Hayırlı bir iş yaptım; çamur atıp bunu kötüleştirmesinler

Beykoz Çubuklu’da bulunan Sosyete Çarşısı, 5 Eylül Perşembe günü itibariyle resmen açıldı. Ancak açılış öncesindeki bazı iddialar, Çarşı’nın 61 yaşındaki girişimcisini bir basın açıklaması yapmaya itti

Hayırlı bir iş yaptım; çamur atıp bunu kötüleştirmesinler
05 Eylül 2013 - 22:37

Beykoz Çubuklu’da bulunan Sosyete Çarşısı, 5 Eylül Perşembe günü itibariye resmen açıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği Çarşı’nın açılışına bazı muhtarlar ve CHP Belediye Başkan aday adaylarından Hızır Yılmaz da katıldı. İş adamı Mustafa Yeşilbaş’ın girişimi ile açılan ve 170 tane dükkânın bulunduğu çarşıda gıdadan giyime, bijuteriden, hediyelik eşyaya hemen her ürünü bulmak mümkün. Ancak, Sosyete Çarşısı’nın 61 yalındaki Beykozlu girişimcisi, “ çocukluk hayâlinin gerçekleşmesi öncesinde” yerel bir gazetede çıkan iddialar dolayısıyla “ üzgün” olduğunu belirterek, resmi açılışın bir gün öncesinde yerel basın mensupları ile bir araya geldi.

4 Eylül günü, Sosyete Çarşısı’nda yerel basının bazı temsilcileri ile biraya gelen işadamı Mustafa Yeşilbaş, açıklamalarında yaşamından da kesitler aktardı. Beykozlu işadamı, hakkında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, “ haber yapılmadan önce keşke bana da sorulsaydı” açıklamasında bulundu. Yeşilbaş, söz konusu haberde Sosyete Çarşısı’nın bir “ rant alanı, bir vurgun” olarak nitelendirilmiş olduğunu hatırlatarak, “ Ben hayırlı bir iş yaptım; çamur atıp bunu kötüleştirmesinler. … Üzüldüğüm şey, karalama yaparak bir şeyler kazanmaya (çalışmaları). Bu, hiç doğru bir şey değil… Benim vurgun ile ilişkim yok” dedi.

Mustafa Yeşilbaş: Çocukluk hayâlimdi

 Mustafa Yeşilbaş, Sosyete Çarşı’nı kurmakla, çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini ifade ederek, meslek yaşamına pazarcılık ile başladığını hatırlattı. Gençlik döneminde askere gidene kadar hem okuduğunu, hem de pazarcılık yaptığını söyleyen Beykozlu işadamı, “ pazarcıların sıkıntısını en çok ben biliyorum” dedi.

Devletin 2017’de yapmak istediği şeyi biz 2013’te başardık

Yasa gereği, 2017 yılından itibaren sokak aralarında semt pazarları kurulamayacağını hatırlatan Beykozlu iş adamı, Çubuklu Sosyete Çarşısı ile birlikte bu uygulamayı 4 sene önce başlatmış olduklarının altını çizerek, “Devletin 2017’de yapmak istediği şeyi biz 2013’te başardık. Ben bunu 4 sene evvel yaptım; şu anda bunun mutluluğu var. Allah razı olsun, ilgililerimiz de bize yardımcı oldular; böyle bir yeri yapmak da bize nasip oldu” dedi.

Çarşı esnafının yüzde 60’ı kadın

Sözlerinin devamında, kendisine ayrıca mutluluk veren bir hususun, çarşı esnafının yüzde 60’ını kadınların oluşturması olduğunu belirten Mustafa Yeşilbaş, şunları söyledi: Bu ne demek? Bu, bu kadınların aile bütçesine bir katkısının bulunması demek; eşine yardım etmesi, çoluğunun çocuğunun rızkını temin etmesi demek. Bu da ayrı bir mutluluk.”

Çarşı esnafından Devlet Maliye’sine 102 mükellef!

