve giderek büyüyen bir yara olduğunu dile getiren Arslan, “Resmi istatistikler olayın vahametini gözler önüne sermektedir, bu konuda acil önlem alınması gerektiği ortadadır. Sorunu bir araştırma önergesi ile TBMM gündemine taşıdık, tüm parti gruplarının destek vereceğini düşünüyoruz.” dedi.
Arslan açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
Çocuklar ülkenin geleceğidir
Çocuklar ülkemizin geleceğidir. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini ölçmek istiyorsanız, o ülkede çocukların eğitimine, sosyal ve kültürel gelişimine ayrılan kaynağa bakın. Çocuklar mutluysa o ülkede bilim de vardır, sanat da vardır, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma da vardır. Savaşların, iç karışıklıkların, yoksulluğun, azgelişmişliğin faturasını her zaman kadınlar ve çocuklar öder. Bir ülkede çocuk işçiliği, suça sürüklenen çocuk sayısı artıyorsa bilin ki o ülkede ekonomiden, adalete, sağlıktan eğitime ciddi sorunlar vardır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan, suça sürüklenen ve yaşadığı mağduriyetler nedeniyle güvenlik birimlerine getirilen, işlenmiş bir suç nedeniyle ceza infaz kurumlarında bulunan çocuklara ilişkin rakamlar düşündürücü boyuttadır. Böylesi bir sorunun sadece hukuk, ceza ve adalet sistemi içerisinde ortaya koyulan uygulamalarla çözümlenmesi mümkün değildir. Bir anlayış değişikliğine ihtiyaç vardır. Çağdaş ve bilimsel bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Gelecek nesiller, demokratik bir toplumda bir arada yaşama bilincini de çocuk yaşlarda öğrenir.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre; 2018 yılı itibariyle, Türkiye nüfusu 82 milyon 3 bin 882’dir. Bu nüfusun 22 milyon 920 bin 422’sini yüzde 28 ile çocuklar oluşturmaktadır. 11-17 yaş grubunda olan çocuk sayısı ise 8 milyon 768 bin 410’dur.
Beş yılda 814 bin 210 çocuğumuz karakol ya da bir güvenlik birimine götürüldü
Resmi verilere göre; 2013 - 2017 yılları arasında evden kaçma, kanuna aykırı işlerde çalışma, kayıp iken bulunma, madde kullanımı, mağdur edilme, sokakta yaşama ve çalışma, terk edilme ve benzeri nedenlerle 814 bin 210 çocuğumuz güvenlik birimlerine getirilmiş. Değişik nedenlerle güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı, 2008 yılında 56 bin 361 iken bu sayı 2013 yılında 144 bin 368’e yükselmiştir. Yani yüzde 250’lik korkunç bir artış söz konusu. Bu sayı 2017 yılında 170 bin 683 olmuş. Bu artış kabul edilebilir bir durum değildir.
Ürküten tablo, 5 yılda 181 bin 891 çocuk uyuşturucu madde ile tanıştı
Yine TÜİK verilerine göre 2008 yılında 16 bin 138, 2013 yılında 38 bin 380 ve 2017 yılında 35 bin 383 çocuğumuz suça sürüklenme nedeni ve alkol, esrar, uyuşturucu ve uyarıcı hap, eroin, sigara, uçucu ve sentetik kimyevi madde türlerini kullandığı için güvenlik birimlerine getirilmiştir.
Cinsel suçlar, hakaret, hırsızlık, hürriyetten yoksun kılma, mala zarar verme, tehdit, yaralama, yağma gibi suçlar nedeniyle hüküm giyen çocuk sayısı 2013 yılında 5 bin 111 iken bu sayı 2017 yılında yüzde yüz artarak 10 bin 85’e yükselmiştir. Bir çocuğun hayatının kurtulması bile yaşamsal önemdedir. Bir çocuğu kurtarmak için harcanan çaba olayın ilk ve en büyük adımıdır.
Çocuklarımıza sahip çıkmak ülkemiz ve geleceğimize sahip çıkmaktır. İstatistikler gösteriyor ki çocuk suçluluğunun önlenmesi ve mağdur olan çocukların korunmasına dair bugüne kadar yapılan çalışmalar yeterli olmamıştır. Bu konuda bir araştırma komisyonu kurularak daha köklü, etkin ve kalıcı politikalar üretilmesi, çözümler yaratılması bir zorunluluk haline gelmiştir.”
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre; 2018 yılı itibariyle, Türkiye nüfusu 82 milyon 3 bin 882’dir. Bu nüfusun 22 milyon 920 bin 422’sini yüzde 28 ile çocuklar oluşturmaktadır. 11-17 yaş grubunda olan çocuk sayısı ise 8 milyon 768 bin 410’dur.
