GASSOPDER YILIN GAZETECİLERİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
Gazeteciler Sosyal Sorumluluk Projeleri Derneği (GASSOPDER)'in, her türlü baskı ve sansüre rağmen meslek ilkelerinden ödün vermeyen gazetecilere özel ödülleri törenle verildi.
10 Ocak 2023 - 19:07 - Güncelleme: 15 Ocak 2023 - 06:56
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle ödül töreni Gazeteciler Sosyal Sorumluluk Projeleri Derneği’nin Üsküdar Doğancılar'daki merkezinde düzenlendi.
Çok sayıda gazeteciler, siyasetçiler ve davetlilerin yer aldığı geniş bir katılımla düzenlenen, GASSOPDER 2023 Yılının Gazetecileri Özel Onur Ödülüne layık görülen gazeteciler şöyle:
Murat Ağırel-Yılın Çalışan gazetecisi Özel Onur Ödülünü, Timur Soykan- Uğur Mumcu Özel Onur Ödülü, Ahmet Kaplan -Yılın Makalesi Özel Onur Ödülü, Emel Seçen- Kültür Sanat Özel Onur Ödülü, Talip Ercan-Amatör Ligler Spor Muhabiri Özel Onur Ödülü.
Şehit gazeteciler için saygı duruşu ve İstiklal marşısının okunmasının ardından, ödül törenin açılışında bir konuşma yapan GASSOPDER Başkanı Gazeteci Yaşar Kaba 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününün anlam ve önemi hakkında şunları söyledi:
“Çalışan Gazeteciler Günü diyoruz ama, aslında bununla ilgili çok şey söylemek istemiyoruz. Olanları yakın takip ediyorsunuz. Bir millet geleceğine bu kadar kurşun sıkar diyebilirim. Çünkü özgürlükleri kısıtladıkça, toplumunun gelişiminin önünü kapatıyorsunuz demektir. Ben her zaman şunu söylerim.. O gazeteci mi, bu gazeteci mi? Kimin gazeteci olup olmadığını toplum karar veriyor. Ben derim ki, bir A4 büyüklüğünde de olsa fikirlerini yazabiliyorsa, çıkarabiliyorsa bana göre o gazetecidir. Yazılı olan herşey insana bir şeyler katar, insandaki bazı şeyleri alır yola götürür."
Başkan Kaba, düzenlenen 2023 Yılın Gazetecileri Özel Ödülü ile ilgili olarak da şu bilgileri paylaştı:
“Pandemiden sonra bir süre etkinlik yapamadık. Eskiler bilir biz her yıl gazete olarak etkinlik yapıyoruz, dernek olarak ayrı etkinlik yapıyorduk. Bunu da çok kararsız kaldık fakat, Timur arkadaşımız inadına inadına, Murat Ağırel gibi biz bu mesleği yaparız diyerek her şeyi göz önüne alınca, bu etkinliğin düzenlenmesinde sizler etkili oldunuz. Biz 2008’den bu yana ödül töreni yaparız Üsküdar’da..Bir çok ünlüye, sanatçıya ödül verdik. Bizim kendi bünyemizde bir jüri oluştu. Bize öneriler geldi. Timur arkadaşla Murat Ağırel önerisi geldi. biz gelen önerileri bu juri dediğimiz dostlarla paylaşırız. Onlar birbirini tanımazlar onlardan gelen önerileri yönetim olarak değerlendirir. ödül alacakları karara bağlarız. Mesleğin ilkeleri var, görevimiz halkın haber alma özgürlüğünü kullandırmak. Böyle olunca gerçekten bu meslekte, sinevizyonda izlediğimiz şehit gazeteciler çok iyi yaşayabilirlerdi, refah içinde olabilirlerdi. Ama toplumu dert etmişlerdi. Halkın haber alma özgürlüğünü kendilerine görev edinmişlerdi. Hayatlarıyla da ödeme pahasına kalemlerini satmadılar, arkasındakiler de dimdik durdu. O nedenle ben Murat Ağırel’i ve Timur’u tekrar tebrik ediyorum. Tabi Talip arkadaşımız var. Emel Hanım var kültür sanatta, nerede kültür sanat varsa koşar,yetişir haberini yapar. Ahmet arkadaşımız varki gerçekten her zaman işini tüm zorluklara rağmen devam ettirmiştir.”