Konuşmasının devamında, Çarşı’nın kurulması ile birlikte, burada iş yapacak olan dükkân sahipleri dolayısıyla Devlet Maliye’sine 102 tane mükellef kazandırılmış olduğunu da belirten Yeşilbaş, çarşının üzerinde kurulu bulunduğu arsanın, annesinin babasından miras kaldığını belirti.

Burası mahkemelikmiş… Öyle bir şey yok!

Sosyete Çarşısı ile ilgili olarak çıkan söz konusu habere üzüldüğünü kaydeden Mustafa Yeşilbaş, “ burası mahkemelik imiş… hiç öyle bir şey yok!” dedi ve ilk ağızdan, doğrusunu anlatmak istediğini ifade ederek, şunları kaydetti: “ Burada 5 sene öncesinden bir pazar kuruluyordu (Sosyete Pazarı). Pazarcılar Odası bu pazarı şahıslara ( kiralamıştı.) Ancak yeni yasa, şahısların pazar kurma yetkisini kaldırdığı için, mahkemeye verdi. Mahkeme de bu pazarcıların burayı kapatmalarına (karar verdi.) Yani, bu yasa, pazarcıların bu pazarı kapatmalarına neden oldu.”

Hiçbir şey yazıldığı gibi değil

“ Biz de pazar kapandıktan sonra, buradaki şahısları çıkartmak için, tahliye için tekrar mahkemeye verdik ve 3 hafta içinde tahliye kararı gerçekleşti. Yani, bunun haricinde bizim kimse ile mahkememiz yok. Bazı basında yazıldığı gibi, bizim kimse ile ne mahkememiz var, ne yerimiz mahkemelik, ne de kimse ile mahkemedeyiz. Şu anda hiçbir sorunumuz yok.  Yani, hiçbir şey yazıldığı gibi değil. Keşke bu arkadaşlar yazmadan önce bize gelip de fikrimizi alsalardı; ondan sonra fikirlerini beyan etselerdi çok daha doğru olurdu.”

Beykoz’da iş sahasına ihtiyaç var

 Sosyete Çarşısı’nın sayesinde 2 bin kişinin ekmek yiyeceğini belirten Yeşilbaş, şunları kaydetti: “ İnşallah Beykoz’da benimki gibi böyle çok yerler olur. Ben bu işe öncülük ettim. Yardımcı olan kuruluşlardan Allah razı olsun. Ben doğru yaptığıma inanıyorum. Doğrusunu öğrenmek isteyen keşke bana gelip sorsaydı. Burada insanlar para kazanacak, mutlu olacak, ben de mutlu olacağım. Sadece benim para kazanmam önemli değil. Buradaki insanlar ekmek parası kazandıkları için ben mutlu oluyorum.”

6 bin 500 metrekarelik bir alanda 170 tane dükkân

6 bin 535 metrekarelik bir alanda kurulu olan Sosyete Çarşısı’nda170 dükkân bulunduğunu, bunun 102’sinin vergi mükellefi olduğunu kaydeden Mustafa Yeşilbaş, dükkân kiralayanlar dışında Çubuklu Taksi Durağı’nın da Sosyete Çarşısı’nın yanında bir durak açtığını; minibüsçüler de dahil edildiğinde, çarşının hayata geçmesi ile birlikte birçok kişiye iş sahası açılmış olduğunu kaydetti.

Neden Beykozlu’nun olmasın?

Beykoz’da fabrikalar kapanmış, insanların iş kapısına ihtiyacı var. İnsanlarımızı niçin Mecidiyeköy’e, Ümraniye’ye, Kadıköy’e gönderelim? Rahatlıkla gelip burada alış verişlerini yapsınlar. Otoparklarımız müsait. Trafiği aksatacak durumumuz yok. Biz basit bir alışveriş merkeziyiz tabii ama daha iyilerine de lâyık bu halk. Kadıköy’deki’nin, Mecidiyeköy’dekinin alışveriş merkezi burnunun dibindeyken, Beykozlu’nunki neden olmasın? Biz de elimizden geldiği kadar buna bir katkıda bulunduk. Ben doğruyu yaptığıma inanıyorum. Ama bunu çarpıtanlar da olabilir. Tabii ki herkes lehimize yazacak değil.”