Çocukların sağlıklı bir çevrede yetişmesi, eğitim ve sağlık başta olmak üzere yeterli imkânların sağlanması devletin görevi olduğu kadar her yurttaşın da insani sorumluluğudur.
Türkiye’de çocuk haklarının istismarı ve ihlali konusunda sorunlar yaşandığı, sorunların derinleşerek arttığı görülmektedir. Bu sorunlar; eğitim, sağlık, oyun haklarının ihlalinin yanı sıra, şiddet, cinsel istismar ve kötü muameleye maruz kalmak, aile yaşamından yoksunluk, devlet tarafından istenilen düzey ve kalitede korunmaktan yoksun bırakılmak başlıkları altında toplamak mümkündür.
Çocuğa karşı işlenmiş her türlü suç, kötü muamele ve temel haklarının ihlalinde fiili bulunan suçluların cezasız kalmaması için tüm resmi ve toplumsal kurumlar çaba gösterirken, bu konuda özel politikalar oluşturulmalıdır.
Çocuk suçluluğu ve mağdur edilen çocukların güncel durumunun belirlenmesi, çocuk suçluluğu ve mağdur edilen çocuk sayısındaki artışın nedenlerinin araştırılması, çözümü konusunda yeterli politikaların oluşturulması, köklü, etkin ve kalıcı önlemlerin alınması amacıyla Anayasa’nın 98, İç Tüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
Ednan ARSLAN
İzmir Milletvekili
GEREKÇE
Çocuklar ülkenin geleceğidir. Çocukların eğitimine, sosyal ve kültürel gelişimine ayrılan kaynak, bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden biridir.
Savaş, iç karışıklık, azgelişmişlik yoksulluk gibi sorunların faturasını en çok kadınlar ve çocuklar ödemektedir. Çocuk işçiliği, çocuk istismarı, çocuk suçluluğunda yaşanan artış, bir ülkede ekonomik ve sosyal alanda sorunlar yaşandığını gösterir. Gelir dağılımının bozulması, başta eğitim olmak üzere fırsat eşitliğinin ortadan kalkması, devletin olanaklarının yurttaşlar arasında dengeli dağıtılmaması bu sorunları tetikleyen diğer unsurlardır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine, göre suça sürüklenen ve yaşadığı mağduriyetler nedeniyle güvenlik birimlerine getirilen, işlenmiş bir suç nedeniyle çocuk ceza infaz kurumlarında bulunan çocuklara ilişkin oranlarda artış olduğunu gözlenmektedir.
2017 yılı baz alındığında resmi verilerde son beş yılda (2013 – 2017) 814 bin 210 çocuk, evden kaçma, kanunsuz çalışma, kayıp iken bulunma, madde kullanımı, mağdur edilme, sokakta yaşama ve çalışma, terk edilme ve benzeri nedenlerle güvenlik birimlerine getirilmiştir. Yukarıda sayılan nedenlerle güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı, 2008 yılında 56 bin 361 iken bu sayı 2013 yılında 144 bin 368’e yükselmiş, 2017 yılında ise 170 bin 683 olmuştur.
Yine TÜİK verilerine göre 2008 yılında 16 bin 138, 2013 yılında 38 bin 380 ve 2017 yılında 35 bin 383 çocuğumuz alkol, esrar, uyuşturucu ve uyarıcı hap, eroin, sigara, uçucu ve sentetik kimyevi madde türlerini kullandığı için güvenlik birimlerine getirilmiştir.
Cinsel suçlar, hakaret, hırsızlık, hürriyetten yoksun kılma, mala zarar verme, tehdit, yaralama, yağma gibi suçlar nedeniyle hüküm giyen çocuk sayısı 2013 yılında 5 bin 111 iken bu sayı 2017 yılında yüzde yüz artarak 10 bin 85 olmuştur.
Böylesi bir sorunun sadece hukuk, ceza ve adalet sistemi içerisinde ortaya konulan uygulamalarla çözümlenmesi mümkün değildir, yeni mağduriyetlerin oluşmasının engellenmesi, suça sürüklenen çocuk sayısının ortadan kaldırılması ve ıslahı için yeni bir anlayışa ve köklü değişikliklere ihtiyaç vardır.
Çocuklara sahip çıkmak, ülkemize ve geleceğimize sahip çıkmaktır. İstatistikler gösteriyor ki çocuk suçluluğunun önlenmesi, mağdur olan çocukların korunmasına dair bugüne kadar yapılan çalışmalar yeterli olmamıştır. Bu konuda bir araştırma komisyonu kurularak daha köklü, etkin ve kalıcı politikalar üretilmesi, çözümler yaratılması gerektiği ortadadır.
FACEBOOK YORUMLAR