Başkan Kaba’nın konuşmasının ardından, gazeteciliğin konu edildiği tiyatro oyuncuları tarafından "Basın Yayın Okulu" isimli bir skeç sahnelendi.
“6 yaşındaki kız çocuğunun imam nikahı ile evlendirilmesi” ile ilgili olarak yazdığı haberle Türkiye’nin gündemine oturan ve Uğur Mumcu Özel
Ödülü’ne layık görülen gazeteci Timur Soykan yaptığı konuşmada aldığı ödül nedeniyle Gassopder’e teşekkür etti.
Timur Soykan, Yılın Çalışan Gazetecisi Özel Ödülü alan yakın arkadaşı gazeteci Murat Ağırel’in adliyedeki bir dava nedeniyle törene katılamadığını söyledi. Soykan konuşmasında, mesleğini icra ederken karşılaştığı sıkıntıları şöyle dile getirdi:
“Ben yirmi yıldır gazetecilik yapıyorum. Bunun ilk on yılı sansürün daha az ama yine kırmızı çizgilerin olduğu ama daha böyle işimizi yapabildiğimiz bir dönemdi. Meslekteki son on yılım, gerçekten bir sansür bir baskı kabusu içinde geçiyor. Yani Türkiye’de hepimiz biliyoruz, demokratik değerlerin hergün çiğnendiği, toplumun kuşatma altında olduğu, demokratiek haklarla birlikte basın özgürlüğüne yönelik çok büyük baskıların olduğu dönemler yaşadık. Uğur Mumcu olsun, Musa Anter olsun,Metin Göktepe kardeşimiz olsun, Ahmet Taner Kışlalı olsun, hepsi önemli değerlir ki. Onlar aslında,bu ülkede gazeteciliğin, gazetecilerin hiç susmadığını gösteren, bizim onurlarımız, gururlarımız bizim ustalarımız. Görüyoruz ki, gazetecilik hiçbir zaman yok edilemiyor. Neler neler yaptılar. Arkadaşlarımızı tutukladılar.Aktivist olmak istemiyorum. Solcuibir geçmişe sahibim. Aktivist gazetecilik yapmamak üzerine kurgulamıştım kendimi. Ama sürekli arkadaşlarım tutuklandı, sürekli sansür gördük. İşsiz bırakıldık, aç bırakılmalara maruz kaldık. Patronlar tarafından sansür uygulamalarına maruz kaldıktan sonra bir de iktidarın medyayı yüzde doksan dokuz ele geçirdiği bir kuşatma dönemine denk geldik. Ama susmadık, hep birlikte yazmaya, toplumun dertlerini anlatmaya, haber alma hakkını savunmaya, basın özgürlüğünü savunmaya hep devam ettik.Arkadaşlarımız hapse girdi, hapisteyken bile haber yazdılar. Onun için böyle bir meslek.. Çok büyük zararlar gördük, bir çok arkadayşımız mesleğini yapamıyor, sansür nedeniyle çok büyük bir baskı altında tutuluyorlar veya mesleğe ihanet eden çok oluyor. Haber aalma hakkını toplumun değil de, toplumdan gerçekleri gizlemek üzere kurgulanmış bir medya düzeni içinde yer alıyorlar, bunu yönetiyorlar. Çok zor bir dönem. Evet biliyorum. Ama şunu da biliyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar. Bir A4’e yazar, dumanla haberleşir, gerekirse telgrafla gönderir, teleks çeker, gerekirse tek tek kahve kahve gezer anlatırız,ama bu mesleği yapmaya devam ederiz. Bu mesleği de ne için yaparız bu ülkenin aydınlık, ilerici, çağdaş, demokratik, Atatürkçü geleceği için yaparız. Sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz. Şimdi bir dönüm noktasındayız. Umuyorum, 2023’de gazetecilerin özgür olacağı, haberleri yazarken sansür, işsiz kalma korkusu, tutuklanma korkusu yaşamayacağımız bir yıl olsun. Bu dönemin kirini, mafyalaşmış bu düzeni, soygun düzenini, bu yolsuzlukları, bu haksızlıkları, adaletsizlikleri daha rahat ortaya çıkaracağımız,hepsinin artık dosyalarının bize geleceği, bir yıl diliyorum. 2023 yılı öyle olsun.”
