İhsan Özkes: Bakara Suresine, bu Bakara iyi makara demek de küfürdür
CHP Üsküdar Belediye Başkan adayı İhsan Özkes, AKPnin, Başbakan başta olmak üzere, kendisini hedef aldığını belirterek, Üsküdarda panik ve telaş içindeler. Üsküdarlıların bize olan teveccühünü ve rüzgârını kesme gayreti içindeler dedi.
CHP Üsküdar Belediye Başkan adayı İhsan Özkes, yerel basın mensupları ile bir araya geldi. Özkes, burada yaptığı açıklamalarda, AKP’nin, Başbakan başta olmak üzere, kendisini hedef aldığını belirterek, “(AKP’yi) bir telaş aldı. Bir panik içindeler. Mertlik ile değil de, kalleşlik ile ‘ Ne yaparız da acaba bu müftüyü karalarız? Üsküdarlıların teveccühünü, bu rüzgarı nasıl keseriz?’ çabası içindeler” dedi. Başbakan Erdoğan’ın dahi kendisini muhatap aldığını belirten Üsküdar eski Müftüsü, “ Başbakan, bu durumdan memnun değil” açıklamasını yaptı. Özkes, Kuran-ı Kerim ayetleri için “ Bakara makara” şeklinde ifadeler kullandığı iddia edilen Bakan Egemen Bağış’ı da sert sözler ile eleştirerek, “Bakara Suresi’ne, ‘ bu Bakara iyi makara’ demek de küfürdür” dedi. Eski Üsküdar Müftüsü, Paşalimanı'nda bulunan Hüseyin Avni Paşa Korusu’nun satılması ve korunun geleceğine ilişkin endişelerini de basın mensupları ile paylaştı.
İlçe yöneticileri de hazır bulundu
CHP Üsküdar Belediye Başkan adayı, Üsküdar eski Müftüsü milletvekili İhsan Özkes yerel basın mensupları ile bir araya geldi. 22 Mart Cumartesi günü, Beylerbeyi Berivan Restoran’da gerçekleşen kahvaltının ardından düzenlenen toplantıda CHP Üsküdar İlçe Başkanı Mustafa Çetinkaya ile bazı Meclis üyesi adayları da hazır bulundular.
İhsan ÖZKES: Hazreti Muhammed, ‘ hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim’ diyor
CHP’li Özkes,“ Allah nasip ederse 30 Mart’ta Türkiye’de ve Üsküdar’da bir değişim olacak inşallah. Bu mutluluğu, bu güzelliği hep birlikte yaşayacağız. Ülkenin üzerindeki gerginlik, ayrışma ve ötekileşme son bulacak. Millet rahat bir nefes alacak inşallah” şeklinde başladığı konuşmasının devamında, yerel basın mensuplarına, bir toplantı sırasında sarf ettiği, “ (AKP’li Belediye Başkan adayı) Hilmi Türkmen benim rakibim değil; Hilmi Türkmen Başbakan’ın gölgesine sığınıyor” şeklindeki sözlerini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“ AKP’nin geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Bursa mitinginde Başbakan beni muhatap aldı, benimle ilgili bazı şeyler söyledi. Bu, üzerinde konuşulması gereken bir konu diye düşünüyorum. Başbakan’ın Türkiye’ye hitap ettiği ve İstanbul dışındaki bir mitingte benden bahsetmesi bizim (CHP’nin) Üsküdar’daki durumumuzu açıkça ortaya koyuyor. Bu bize mutluluk verdi! Biz bundan mutlu olduk ama gördüğünüz gibi Başbakan pek mutlu değil! Onu anlamış olduk.”
