İstanbul Tepebaşı Tiyatrosu'ndan CÜMBÜŞNAĞME Sahnede

İstanbul Tepebaşı Tiyatrosu'ndan CÜMBÜŞNAĞME Sahnede
24 Aralık 2022 - 01:27
      Oyun komedi ve canlı müziklerle eğlenip, hoş vakit geçirmeye yönelik renkli, coşkulu bir oyundur.  Oyun hikâyesi yer yer 1880’li, yer yer 1960 ‘lı yıllara, yer yer de 1970’li yıllara dayanır. Eskiden Şehzadebaşı Semtinde bulunan Direklerarası tiyatrolarının yaptığı neşeli akşam gösterilerinin özelliklerini taşır. Bu yüzden tiplemeler gelenekseldir. Apti, Karadenizli, Kayserili, Arnavut, Tuzsuz Deli Bekir, Arap, Nazır Paşa, Üsküdar Kızları renkli birer tipleme olarak oyunumuzda yer alırlar. Oyunumuz aynı zamanda canlı müziklerle,  eskiden arajman dediğimiz nostaljik şarkılarla süslenmiştir. Her sahne değişiminde solistimiz girer ve canlı saz heyeti bir-iki şarkı icra ederler. Sonra komedi devam eder. Oyun kurgusu bu şekilde oyun sonuna kadar devam eder.

