Hukukun üstünlüğü, hukukçuların üstünlüğü ile sağlanır.
Toplum olarak ''adalet'' konusunda ki endişeli halimiz, evhamlı olmak durumundan çıkarak bir önyargıya dönüşmüş halde.
Toplum olarak ''adalet'' konusunda ki endişeli halimiz, evhamlı olmak durumundan çıkarak bir önyargıya dönüşmüş halde.
Mahkemelerin adil karar vereceğine inanmıyoruz ve ne yazık ki bu önyargılarımızda gün geçtikçe haklı çıkıyoruz.
Hukuk ve Adalet oy oranı yüksek partilerin HSYK üzerinden birbirleri ile atışmaları, medyanın bunları yayınlaması ve bir kaç grubun sokaklarda barikatlar kurarak, sokak duvarlarına yazı yazması ile düzelmez.
Bu şekilde Hukukun üstünlüğünün anlaşılmasını beklemek çok abest bir örnek ile teşkil edilecek olunsa da aynen Ankara'nın orta yerinden denizin geçmesini beklemek gibi.
Hukukun üstünlüğü, hukukçuların üstünlüğü ile sağlanır.
Bundan ziyade vicdanı hür ve körleşmemiş bireylerin hukukun her alanında güzel işler yapması ile toplumdaki adalet duygusu oturacak ve pekleşecektir.
Bu yüzden hukuk ve adalette ilerlemek için öncelikle halkın adalete inanması ve bu durumda ısrarcı olması gerekmektedir.
Bireyler olayları kendi taraf ve çıkar doğrultusunda değil neden-sonuç itibarı ile hukuk çerçevesinde adil duygular ile yapmalıdır.
Ama bu olmuş olsa bile tamamlayıcı nokta kendini hukukçu sıfatı ile tanıtan kişilerdedir.
Hukukçular devlet ve halk arasında bir köprü niteliği taşıdığı gerçeğini göz ardı etmemelidir.
Tek başına hiç bir tarafa ait olmamalı.
Ne devlet tarafından ezilmeli ne de vatandaşı ezmeli.
Ne vatandaşı tarafından ezilmeli nede devleti ezmeli.
Adem Sercan Kaba
FACEBOOK YORUMLAR