‘ Her Cuma bir âyet sallıyorum’ demek bir küfürdür
“ Bu arada Egemen Bağış denilen kişinin söylediğine dair iddia edilen bir tape ortaya çıktı. Burada iddia edilen sözler eğer doğruysa, bu sözler yenilir yutulur sözler değil. Kuran-ı Kerim’e iman, Kitap’a iman müslümanın amentüsünde var. İmanın şartlarından birisidir Kuran-ı Kerim’e inanmak. Kuran-ı Kerim’e dil uzatmak, onu hafife almak, onunla alay etmek, hâşâ onu gırgıra almak, Kuran ayetleri ile veya Kuran’ın bir suresi ile makara geçmek, küfürdür. Bunu söyleyen kişiler bunu söyledikleri anda Müslümanlıktan çıkarlar; kâfir olurlar. Kuran’da olmayan bir sözü Kuran’danmış gibi göstermek de bir küfürdür. ‘ Her Cuma bir âyet sallıyorum’ şeklindeki sözler ile ‘âyet’ ile ‘sallama’yı bir araya getirmek de küfürdür. ( Söz konusu bu tapelerde) inanan insanları, Müslümanları her mübarek Cuma gününde kandırmaya yönelmenin bir itirafını görüyoruz. Bu da ayrı bir konudur.”
Bu cümleler bir CHP’li tarafından söylenmiş olsaydı, o kişi linç edilirdi
“ Bakara Suresi, Kuran’ı Kerim’in 114 suresinden en uzun olanıdır. Bakara Suresi’ne, ‘ bu Bakara iyi makara’ demek de küfürdür. Konuşulduğu iddia edilen bu tapede küfür içinde küfür vardır. Şayet bu cümleler, bu konuşma bir CHP’li milletvekili tarafından söylenmiş olsaydı, Türkiye’de yer yerinden oynardı. Cuma namazı çıkışında Türkiye’nin hemen her yerinde gösteriler olurdu, bunu söyleyen kişinin kâfir olduğu, katlinin vacip olduğu, kanının heder olduğu söylenir ve o kişiye, o CHP’liye, bir darağacı kurulur, linç girişimi başlatılırdı. Ama görüldüğü üzere, Türkiye’de hiç kimsenin gıkı çıkmıyor.”
Bu sözleri savunmaya kalkışmak da küfürdür
“ Ama inanan her Müslüman bilir ki, bu sözler küfürdür, bu sözlere sessiz kalmak, eğer korkudan değilse, bu sözleri hoş karşılamak ve bu sözleri savunmaya kalkışmak da küfürdür çünkü dini bir kural şudur: Küfüre rıza, bir küfürdür.”
Başbakan dil uzatıyor
“ Bunun için ben bu konuda T.B.M.M’de basın açıklaması yaptım. 2 gün öncesinde de gördük ki, Başbakan Bursa mitinginde benim ile ilgili olarak ileri geri bazı şeyler söyledi. Ne acıklı bir durumdur ki, Kuran ayetleri ile ilgili Allah’ın ayetlerinin alaya alınması, bu âyetler ile gırgır geçilmesi konusunda Türkiye’de tek bir emekli müftü konuşuyor; ama o müftüye de Başbakan dil uzatıyor.”
Başbakan, İ.B.B. Başkanı olduğu yıllarda, ‘ ben İstanbul’un imamıyım’ demişti
“ Benim müftü olduğumu söylememden daha doğal bir şey yok çünkü ben Üsküdar’da fiilen 7 yıl kadar müftülük yapmışım. Avukat olan avukat yazıyor, mimar olan mimar yazıyor, doktor olan doktor yazıyor. Kimin mesleği ne ise, o mesleğini yazıyor. Benim de emekli bir müftü olarak müftülüğümü dillendirmem ya da müftü olarak yazmamdan daha doğal ne olabilir? Başbakan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu yıllarda, ‘ ben İstanbul’un imamıyım’ demişti. Bildiğim kadarıyla Başbakan’ın imamlık yaptığı vaki değil. İmam olmadığı halde, ‘ben imamım’ dedi. Ben, ‘ müftüyüm’ deme hakkına herhalde sahibim.”
Vatandaşı zora sokacak uygulamalar
Üsküdar Belediye Başkan adayı İhsan Özkes, konuşmasının devamında 2013 Mayıs ayında çıkan Afet Yasası’na da değinerek, söz konusu yasaya göre, vatandaşların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşüm kapsamında aldığı kararlara karşı İdari Mahkeme’ye dava açamadıkları hatırlatmasını yaptı. Ancak CHP’li milletvekilleri olarak “ vatandaşı zora sokacak” türdeki bu uygulamaların önüne geçilmesi yönünde yaptıkları çalışmaların AKP tarafından vatandaşlar nezdinde kötü bir şeymiş gibi gösterilmeye çalışıldığına işaret eden eski müftü, bu durumu eleştirdi.
Vatandaş hileli bir tuzağın içindeydi
Özkes, şunları kaydetti: “ Bakanlık kentsel dönüşüm (kapsamında) mülk sahiplerinin mülkü ile alakalı bir karar aldığı zaman, o mülk sahiplerinin İdari Mahkeme’ye itiraz hakları bile yoktu. Yukarıdan yapılacak bir planlamaya karşı koyacak hiçbir merci kalmıyordu. Dahası, çürük olan binalarda, diyelim ki bir apartmanda bir daire sahibi gidip o binanın çürük olduğuna dair bir alması halinde, 60 gün içinde o binanın yıkılması söz konusuydu. Diğer malikler, ‘ nasıl olur? Bina çürükse de, 6 ay sonra yıkılsın’ deme hakkına sahip değildi. Onun için de bazı müteahitler gözlerine kestirdikleri yerlerde daire almaya başladılar. Niyetleri o yerlerde oturmak değil. Gidecekler çürük raporu alacaklar, çürük raporu aldıkları bu binayı yıktırarak, kendilerinin de ortak oldukları binayı kendilerinin yapması gibi bir hilenin, bir tuzağın içine girmişlerdi. Bunu bilmeyen yok. Ve insanlar ise diken üstündeydi.”
Üsküdarlıları yanıltmaya çalışıyorlar
“ Biz CHP olarak bu durumun hak ve hukuka uymayacağını, insanların mülkiyet hakkının gasp olacağını, hile ile insanların mallarını ellerinden almak ve onlara zulmetmek olduğunu ortaya koyduk ve ( içlerinde) benim de imzamın bulunduğu CHP’li vekiller olarak ilgili yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Şimdi benim de imzamın olduğu ve insanların mülklerinin kendilerine rağmen elerinden alınmasını engellemiş olmamı, sanki kötü gibi göstererek, insanların iyiliğine mâni olduğumuzu anlatarak, ya da yazıp çizerek, insanları yanıltmaya çalışıyorlar.”
Karşı çıkmamız, yüzde 100, yüzde milyon halkın yararınadır
“ Biz, kesinlikle yerinde kentsel dönüşümü savunuyoruz. Biz, oranın kahrını çeken, kışın çamurunu çiğneyen, yazın tozunu yutan insanların cefasını çektikleri yerin sefasını da kendilerinin sürmesini istiyoruz. Bütün çabamız bu. Biz, liderinin ya da ağababalarının hizmetinde olan insanlar değiliz. Biz, halkın hak ve hukukunu koruyan bir belediye anlayışı getirmek istiyoruz. Yüzde 100, yüzde milyon halkın yararına yaptığımız bir şeyi, sanki insanların zararına yapmışız gibi gösterme aymazlığında, utanmazlığında bulunuyorlar ve bu utanmazlığı da, usturuplu bir şekilde yaparak, aleyhimizde kullanmaya teşebbüs ediyorlar.”
Sözlerinin devamında, bu konuda bir broşür hazırladıkları bilgisini veren CHP’li Üsküdar Belediye Başkan adayı, “ özellikle imar, tapu, hisse tapusu ve 2B sorunları olan mahallelerimizde bu broşürleri dağıtacağız” dedi.
Türkçe ezan konusunda bana iftira edecekleri söylentileri var
“ Fısıltı halinde, Türkçe ezan konusunu gündeme getirecekleri ve Türkçe ezan konusunda bana isnad edecekleri iftiralar ile ilgili bazı sözler dolaşıyor” açıklamasında da bulunan Özkes, “ ben CHP Parti Meclisi üyesiyim ve milletvekiliyim. Bizim CHP olarak ezana saygıdan, hürmetten başka hiçbir niyetimiz ve yaklaşımımız yoktur. Hele hele İhsan Özkes gibi ömrünü ezan ve Kuran okumakla geçiren, ömrünü Allah’a ibadet etmek ile ve Allah’ın dinini insanlara anlatmak ile geçiren bir kişinin asla ve kata iddia edilen bu konuda bir tarafgirliği olmaz” şeklinde konuştu.
Mertlik ve yiğitlik ile değil, kalleşlik ile karalama çabasındalar
Özkes, Üsküdar Belediye Başkanlığı yarışında AKP’lileri bir telaşın sardığını da savunduğu konuşmasında şunları söyledi: “ Allah’ın izni ve Üsküdarlıların teveccühü ile biz Üsküdar Belediye Başkanlığını kazanacağız. (AKP’yi) bir telaş aldı. Bir panik içindeler. Mertlik ile değil de, kalleşlik ile ‘ Ne yaparız da acaba bu müftüyü karalarız? Üsküdarlıların teveccühünü, bu rüzgarı nasıl keseriz?’ çabası içindeler. Ama bu millet, olası bu karalamalara ve iftiralara asla geçit vermeyecektir.”
Hüseyin Avni Paşa Korusu konusu bir başka parti döneminde olsaydı…
Sözlerinin devamında, Paşalimanı’nda bulunan 81 bin 512 metrekarelik Hüseyin Avni Paşa Korusu’nun Cengiz İnşaat’a satılmasını da gündeme getiren CHP’li Belediye Başkan adayı, şunları dile getirdi: “ Bu korunun içinde 3 bin tane tescilli ağaç var. Üsküdar Belediyesi’nin internet sitesinde bile bu koru ile ilgili olarak, ‘ içerisinde 2 eser kalıntısı, su sarnıçları ve su kuyuları var’ deniliyor. Bu korunun satış bedeli sıfır (0) TL. Bir başka parti döneminde böyle bir şey olsaydı, inanın toplumda çok ciddi bir şekilde sarsıntı olurdu. Ancak yine hiç kimsenin gıkı çıkmıyor.”
Tek amacım var, Allah’ın kullarına hizmet etmek
CHP’li aday, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “ İhsan Özkes ile 30 Mart’tan sonra inşallah Üsküdarlıların yüzü gülecek. Sağ, sol, orta, merkez… herkesi kucaklayacağız. AKP’li kardeşlerimize, de Saadet Partili kardeşlerimize de, BBP’li kardeşlerimize de, MHP’li, DSP’li, ÖDP’li, İşçi Partili… tüm kardeşlerimize hizmet edeceğiz. Ben emekli bir müftü olarak, yıllarca Üsküdar’da müftülük yapmış bir kişi olarak, her kesimden herkesi kucaklayacağım. Hiç kimseyi dışlamayacağım. Yaratandan ötürü yaratılanı seveceğim. Beni tanıyanlar zaten bundan kuşkusu yok. Benim tek amacım var; gökte Allah’a ibadet, yerde Allah’ın kullarına, halka hizmet.”
Yaparsa müftü yapar, çözerse müftü çözer
“ Ben, ‘ camiler de bizim, cem evleri de bizim’ diyen bir kişiyim. ‘ Başı açık olan da, başı kapalı olan da benim başımın tacıdır’ diyen bir kişiyim. ‘ Türk’ü de, Kürt’ü de, Alevi’si de, sünnisi de, Laz’ı da, Çerkez’i de benim başımın tacı’ diyen bir kişiyim. Üsküdar’da en büyük amacım, Üsküdar kardeşliğini tesis etmektir. Gönülleri birleştirmektir. Sevgi, saygı, dostluk bağlarını güçlendirmektir. Halkımızın ihtiyacı olan birlik ve beraberlik meşalesini Üsküdar’da yakmaktır. Bu güzelliğe karşı olanlar, bu rüzgârın, bu güzelliğin, bu birlik ve beraberliğin önünde duramayacak ve engelleyemeyecektir. Ben 30 Mart seçimlerinin ülkemize ve Üsküdar’da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Allah’ın takdiri ve halkımızın teveccühü ile belediye başkanı olarak seçildiğimde, Üsküdar’ı Üsküdarlılar ile birlikte yöneteceğiz. Çözülemeyecek hiçbir sorunumuz olmayacaktır. Çünkü benim bir hesabım kitabım, birilerine peşkeş çekmek, rantı birilerine vermek gibi bir çabam yok. Sorunu halk ile birlikte çözmeye çalıştığınızda önünüzde hiçbir engel kalmaz. Onun için diyoruz ki, yaparsa müftü yapar, çözerse müftü çözer.”
Basın mensuplarının sorularını da yanıtladı
Üsküdar Belediye Başkan adayı İhsan Özkes, toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Özkes, Hüseyin Avni Paşa Korusu’nun el değiştirmesi ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
“ Bunlar durup dururken olmuyor. Türkiye’de olmaz diye bir şey yok. Bir müteahit bir koruyu neden alsın? Biliyorsunuz Sevda Tepesi bugün Arap şeyhlerine peşkeş çekilmiştir. Atatürk Orman Çiftliği Başbakan tarafından hukuksuz bir şekilde inşaat alanına dönüştürülmüştür. Bu gösteriyor ki, Hüseyin Avni Paşa Korusu ile ilgili de gelecekte bazı şeylerin olabileceği anlaşılıyor. Ortada 0 TL ücretli bir tapu var.”
“ Üsküdar hepimizin. Bir deprem durumunda sığınacağımız yerler yok. Validebağ Korusu’na müdahaleler ortada; Kuzguncuk Bostanı’na müdahaleler ortada. Fethipaşa Korusu’na müdahale ortada. Büyük ve Küçük Çamlıca’nın ne olduğu ortada. Yani biz, tarihten gelen mekânlarımızın, bu yeşilliklerimizin, hepimizin ortak zenginliği bu korularımızın kimlere peşkeş çekilebildiğini söylüyoruz. Bu durumun halkın değil, kişilerin yararına olduğunu görüyoruz. Ortada niteliği koru olan bir yer ile ilgili konuşuyoruz. Hangi amaç ile olursa olsun bu şekilde olmamalı; biz bunu söylüyoruz.”
Din adamları özgür değil
“ Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 17 Aralık’tan sonra hırsızlığın, rüşvetin ve yolsuzluğun haram olduğuna dair bir fetva bile verilmedi. Onun için biz diyoruz ki, 30 Mart’ta ülkenin ayrışması giderilecek; yüce dinimiz İslam’ın da ülkemizdeki vesayetten önü açılacak inşallah. Yani, din adamlarımız da özgür, hür, vicdanı hür, rahat bir şekilde dini anlatacaklar.”
“Yani, sadece basının özgürlüğü elinden alınmadı; bugün din adamlarının özgürlüğü de baskı altında. Yoksa her din adamı rüşvetin, hırsızlığın, yolsuzluğun haram olduğunu biliyor. Allah Kuran-ı Kerim’de diyor ki, ‘ hırsızın elini kesin!’ Hazreti Muhammed, ‘ hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim’ diyor. Hazreti Muhammed, Beytülmal’dan (devletin malı) çalanın cenaze namazını kılmıyor. Bunu her din adamı biliyor. Bunun için 30 Mart’ta inşallah ülkemizde dini özgürlükler de gelecek.”
“Belediye Başkanı olduğum takdirde, Kuzguncuk Bostanı olduğu gibi kalacak… Biz halka, ‘ burayı ne yapmak istiyorsunuz?’ diye soracağız. Halka rağmen iş yapmayacağız.”
Haber: Arzu Başlantı
FACEBOOK YORUMLAR