Konuşmalardan sonra; ressam, şair ve güfte yazarı sanatçı Perihan Koca Gazeteciler için yazdığı şiirlerini davetlilerle paylaştı.
(ŞİİRİ OKUMAK İÇİN FOTOYA TIKLAYIN)
Etkinlik sonunda plaket dağıtımı yapıldı. Gazeteci Timur Soykan’ın plaketini Başkan Yaşar Kaba ile Gazeteci Hatice Özbay; Gazeteci Ahmet Kaplan’ın plaketini Başkan Yaşar Kaba ile Gazeteci Sıddıka Baylan; Gazeteci Emel Seçen’in plaketini Başkan Yaşar Kaba ile Gazeteci Mehmet Ünlü birlikte takdim etti.
Spor Muhabiri Talip Ercan’ın plaketini ise Başkan Yaşar Kaba ve Spor Yazarı Gazeteci Burhan Yılmaz, Gazeteci Murat Ağırel’in plaketini Gazeteci Timur Soykan’a Başkan Yaşar Kaba ile Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Üsküdar Şubesi Başkanı Emekli Albay M. Selim Arıcıoğlu birlikte verdi.
Yılın Gazetecileri Ödül Töreninde, GASSOPDER üyeleri ve çok sayıda gazetecinin yanısıra, CHP Üsküdar Belediye Meclisi üyesi Muharrem Aslan, Muazzez Gözütok, İYİ Parti Üsküdar Belediye Meclisi üyesi Onur Çukurlu ile CHP eski Üsküdar İlçe Başkanı ve Milletveli aday adayı Suat Özçağdaş, ve Saadet Partisi Üsküdar İlçesi temsilcileri, Feyzullah Karabul, Mehmet Aydın, ve İsmet Buyruk da yer aldı.
Ödül alan gazeteciler davetliler ve katılımcılardan büyük ilgi görürken, ödül töreni çay ve yiyecek ikramından sonra sona erdi.
Etkinlikte sahne alan oyun "Basın Yayın Okulu"
Konusu : Basın yayın fakültesine yeni başlayan öğrenciler, ilk dersleri için sınıflarına girmişlerdir. Derse girecek hocalarını beklerken, sınıfa birisi girerek kendisini temel gazetecilik dersi hocası olarak tanıtıp derse başlar.
Gazete ve gazetecilikle ilgili öğrencilere çeşitli bilgiler verir. Ancak verdiği bilgiler hep eleştiri ve gazeteciliğin yaşadığı, yaşayabileceği olumsuzlukları hicvederek anlatır. Bu esnada gerçek hocanın sınıfa girmesiyle, aslında hoca olmadığı okulun hademesi olduğunu anlaşılır.
Oyunun anlatılmak istediği : Gazeteci olmanın zorlukları, gazeteci olmanın sorumlulukları, ülkemizde gazeteye ve gazeteciye verilen önem. Her eline kalemi alanın gerçek gazeteci olamayacağı.
Uyarlayan: Kayhan KABAN
Yönetmen: Kayhan KABAN
Yönetmen Yrd. : Melih Kaplan
Dramaturg : Derya SEZER
Yapımcı: Asiye TOPÇU
Sahne Amiri : Alp ÇALIK
Kostüm Tasarım: Emel ÖZDEMİR
Suflör: Fidan ÇAY
Reji: Başak BEKTAŞ
Kareograf: Kadriye FEDAİ
Makyöz: Fatmanur ÖNDER
Oyuncular: Kayhan KABAN, Melih KAPLAN, Fatmanur ÖNDER, Kadriye FEDAİ, Derya SEZER.
