Diyette Farkında Olmadan Yapılan Hatalar! Diyetteyseniz Bu Hataları Yapmayın! Diyetiniz Başarısız Olduysa Sebepleri Bunlar Olabilir!
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Derya Fidan, diyet yapanların farkında olmadan en sık yaptığı hataları açıkladı.
26 Ağustos 2020 - 10:39
Birçoğumuz hayatının bir döneminde mutlaka diyet yapmıştır. Çabucak, hızla kilo vermek için kulaktan duyduğumuz programları denemiş, belki kilo vermiş ama sonrasında daha fazlasını almıştır. Çoğu zaman hızlı kilo verme isteğiyle yanlış diyetleri uygulayabilirsiniz. Ya da diyete sadık olmasına rağmen yeterince hızlı kilo vermediğinizi hissedebilirsiniz. Ne kadar sağlıklı beslendiğiniz ya da ne sıklıkla egzersiz yaptığınıza bakılmaksızın, birçok insan diyet konusunda aynı hataları yapar. Bu hatalar sadece bizi diyet yapmaktan bıktıran ve uzaklaştıran amaçsız uğraşlar olmanın dışında sağlığımızı bozarken, daha fazla kilo almamıza da neden olur.
Diyet yaparken, kalorinin normal ihtiyacından az olması istenen bir durum ancak, unutma ki tükettiğin gıdaların kalitesi ve içerikleri kaloriden çok daha önemli. Eğer kaloriyi az tüketmeye çalışırken, protein ihtiyacını göz önünde bulundurmazsan, kas kaybı yaşayabilirsin. Yapılan çalışmalar, düşük glisemik indeksli karbonhidrat tüketenlerin, aynı kaloride ancak daha yüksek glisemik indekse sahip karbonhidratla beslenenlere oranla daha fazla kilo kaybettiğini ortaya koymuş.
Zayıflama diyeti süresince sizi demoralize edebilecek en önemli unsurdur tartılmak. Gün içerisinde bile değişimler görülebilir; ödem artışı, kabızlık, total kiloyu etkileyebildiği için tartıya çıktığınızda kendinizi kilo almış olarak görebilirsiniz. Bu durum özellikle kadınlarda daha değişkenlik gösterebilmekte. Adet dönemleri, yumurtlama dönemleri gibi çok daha yoğun değişen vücut dengelerinden sebep ne yazık ki ayda sadece 2 defa doğru tartı sonucunu elde etmek mümkün olabiliyor. Bu nedenle demotive olmadan, en azından haftada 1 kez mümkünse diyetisyeninizin kontrolünde tartılmalısınız.
Su besinlerin sindirilmesi, metabolik atıkların atılması, metabolizmanın hızlanması ve dolayısıyla kilo kaybı için elzemdir. Kişi kendi kilosu başına günde ortalama 30 cc su tüketmelidir. Gün içerisinde içilen çay, kahve, meyve suyu veya bitki çayları suyun yerini tutmamaktadır. Bedeninizin temizlenmesi için nasıl suya ihtiyaç duyuyorsak, iç organlarımızın temizlenmesi ve metabolik hızın artması için de saf suya ihtiyaç vardır. Bunu bu şekilde düşünmek, daha motive edici olabilir.
Zayıflamak için asla sevdiğiniz yiyeceklere veda etmeniz gerekmiyor. Beslenmenize yaşam boyu dikkat etmeniz gerekmekte ama ara sıra kendinizi de ödüllendirmek motivasyonunuzu tetikleyecektir. Yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrendikten sonra, en sevdiklerinizden de diyet döneminde tüketebilirsiniz. Sadece tüketirken miktar ve sonrasında yapılması gereken besleneme önemlerini bilmek gerek.
Diyette en sık yapılan hatalardan biri daha, “hep aynı gıdaları tüketirsem daha çok kilo verebilirim” düşüncesidir. Bu, kilonun yağ ağırlığı üzerinden değil kas kuvveti kaybına da yol açmasına sebep olabileceğinden doğru bir yaklaşım şekli değildir. Beslenme ne kadar renkli ve çeşitli olursa alınan vitamin ve mineral çeşitliliğinin yanı sıra, elzem aminoasit miktarının ve kompleks karbonhidratın vücuda sağlanması o denli mümkün olacak ve daha sağlıklı kilo kaybı sağlanacaktır.
