Göksu Deresi Sahipsiz mi?

Bir semt sakinin başından geçenleri Adalet bakanlığına yazdığı mektuptan okuyalım.

T.C ADALET BAKANLIĞINA

Ben yirmi yıl önce Üsküdar Kandilliye taşındım uluslararası deniz nakliyat işim. Doğa deniz ve sporsever biriyim. Bu yüzdende denizle ilgili çok şey hobim. Kandilliye taşındığımda küçük balıkçı teknemi Anadoluhisarı Göksu

deresine getirdim. Bu tarihi dereyi çok sevdim. Ama bu tarihi dere dışardan bakıldığı kadar çok sevimli değil artık . Nedeni ise bir rant kapısı haline dönüşmesi. Bazı insanlar buraya zengin insanlarınTeknelerini getirerek sanki bir marinaymış gibi devlet malına kamu alanına Sanki vergi levhalı bir işletme gibi sahip çıkarak tekne sahiplerinden aylık kira bedeli alıyorlar ve teknelere su, elektrik satıyorlar. Hatta o kadar abartmış durumdalarki bu durumu diğer tekne sahiplerine bile üst üste tekneler bağlayarak dönüşlerine ve geçişlerine engel oluyorlar.

Geçen aylarda defalarca kendilerine bu durumu nazikçe söyledik (Uğur Şahinkaya, Şahin Şahinkaya ve ortakları Sedat Keskin'e) hiç oralı olmadılar ve Kendileri neredeyse bu uyarıyı yapan yetmiş yaşındaki Mehmet ATASOY'u

darp edeceklerdi. Bu kişilerin işletme gibi kullandığı Beykoz kızılca serçe sokak no 37 den sonraki mezarlık önü mevkiinden bir arkadaşımı yanaşıp almak istediğimde beni teknemle yanaştırmamıştır Uğur Şahinkaya denen kişi. Bende kendisine benim ve arkadaşlarımın vatandaşlık hakkını ihlal ediyorsun dediğimde benim

Bölgemden binemezsin dedi. Bende kendisine, yetkililere şikayet edeceğim dediğimde seni dediğimde beni ciddi şekilde tehdit etmiştir. Konunun geçtiği konum burasıdır .... Görmüş olduğunuz yer resmi bir yer değil kameralar elektrik bağlantısı su hattı tamamen gayri resmi.

Teknelere çekilen elektrik ve su hatları Uğur Şahinkaya’nın tehditinden bir gün sonra kardeşi Şahin Şahinkaya’nın tehditi Olunca Beykoz Kavacık polis karakoluna gittim.

Beykoz Kavacık karakolundan çıkında bir süre sonra bu iki kardeşin kuzenleri beni aradı. Oda beni tehdit etti. Bu sefer durumun ciddi olduğunu düşünerek Beykoz Cumhuriyet savcılığına. kaymakamlığa ve İstanbul valiliğine gittim. Beykoz kaymakamlığından bana biz yazı geldi bir kaç gün sonra. Konunun Ulaştırma bakanlığıyla ilgili olduğunu ve size müracaat etmemi söyleyen bir yazı.

Ama bana taciz ve tehditler devam etti ve sonunda beni 10 kişiden fazla bir grup üstüme saldırarak darp ve telefonumu cebimden zorla alarak gasp etti. Bir şeyleri anlatabilmek, ifade edebilmek için birilerinin yaralanması hatta ölmesi mi gerekiyor bunu dile getirmek için size yazıyorum.

Ailem tedirgin arkadaşlarım tedirgin iki kızım var evden çıkmamı istemiyorlar.

Ne yapmam gerekiyor bu çete üyelerinden özür dileyip benim gibi diğer vatandaşları da tehdit ve sindirmelerini görüp izleyici olmalıyım. Ben bunu izleyemem elimden geleni yapıp sizinle de bunu paylaşmak istedim.

Bu kişiler akrabaları ve arkadaşları organize, senelerdir havadan para kazanmaya o kadar alışmışlar ki Anadoluhisarı Göksu bizimdir diyecek kadar

Cesurlar. O kadar ıssız bir yerki dere üzerinde kamera yok olanları görme sansınız yok. Bu bölgede teknesi olmayıp Göksu deresine bağlayan teknelerden para alan çok kişi var bunu ispatlamanız çok kolay tekneler limanda isimleriyle kayıt altında tekne sahiplerine ulaşmanız kolay aramanız yeterli ve benim size yazdıklarımı onaylayacaklardır.

Ben ve diğer vatandaşların hakkını gözetmenizi deremizin ıslahını sağlamanızı bu tür olaylar yaşanmasını engellemeniz için size yazıyorum. Siz eğer bu işin üstünde durmazsanız bu tarz olaylar hakkında şikayet almaya devam ediceğiniz kesin . Bu guruplar her gecen gün artıyor ve bir çete gibi haraket ediyor. Bir veya bir kaç aile bu olaylar yüzünden ciddi bir yara almadan bu duruma lütfen müdahale edin. Yukarıda görmüş olduğunuz teknelerin sahipleri şikayetçi olduğum kişiler onların akrabaları ve arkadaşlarına bağlama parası ödüyorlar.

Aşağıda görmüş olduğunuz yer is Anadoluhisarı su ürünleri kooperatifine bağlı bir yer ama eskiden olduğu gibi aktif bir balıkçılık yapmıyorlar daha çok gezi isleriyle meşguller ve kendilerine tahsis edilmiş yerlere büyük yolcu ve

gezi teknelerini bağlıyorlar. Yazın burası o kadar yoğun oluyor ki teknelerin girip çıkması insanları isyan ettiriyor.

Ticari yolcu tekneleri, ticari servis tekneleri ile dolu bir yer indirme bindirme yeri yok .bir misafirinizi alacaksanız eğer sizden palamar parası istiyorlar. Tersane gibi kullanılması denizin kirletilmesi o bambaşka bir konu. Denize

boşaltılan sintine yağ, mazot, pis su. Bir gününüzü burada geçirseniz hepsine gözünüzle şahit olursunuz.

Beykoz Anadoluhisarı Göksu deresinin sorunlarının görülmesini ileride oluşacak sorunlar içinde önlem alınması . Vatandaşlar için dere girişinden mezarlık mevkiinden ve uygun olan diğer yerlerden indirme bindirme yerinin

yapılması, pis su, sintine ve bakım sonrası atık yağların toplanma merkezi gibi istasyonların oluşturulması benim önerim. Bu güzel semti ve tarihi Göksu deremize sahip çıkıp dahada güzel ve huzurlu bir hale getirmenizi sizden arz

ediyorum.

Saygılarımla TUNCAY ATASOY