Dededen kalma bu yere sarıldık

Yaptığı açıklamaların devamında, 1992 senesinde Bağdat Caddesi’nde açtığı döviz bürosunun 1995 yılında PKK’ya bağlı bir örgüt tarafından gasp edildiğini ve bunun sonrasında borç içinde kaldığını ve dolayısıyla “ dededen kalma bu yere sarıldığını” ifade eden girişimci Mustafa Yeşilbaş, şu açıklamayı yaptı: “ Burası benim annemin babasından yani dedemden kalma bir yer. Annem bize bu araziyi verdi. İşimiz denk gitti, bu yeri yaptım. Nasıl yaptım? Arsayı ipotek vererek, bir bankadan 1 milyon TL kredi aldım. Burayı kredi ile aldım, yaptım ve hâlâ daha yani 2016 senesine kadar borcum var. Artı bu işleri yaparken de 700 bin TL civarında da borçlandım.”

Hangi vurgun, hangi talan, hangi yalan?

“ Yani, bazılarının dediği gibi, ‘ vurgundu, talandı, yalandı…”; üzülüyorum bunları duyunca… Allah’a şükür, belki bundan sonra kazanacağız ama böyle ‘ trilyonluk vurgun, rant…’ (deniyor.) Annemden bana geçmiş olan bir mal; borçlanarak, kredi, alarak yaptığım bir yerde hangi vurgun, hangi talan, hangi yalan? Bunları duyunca oldukça üzüldüm. Keşke bunu yazan arkadaşlarım bana açıp söyleselerdi.

Bazıları sorduklarında da aldıkları cevap şu: ‘ Bu kadar büyük bir iş yapıyor, niye bize gelip de ilân vermedi, yazı yazmadı?’ Böyle şeyler çok ayıp!”

Karalama yaparak bir şeyler kazanmak…

" Üzüldüğüm şey, bu insanların böyle karalama yaparak bir şeyler kazanmaları. Bu hiç de doğru bir şey değil. Keşke bana gelip direkt yüz yüze görüşselerdi. Benim vurgun ile hayatımda işim olmadı. Vurgunu ben yedim! 1995 senesinde soyulduğum vakit, cebimde 1 liram kalmadı.  Hâlâ borçluyum. Vurgun yapmış adama benziyor muyum ben hiç? Duyan varsa, söylesin. ‘ Trilyonluk rantmış, gelir imiş!’ Hiç öyle bir şey yok. Burada binlerce insan, (yaklaşık) 2 bin kişi ekmek yiyecek. Bilhassa bayanlar. Bu bayanlar aile bütçesine katkıda bulunmak için pazarda (kiraladıkları yere) 600 TL aylık veriyorken, ben ucuz kira ile aylık 500 TL alacağım.”

Kayıtlı alışveriş… Devlete vergi vereceğiz

Tabii ki ( Çarşı’da dükkân kiralayanlar) bunun karşılığında devlete vergi verecekler. Biz de KDV’mizi ödeyeceğiz. Dolayısıyla devletin 2017 senesinde yapacağı işi, 2013 senesinde yapmış olmaktan ben mutluyum. Örnek olduk burada. Kayıtsız pazarda alışveriş yapmaktansa, burada kayıtlı, devlete ve millete faydalı bir iş yaptık. Ben bu işe öncülük ettim. Yardımcı olan kuruluşlardan da Allah razı olsun. Ben doğru yaptığıma inanıyorum. Keşke bu gibi şeyler ( iddialar) hiç olmasaydı. Burada insanlar mutlu olacak, para kazanacak, ben de mutlu olacağım.