Diyet programınızda 1500 kcal hedefleyip 6 öğüne bölüp her öğün 250 kcal almaya çalışmak hem kişiyi zora sokar, hem de doğru bir uygulama şekli olmaktan çıkar. Kahvaltı öğünü 400-450 kcal olması gerekirken, öğlen ana yemeği 300-350 kcal aralığında olması çalışmalarca desteklenmektedir. Kahvaltı öğününün daha yoğun bir tercihle tamamlanması gün içinde daha az kalori almayı sağlayarak kilo verme sürecinde başarılı sonuçlar verecektir. Gün içinde tüketilen ara öğünlerinden 100- 200 kcal aralığında tutulması en doğru yaklaşım şekli olacaktır.
Kilo kaybını amaçlarken hedefe yaklaşmak, kişinin motivasyonunu etkileyip daha çok kaçamak yapmasına neden olup ve daha az harekete sebep olabiliyor. Ama unutmayın ki; en zor giden kilo o son kalan 2-3 kilo oluyor ve en dikkat edilmesi gereken ve hareketi arttırmanız gereken bir dönem olmaktadır.
Yemek yeme süresi mümkün olduğu kadar uzatılmalıdır. Böylelikle hem daha az yemek yiyecek, hem de sindirim enzimleri salgılanacaktır. Hızlı yemek yendiğinde sindirim yavaşlamakta bu durumda kilo artışına neden olmaktadır.
Sebzelerin su ve lif oranları yüksek olduğundan kalorisi düşüktür. Çiğ yenen kıvırcık, göbek, marul, nane, maydanoz, roka, biber, domates, salatalık serbest olarak tercih edilebilir. Ancak karpuz, üzüm, incir vb. meyve değişimleri içeriğinde ki fruktoz şekerinden kaynaklı sınırlı düzeyde tüketilmelidir.
Herkes bir an önce fazla kilolarından kurtulmak ister ama hızla verilen kilolar hızla geri alınabilmektedir. Önemli olan sağlıklı, yeterli, dengeli, beslenme alışkanlığının edinilebilmesidir.
- Her kaloriyi saymak
Diyet yaparken, kalorinin normal ihtiyacından az olması istenen bir durum ancak, unutma ki tükettiğin gıdaların kalitesi ve içerikleri kaloriden çok daha önemli. Eğer kaloriyi az tüketmeye çalışırken, protein ihtiyacını göz önünde bulundurmazsan, kas kaybı yaşayabilirsin. Yapılan çalışmalar, düşük glisemik indeksli karbonhidrat tüketenlerin, aynı kaloride ancak daha yüksek glisemik indekse sahip karbonhidratla beslenenlere oranla daha fazla kilo kaybettiğini ortaya koymuş.
- Her gün tartılmak
Zayıflama diyeti süresince sizi demoralize edebilecek en önemli unsurdur tartılmak. Gün içerisinde bile değişimler görülebilir; ödem artışı, kabızlık, total kiloyu etkileyebildiği için tartıya çıktığınızda kendinizi kilo almış olarak görebilirsiniz. Bu durum özellikle kadınlarda daha değişkenlik gösterebilmekte. Adet dönemleri, yumurtlama dönemleri gibi çok daha yoğun değişen vücut dengelerinden sebep ne yazık ki ayda sadece 2 defa doğru tartı sonucunu elde etmek mümkün olabiliyor. Bu nedenle demotive olmadan, en azından haftada 1 kez mümkünse diyetisyeninizin kontrolünde tartılmalısınız.