Çok sayıda gazeteciler, siyasetçiler ve davetlilerin yer aldığı geniş bir katılımla düzenlenen, GASSOPDER 2023 Yılının Gazetecileri Özel Onur Ödülüne layık görülen gazeteciler şöyle:
Murat Ağırel-Yılın Çalışan gazetecisi Özel Onur Ödülünü, Timur Soykan- Uğur Mumcu Özel Onur Ödülü, Ahmet Kaplan -Yılın Makalesi Özel Onur Ödülü, Emel Seçen- Kültür Sanat Özel Onur Ödülü, Talip Ercan-Amatör Ligler Spor Muhabiri Özel Onur Ödülü.
Şehit gazeteciler için saygı duruşu ve İstiklal marşısının okunmasının ardından, ödül törenin açılışında bir konuşma yapan GASSOPDER Başkanı Gazeteci Yaşar Kaba 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününün anlam ve önemi hakkında şunları söyledi:
“Çalışan Gazeteciler Günü diyoruz ama, aslında bununla ilgili çok şey söylemek istemiyoruz. Olanları yakın takip ediyorsunuz. Bir millet geleceğine bu kadar kurşun sıkar diyebilirim. Çünkü özgürlükleri kısıtladıkça, toplumunun gelişiminin önünü kapatıyorsunuz demektir. Ben her zaman şunu söylerim.. O gazeteci mi, bu gazeteci mi? Kimin gazeteci olup olmadığını toplum karar veriyor. Ben derim ki, bir A4 büyüklüğünde de olsa fikirlerini yazabiliyorsa, çıkarabiliyorsa bana göre o gazetecidir. Yazılı olan herşey insana bir şeyler katar, insandaki bazı şeyleri alır yola götürür."
Başkan Kaba, düzenlenen 2023 Yılın Gazetecileri Özel Ödülü ile ilgili olarak da şu bilgileri paylaştı:
“Pandemiden sonra bir süre etkinlik yapamadık. Eskiler bilir biz her yıl gazete olarak etkinlik yapıyoruz, dernek olarak ayrı etkinlik yapıyorduk. Bunu da çok kararsız kaldık fakat, Timur arkadaşımız inadına inadına, Murat Ağırel gibi biz bu mesleği yaparız diyerek her şeyi göz önüne alınca, bu etkinliğin düzenlenmesinde sizler etkili oldunuz. Biz 2008’den bu yana ödül töreni yaparız Üsküdar’da..Bir çok ünlüye, sanatçıya ödül verdik. Bizim kendi bünyemizde bir jüri oluştu. Bize öneriler geldi. Timur arkadaşla Murat Ağırel önerisi geldi. biz gelen önerileri bu juri dediğimiz dostlarla paylaşırız. Onlar birbirini tanımazlar onlardan gelen önerileri yönetim olarak değerlendirir. ödül alacakları karara bağlarız. Mesleğin ilkeleri var, görevimiz halkın haber alma özgürlüğünü kullandırmak. Böyle olunca gerçekten bu meslekte, sinevizyonda izlediğimiz şehit gazeteciler çok iyi yaşayabilirlerdi, refah içinde olabilirlerdi. Ama toplumu dert etmişlerdi. Halkın haber alma özgürlüğünü kendilerine görev edinmişlerdi. Hayatlarıyla da ödeme pahasına kalemlerini satmadılar, arkasındakiler de dimdik durdu. O nedenle ben Murat Ağırel’i ve Timur’u tekrar tebrik ediyorum. Tabi Talip arkadaşımız var. Emel Hanım var kültür sanatta, nerede kültür sanat varsa koşar,yetişir haberini yapar. Ahmet arkadaşımız varki gerçekten her zaman işini tüm zorluklara rağmen devam ettirmiştir.”