Hava parası konusu…

Mustafa Yeşilbaş, ayrıca kamuoyuna duyurulduğu şekliyle, her kiracıdan 5 bin TL hava parası alınmadığını, bu meblağın Çarşı’nın sadece 40 ya da 50’yi bulan kiracısından teminat olarak talep edildiğini, bunun için de bu dükkân sahipleri ile bir anlaşma imzalandığını; dolayısıyla, söz konusu 5 bin TL’lik bu bedelin herhangi bir devir, terk vs… durumunda (anlaşma koşullarına uygun olarak) kendilerine iade edileceğinin de altını çizerek, “ alınan bu meblağ kesinlikle hava parası değildir” açıklamasında bulundu.

Belediye’den söz konusu yerin ‘tarım’ arazisinden çıktığını gösterir yazı geldi

Bilgilendirmesinin devamında, Sosyete Çarşısı’nın yerinin tapulu olduğunu kaydeden Yeşilbaş, zamanında tarım arazisi olarak geçen bu yere, daha sonra yol geçeceği belirtilmiş olduğu için, kendisinin gerekli vergileri ödediğini, ancak sonradan yolun şeklinin değiştiğini söyledi. Hatta, söz konusu dededen kalma yerinin bu şekilde tarım arazisinden çıkarak, arsaya döndüğünü bildirir bir yazının Belediye tarafından kendisine gönderildiğini de belirten Beykozlu iş adamı, Beykoz Belediyesi’ne 6 bin 535 metrekarelik söz konusu yeri için ruhsat müracaatında bulunduğunu söyledi.

Yeşilbaş, “ yüzde 5 imar ile 325 metrekare üzerine 2 buçuk katlı imar ile 700 metrekare bir ruhsatlı bina yapabiliyorum. İmar Müdürü bu kadarlık bir alan için ruhsat alabileceğimi, diğer kısmı da otopark olarak kullanabileceğimi söyledi. Ancak yetkililer imar planları yapılırken, Çarşı’nın bulunduğu adaya yol bağlantısının yapılmamış olduğunu anladılar” dedi.

Şu anda ruhsatlı değil

Beykozlu iş adamı, yerel basın mensuplarına bilgilendirmesinin devamında, söz konusu bu gelişme üzerine, Belediye yetkililerinin kendisine, söz konusu yol bağlantısı yapılmadan ruhsat veremeyeceklerini söylediklerini ve bu nedenle de Büyükşehir Belediyesi’ne bir dilekçe yazması gerektiğini ifade ettiklerini kaydetti. Büyükşehir’in bu durumu mütahide bildireceğini, mütahidin de gerekli yol bağlantısını açması sonrasında konunun önce Büyükşehir Belediye Meclisi’ne; buranın onayından geçtikten sonra da İlçe Belediye Meclisi’nin önüne geleceğini,  yani (ancak) yol bağlantısı yapıldıktan sonra (ruhsat verilmek üzere) kendisini tekrar çağıracaklarını söylediklerini açıkladı.

Çıkacak kararı bekliyorum

Kendisine, “ burayı ya ruhsata uygun hâle getir, ya da yık” denildiğini, bunun üzerine kendisinin de ilgili dilekçeyi Büyükşehir Belediyesi’ne verdiğini kaydeden Mustafa Yeşilbaş, “ oradan gelecek kararı bekliyorum. Şu anda (iddia edildiği gibi) kimse ile mahkemelik bir durumum söz konusu değildir” dedi ve hakkında çıkan haberin sorumlularını, iddia ettikleri her hususu ispata davet etti.

Beykoz’da zaten ruhsatlı bina yok

“ Beykoz’da hangi binanın ruhsatı var? Zaten ruhsatlı bina yok. Sonra biz Beykoz için hayırlı bir iş yapmışız. Ben hayırlı bir iş yaptığıma inanıyorum; bu kadar insana ekmek veriyorum. Allah buradaki insanlara bol kazanç versin. Keşke Allah nasip etsin de, böyle 10 misli insana daha iş imkânı sağlayabilsem”diyen Çubuklulu iş adamı,  konuşmasını, “ ben de böyle bir şey yaptım, insanlar da buna çamur atıp da bunu kötüleştirmesinler”  şeklinde sonlandırdı.

 

Haber: Arzu Başlantı

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum