HAYDAR HAYDAR… DOST

Bir insan,  60’a varamadan sığdırdığı hayatı ile sevenini de sevmeyenini de kesinlikle kendine, HAYAT bağı ile bağlayacak bir film de, tüm bilinmeyen yönleri ile kendi hayat hikâyesinde buluşturuyor.

O hayat ki; kim bilir? Bazılarımızın da bir yerlerden anımsadığı, duyduğu ya da gözlemlediklerini hafızalarının dehlizlerinden çıkarıverecek.

Sanırım,  en çok da Türk halkının artık nadir olarak görülen özünde saklı “İyilik yap, denize at!” kültürünün, biraz da kaybedilen hoşgörünün ve insan olmanın özünü seyirciye sunuyor.

Filmin önemli noktalarında bahsedilen “Derviş” söylemleri biraz da bizlerin unutulmuş, gerçek tasavvuf, erdemli insan olabilme üzerine sorgumuzu da çoğaltıyor.

Bu kadar zorluk, bu kadar yokluk ama yine de aynı kalp, aynı bakış.

Demek ki kişi özünde sağlamsa, aynı kalıyor. Çok popüler,  ya da hayranlarınız sizi konserinizde bıçaklayacak kadar gözü döndüğünde de. Plak yapımcısı acaba ne ister? Ne yer sorusuna cevap olarak; “-Simit yer”, cevabını verecek kadar net ve temiz.

Bazen insanları gözümüzde büyütür ya da aşağılarız. Yargılarımızın perdeleri her zaman kapalıdır çünkü. Sevdiğim bir söz vardır: “ Başkasının ayakkabısını giymeden, ne kadar yol kat ettiğini bilemezsin.”

Müslüm Gürses, onu beyazperde de çok iyi bir performansla canlandıran  Timuçin Esen ile kendi hayatından bu özel film, Türk halkının da gnlünde yeniden baş tacı olmaya hazırlanıyor.

Umursamaz, bir alkolik baba .Yitirilen kardeşler; ve çamaşır yıkayarak para kazanmaya çalışan Anne ( Ayça Bingöl)’nin, beyaz çarşafları arasında yaşanan gelgitlerle yolculukları devam eder. Anne kokusuna hasret ve asla ulaşamaz dedikleri bir diğer değerli sanatçımız Muhterem Nur’un şefkat ve sevgisinde büyür, Müslüm Gürses’in kırık ama dimdik ruhu.

Muhterem Nur’un eşi olarak, Müslüm Gürses’e dediği gibi : “ Bunların olmasında senin hiç bir suçun yok. Artık mutlu olmayı öğrenmelisin. Yoksa ya kendini ya beni öldüreceksin.”

Her düzlüğe çıkışta bir başka engel ile karşılaşan ancak hep bilmediğimiz içsel, sezgisel ve manevi yönleri ile yaşama tutunan ve esprili yanı ile Müslüm Gürses: “ Hayat zordu ama yaşamayı sevdim” diyecek kadar da derin.

Ne cevap vermişti, basın mensubunun, kendilerine jilet atanlara karşı sorusuna:

“Onlar, yas tutuyorlar.”

Çünkü kardeşinden biliyordu.

AYLA filminin yapımcısı tarafından yine gerçek bir hikâye, etkileyici bir sinematografiyle beyazperdeye aktarılmış. 

Urfa’daki çocukluğundan başlayarak anlatan MÜSLÜM, sanatçının pek çok bilinmeyen yönü ve ‘film gibi’ hayatını ilk kez beyazperdeye aktarıyor.

Önce sadece ezilenlerin, dışlanmışların sesiyken zamanla benzersiz ses rengi, farklı yorumuyla her kesimden dinleyiciyi şarkılarında buluşturmayı başaran MÜSLÜM BABA’nın hepsi kendi karakterinde başarısı ile oyuncu kadrosunda; Timuçin Esen, Zerrin Tekindor, Ayça Bingöl, Erkan Can, Taner Ölmez, Erkan Avcı, Şahin Kendirci,  Turgut Tunçalp, Güven Kıraç, Erkan Kolçak Köstendil, Caner Kurtaran, Goncagül Sunar, Aleyna Özgeçen  yer alıyor.

Müslüm Gürses’in çocukluk arkadaşı, tüm yaşamı ve müzik kariyeri boyunca her zaman yanında olan, can dostu, ünlü müzisyen Burhan Bayar’ın Genel Müzik Direktörlüğünü yaptığı filmin müziklerinde ise Ender Akay ve Sunay Özgür imzası var.

Tüm zamanların gişe rekorlarını kırmaya hazırlanan,  Can Ulkay ve Ketche’nin yönetmenliğinde çekilen MÜSLÜM, 26 Ekim’de, tüm Türkiye’de 1000’den fazla salonda vizyona girecek.

HABER: Emel Seçen