Başkan Kaba’nın konuşmasının ardından, gazeteciliğin konu edildiği tiyatro oyuncuları tarafından "Basın Yayın Okulu" isimli bir skeç sahnelendi.
“6 yaşındaki kız çocuğunun imam nikahı ile evlendirilmesi” ile ilgili olarak yazdığı haberle Türkiye’nin gündemine oturan ve Uğur Mumcu Özel
Ödülü’ne layık görülen gazeteci Timur Soykan yaptığı konuşmada aldığı ödül nedeniyle Gassopder’e teşekkür etti.
Timur Soykan, Yılın Çalışan Gazetecisi Özel Ödülü alan yakın arkadaşı gazeteci Murat Ağırel’in adliyedeki bir dava nedeniyle törene katılamadığını söyledi. Soykan konuşmasında, mesleğini icra ederken karşılaştığı sıkıntıları şöyle dile getirdi:
“Ben yirmi yıldır gazetecilik yapıyorum. Bunun ilk on yılı sansürün daha az ama yine kırmızı çizgilerin olduğu ama daha böyle işimizi yapabildiğimiz bir dönemdi. Meslekteki son on yılım, gerçekten bir sansür bir baskı kabusu içinde geçiyor. Yani Türkiye’de hepimiz biliyoruz, demokratik değerlerin hergün çiğnendiği, toplumun kuşatma altında olduğu, demokratiek haklarla birlikte basın özgürlüğüne yönelik çok büyük baskıların olduğu dönemler yaşadık. Uğur Mumcu olsun, Musa Anter olsun,Metin Göktepe kardeşimiz olsun, Ahmet Taner Kışlalı olsun, hepsi önemli değerlir ki. Onlar aslında,bu ülkede gazeteciliğin, gazetecilerin hiç susmadığını gösteren, bizim onurlarımız, gururlarımız bizim ustalarımız. Görüyoruz ki, gazetecilik hiçbir zaman yok edilemiyor. Neler neler yaptılar. Arkadaşlarımızı tutukladılar.Aktivist olmak istemiyorum. Solcuibir geçmişe sahibim. Aktivist gazetecilik yapmamak üzerine kurgulamıştım kendimi. Ama sürekli arkadaşlarım tutuklandı, sürekli sansür gördük. İşsiz bırakıldık, aç bırakılmalara maruz kaldık. Patronlar tarafından sansür uygulamalarına maruz kaldıktan sonra bir de iktidarın medyayı yüzde doksan dokuz ele geçirdiği bir kuşatma dönemine denk geldik. Ama susmadık, hep birlikte yazmaya, toplumun dertlerini anlatmaya, haber alma hakkını savunmaya, basın özgürlüğünü savunmaya hep devam ettik.Arkadaşlarımız hapse girdi, hapisteyken bile haber yazdılar. Onun için böyle bir meslek.. Çok büyük zararlar gördük, bir çok arkadayşımız mesleğini yapamıyor, sansür nedeniyle çok büyük bir baskı altında tutuluyorlar veya mesleğe ihanet eden çok oluyor. Haber aalma hakkını toplumun değil de, toplumdan gerçekleri gizlemek üzere kurgulanmış bir medya düzeni içinde yer alıyorlar, bunu yönetiyorlar. Çok zor bir dönem. Evet biliyorum. Ama şunu da biliyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar. Bir A4’e yazar, dumanla haberleşir, gerekirse telgrafla gönderir, teleks çeker, gerekirse tek tek kahve kahve gezer anlatırız,ama bu mesleği yapmaya devam ederiz. Bu mesleği de ne için yaparız bu ülkenin aydınlık, ilerici, çağdaş, demokratik, Atatürkçü geleceği için yaparız. Sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz. Şimdi bir dönüm noktasındayız. Umuyorum, 2023’de gazetecilerin özgür olacağı, haberleri yazarken sansür, işsiz kalma korkusu, tutuklanma korkusu yaşamayacağımız bir yıl olsun. Bu dönemin kirini, mafyalaşmış bu düzeni, soygun düzenini, bu yolsuzlukları, bu haksızlıkları, adaletsizlikleri daha rahat ortaya çıkaracağımız,hepsinin artık dosyalarının bize geleceği, bir yıl diliyorum. 2023 yılı öyle olsun.”
Konuşmalardan sonra; ressam, şair ve güfte yazarı sanatçı Perihan Koca Gazeteciler için yazdığı şiirlerini davetlilerle paylaştı.
(ŞİİRİ OKUMAK İÇİN FOTOYA TIKLAYIN)
MAKALEYİ OKUMAK İÇİN FOTOYA TIKLAYIN
Etkinlik sonunda plaket dağıtımı yapıldı. Gazeteci Timur Soykan’ın plaketini Başkan Yaşar Kaba ile Gazeteci Hatice Özbay; Gazeteci Ahmet Kaplan’ın plaketini Başkan Yaşar Kaba ile Gazeteci Sıddıka Baylan; Gazeteci Emel Seçen’in plaketini Başkan Yaşar Kaba ile Gazeteci Mehmet Ünlü birlikte takdim etti.
Spor Muhabiri Talip Ercan’ın plaketini ise Başkan Yaşar Kaba ve Spor Yazarı Gazeteci Burhan Yılmaz, Gazeteci Murat Ağırel’in plaketini Gazeteci Timur Soykan’a Başkan Yaşar Kaba ile Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Üsküdar Şubesi Başkanı Emekli Albay M. Selim Arıcıoğlu birlikte verdi.
Yılın Gazetecileri Ödül Töreninde, GASSOPDER üyeleri ve çok sayıda gazetecinin yanısıra, CHP Üsküdar Belediye Meclisi üyesi Muharrem Aslan, Muazzez Gözütok, İYİ Parti Üsküdar Belediye Meclisi üyesi Onur Çukurlu ile CHP eski Üsküdar İlçe Başkanı ve Milletveli aday adayı Suat Özçağdaş, ve Saadet Partisi Üsküdar İlçesi temsilcileri, Feyzullah Karabul, Mehmet Aydın, ve İsmet Buyruk da yer aldı.
Ödül alan gazeteciler davetliler ve katılımcılardan büyük ilgi görürken, ödül töreni çay ve yiyecek ikramından sonra sona erdi.
Etkinlikte sahne alan oyun "Basın Yayın Okulu"
Konusu : Basın yayın fakültesine yeni başlayan öğrenciler, ilk dersleri için sınıflarına girmişlerdir. Derse girecek hocalarını beklerken, sınıfa birisi girerek kendisini temel gazetecilik dersi hocası olarak tanıtıp derse başlar.
Gazete ve gazetecilikle ilgili öğrencilere çeşitli bilgiler verir. Ancak verdiği bilgiler hep eleştiri ve gazeteciliğin yaşadığı, yaşayabileceği olumsuzlukları hicvederek anlatır. Bu esnada gerçek hocanın sınıfa girmesiyle, aslında hoca olmadığı okulun hademesi olduğunu anlaşılır.
Oyunun anlatılmak istediği : Gazeteci olmanın zorlukları, gazeteci olmanın sorumlulukları, ülkemizde gazeteye ve gazeteciye verilen önem. Her eline kalemi alanın gerçek gazeteci olamayacağı.
Uyarlayan: Kayhan KABAN
Yönetmen: Kayhan KABAN
Yönetmen Yrd. : Melih Kaplan
Dramaturg : Derya SEZER
Yapımcı: Asiye TOPÇU
Sahne Amiri : Alp ÇALIK
Kostüm Tasarım: Emel ÖZDEMİR
Suflör: Fidan ÇAY
Reji: Başak BEKTAŞ
Kareograf: Kadriye FEDAİ
Makyöz: Fatmanur ÖNDER
Oyuncular: Kayhan KABAN, Melih KAPLAN, Fatmanur ÖNDER, Kadriye FEDAİ, Derya SEZER.
FACEBOOK YORUMLAR