- Su içmemek
Su besinlerin sindirilmesi, metabolik atıkların atılması, metabolizmanın hızlanması ve dolayısıyla kilo kaybı için elzemdir. Kişi kendi kilosu başına günde ortalama 30 cc su tüketmelidir. Gün içerisinde içilen çay, kahve, meyve suyu veya bitki çayları suyun yerini tutmamaktadır. Bedeninizin temizlenmesi için nasıl suya ihtiyaç duyuyorsak, iç organlarımızın temizlenmesi ve metabolik hızın artması için de saf suya ihtiyaç vardır. Bunu bu şekilde düşünmek, daha motive edici olabilir.
- Sevdiğiniz yiyecekleri hayatınızdan çıkarmak
Zayıflamak için asla sevdiğiniz yiyeceklere veda etmeniz gerekmiyor. Beslenmenize yaşam boyu dikkat etmeniz gerekmekte ama ara sıra kendinizi de ödüllendirmek motivasyonunuzu tetikleyecektir. Yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrendikten sonra, en sevdiklerinizden de diyet döneminde tüketebilirsiniz. Sadece tüketirken miktar ve sonrasında yapılması gereken besleneme önemlerini bilmek gerek.
- Hep aynı gıdaları tüketmek
Diyette en sık yapılan hatalardan biri daha, “hep aynı gıdaları tüketirsem daha çok kilo verebilirim” düşüncesidir. Bu, kilonun yağ ağırlığı üzerinden değil kas kuvveti kaybına da yol açmasına sebep olabileceğinden doğru bir yaklaşım şekli değildir. Beslenme ne kadar renkli ve çeşitli olursa alınan vitamin ve mineral çeşitliliğinin yanı sıra, elzem aminoasit miktarının ve kompleks karbonhidratın vücuda sağlanması o denli mümkün olacak ve daha sağlıklı kilo kaybı sağlanacaktır.
- Her öğün aynı kaloriyi tüketmeye çalışmak
Diyet programınızda 1500 kcal hedefleyip 6 öğüne bölüp her öğün 250 kcal almaya çalışmak hem kişiyi zora sokar, hem de doğru bir uygulama şekli olmaktan çıkar. Kahvaltı öğünü 400-450 kcal olması gerekirken, öğlen ana yemeği 300-350 kcal aralığında olması çalışmalarca desteklenmektedir. Kahvaltı öğününün daha yoğun bir tercihle tamamlanması gün içinde daha az kalori almayı sağlayarak kilo verme sürecinde başarılı sonuçlar verecektir. Gün içinde tüketilen ara öğünlerinden 100- 200 kcal aralığında tutulması en doğru yaklaşım şekli olacaktır.
- Kilo kaybettikçe hareketi azaltmak
Kilo kaybını amaçlarken hedefe yaklaşmak, kişinin motivasyonunu etkileyip daha çok kaçamak yapmasına neden olup ve daha az harekete sebep olabiliyor. Ama unutmayın ki; en zor giden kilo o son kalan 2-3 kilo oluyor ve en dikkat edilmesi gereken ve hareketi arttırmanız gereken bir dönem olmaktadır.
- Hızlı yemek yemek
Yemek yeme süresi mümkün olduğu kadar uzatılmalıdır. Böylelikle hem daha az yemek yiyecek, hem de sindirim enzimleri salgılanacaktır. Hızlı yemek yendiğinde sindirim yavaşlamakta bu durumda kilo artışına neden olmaktadır.
- “Meyve kilo aldırmaz, diyette sınırsız yenebilir” algısı
Sebzelerin su ve lif oranları yüksek olduğundan kalorisi düşüktür. Çiğ yenen kıvırcık, göbek, marul, nane, maydanoz, roka, biber, domates, salatalık serbest olarak tercih edilebilir. Ancak karpuz, üzüm, incir vb. meyve değişimleri içeriğinde ki fruktoz şekerinden kaynaklı sınırlı düzeyde tüketilmelidir.
- Kısa sürede kilo vermek istemek
Herkes bir an önce fazla kilolarından kurtulmak ister ama hızla verilen kilolar hızla geri alınabilmektedir. Önemli olan sağlıklı, yeterli, dengeli, beslenme alışkanlığının edinilebilmesidir.
FACEBOOK YORUMLAR