      Oyun akışını kısaca :
      Apti, İstanbul Tepebaşı Gazinosu’nda çalışmakta; gazinonun her işine yetişmeye çalışmaktadır. Program sunuculuğunu da yine Apti yapmaktadır. O akşam programı başlatmak ve solisti anons etmek üzere seyircinin karşısına çıkar. ‘’Hoş Geldiniz Selamlamasını’’ yapar, solisti anons edecekken yanına biri gelir. Bu pejmürde bir şairdir. Ona acır, gönderir. Yeniden programı başlatmak için ilk kelimesini söyler ama cümleyi tamamlayamaz. Gelen Karadenizlidir. Kemençenin hareketli müziği eşliğinde tepinerek girer sahneye. Apti bu duruma bozulur ama onu savuşturmak isterken Karadenizli’nin kelimeleri peşpeşe gelir ve onun cümlelerinin ardından yetişemez. Sonunda Karadenizli’nin ağzını eliyle kapatmak zorunda kalır. Aralarında küçük bir tartışma çıktıktan sonra onun müşteri olduğunu anlar ve buyur eder, masaya oturtur. Apti, sahne önüne gelip tam solisti anons ederken cümlesi yarım kalır. Gelen türküsüyle beraber Kayserili’dir. Kayserili’ye çıkışır, kenara çekilip gitmesini söyler. Aralarında tartışma çıkar. Kayserili burasının güzel bir eğlence yeri olduğunu görünce müşteri olup oturmaya karar verir. Apti, onu masaya alır ve sonunda programı başlatır. Solistimiz, canlı sazlar eşliğinde, renkli ışıklar altında ilk şarkısını icra eder. Şarkı bittiğinde Karadenizli ve Kayserili solistin yanına giderek birer gül verirler. Soliste kendilerince şiirsel sözler söylerler. Solist teşekkür eder. Ama Karadenizli ile Kayserili’nin tartışmalarına şahit oluruz. Aslında ikisi de soliste kur yapmak istemektedirler. Solistimizin ikinci şarkısı bu tartışmayı bitirir. Şarkı bittiğinde aşkını arayan şair girer. Bir dörtlük okur. Apti onun haline acır, uygun bir dille gönderir. Solistimiz bir şarkı daha icra eder. Şarkı bittiğinde Arnavut türküsüyle beraber girer. Apti ona çıkışır. ‘’Yandan savuş. Burası gazino sahnesi, haydi gazla..’’ der. Arnavut da ona çıkışır. Kendi lisan-ı lehçesiyle bir tartışma yaşanır aralarında. Arnavut, mekana müdür olacağını, patronla görüşeceğini söyler. Apti inanmaz, onu iterken Arnavut bir beden çalımı ile Apti’yi yanıltır ve kulise sıvışır. Apti peşinden koşar. Solistimiz bu araya yine güzel bir-iki şarkı yerleştirir. Şarkılar bittiğinde Arnavut önde, Apti ardında sahneye girerler. Gerçekten de müdür olmuştur. Apti’ye emirler verir, masa-sandalye sildirir. Solistimiz yine güzel bir şarkı icra eder. Bu arada Arnavut kulise gitmiştir. Apti sahnededir. Solist de kostüm değişikliği için kulise gidince bir anda; sürpriz bir şekilde ellerinde şemsiye çevirerek ve Üsküdar şarkısını söyleyerek iki kız girer sahneye. Kızların sahne şovu öylesine güzeldir ki, Apti kendinden geçmiştir. Kızlara ağzı kulaklarında gülerek ‘’Hoş Geldiniz’’ reveransı yapar. Kızlar da kikir kikir gülüşürler. Aralarında manili-tekerlemeli söz yarışı başlar. Bu yarışı Arap’ın yalellisi bozar. Arap girer, oynar, konuşur. Çok parasının, malının, mülkünün olduğunu söyler. Hatta bu mekanı bile almaktan zevk duyacağını da ilave eder. Onu bir masaya müşteri olarak oturturlar. Solistimiz sahneye yine coşkulu nostaljik bir şarkıyla giriş yapar. Ardından bir şarkı daha söyler kulise gider. Apti, Üsküdar Kızları ile şakalaşmaya devam eder. Kızlar Apti’den rica ile birşey isterler. Apti kızları öylesine sevmiştir ki, ağzı kulaklarında, gözleri aygın-baygın, onlar ne söylese kabul edecek gibidir. Kızlar bu sahnede şarkı söyleyip, meşhur olmak istediklerini bildirirler. Apti kabul eder ve onları meşhur etmek için seyirciye anons eder : ‘’Karşınızda Üsküdar Kızlarıııı… ‘’  Üsküdar Kızları bir kanto icra ederler. Çok beğenilir. Çok alkış alır. Arap masasından kalkar kızlara kur yapar. Münasip bir hatun bulursa nikahlanacağını söyler. Kayserili, Karadenizli Arap’ın tavırlarını beğenmezler ve ikişer cümle ile Arap’ın mekandan çıkmasını sağlarlar.  Araya yine solistimizin güzel bir şarkısı daha girer.  Bu sırada Tuzsuz Deli Bekir’in bağırtısı deprem etkisiyle yeri yerinden oynatır. Sahneye girer. Savrulanlar olur. Tuzsuzla Apti eski dosttur. Tuzsuz Üsküdar Kızları ile tanışır. Bir küçük sohbetten sonra Nazır Paşa’nın evlerinden izinsiz kaçmış iki Üsküdar Kızı’nı arama ilanı çıkarttığını haber verir. Üsküdar Kızları sararır, solar, korkarlar. Çünkü bahse konu olan kızlar kendileridir. Belli etmemeye çalışarak Apti’den bir şarkı daha söylemeleri için izin koparırlar. Kızlar yine güzel bir kanto söylerler. Sahne renklenir, coşar. Tuzsuz’a ikinci bir duyum gelmiştir. Kaçak Üsküdar Kızları’nın bu mekanda olduğunu tespit eden Nazır Paşa sahneye girdi girecektir. Durumu Apti’ye söyler. Apti de ceza almamak için kızları kendi elleriyle yakalayıp, paşaya teslim etme taraftarıdır. Ama kızlar hem Apti’yi hem de Tuzsuz’u ikna ederler. Tuzsuz ve Apti kızları koruyacaklar ve teslim etmeyeceklerdir. Kızlara acımışlardır. Yemin de vermişlerdir. Tam o sırada Nazır Paşa mekana girer. Kızlar çiçek desenli şemsiyelerinin altına kapanırlar. Nazır Paşa kızları sorar. Apti ve Tuzsuz kızların burada olmadığını söylerler. Ama tam o sırada kızlardan biri şemsiyenin altında hapşırır. Nazır Paşa şaşırır. İkinci kız da hapşırır. Nazır Paşa Şemsiyeleri kaldırır. Hepsinin foyası ortaya çıkar. Nazır Paşa sert bir şekilde kızışır. Hepsini zindana atacağını söyleyince Tuzsuz ve Apti geçerli bir yalana başvururlar. Kızlarla sözlü ve nişanlı olduklarını uydururlar. Nazır Paşa kızlara sorar. Kızlar da korkularından ve kaş göz işaretiyle ‘’Evet’’ cevabını verirler. Bunun üzerine Nazır Paşa ‘’Bu durumda sizleri evlendirmek bana düşer. Üstelik ben gençlere yardımcı olup evlendirmeyi, düğün kurmayı pek severim’’ der ve haber salar dört yana. Düğün kurulur. Çalar sazlar, öter zurnalar. Oyunumuz da düğün eğlencesiyle sona erer.
                       CÜMBÜŞNAĞME
Canlı Müzikli Eğlence ve Komedi Oyunu

Yazan ve Yöneten
KERİM KABALCI

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum